• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182960

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
You all right? Yeah. Yeah. İyi misin? Evet, iyiyim. Sen iyi misin? İyiyim. Sen iyi misin? Evet, evet. İyi misin? Evet, iyiyim. Yes Man-2 2008 info-icon
Yeah? She's still not calling you back? No. Öyle mi? Hâlâ mı geri aramıyor? Hayır. Seni hala aramadı mı? Hayır. Öyle mi? Seni hâlâ geri aramadı mı? Hayır! Öyle mi? Hâlâ mı geri aramıyor? Hayır. Yes Man-2 2008 info-icon
What are you gonna do? I don't know. Ne yapacaksın? Bilmiyorum. Ne yapacaksın? Bilmem. Ne yapacaksın? Bilmiyorum. Ne yapacaksın? Bilmiyorum. Yes Man-2 2008 info-icon
Yes. And not because I have to. Great. Evet. Mecbur olduğumdan değil, istediğimden. Harika. Evet. Mecbur olduğumdan değil. Harika. Evet. Ama demek zorunda olduğum için değil. Harika. Evet. Mecbur olduğumdan değil, istediğimden. Harika. Yes Man-2 2008 info-icon
Well, you do have to. Yeah. Ama gelmek zorundasın. Öyle. Ama mecbursun. Evet. yani demek zorundasın. Öyle. Ama gelmek zorundasın. Öyle. Yes Man-2 2008 info-icon
But you want to. Oh, yeah. Ama gelmek istiyorsun. Evet. Ama istiyorsun. Evet. Ama istiyorsun da. Kesinlikle. Ama gelmek istiyorsun. Evet. Yes Man-2 2008 info-icon
So bad. Oh, God, me too. Çok kötü durumdayım. Tanrım, ben de. Çok fazla. Ben de öyle. Hem de çok. Tanrım, ben de. Çok kötü durumdayım. Tanrım, ben de. Yes Man-2 2008 info-icon
It's all I can think about. Really? Aklımdan çıkmıyor hiç. Gerçekten mi? Başka birşey düşünemiyorum. Sahi mi? Tek istediğim şey! Gerçekten mi? Aklımdan çıkmıyor hiç. Gerçekten mi? Yes Man-2 2008 info-icon
I've certainly heard a lot about you. Isn't that nice? Hakkında çok şey duydum. Ne hoş. Hakkında çok şey duydum. Güzel değil mi? Hakkınızda kesinlikle çok şey duydum. İyi şeyler miydi peki? Hakkında çok şey duydum. Ne hoş. Yes Man-2 2008 info-icon
Would you mind helping me? Absolutely, yeah. No problem. Bana yardım eder misin? Elbette. Hiç sorun değil. Bana yardım etmek ister miydin? Kesinlikle. Hiç sorun değil. Bana yardım etmenizde bir mahzur var mı? Kesinlikle yok. Sorun değil. Bana yardım eder misin? Elbette. Hiç sorun değil. Yes Man-2 2008 info-icon
Hello? Hi, Carl. Alo? Selam, Carl. Alo? Selam Carl. Alo? Selam Carl. Alo? Selam, Carl. Yes Man-2 2008 info-icon
Oh, Stephanie. What's wrong? Can you come over? Stephanie. Ne oldu? Gelebilir misin? Stephanie. Neyin var? Buraya gelebilir misin? Stephanie, sorun ne? Yanıma gelebilir misin? Stephanie. Ne oldu? Gelebilir misin? Yes Man-2 2008 info-icon
Not this time. I think it's over. Yeah? Bu sefer değil. Sanırım bitti. Öyle mi? Bu sefer yok. Sanırım bitti. Öyle mi? Bu kez değil. Sanırım bitti. Öyle mi? Bu sefer değil. Sanırım bitti. Öyle mi? Yes Man-2 2008 info-icon
Yeah? I don't know, Carl. I'm so confused. Öyle mi? Bilemiyorum, Carl. Kafam çok karışık. Bilmiyorum Carl. Kafam çok karışık. Öyle mi? Bilmiyorum Carl. Kafam çok karışık. Öyle mi? Bilemiyorum, Carl. Kafam çok karışık. Yes Man-2 2008 info-icon
CARL: Yeah. I'm gonna assume at this point, it's, well.... Evet. Bu durumda şöyle bir varsayımda bulunacağım. Yani Tam da bu noktada söylemeliyim ki... Evet. Bu durumda şöyle bir varsayımda bulunacağım. Yani Yes Man-2 2008 info-icon
Stay with me tonight. Oh, Steph.... Bu gece benimle kal. Steph Bu gece yanımda kal. Oh, Steph... Bu gece benimle kal. Ama Stephanie... Bu gece benimle kal. Steph Yes Man-2 2008 info-icon
Sorry, pal. Can't help you. Oh, come on. Can't you give me a break? Kusura bakma ahbap. Sana yardım edemem. Yapma. Bir şeyler yapsan? Elimde değil. Beni rahat bırakamaz mısın? Üzgünüm dostum, yardım edemem. Hadi ama! Görmezlikten gelemez misin? Kusura bakma ahbap. Sana yardım edemem. Yapma. Bir şeyler yapsan? Yes Man-2 2008 info-icon
CROWD: No man, no man, no man.... Not possible! Hayır diyen adam, hayır diyen adam, hayır diyen adam İmkânsız! Bay hayır, bay hayır, bay hayır!... Bu gerçek değil! "Hayırcı adam", "Hayırcı adam", "Hayırcı adam"... Olamaz! Hayır diyen adam, hayır diyen adam, hayır diyen adam İmkânsız! Yes Man-2 2008 info-icon
TERRENCE {ON RECORDING}: Chapter 26, "Words That Rhyme With Yes." 26. Bölüm, "Evet ile kafiyeli kelimeler." Bölüm 26, "Evet ile Kafiyeli Kelimeler. " 26. Bölüm. "Evet ile kafiyeli kelimeler". 26. Bölüm, "Evet ile kafiyeli kelimeler." Yes Man-2 2008 info-icon
Terrence, don't freak out. What the fuck? Terrence, sakın korkma. Bu da neyin nesi? Terrence, sakın korkma. Bu da ne? Terrence, sakın korkma. Ha s*ktir! Terrence, sakın korkma. Bu da neyin nesi? Yes Man-2 2008 info-icon
He keeps talking this covenant nonsense. It's not nonsense. Devamlı bu mukavele saçmalığından bahsediyor. Saçmalık değil. Hala şu anlaşma saçmalığını anlatıyor. Saçmalık değil. Anlaşma saçmalığı hakkında konuşmaya devam ediyor. Saçmalık değil ki! Devamlı bu mukavele saçmalığından bahsediyor. Saçmalık değil. Yes Man-2 2008 info-icon
TERRENCE: It is nonsense. Saçmalık. Tabii ki saçmalık. Saçmalık. Yes Man-2 2008 info-icon
Riffing? Well, I had to say something. Doğaçlama nakarat mı? Bir şeyler söylemem gerekiyordu. Çıkıverdi? Birşeyler söylemek zorundaydım. Doğaçlama mı? Bir şeyler söylemeliydim. Doğaçlama nakarat mı? Bir şeyler söylemem gerekiyordu. Yes Man-2 2008 info-icon
So the whole yes thing is all bullshit? No. O zaman bu evet olayı tamamen deli saçması mı? Hayır. Bütün bu evet olayı palavra mı yani? Hayır. Evet olayı saçmalık mı yani? Hayır. O zaman bu evet olayı tamamen deli saçması mı? Hayır. Yes Man-2 2008 info-icon
That makes perfect sense. I told you. I said that. Çok mantıklı. Sana söylemiştim. Sana söyledim. Çok mantıklı. Ben demiştim. Bu çok mantıklı. Sana açıklamıştım, söylemiştim. Çok mantıklı. Sana söylemiştim. Sana söyledim. Yes Man-2 2008 info-icon
You didn't say that. PETE: I did. Hayır söylemedin. Söyledim. Dememiştin. Demiştim. Söylememiştin. Söylemiştim. Hayır söylemedin. Söyledim. Yes Man-2 2008 info-icon
You didn't say it like that. Not with an accent. Bu şekilde söylemedin. Şivesiz söyledim ama Öyle dememiştin. Aksanlı söylemedim tabi. Bu şekilde söylememiştin. Bu tonda olmasa da söylemiştim. Bu şekilde söylemedin. Şivesiz söyledim ama Yes Man-2 2008 info-icon
What time is it? It's 5:40 in the morning. Saat kaç? Sabahın 5:40'ı. Saat kaç? Sabahın 5:40'ı . Saat kaç? Sabahın 05:40'ı. Saat kaç? Sabahın 5:40'ı. Yes Man-2 2008 info-icon
Sir, you need to get back to your room. No, I don't. Beyefendi, odanıza dönmek zorundasınız. Hayır, değilim. Odanıza dönmeniz gerek! Hayır. Bayım, odanıza geri dönmelisiniz. Hayır, değilim. Beyefendi, odanıza dönmek zorundasınız. Hayır, değilim. Yes Man-2 2008 info-icon
Sir, stop right there. Eat me. Beyefendi, orada durun. Sıkıysa durdur. Durun! Ye beni. Bayım, durun orada. Sıkıysa yakala. Beyefendi, orada durun. Sıkıysa durdur. Yes Man-2 2008 info-icon
Lee. What are you doing here? I'm a nurse, remember? Lee. Ne yapıyorsun burada? Unuttun mu, ben hemşireyim. Lee. Ne yapıyorsun burada? Ben hemşireyim ya. Lee, ne yapıyorsun burada? Ben bir hemşireyim, hatırladın mı? Lee. Ne yapıyorsun burada? Unuttun mu, ben hemşireyim. Yes Man-2 2008 info-icon
CARL: Yeah, I ride double all the time on the scooter with Allison. Evet, Allison'ın mobiletine hep ikinci olarak bindim. Allison'ın motorunu kullanmıştım. Evet, Allison'la beraber mobiletini sürmüştüm. Evet, Allison'ın mobiletine hep ikinci olarak bindim. Yes Man-2 2008 info-icon
LEE: No, Carl, this is not the same. Hayır, Carl, bu aynı şey değil. Carl, bu aynı şey değil. Hayır Carl. Bu ona benzemez. Hayır, Carl, bu aynı şey değil. Yes Man-2 2008 info-icon
You really have to be careful. Okay? These things have a lot of Gerçekten dikkatli olmalısın. Tamam mı? Bu şeylerde çok fazla.. Çok dikkatli olmalısın tamam mı? Bu şeyin motoru çok fazla... Gerçekten dikkatli olmalısın. Bu motorlarda bir sürü... Gerçekten dikkatli olmalısın. Tamam mı? Bu şeylerde çok fazla.. Yes Man-2 2008 info-icon
CARL: Holy Jesus. Yüce Tanrım. Aman Allah'ım! İsa aşkına! Yüce Tanrım. Yes Man-2 2008 info-icon
How you doing? Can't complain. Nasılsın? Hâlimden memnunum. Nasılsın? Şikayet edemem. Nasıl gidiyor? Şikayetçi değilim. Nasılsın? Hâlimden memnunum. Yes Man-2 2008 info-icon
MAN: Come on. Jerk. CARL: I'm sorry. Hadi. Hıyar. Affedersiniz. Serseri. Üzgünüm. Ne yapıyorsun aptal? Üzgünüm. Hadi. Hıyar. Affedersiniz. Yes Man-2 2008 info-icon
Do you mind, Reggie? Seriously, dude. İzin verir misin, Reggie? Ciddiyim, ahbap. Sakıncası yoksa, Reggie? Cidden ahbap. İzin verir misin, Reggie? Ciddiyim, ahbap. Yes Man-2 2008 info-icon
Maybe. Come on. Belki. Yapma. Belki Hadi ama. Olabilir. Hadi ama. Belki. Yapma. Yes Man-2 2008 info-icon
I'm not gonna say that word. Okay, maybe's fine. Maybe's good. O kelimeyi söylemeyeceğim. Tamam, belki iyidir. Belki olur. O kelimeyi söylemeyeceğim. Tamam, "belki" yeterlidir. O kelimeyi söylemeyeceğim. Tamam. "Olabilir" de yeterli. O kelimeyi söylemeyeceğim. Tamam, belki iyidir. Belki olur. Yes Man-2 2008 info-icon
Reggie, come on. Dude. Reggie, hadi ama. Ahbap. Reggie, yapma. Ahbap. Reggie, hadi ama! Ahbap! Reggie, hadi ama. Ahbap. Yes Man-2 2008 info-icon
PRIEST: Thanks, guys. Teşekkürler, millet. Sağ olun çocuklar. Sağ olun arkadaşlar. Teşekkürler, millet. Yes Man-2 2008 info-icon
PRIEST: You're a good man, Carl. İyi bir adamsın, Carl. Sen iyi birisin Carl. Sen iyi bir adamsın Carl. İyi bir adamsın, Carl. Yes Man-2 2008 info-icon
CARL: So anything else we need to know? Bilmemiz gereken başka bir şey var mı? Yes Man-2 2008 info-icon
Try to resist that. CARL: Right. Karşı koymaya çalışın. Tamam. Kulak asmayın Tamamdır. Buna dayanmaya çalışın. Tamam. Karşı koymaya çalışın. Tamam. Yes Man-2 2008 info-icon
ALLISON: Right. Tamam. Yes Man-2 2008 info-icon
CARL: Listen, I'm not gonna think anything less of you if you don't wanna do this. Dinle, eğer bunu yapmak istemezsen gözümdeki değerinin düşeceği falan yok. Eğer bunu yapmak istemezsen gözümden düşmezsin. Dinle, bunu yapmak istemezsen sana olan hislerimde bir değişiklik olmayacak. Dinle, eğer bunu yapmak istemezsen gözümdeki değerinin düşeceği falan yok. Yes Man-2 2008 info-icon
ALLISON: What? Ne? Yes Man-2 2008 info-icon
CARL: I mean, I'm still gonna be attracted to you if you're a chicken. Tavuk gibi kaçsan da senden hoşlanıyor olacağım. Korkak bir tavuk olsan bile senden hoşlanmaya devam edeceğim. Demek istediğim, korkak bir tavuk olsan bile senden hoşlanacağım. Tavuk gibi kaçsan da senden hoşlanıyor olacağım. Yes Man-2 2008 info-icon
ALLISON: What if I'm one of those chickens... Ya başı kopmayıp.. Peki ya ben kafası koparılmayıp da... Peki, ya kafası doğru kesilmemiş... Ya başı kopmayıp.. Yes Man-2 2008 info-icon
CARL: I told you, my foot caught a nail. Sana ayağıma çivi battığını söyledim. Ayağım çiviye takılmıştı. Sana söylemiştim, ayağıma çivi batmıştı. Sana ayağıma çivi battığını söyledim. Yes Man-2 2008 info-icon
Yes, I met teacher Tai. Evet, Tai Hoca'la tanıştım. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
I also got a new room, it's in the same dorm. Hatta yeni bir de oda edindim, aynı yurtta. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Cause Jane has problems. Çünkü Jane'nin sorunları var. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Yes, many problems. But she's a good friend mom. Evet, birçok sorun. Ama iyi bir arkadaştır anne. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Me? Keeping secret from you? Ben mi? Senden sır saklamak mı? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
You're so smart, I couldn't trick you. Sen çok zekisin, seni kandıramam. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
But I want you to know that I'm very glad Ama odamı değiştirebildiğim için Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
that I can change the room. çok mutlu olduğumu bilmeni isterim. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
I can handle it myself, no problem. Kendi sorunlarımı halledebilirim, merak etme. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
You don't have to worry. Endişelenmen gereken bir şey yok. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Jub Jub Jub Jub Jub Jub Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
1,000 times Jub Jub. 1,000 kez Jub Jub. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
I also love you, dear. Jub Jub Jub back 1,000 times. Ben de seni seviyorum, canım. Jub Jub Jub 1,000 kez Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
"Nice to meet you mate" O Pie O "Tanıştığımıza sevindim, oda arkadaşım" O Pie O Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Don't come in! Don't! Yaklaşma! Uzak dur! Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
It's you who should be back off! Geri çekilmesi gereken sensin! Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Hold on, I'm hurt. Bekle, canım yandı. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
You're a girl? Sen kız mısın Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
What! I'm a girl Ne! Kızım tabii Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
You're not going to apologize? Özür dilemeyecek misin? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
For what? It's because you look like this and you're suddenly jumped to me so I was frightened. Ne için? Böyle göründüğün ve aniden üzerime atladığından korktuğum için oldu.. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Don't you see this house size cockroach? And this is my room. Ev büyüklüğündeki hamam böceğini görmedin mi? Ayrıca burası benim de odam. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Your room? Senin de mi odan? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Oh, I Ran away from a Dii (used to call Tomboy's girlfriend) just to meet a tom. Oh, bir diiden kaçıp (tomboy'un kız arkadaşı) tomboya(erkeksi kız) çattım. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Hey, no no no! I'm not a tom. Hey, hayır hayır hayır! Ben tom değilim. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
You're not a tom even though you look like this? Böyle göründüğün halde tom değil misin? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
I'm really not a tom, I'm a girl. Gerçekten tom değilim, kızım. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Umm, A girl? Umm, kız mı? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
A girl like this? Oh, so feminine... Böyle bir kız? Oh, çok kadınsı... Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
look at your face, hair style, personality, body... yüzüne bak, saçına, karakterine, vücuduna... Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Where? Which parts of you look like a girl, tell me? Neresi? Hangi kısmının kıza benzediğini söylesene? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
P' Kae. I can't be patient with this. Let me change the room. P' Kae. Buna sabredemem. Odamı değiştirmeme izin verin. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Why? You just changed your room? I can't bear this, VERY TOM DII Neden? Odanı yeni değiştirdin? Buna dayanamam, ÇOK FAZLA TOM Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Hey, I don't mean that she's disgusting or anything but you know it's very difficult to live with her. Hey, iğrenç ya da başka bişey demek istemiyorum ama bilirsiniz onunla yaşamak çok zor. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Now, I feel like I'm being with a man. I'm not comfortable living with a tom. Şuan, bir erkekle yaşıyormuş gibi hissediyorum. Bir tomla yaşamak hiç rahat değil. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
How uncomfortable? Neymiş rahatsız olan? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
It's tough Teacher. I just can't restraint my mind. Zor hocam.It's tough Teacher. Zihnimi baskı altına alamam ki. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
You will be getting used to it. Alışırsın. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Tom or not, if you don't interest, then it's no big deal. Tom ya da değil, ilgini çekmiyorsa, sorun değil demektir. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
But I have the right to change? Ama odamı değiştirmeye hakkım yok mu? Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Yes, you have. But you have used it already. Evet, var. Ama bu hakkını çoktan kullandın. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
And I don't approve. Ve tekrar kabul edilmeyecek. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
As I was here before you. I'd like to take the right... Buraya senden önce geldiğime göre, tercih yapma hakkına sahibim... Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Listen to me now. I'll be at this side, and you're on that side. Şimdi beni dinle. Ben bu tarafı alıcam, sen de diğer tarafı. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
This is the territory line, Bu sınır çizgisi, Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
don't cross this line. çizgiyi geçme. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
I like silentness because my fish can be easily frightened. Sessizlik isterim çünkü balığım çok kolayca korkar. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
You can't understand. It's difficult to treat. Anlamadın mı? Açıklaması zor. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
Oh, and it's better to be quiet, if you can. Oh, yapabilirsen, sessiz olman daha iyi. Yes or No: Yaak Rak Gaw Rak Loey-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 182955
  • 182956
  • 182957
  • 182958
  • 182959
  • 182960
  • 182961
  • 182962
  • 182963
  • 182964
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim