Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 160953

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Can I have some Coke now?	Kola alabilir miyim şimdi?	The Boys Are Back-3	2009
Can I teach you some manners, Arthur?	Sana hiç terbiye öğretemedim mi, Arthur?	The Boys Are Back-3	2009
N O. Mind your own business. "Just say yes."	Ha yır. Kendi işine bak. "Sadece evet de."	The Boys Are Back-3	2009
Put some bloody clothes on, both of you.	Üzerinize kahrolası birşeyler giyin, ikinizde.	The Boys Are Back-3	2009
Why? You know why.	Neden? Nedenini biliyorsunuz.	The Boys Are Back-3	2009
Laura's bringing Lucy round. Why are you so angry?	Laura, Lucy'i getiriyor. Neden bu kadar sinirlisin?	The Boys Are Back-3	2009
I'm not angry. What makes you think I'm angry?	Sinirli değilim. Sinirli olduğumu nereden çıkardınız?	The Boys Are Back-3	2009
Hey, welcome. Hi.	Hey, hoşgeldiniz. Merhaba.	The Boys Are Back-3	2009
Hey, guess what. One of our chooks had ducklings.	Hey, tahmin et ne oldu. Tavuklarımızdan biri ördek oldu.	The Boys Are Back-3	2009
What? Chickens that can swim.	Ne? Yüzebilen tavuk.	The Boys Are Back-3	2009
And fly. And shit on your head.	Ve uçabilen. Ve kafana pisleyebilen.	The Boys Are Back-3	2009
Can I come and see them? Of course you can.	Gelip görebilir miyim? Elbette.	The Boys Are Back-3	2009
Drink? One glass? Family red. I've got some things to do.	İçecek? Bir bardak? Aile kırmızısı. Yapmam gereken birşeyler var.	The Boys Are Back-3	2009
I should get back. One glass.	Geri gitmem gerek. Bir bardak.	The Boys Are Back-3	2009
Leave those. Are you sure?	Bırak onları. Emin misin?	The Boys Are Back-3	2009
Absolutely. I've discovered this amazing cupboard in the kitchen,	Kesinlikle. Mutfakta yeni bir dolap keşfettim,	The Boys Are Back-3	2009
which not only stores the dishes, it actually cleans them.	tabakları tutmakla yetinmiyor, bir de onları yıkıyor.	The Boys Are Back-3	2009
The housework has come as a big shock, I have to admit,	Uzun yıllar izlemiş olmama rağmen...	The Boys Are Back-3	2009
even though I watched so much of it over the years.	ev işleri büyük bir şok yaşamama neden oldu.	The Boys Are Back-3	2009
The cooking, the cleaning, the ironing, the shopping,	Yemek, temizlik, ütü, alışveriş,	The Boys Are Back-3	2009
hoovering the carpets when they change color...	renkleri değiştiği zaman halıları süpürmek...	The Boys Are Back-3	2009
How did you meet Katy?	Katy'le nasıl tanıştınız?	The Boys Are Back-3	2009
I interviewed her.	Onunla ropörtaj yaptım.	The Boys Are Back-3	2009
She was an equestrian.	O bir jokeydi.	The Boys Are Back-3	2009
I met her at some horse trials in England.	İngiltere'de ki bir at müsabakasında tanıştık.	The Boys Are Back-3	2009
She was with the Aussie team.	Aussie takımıyla beraberdi.	The Boys Are Back-3	2009
I made her pregnant, she came back to be near her parents.	Onu hamile bıraktım, ailesinin yanında olmak için buraya geri taşındı.	The Boys Are Back-3	2009
I followed.	Ben de takip ettim.	The Boys Are Back-3	2009
Uniquely endowed with intelligence, rowdiness,	Eşsiz bir şekilde bilgiyle sarılmış, külhanbeyi,	The Boys Are Back-3	2009
sex appeal, energy,	seksapel, enerjik,	The Boys Are Back-3	2009
and, as it turned out, cancer.	ve en sonunda kansere dönüştü.	The Boys Are Back-3	2009
And then one day Lucy asked me, "Mummy, what is dope?"	Ve bir gün Lucy şöyle dedi, "Anne uyuşturucu nedir?"	The Boys Are Back-3	2009
And what did you say? I said,	Ve sen ne dedin? Dedim ki,	The Boys Are Back-3	2009
"Dope is a special name I like to call Daddy."	"Babanı çağırmak için kullandığım özel bir kelime."	The Boys Are Back-3	2009
What is his name? It's Bree.	Adı ne? Bree.	The Boys Are Back-3	2009
Brie? Like the runny cheese?	Brie mi? Hani şu peynir ismi olan mı?	The Boys Are Back-3	2009
I haven't heard that one before. I've got to drive.	Bunu daha önce hiç duymamıştım. Araba kullanacağım.	The Boys Are Back-3	2009
So, how are things since the divorce?	Boşandığınızdan beri işler nasıl gidiyor?	The Boys Are Back-3	2009
Fine. He was a terrible husband	Güzel. Felaket bir kocaydı...	The Boys Are Back-3	2009
but okay dad, you know, now that he's clean.	ama idare eder bir babaydı, şimdi temiz biri oldu.	The Boys Are Back-3	2009
So, what is it you want?	Pekala, senin istediğin şey nedir?	The Boys Are Back-3	2009
Something I can't have.	Sahip olamayacağım birşey.	The Boys Are Back-3	2009
I mean, I've got plenty of people I can do things with.	Yani, birşeyler yapabileceğim bir sürü insan var etrafımda...	The Boys Are Back-3	2009
I've just got no one I can do nothing with.	Ama hiçbir şey yapmayacağım kimsem yok.	The Boys Are Back-3	2009
We'd better be going, I think.	Gitsek iyi olacak sanırım.	The Boys Are Back-3	2009
I never want to see Lucy ever again. What?	Lucy'i bir daha asla görmek istemiyorum. Ne?	The Boys Are Back-3	2009
She spoils every game,	Her oyunda mızıkçılık yapıyor,	The Boys Are Back-3	2009
and she's always supposed to be the big sister and boss me around.	ve her zaman ablalık yapıp bana patronluk taslıyor.	The Boys Are Back-3	2009
I thought you wanted to go and live with them?	Gidip onlarla yaşamak istediğini sanıyordum?	The Boys Are Back-3	2009
Well, Laura's my friend. I'm not going to stop seeing her on your account.	Laura benim arkadaşım. Sırf sen istiyorsun diye onunla görüşmeyi kesmeyeceğim.	The Boys Are Back-3	2009
He's not upset because of Lucy. It's because of you.	Lucy yüzünden canı sıkkın değil. Senin yüzünden sıkkın.	The Boys Are Back-3	2009
He had you all to himself, and then I came along,	Eskiden kendini sadece ona vermiştin, ve şimdi ben çıkageldim,	The Boys Are Back-3	2009
...and now Laura. Laura?	...ve şimdi Laura. Laura mı?	The Boys Are Back-3	2009
She's a friend. Can I not have friends?	O sadece bir arkadaş. Benim arkadaşlarım olamaz mı?	The Boys Are Back-3	2009
God, Dad, anyone can see how much you fancy her.	Tanrım, baba, ondan ne kadar hoşlandığını herkes görebiliyor.	The Boys Are Back-3	2009
Don't be so bloody precocious.	Bu kadar önyargılı olmayın.	The Boys Are Back-3	2009
You wanted a word? Yeah.	Konuşmak mı istedin? Evet.	The Boys Are Back-3	2009
I see you've assigned coverage of the Open to Digby.	Açık'ın kapağı için Digby'e görev verdiğini görüyorum.	The Boys Are Back-3	2009
Yeah, yeah, I just thought he could bring...	Evet, evet, Yapabileceğini...	The Boys Are Back-3	2009
I want you there.	Burada seni istiyorum.	The Boys Are Back-3	2009
I've done it for the last four years. I just thought...	Dört senedir ben yapıyordum. Düşündüm ki...	The Boys Are Back-3	2009
Look, I cut you a lot of slack when Katy was ill,	Bak, Katy hastayken senin bir sürü işinin aksamasına izin verdim,	The Boys Are Back-3	2009
you know, and then after she passed away.	biliyorsun, ve öldükten sonra da aynı şeyi yaptım.	The Boys Are Back-3	2009
Three months, Joe. I know, and I appreciate it.	Üç ay, Joe. Biliyorum, ve minnettarım.	The Boys Are Back-3	2009
Artie. Hey, cut that out.	Artie. Hey, kes şunu.	The Boys Are Back-3	2009
Sorry, he's a bit under the weather.	Afedersin, bu aralar biraz canı sıkkın da.	The Boys Are Back-3	2009
I want you there, Joe, from the first point to the last.	Burada seni istiyorum, Joe, ilk sayıdan son sayıya kadar.	The Boys Are Back-3	2009
I need my top sports writer covering top sporting events.	En büyük spor olaylarının en büyük spor yazarım tarafından yazılmasını istiyorum.	The Boys Are Back-3	2009
Otherwise, you're not my top sports writer, eh?	Aksi halde, benim en iyi spor yazarım olmasın değil mi?	The Boys Are Back-3	2009
I have checked all the airlines.	Bütün havayollarını kontrol ettim.	The Boys Are Back-3	2009
There's absolutely no seats available for the boys.	Çocuklar için kesinlikle koltukları yok.	The Boys Are Back-3	2009
Well, maybe I could drive. What is it, seven hours?	Pekala belki arabayla gidebilirim. Ne kadar sürer yedi saat mi?	The Boys Are Back-3	2009
Ditto hotels. Everything's booked.	Ditto oteli. Herşey ayırtıldı.	The Boys Are Back-3	2009
Is everything okay? Yeah, how are you?	Herşey yolunda mı? Evet, sen nasılsın?	The Boys Are Back-3	2009
Busy. We've got the winemakers here.	Meşgul. Şarap üreticileri burada.	The Boys Are Back-3	2009
Listen, I'm in a bit of a jam.	Dinle, biraz sıkışmış vaziyetteyim.	The Boys Are Back-3	2009
I was wondering if you might be able to stay down at the house	Harry ve Artie'yle beraber evde...	The Boys Are Back-3	2009
...with Harry and Artie. Hmm. When?	...kalabilirmisin diye merak ettim. Ne zaman?	The Boys Are Back-3	2009
Next week. I have to go away to cover the tennis.	Gelecek hafta. Gidip tenis maçlarının haberini yapmalıyım.	The Boys Are Back-3	2009
This coming week? Yeah.	Önümüzdeki hafta mı? Evet.	The Boys Are Back-3	2009
Shouldn't you have thought of this before?	Bunu daha önce düşünmüş olman gerekmiyor mu?	The Boys Are Back-3	2009
Well, I've been trying to take them with me, but it's not possible.	Onları yanımda götürmeye çalıştım ama bu imkansız.	The Boys Are Back-3	2009
Why don't you ask that girl you're seeing?	Neden görüştüğün kıza sormuyorsun?	The Boys Are Back-3	2009
What girl? The one at Arthur's party.	Hangi kız? Arthur'un partisindeki kız.	The Boys Are Back-3	2009
She looked perfectly at home to me.	Bana ev konusunda kusursuz göründü.	The Boys Are Back-3	2009
One minute, Flick wants me back. The next, I'm seeing someone.	Bir dakikada, Flick beni geri istiyordu. Bir sonrakinde biriyle görüşüyor oldum.	The Boys Are Back-3	2009
Well, aren't you? No, I'm not.	Görüşmüyor musun? Hayır görüşmüyorum.	The Boys Are Back-3	2009
Look, we're really stretched here, Joe. I can't go anywhere right now.	Bak, burada gerçekten sıkışığız, Joe. Şu anda hiçbir yere gidemem.	The Boys Are Back-3	2009
Well, is there any chance they could come here to you?	Pekala, onların buraya gelme şansları var mı?	The Boys Are Back-3	2009
Well, I don't know. I mean, if it was just Artie...	Bilemiyorum. Yani sadece Artie olsa...	The Boys Are Back-3	2009
You know what? Forget it.	Biliyor musun? Boşver gitsin.	The Boys Are Back-3	2009
No, I'm not saying I won't take them.	Hayır. Onları alamayacağımı söylemedim.	The Boys Are Back-3	2009
It's fine. Forget it. Joe...	Sorun değil. Unut gitsin. Joe...	The Boys Are Back-3	2009
Oh, please. Come on, Joe.	Lütfen. Haydi ama Joe.	The Boys Are Back-3	2009
Artie, shoes, come on.	Artie, ayakkabılar, haydi.	The Boys Are Back-3	2009
Hey. Listen, I... Hi. Hang on, I need the loo. Just wait.	Hey. Dinle, ben... Merhaba. Bekle, tuvalete gitmeliyim. Bekle.	The Boys Are Back-3	2009
Defrosting. There's a dinosaur in the microwave.	Çözülüyor. Mikrodalgada bir dinazor var.	The Boys Are Back-3	2009
Hog heaven becomes hog hell.	Domuz cenneti domuz cehennemine dönüşmüş.	The Boys Are Back-3	2009
Think of the Seven Dwarfs before Snow White showed up.	Pamuk prenses gelmeden önce Yedi cücelerin hali gibi düşün.	The Boys Are Back-3	2009
Does Harry never do any chores around here?	Harry hiç yardımcı olmuyor mu?	The Boys Are Back-3	2009