Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152352
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Let everything that's been pIanned come true. | İzin ver planlanan her şey gerçekleşsin. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Let them beIieve. | İnanmalarına izin ver. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
And Iet them have a Iaugh at their passions. | Ve tutkularına gülmelerine izin ver. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Because what they caII passion actuaIIy is not some emotionaI energy, | Çünkü, onların tutku dediği gerçekte duygusal bir enerji değil, | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
butjust the friction between their souIs and the outside worId. | ruhları ve dış dünya arasında bir sürtüşme. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
And most important, Iet them beIieve in themseIves | Ve en önemlisi, kendilerine inanmalarına izin ver. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Iet them be heIpIess Iike chiIdren, | İzin ver çocuklar gibi çaresiz olsunlar, | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
When a man is just born, he is weak and fIexibIe, | İnsan doğduğunda güçsüz ve uysaldır, | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
When a tree is growing, it's tender and pIiant, | Bir ağaç büyürken hassas ve esnektir, | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
PIiancy and weakness are expressions of the freshness of being. | Uysallık ve güçsüzlük, varlığın canlılığının dışa vurumlarıdır. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Because what has hardened wiII never win. | Çünkü katılaşan hiçbir zaman kazanmaz. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Come here! We're progressing weII. | Buraya gelin! İyi ilerliyoruz. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Soon we'II come to a dry tunneI, after that it wiII get easier. | Biraz sonra kuru bir tünele geleceğiz, ondan sonra işimiz kolaylaşacak. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Are we on our way aIready? Of course. Why? | Yolumuzda mıyız artık? Elbette. Neden? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I Ieft it there. I didn't know we were going. | Onu orada bıraktım. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
It's impossibIe! I can't do without my knapsack! | İmkansız! Sırt çantam olmadan yapamam! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
The room wiII give you anything you want. | "Oda" sana her istediğini verecek. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
ReaIIy. It wiII drown you in knapsacks. | Gerçekten. Seni sırt çantalarına boğacak. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Give up your empiricism, Professor. MiracIes are outside empiricism. | Deneyciliği bırak Profesör. Mucizeler deneyciliğin dışındadır. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Remember how St. Peter was nearIy drowned? | St. Peter'ın nasıl boğulduğunu anımsıyor musun? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Here is the dry tunneI! | İşte kuru tünel! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
You caII it dry? | Buna kuru mu diyorsun? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
This is a IocaI joke. NormaIIy one has to swim here. | Bu yerel bir şakadır. Normalde burada yüzülebilir. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
How couId it happen? He was foIIowing you aII the way. | Nasıl olur? Tüm yol boyunca seni izliyordu. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
He probabIy Iagged behind and Iost his way. | Büyük ihtimalle arkada oyalanıyordu ve yolunu kaybetti. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
No, he didn't Iose his way! He must've gone for the knapsack! | Hayır, yolunu kaybetmedi! Sırt çantasını almaya gitmiş olmalı! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
He won't be abIe to make it now. | Bunu şimdi yapamaz. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
ShaII we wait for him? | Onu bekleyelim mi? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
We can't. Things change here every minute. We'II have to go. | Bekleyemeyiz. Burada her dakika her şey değişir. Gitmemiz gerek. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Look! What is it? How couId it be? | Bak! Bu ne? Nasıl olur? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I aIready expIained. What did you expIain? | Zaten açıklamıştım. Ne açıkladın? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I'm certainIy gratefuI to you that you... but... | Size kesinlikle minnettarım... ama... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
MostIy I had to crawI up here on my fours. | Çoğunlukla, emeklemem gerekti. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
IncredibIe. How did you manage to overtake us? | İnanılmaz. Bize yetişmeyi nasıl başardın? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
What do you mean, ''overtake''? I came back here for the knapsack. | Ne demek "yetişmek"? Buraya sırt çantası için geldim. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
How couId the Zone Iet us through? | Bölge geçmemize nasıl izin verdi? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Oh God, I'm not going to take one more step untiI... | Of, Tanrım. Bir adım daha atamayacağım artık... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I don't Iike it. | Bundan hoşlanmadım. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Sorry, but I thought that Professor won't be abIe to make it. | Üzgünüm, Profesörün bunu yapamayacağını düşünmüştüm. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
You see, I... | Görüyorsunuz, ben... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I never know beforehand what kind of peopIe I'm taking with me. | Önceden beraberimde ne tür insanlar getirdiğimi hiç bilmem. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Everything gets cIear onIy here, when it's too Iate. | Her şey yalnızca burada açıklığa kavuşur, geç olduğunda. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
What is there to understand? BinomiaI theorem? | ...onu en büyük hazzın kaynağı haline getiren... Anlayacak ne var ki? Binomial teorisi mi bu? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Some psychoIogicaI abysses! | Bazı psikolojik uçurumlar! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
So you decide to pack a knapsack fuII of manometers and other shit... | Çalışmaya başlamak istiyordun. Çalışmaya başlamak istiyordun! Çalışmaya başlamak istiyordun. Yani sen manometre ve diğer boklarla dolu bir sırt çantası hazırlamaya karar veriyorsun... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
penetrate the Zone iIIegaIIy... | ...Bölge’yi kanunsuz bir şekilde delip geçmek için. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
and put aII these miracIes to an aIgebra test. | Ve tüm bu mucizeleri cebir testinde kullanıyorsun. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
No one in the worId has ever heard of the Zone. | Dünyada kimsenin Bölge’den haberi bile yok . | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
So we'II work a sure sensation! | Yani biz kesin bir sansasyon üzerinde çalışıyoruz! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
The teIevision, fans raving and bringing IaureI wreaths. | Televizyon. Taraftarlar çıldırıyor ve şöhret çelenkleri getiriyorlar. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Here our Professor appears, aII in white, | İşte profesörümüz beyazlar içinde göründü... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
and decIares: ''Mene mene, tekeI, uprasin.'' | ...ve dedi ki: "Mene mene, tekel, uprasin." | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
and shouting: ''He deserves a NobeI Prize!'' | ...ve bağırıyor: "Bir Nobel ödülünü hakediyor!" | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
You Iousy scribbIer, a homespun psychoanaIyst. | Seni alçak karalayıcı, adi psikanalist! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
You're onIy good for painting waIIs in pubIic toiIets, you bIabbermouth. | Sen sadece halk tuvaletlerinin duvarlarını boyamakta iyisindir, seni boşboğaz! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
No good. Too sIuggish. | Hiç iyi değil, çok uyuz. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
AII right. I'm going to get a NobeI Prize. | Tamam. Bir Nobel ödülü alacağım. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
And what are you after? Want to bIess mankind | Ya sonra? Satın alınmış esin incilerinle... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
with the pearIs of your purchased inspiration? | ...insanoğlunu kutsamak mı istiyorsun? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I don't care a damn about mankind. Of aII your mankind | İnsanoğlunun canı cehenneme! | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I'm interested onIy in one man myseIf. | Ben sadece tek bir insanla ilgiliyim kendimle. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Whether I'm worth anything or I'm just shit Iike others. | Herhangi bir değerim olsa ya da diğerleri gibi sadece bok olsam da. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
And if you find out that you're reaIIy... | Ve eğer gerçekten bir şey olduğunu anlarsan... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
You've brought here many peopIe. | Buraya pek çok insan getirdin. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Not as many as I wouId Iike. | Dilediğim kadar değil. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
PeopIe don't Iike to speak about their innermost feeIings. | İnsanlar çok derindeki duyguları hakkında konuşmak istemezler. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
In any case, you've been Iucky. | Her durumda, şanslıydın. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
As for me, I haven't seen one happy man in my Iife. | Mesela ben ömrümde tek bir mutlu insan görmedim. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
They return from the room and I Iead them back, | Oda'dan dönerler ve ben onları geri gönderirim. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
It's not that wishes come true immediateIy. | Bu, dileklerin hemen gerçekleştiği anlamına gelmez. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Have you ever wished to use this room yourseIf? | Hiç bu odayı kendin kullanmak istedin mi? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Keep your compIexes to yourseIf. | Yol için bir kadehe ne dersin? | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
Great iIIusions! Images of the absoIute truth! | Sizin için bir sakıncası yoksa. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
They aII got sensory deficiency. | Bir gün Porcupine buradan dönmüştü... | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
No Ieaves ever seared, No Iimbs broken rough. | Sizi burada bıraktığım için üzgünüm, ama bir yerlere gitmek için çok erkendi. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
You did everything right. You're good, kind, honest peopIe. | Bölge'de kimse yok, olamaz da. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
WeII, it's too much... | Ben yolu göstereceğim. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
I aIready see you hanging from your suspenders in your prison ceII. | Sonra hepimiz, birilerinin bizi ele geçirmek istediğini düşündük. | Stalker-9 | 1979 | ![]() |
based upon the story “Roadside Picnic” | "Roadside Picnic" adlı öyküden uyarlama based upon the story "Roadside Picnic" "Roadside Picnic" adlı öyküden uyarlama | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
Director L. TARKOVSKAYA | Director L. TARKOVSKAYA | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
Verses by F.I. TIUTCHEV Ar. A. TARKOVSKY | Verses by F.I. TIUTCHEV Ar.A. TARKOVSKY | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
Sound by V. SHARUN Conductor E. KHACHATURYAN | Sound by V. SHARUN Conductor E. KHACHATURYAN | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
English Subtitles by T. Kameneva | Sertlik ve güç, ölümün arkadaşlarıdır. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
“What was it? A meteorite? | "Neydi o? Göktaşı mı? "Neydi o? Bir göktaşı mı? "Neydi o? Göktaşı mı? | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
”A visit of inhabitants of the cosmic abyss? | Kozmik uçurumun sakinlerinden bir ziyaret mi acaba? Yoksa kozmik uçurumun sakinlerinden bir ziyaret mi? Kozmik uçurumun sakinlerinden bir ziyaret mi acaba? | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
”One way or another, our small country | Bir yol ya da diğeri, küçük ülkemiz... Öyle ya da böyle küçük ülkemiz Bir yol ya da diğeri, küçük ülkemiz... | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
”has seen the birth of a miracle— the Zone. | bir mucizenin doğuşunu gördü: 'Bölge'. bir mucizenin doğuşunu gördü ; Bölge'. bir mucizenin doğuşunu gördü: 'Bölge'. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
”We immediately sent troops there. | Oraya derhal asker gönderdik. Oraya derhal birlikler gönderdik. Oraya derhal asker gönderdik. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
”They haven't come back. | Geri dönmediler. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
”Then we surrounded the Zone with police cordons… | Sonra polis kordonuyla Bölge'yi kuşattık. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
Perhaps, that was the right thing to do. Though, I don't know…” | Belki de, doğru olan buydu. Ama, bilmiyorum." Belki de yapılması gereken en doğru şey buydu. Belki de, doğru olan buydu. Ama, bilmiyorum." | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
–Let me go! –No! | Gitmeme izin ver! Hayır! Bırak gideyim! Hayır. Gitmeme izin ver! Hayır! | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
And how about the Bermuda Triangle? You're not going to deny… | Bermuda Şeytan Üçgeni'ne ne diyeceksin? Onu da mı reddedeceksin? Bermuda Şeytan Üçgenine ne diyeceksin? Onu da reddedecek değilsin herhalde. Bermuda Şeytan Üçgeni'ne ne diyeceksin? Onu da mı reddedeceksin? | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
was the product of a superior civilization… | ...üst bir uygarlığın ürünüdür. ...bir üst uygarlığın ürünüdür. ...üst bir uygarlığın ürünüdür. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
She's a very courageous woman. Her name is… | O çok cesur bir kadın. Adı da... Çok cesur bir kadın. Adı... O çok cesur bir kadın. Adı da... | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
I beg your pardon, your name is…? | Özür dilerim, adınız...? Affedersiniz, adınız...? Özür dilerim, adınız...? | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
Wait… I'll explain everything. | Bekle... Her şeyi açıklayacağım. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
Go… | Git! | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
Then let me introduce myself. My name is… | O zaman kendimi tanıtmama izin verin. Adım... O zaman kendimi tanıtmama izin verin. Benim adım... O zaman kendimi tanıtmama izin verin. Adım... | Stalker-10 | 1979 | ![]() |
–And what do you write about? –About the readers. | Ne hakkında yazıyorsunuz? Okurlar hakkında. | Stalker-10 | 1979 | ![]() |