Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180634
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You want to meet us at the Heights at 2:00 tomorrow? | Yarın saat 2 civarı bizimle Height'te buluşur musun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right. Don't worry. Have a good time tonight. | Olur. Endişelenme. Sana iyi eğlenceler. Olur. Endişelenme. Sana iyi eğlenceler. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Pat. | Selam, Pat. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How you doing? All right. | Nasılsınız? İyi. Nasılsınız? İyi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Busy, huh? Yeah. | Burası yoğun, ha? Evet. Burası yoğun, ha? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, you two haven't heard of a truck full of TVs disappearing, did you? | Siz ikiniz kaybolan, bir kamyon dolusu TV hakkında bir şey biliyor musunuz? Siz ikiniz kaybolan, bir kamyon dolusu tv hakkında birşey biliyor musunuz? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No. Nothing? | Hayır. Bilmiyor musunuz? Hayır. Bilmiyor musunuz? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You sure? Yeah, we're sure. | Emin misiniz? Evet, eminiz. Emin misiniz? Evet, eminiz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's funny, I got a call from... | Bu çok komik, bana bir çağrı geldi... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Well, anyway, you keep your ears open. Let me know if you hear anything, will you? | İyi, her neyse, kulaklarınızı açık tutun. Bir şey duyarsanız bana haber verin, tamam mı? İyi, her neyse, kulaklarınızı açık tutun. Birşey duyarsanız bana haber verin, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. No problem. | Tamam, olur. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Greedy prick. | Açgözlü pislik. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey. Hey, guys. | Merhaba çocuklar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Shit. All right, let's go. | Kahretsin. Pekala, gidelim. Kahretsin. Pekala, gidelim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Sean, help your brother. Here's your bag. | Sean, kardeşine yardım et. İşte çantan. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Why don't you go wait in the kitchen? All right, be good. Learn a lot. | Neden mutfağa gidip beklemiyorsun? Pekala, uslu durun. Bir şeyler öğrenin. Neden mutfağa gidip beklemiyorsun? Pekala, uslu durun. Birşeyler öğrenin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That's great. Here, Sean, help him put on his jacket. | Bu harika. İşte, Sean, ceketini giymesine yardım et. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I can't get the zipper. | Fermuarını kapatamıyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's 8:00 in the morning. Where the hell have you been? | Sabahın 8'i oldu. Hangi cehennemdeydin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Out. Out. Where? | Dışardaydım. Dışarda. Nerede? Dışardaydım. Dışarda. Nerde? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Where? I don't want to hear it. Here. | Nerede? Bunları dinlemek istemiyorum. Al işte. Nerde? Bunları dinlemek istemiyorum. Al işte. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Like this solves everything. | Sanki bu herşeyi çözecekmiş gibi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Brian, this has gotta stop. Yeah, okay. | Brian, buna bir son vermelisin. Evet, tamam. Brian, buna bir son vermelisin. Evet, tamam. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right, yeah, whatever you say. I won't do it again. | Pekala, tamam, sen nasıl diyorsan. Bunu bir daha yapmayacağım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
For the last time, just let me get some sleep. | Bu sondu, bırak biraz uyuyayım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah? Hey, it's me. | Evet? Hey, benim. Evet? Hey, benim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Jackie wants to see us. For what? | Jackie bizi görmek istiyormuş. Ne için? Jackie bizi görmek istiyormuş. Ne için? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. He didn't say anything. | Bilmiyorum. Bir şey söylemedi. Bilmiyorum. Birşey söylemedi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right. I'll be there. | Pekala. Geliyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Feds got Pat. | Federaller Pat'i yakaladılar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
They're trying to pin some old bullshit murder rap on him. | Birkaç eski saçma cinayeti üzerine yıkmaya çalışıyorlar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
For when? Who? | Ne zaman? Kim? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You know that prick, Mickey Gills? Yeah. | Mickey Gills denen pisliği tanıyor musunuz? Evet. Mickey Gills denen pisliği tanıyor musunuz? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
He's been flipping on everybody from years ago, | Yıllardır herkesi ispiyonluyormuş, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
trying to get his sentence cut in half. | ...cezasının yarısını indirtmeye çalışıyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What's he looking at? | Ne kadar alır? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
If he pleads out to manslaughter, eight. | Eğer cinayetle suçlanırsa, 8 yıl. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, don't worry about it, though. It'll be all right. | Hey, bunun için endişelenme. Her şey düzelecek. Hey, bunun için endişelenme. Herşey düzelecek. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Nothing changes. Yeah, sure. | Hiçbir şey değişmeyecek. Evet, eminim. Hiçbir şey değişmeyecek. Evet, eminim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Of course. Nothing. | Elbette. Hiçbir şey. Elbette. Hiçbir şey. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I can't fucking believe it. What do you think? | Bu lanet şeye inanamıyorum. Ne düşünüyorsun? Bu lanet şeye inanamıyorum. Ne düşünüyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I think it's time to go see that kid. | Sanırım şu çocuğu görmenin zamanı geldi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
She's not going to mind doing it, you know, coming to tell me... | Yaptığı şeyi fazla umursamıyor, bilirsin, bana evleneceğini söyledi... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Jay. | Hey, Jay. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No problem. Nice car. | Sorun değil. Güzel araba. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're making good money with that coke, huh? | Kokainden iyi para kazanıyorsun, ha? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'm doing all right. | İyi iş çıkarıyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Personally, I don't care how you make your money. | Şahsen, paranı nasıl kazandığın umrumda değil. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You don't sell it to the kids, right? | Çocuklara satmıyorsun, değil mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No. Let's cut to the chase, all right? | Hayır. Kısa keselim, tamam mı? Hayır. Kısa keselim, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're making a lot of money with that, and we want some. | Bu işte çok para kazanıyorsun, biz de biraz pay istiyoruz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right. So you got two choices. | Pekala. Yani senin iki seçeneğin var. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You can either come up with a little something each week, | Ya her hafta bize de biraz pay verirsin,.. Ya her hafta bize de biraz pay verirsin, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
or, better yet, you can set up some dealers, we'll rob them and cut you in. | ya da, bize birkaç satıcı gösterirsin, biz de onları soyarız ve sana pay veririz. ya da, daha iyisi, bize birkaç satıcı gösterirsin, biz de onları soyarız ve sana da pay veririz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You want me to set up my connections? Yeah. | Bağlantılarıma tuzak kurmamı mı istiyorsunuz? Evet. Bağlantılarıma tuzak kurmamı mı istiyorsunuz? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I can't do that. They know me. | Bunu yapamam. Beni tanırlar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
They know where the fuck I live. Yeah, but so do we. | Yaşadığım lanet yeri biliyorlar. Evet ama biz de biliyoruz. Yaşadığım lanet yeri biliyorlar. Evet ama biz de biliyoruz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Brian, are you gonna put me on the spot? | Brian, başımı belaya mı sokacaksın? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I known you how long? We're from the same neighborhood. | Seni kaç yıldır tanıyorum? Aynı mahalledeniz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What am I supposed to do? Jay, fuck them. | Ne yapmalıyım? Jay, siktir et onları. Ne yapmalıyım? Jay, siktir et onları. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
So if this goes good, they say they might need 50 pounds every 10 days. | Eğer anlaşma olursa, her on günde bir 50 paundluk istediklerini söylediler. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I got all you need, man. Yeah, I bet. | İstediğin herşeyi ayarlarım, dostum. Bundan eminim. İstediğin herşeyi ayarlarım, dostum. Bundan eminim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'll go get them. All right, I'll be here. | Onlara haber vereyim. Pekala, burada olacağım. Onlara haber vereyim. Pekala, burda olacağım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Oh, God. Relax, Tommy, you're gonna be okay. | Tanrım. Sakinleş, Tommy, iyi olacaksın. Tanrım. Sakinleş, Tommy, iyi olacaksın. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Jay, what's going on? Bad day for you, Tommy. | Jay, neler oluyor? Senin için kötü gün, Tommy. Jay, neler oluyor? Senin için kötü gün, Tommy. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Just chalk it up as a loss, Tommy. You'll make it back in a couple of weeks. | Bunu kaybedilmişler hesabına yaz, Tommy. Birkaç haftada tekrar toparlarsın. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'll take this. Thank you. | Bunu ben alacağım. Teşekkür ederim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Okay. In case you get stupid, that look familiar? | Tamam. Aptallaşmışsındır, bunlar tanıdık geldi mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Jay, stuff in the back? | Jay, mallar arkada mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Trunk open, Tommy? Yeah. | Bagaj açık mı, Tommy? Evet. Bagaj açık mı, Tommy? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Tommy, I'm gonna take the keys. | Tommy, bu anahtarları alıyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna throw them in the alley around the corner. | Köşedeki ara sokağa atacağım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Give yourself a few minutes to pull yourself together. | Biraz toparlanmak için kendine birkaç dakika ver. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
When you go back to Braintree, you don't mention any of this to anybody. | Braintree'ye geri döndüğünde, bu olanlardan kimseye söz etme. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Got it? Yeah. | Anladın mı? Evet. Anladın mı? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Try these out. They're too big. I'm a seven. | Şunları çıkartıp dene. Çok büyükler. Daha 7 yaşındayım. Şunları çıkartıp dene. Çok büyükler. Daha 7 yaşındayım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What? These are big. | Ne? Büyükler. Ne? Büyükler. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right, just put another pair of socks on. They'll be fine. | Pekala, başka bir çorapla giy. Ayağına oturacaklardır. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Don't worry, I'll get you another pair. That won't work. | Merak etme, başka bir tane alırım. Olmayacak. Merak etme, başka bir tane alırım. Olmayacak. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, you got it on the wrong foot, boss. | Hey, yanlış ayağına giyiyorsun, patron. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, you want to help your brother when you're done? You guys hungry? | İşin bitince kardeşine de yardım eder misin? Çocuklar, acıktınız mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I guess. All right. | Evet, sanırım. Pekala. Evet, sanırım. Pekala. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
This is nice. Yeah. | Burası güzelmiş. Evet. Burası güzelmiş. Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Brian. How are you doing? | Selam, Brian. Nasılsın? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'm okay. Yeah? Can I get you something to drink? | İyiyim. Öyle mi? İçecek bir şey getirmemi ister misin? İyiyim. Öyle mi? İçecek birşey getirmemi ister misin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Stacy? | Olur. Stacy sen? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'm all set. Okay. The usual? | Şimdi almayayım. Tamam. Her zamankinden mi? Şimdi almayayım. Tamam. Her zamankinden mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No. Yeah, give me... | Hayır. Sen bana... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No, I'm gonna have... Give me just whatever you got on tap. Thanks. | Yo yo, Ben... Sen sadece hazırda ne varsa onu getir. Sağol. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What do you mean "friend"? She works here. | Arkadaş diyerek ne kastediyorsun? Burada çalışıyor. Arkadaş diyerek ne kastediyorsun? Burda çalışıyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Are you mad now because the waitress knows my name? | Şimdi de garson kız adımı bildiği için mi sinirleniyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Then why are you getting all quiet all of a sudden? | Bu yüzden mi birden susuverdin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How come you didn't introduce me? | Öyleyse neden bizi tanıştırmadın? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What are you talking about? She's the waitress. | Sen neden bahsediyorsun? O garson. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I thought she just might be more than that, the way you eyed her. | Ben sadece ona bakışından, bundan daha fazlası olabileceğini düşündüm, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
See? That's why we never go out. | Gördün mü? İşte bu yüzden hiç dışarı çıkmıyoruz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
We never go out because you're always too busy running around. | Hiç çıkmıyoruz, çünkü sen sürekli koşuşturmakla meşgulsün. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You want to start this all over again? | Bu konuyu yeniden mi başlatmak istiyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Let's not ruin a nice night, okay? | Güzel bir geceyi mahvetmeyelim, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I would've introduced you, but I don't even know her name. | Sizi tanıştırabilirdim, ama adını bile hatırlamıyordum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |