Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179392
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I tried to visit you a few days ago. | Birkaç gün önce sana gelmeye çalıştım. Birkaç gün önce sana geImeye çaIıştım. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
But the weather closed in. | Ama hava kötüleşti. Ama hava kötüIeşti. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Annie's at base camp. Arrived last week. | Annie merkez kampta. Geçen hafta geldi. Annie merkez kampta. Geçen hafta geIdi. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Would you like a tea? | Çay ister misin? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
You must try the tea. It's very good. Indian, of course. | Çayı denemelisin. Çok güzeldir. Hint çayı, tabii ki. Çayı denemeIisin. Çok güzeIdir. Hint çayı, tabii ki. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
We may be at war with them, but their tea's the best. | Onlarla savaşıyor olabiliriz, ama çayları çok güzel. OnIarIa savaşıyor oIabiIiriz, ama çayIarı çok güzeI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Forgive me. Mr. Garrett, isn't it? Yes. | Bağışlayın. Bay Garrett, değil mi? Evet. Bağışlayın. Bay Garrett, değil mi? Evet. Bağışlayın. Bay Garrett, değil mi? Evet. BağışIayın. Bay Garrett, değiI mi? Evet. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
National Geographic is always welcome. | National Geographic başımız üzerine. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
The only Westerners who come to Pakistan without conquering something. | Pakistan'a bir yerleri fethetmeye gelmeyen tek batılı ekip. Pakistan'a bir yerIeri fethetmeye geImeyen tek batıIı ekip. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
The colonel's angry. Only 250/0 of his medical supplies are onboard. | Albay çok kızgın. Tıbbi malzemelerin sadece 0/025'i ulaştı. Albay çok kızgın. Tıbbi malzemelerin sadece %25'i ulaştı. Albay çok kızgın. Tıbbi malzemelerin sadece %25'i ulaştı. AIbay çok kızgın. Tıbbi maIzemeIerin sadece %%%25'i uIaştı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
And three days late. Look at this place. | Hem de üç gün gecikmeli. Şuranın haline bakın. Hem de üç gün gecikmeIi. Şuranın haIine bakın. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
In six years, I've lost 800 men. Not one to the enemy. | Altı yılda 800 adamımı kaybettim. Birini bile düşmana karşı değil. AItı yıIda 800 adamımı kaybettim. Birini biIe düşmana karşı değiI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
But the chopper was full of stuff. | Ama helikopter malzeme doluydu. Ama heIikopter maIzeme doIuydu. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Not for my men. | Adamlarım için değil. AdamIarım için değiI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
For Americans who can pay $3 million for climbing permits. | Tırmanma izni için 3 milyon dolar ödeyebilen Amerikalılar için. Tırmanma izni için 3 miIyon doIar ödeyebiIen AmerikaIıIar için. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Elliot Vaughn, the entrepreneur. | Elliot Vaughn, girişimci. EIIiot Vaughn, girişimci. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
He's got 40 people with him to try K2. I've been seconded to his team. | K2 denemesi için beraberinde 40 kişi var. Ekibine yardım ediyorum. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Seconded or sold? | Yardım mı ediyorsun, satın mı alındın? Yardım mı ediyorsun, satın mı aIındın? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
That's a question only a general in lslamabad can answer. | Bu soruya sadece lslamabad'daki bir general cevap verebilir. Bu soruya sadece Islamabad'daki bir general cevap verebilir. Bu soruya sadece lslamabad'daki bir general cevap verebilir. Bu soruya sadece IsIamabad'daki bir generaI cevap verebiIir. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Three o'clock. Time to wake up the lndians. | Saat üç. Hintlileri uyandırma vakti. Saat üç. HintIiIeri uyandırma vakti. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
So Annie's coming in with Vaughn's team? | Annie de Vaughn'ın ekibinde mi? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
She's leading a WNN documentary crew. | WNN belgesel programı ekibinin başı. WNN beIgeseI programı ekibinin başı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
They're going up the mountain with him. | Onunla birlikte dağa çıkacaklar. OnunIa birIikte dağa çıkacakIar. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Not yet. One of the guides told me. | Daha değil. Rehberlerden biri söyledi. Daha değiI. RehberIerden biri söyIedi. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
What about Vaughn? What's he all about? | Peki ya Vaughn? O nasıl biri? Peki ya Vaughn? O nasıI biri? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Pretty much what you'd expect. Sensitive, kind, modest. | Tahmin edebileceğin gibi. Hassas, kibar, alçakgönüllü. Tahmin edebiIeceğin gibi. Hassas, kibar, aIçakgönüIIü. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Your typical billionaire. | Tipik milyarderlerinizden. Tipik miIyarderIerinizden. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Four years ago his team took on the south face. | Dört yıl önce ekibi güney simalarına tırmanıyordu. Dört yıI önce ekibi güney simaIarına tırmanıyordu. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Was 800 feet from the top when weather closed in. | Hava bozduğunda zirveye 245 m kalmıştı. Hava bozduğunda zirveye 245 m kaImıştı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Twenty four hours in the death zone. | Ölüm bölgesinde 24 saat. ÖIüm böIgesinde 24 saat. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Next morning, he walked down. He's a bloody good climber. | Ertesi sabah, sadece o aşağı inebildi. Çok iyi bir dağcıydı. Ertesi sabah, sadece o aşağı inebiIdi. Çok iyi bir dağcıydı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Got your update, Annie. What's up? | İşte son hava durumu, Annie. Nasılmış? İşte son hava durumu, Annie. Nasılmış? İşte son hava durumu, Annie. Nasılmış? İşte son hava durumu, Annie. NasıImış? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
That cyclone's tracking fast from southeast. | Güneydoğudan gelen hava siklonu hızlı ilerliyor. Güneydoğudan geIen hava sikIonu hızIı iIerIiyor. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Let me know if anything changes. | Bir değişiklik olursa bana haber ver. Bir değişikIik oIursa bana haber ver. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
What are you ? | Burada ne?... Burada ne? Burada ne?... Burada ne?... | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I just happened to be in the area. | Bu bölgede işim vardı. Bu böIgede işim vardı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I heard WNN hired you. And you're hosting it. Congrats. | WNN'nin seni işe aldığını duydum. Hem de sen sunuyormuşsun. Tebrikler. WNN'nin seni işe aIdığını duydum. Hem de sen sunuyormuşsun. TebrikIer. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
They needed someone who could climb K2 and look presentable. | K2'yi tırmanabilecek düzgün birine ihtiyaçları vardı. K2'yi tırmanabiIecek düzgün birine ihtiyaçIarı vardı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Not much of a rush. | Büyütülecek bir şey değil. BüyütüIecek bir şey değiI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
That's not true. They wanted the best. | Bu doğru değil. En iyisini istediler. Bu doğru değiI. En iyisini istediIer. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I read about you on the Eiger. Fastest female ascent. | Eiger'a tırmanışını okudum. En hızlı tırmanan bayan dağcı. Eiger'a tırmanışını okudum. En hızIı tırmanan bayan dağcı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Early tomorrow morning. We want to be summiting by 2:00 Wednesday. | Yarın sabah erkenden. Çarşamba saat 1 4:00'de zirveye ulaşmak istiyoruz. Yarın sabah erkenden. Çarşamba saat 14:00'de zirveye ulaşmak istiyoruz. Yarın sabah erkenden. Çarşamba saat 14:00'de zirveye ulaşmak istiyoruz. Yarın sabah erkenden. Çarşamba saat 1 4:00'de zirveye uIaşmak istiyoruz. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
What does the mountain say about that? | Buna dağ ne der acaba? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I thought you laid siege to it. | Bu iş özen ister sanırdım. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I didn't know it could be scheduled. | Programlanabileceğini bilmiyordum. ProgramIanabiIeceğini biImiyordum. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
It's a plan, Peter, that's all. | Bu bir plan, Peter, o kadar. Bu bir pIan, Peter, o kadar. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Vaughn's aggressive. He knows what he wants and goes for it. | Vaughn gözüpek biri. Ne istediğini biliyor ve yapmaktan çekinmiyor. Vaughn gözüpek biri. Ne istediğini biIiyor ve yapmaktan çekinmiyor. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I admire him. | Ona hayranlık duyuyorum. Ona hayranIık duyuyorum. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Wherever you're going with this, you're wrong. | Bu tavrınla neye varmak istiyorsan, yanılıyorsun. Bu tavrınIa neye varmak istiyorsan, yanıIıyorsun. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Nobody ever affects my climbing. | Tırmanmama kimse karışamaz. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Was that two of them, Cyril? | İki tane miydi, Cyril? İki tane miydi, CyriI? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Or has this stuff just gotten better than we thought? | Yoksa bu şey düşündüğümüzden daha mı iyi uçurdu bizi? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Frank. Good to see you. | Frank. Seni görmek çok güzel. Frank. Seni görmek çok güzel. Frank. Seni görmek çok güzel. Frank. Seni görmek çok güzeI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Tommy McLaren. Colorado Kid. You ready to go? | Tommy McLaren. Colorado Kid. Gitmeye hazır mısın? Tommy McLaren. Colorado Kid. Gitmeye hazır mısın? Tommy McLaren. Colorado Kid. Gitmeye hazır mısın? Tommy McLaren. CoIorado Kid. Gitmeye hazır mısın? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
You lead, I'll follow. | Rehber sensin, ben arkandayım. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
There's my leading lady. Hi, Annie. | İşte başrol oyuncum. Merhaba, Annie. İşte başroI oyuncum. Merhaba, Annie. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
How was your trip? My stomach's still up there. | Yolculuğun nasıldı? Midemi yukarıda bıraktım. Yolculuğun nasıldı? Midemi yukarıda bıraktım. Yolculuğun nasıldı? Midemi yukarıda bıraktım. YoIcuIuğun nasıIdı? Midemi yukarıda bıraktım. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Luckily I passed on the eggs Benedict. | İyi ki yumurtalı sandviçi yememişim. İyi ki yumurtaIı sandviçi yememişim. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Excuse me for a minute. | İzninle. İzninIe. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Ed Viesturs. It's an honor to meet you. | Ed Viesturs. Seninle tanışmak büyük onur. Ed Viesturs. SeninIe tanışmak büyük onur. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Elliot Vaughn. Nice to meet you. | Elliot Vaughn. Memnun oldum. Elliot Vaughn. Memnun oldum. Elliot Vaughn. Memnun oldum. EIIiot Vaughn. Memnun oIdum. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
This guy has been up Everest five times. | Bu bay Everest'e 5 kez tırmandı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
He's climbed 1 2 of the world's 1 4 highest peaks. | Dünyanın en yüksek 1 4 zirvesinin 1 2'sine tırmandı. Dünyanın en yüksek 14 zirvesinin 12'sine tırmandı. Dünyanın en yüksek 14 zirvesinin 12'sine tırmandı. Dünyanın en yüksek 1 4 zirvesinin 1 2'sine tırmandı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
All without oxygen. | Hepsi de oksijensiz. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Rock on. By comparison, all of us are merely amateurs. | Böyle devam et. Senin yanında bizler amatör sayılırız. BöyIe devam et. Senin yanında bizIer amatör sayıIırız. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
It's a real honor, Ed. Welcome to base camp. | Şeref duydum, Ed. Merkez kampına hoş geldiniz. Şeref duydum, Ed. Merkez kampına hoş geldiniz. Şeref duydum, Ed. Merkez kampına hoş geldiniz. Şeref duydum, Ed. Merkez kampına hoş geIdiniz. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler. TeşekkürIer. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Outdoors magazine wants to interview you. | Outdoors dergisi seninle röportaj yapmak istiyor. Outdoors dergisi seninIe röportaj yapmak istiyor. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
" Bankruptcy at High Altitude." | "Yüksek İrtifada İflas." ''Yüksek İrtifada İfIas.'' | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
How much can we | Daha ne kadar... | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I could go and come back, or.... | Gidip tekrar gelebilirim, ya da... Gidip tekrar geIebiIirim, ya da... | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Looking for Skip? | Skip'i mi arıyorsun? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Try the command tent. | Kumanda çadırına bak. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Thanks. | Sağol. SağoI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I'm Peter Garrett. | Ben Peter Garrett. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Good to meet you. Good to meet you. | Memnun oldum. Ben de. Memnun oldum. Ben de. Memnun oldum. Ben de. Memnun oIdum. Ben de. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I got your message. Bad luck about your porter. | Mesajını aldım. Taşıyıcın için üzgünüm. Mesajını aIdım. Taşıyıcın için üzgünüm. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I've got four you can meet tomorrow. Supplies you need are no problem. | Yarın tanışabileceğin 4 adamım var. İstediğin malzemelerde de sorun yok. Yarın tanışabiIeceğin 4 adamım var. İstediğin maIzemeIerde de sorun yok. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
The Swedish hooker's taking longer than I thought. | İsveçli fahişe düşündüğümden fazla zamanımı aldı. İsveçIi fahişe düşündüğümden fazIa zamanımı aIdı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
There's no shortage of entertainment. You saw Mr. Vaughn fly in? | Keyfimizden ödün vermiyoruz. Vaughn'ın uçakla gelişini gördün mü? Keyfimizden ödün vermiyoruz. Vaughn'ın uçakIa geIişini gördün mü? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
He's hard to miss. What's this about his climbing to a deadline? | Nasıl kaçırabilirdim? Şu belli bir zamana kadar tırmanma işi nedir? NasıI kaçırabiIirdim? Şu beIIi bir zamana kadar tırmanma işi nedir? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Friend of yours? My sister's climbing with him. | Arkadaşın mı? Kız kardeşim onunla tırmanacak. Arkadaşın mı? Kız kardeşim onunla tırmanacak. Arkadaşın mı? Kız kardeşim onunla tırmanacak. Arkadaşın mı? Kız kardeşim onunIa tırmanacak. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Annie Garrett. | Annie Garrett. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Vaughn's got this publicity stunt for his new airline, Majestic Air. | Vaughn bu gösteriyi yeni aldığı uçak şirketi için yapıyor, Majestic Air. Vaughn bu gösteriyi yeni aIdığı uçak şirketi için yapıyor, Majestic Air. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
He stands on the top of K2 waving as the inaugural flight goes overhead. | K2'nin tepesinde durup açılış uçağı tam üzerinden geçerken el sallayacak. K2'nin tepesinde durup açıIış uçağı tam üzerinden geçerken eI saIIayacak. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I'm deadly serious. | Hem de nasıl. Hem de nasıI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Your sister's safe. No one knows these hills better than Tommy McLaren. | Kardeşin emin ellerde. Kimse bu dağları Tommy McLaren'den iyi bilemez. Kardeşin emin eIIerde. Kimse bu dağIarı Tommy McLaren'den iyi biIemez. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
He told Vaughn they'd get up there. I know I did. | Vaughn'a tırmanacaklarını söylemiş. Ben de söylerdim. Vaughn'a tırmanacakIarını söyIemiş. Ben de söyIerdim. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
I'd have told him anything for $1 million. | 1 milyona herşeyi söylerdim. 1 miIyona herşeyi söyIerdim. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Is that what he's spending? | Harcadığı para bu mu? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
That's just for Tom. Bought his company out for the entire season. | Bu sadece Tom için. Bütün bir sezon için şirketin tüm hisselerini aldı. Bu sadece Tom için. Bütün bir sezon için şirketin tüm hisseIerini aIdı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Not that I'm pissed off. Look what I get to drag to the top. | Kızdığımdan değil. Yukarı sürüklemem gerekene baksana. Kızdığımdan değiI. Yukarı sürükIemem gerekene baksana. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
56 year old movie producer with dysfunctional bowel syndrome. | 56 yaşında bağırsak sendromu olan bir film yapımcısı. 56 yaşında bağırsak sendromu oIan bir fiIm yapımcısı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
He's got the runs, mate. Permanently. | İshal olmuş, dostum. Daimi ishal. İshaI oImuş, dostum. Daimi ishaI. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
The Bench brothers bet he won't make it past 1 8,000. | Bench kardeşler 5400'ü geçemeyeceğine dair iddiaya girdiler. Bench kardeşIer 5400'ü geçemeyeceğine dair iddiaya girdiIer. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
What do you think? What do I think? | Sen ne düşünüyorsun? Ne mi düşünüyorum? Sen ne düşünüyorsun? Ne mi düşünüyorum? Sen ne düşünüyorsun? Ne mi düşünüyorum? Sen ne düşünüyorsun? Ne mi düşünüyorum? | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
It depends. I'm so broke I might have to shove him in a crevasse myself. | Duruma göre değişir. Öyle parasızım ki onu buz deliğine ben bile sokabilirim. Duruma göre değişir. ÖyIe parasızım ki onu buz deIiğine ben biIe sokabiIirim. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
This is Monique, our base camp manager and medic. Monique, Peter. | Bu Monique, merkez kampımızın müdürü ve hemşiresi. Monique, Peter. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
We've met. You should look at these. | Tanıştık. Şunlara bakmalısın. Tanıştık. ŞunIara bakmaIısın. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |
Don't mind her. She's French Canadian. | Onun kusuruna bakma. Fransız Kanadalı. Onun kusuruna bakma. Fransız KanadaIı. | Vertical Limit-1 | 2000 | ![]() |