Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183068

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
You will only stop playing today. Quick, eat.	Sadece bugün dışarda oynamayacaksın. Hızlı, ye Sadece bugünlük oynama. Çabuk ye. Sadece bugünlük oynama. Çabuk ye. Sadece bugünlük oynama. Çabuk ye.	Yip Man-3	2008
Quick, eat.	Hızlı, ye Ye hadi. Ye hadi. Ye hadi.	Yip Man-3	2008
but somehow you have to eat something.	ama bir şöyle ya da böyle bir şeyler yemelisin. ...ama öyle ya da böyle bir şeyler yemelisin. ...ama öyle ya da böyle bir şeyler yemelisin. ...ama öyle ya da böyle bir şeyler yemelisin.	Yip Man-3	2008
Come.	Gel Gel. Gel. Gel.	Yip Man-3	2008
How much rice are there in the house.	Evde ne kadar pirinç var? Evde ne kadar pirinç kaldı? Evde ne kadar pirinç kaldı? Evde ne kadar pirinç kaldı?	Yip Man-3	2008
Don't have to worry.	Endişelenmemelisin Endişelenme. Endişelenme. Endişelenme.	Yip Man-3	2008
Whatever valuables in the house have been pawned.	Evde ne kadar değerli şey varsa ipotek edildi. Evde ne kadar değerli şey varsa rehinli. Evde ne kadar değerli şey varsa rehinli. Evde ne kadar değerli şey varsa rehinli.	Yip Man-3	2008
Your husband have strength and energy I can go out and get a job.	Kocan güçlü ve enerjik. Dışarı çıkacağım ve iş bulacağım. Kocanın gücü kuvveti yerinde. Gidip iş bulabilirim. Kocanın gücü kuvveti yerinde. Gidip iş bulabilirim. Kocanın gücü kuvveti yerinde. Gidip iş bulabilirim.	Yip Man-3	2008
Won't die.	Ölmeyeceksin Ölmem ya. Ölmem ya. Ölmem ya.	Yip Man-3	2008
but now times are bad There is always a first time.	fakat şimdi zaman kötü. Herşeyin bir ilki vardır. ...ama zaman kötü. Her şeyin bir ilki vardır. ...ama zaman kötü. Her şeyin bir ilki vardır. ...ama zaman kötü. Her şeyin bir ilki vardır.	Yip Man-3	2008
We have more than enough people here. Not hiring anymore.	Burada gerekenden fazla kişi var. Artık çalışacak kişi almıyoruz. Gereğinden fazla adamımız var. Daha fazla almıyoruz. Gereğinden fazla adamımız var. Daha fazla almıyoruz. Gereğinden fazla adamımız var. Daha fazla almıyoruz.	Yip Man-3	2008
No. We've enough.	Hayır. Yeterince işçimiz var. Hayır. Yeterince var. Hayır. Yeterince var. Hayır. Yeterince var.	Yip Man-3	2008
Sorry to trouble you.	Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Rahatsız ettim. Rahatsız ettim. Rahatsız ettim.	Yip Man-3	2008
Boss, employ me.	Patron, beni işe al. Patron beni al. Patron beni al. Patron beni al.	Yip Man-3	2008
You! You! You! Come up.	Sen! Sen! Sen! Gelin Sen! Sen! Sen! Yukarı gelin. Sen! Sen! Sen! Yukarı gelin. Sen! Sen! Sen! Yukarı gelin.	Yip Man-3	2008
Come. Come.	Gel Gel Gel, gel. Gel, gel. Gel, gel.	Yip Man-3	2008
Brother Man, the way you dress is not suitable for work.	Kardeş Man, kıyafetin çalışmaya uygun değil. Man birader, kıyafetin işe uygun değil. Man birader, kıyafetin işe uygun değil. Man birader, kıyafetin işe uygun değil.	Yip Man-3	2008
Right! The boss here used to practice martial arts.	Haklısın! Patron dövüş sanatları çalışıyor. Doğru. Buranın patronu savaş sanatları çalışırdı. Doğru. Buranın patronu savaş sanatları çalışırdı. Doğru. Buranın patronu savaş sanatları çalışırdı.	Yip Man-3	2008
That's why he like to employ those who knows kung fu.	Bu yüzden kung fu bilen kişileri çalıştırmayı sever. O yüzden Kung Fu bilenleri işe almayı seviyor. O yüzden Kung Fu bilenleri işe almayı seviyor. O yüzden Kung Fu bilenleri işe almayı seviyor.	Yip Man-3	2008
Go there and eat.	Oraya git ve yemek ye. Şurada yiyelim. Tamam. Şurada yiyelim. Tamam. Şurada yiyelim. Tamam.	Yip Man-3	2008
Brother Man, I can't eat anymore. Help me to eat some, okay?	Kardeş Man, daha fazla yiyemeyeceğim. Birazını alarak bana yardım eder misin? Man birader, daha fazla yiyemiyorum, bitirmeme yardım eder misin? Man birader, daha fazla yiyemiyorum, bitirmeme yardım eder misin? Man birader, daha fazla yiyemiyorum, bitirmeme yardım eder misin?	Yip Man-3	2008
Eat a little.	Biraz ye Biraz al. Biraz al. Biraz al.	Yip Man-3	2008
They're fine. Thanks.	Onlar iyi. Teşekkürler. İyiler, sağ ol. İyiler, sağ ol. İyiler, sağ ol.	Yip Man-3	2008
I haven't seen him since the last time he left.	Geçen sefer gittiğinden beri onu hiç görmedim. Son gidişinden beri onu görmedim. Son gidişinden beri onu görmedim. Son gidişinden beri onu görmedim.	Yip Man-3	2008
I don't know if he is dead or alive.	Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum. Ölü mü, sağ mı bilmiyorum. Ölü mü, sağ mı bilmiyorum. Ölü mü, sağ mı bilmiyorum.	Yip Man-3	2008
I don't have a chance even to apologize.	Özür dileme şansım bile olmadı. Bir özür dileme fırsatım bile olmadı. Bir özür dileme fırsatım bile olmadı. Bir özür dileme fırsatım bile olmadı.	Yip Man-3	2008
Yes, I've lost a steel box.	Evet, çelik bir kutu kaybettim. Evet, metal bir kutu kaybettim. Evet, metal bir kutu kaybettim. Evet, metal bir kutu kaybettim.	Yip Man-3	2008
What kind of steel box?	Nasıl bir çelik kutu? Nasıl metal kutu? Nasıl metal kutu? Nasıl metal kutu?	Yip Man-3	2008
Fellow workers, this is Colonel Chuodeng.	İşçi arkadaşlar, bu Albay Chuodeng İşçi kardeşler, bu Albay Chuodeng. İşçi kardeşler, bu Albay Chuodeng. İşçi kardeşler, bu Albay Chuodeng.	Yip Man-3	2008
and like to find those who knows kung fu and spar with the Japanese.	Kung fu bilen kişiler bulmak ve Japon dövüşçülerle dövüştürmek istiyormuş. Kung Fu bilen ve Japonlar'la antreman yapmak isteyenler arıyor. Kung Fu bilen ve Japonlar'la antreman yapmak isteyenler arıyor. Kung Fu bilen ve Japonlar'la antreman yapmak isteyenler arıyor.	Yip Man-3	2008
Master.	Usta Usta... Usta... Usta...	Yip Man-3	2008
You just want us to be their sand bags.	Sen sadece bizim onların kum torbası olmamızı istiyorsun. Onlara kum torbası olmamızı istiyorsun. Onlara kum torbası olmamızı istiyorsun. Onlara kum torbası olmamızı istiyorsun.	Yip Man-3	2008
Idiot! If you win there is a bag of rice.	Aptal! Eğer kazanırsan bir torba pirinç alacaksınız. Aptal! Kazanırsan bir torba pirinç var. Aptal! Kazanırsan bir torba pirinç var. Aptal! Kazanırsan bir torba pirinç var.	Yip Man-3	2008
Those who wins the fight will be awarded a bag of rice.	Kim kazanırsa ödül olarak bir torba pirinç alacak! Dövüşü kazananlar bir torba pirinç ile ödüllendirilecekler. Dövüşü kazananlar bir torba pirinç ile ödüllendirilecekler. Dövüşü kazananlar bir torba pirinç ile ödüllendirilecekler.	Yip Man-3	2008
Crazy Lin, don't look for trouble.	Çılgın Lin, bela arama. Çılgın Lin, başına iş alma. Çılgın Lin, başına iş alma. Çılgın Lin, başına iş alma.	Yip Man-3	2008
I'll go.	Ben gideceğim. Ben giderim. Ben giderim. Ben giderim.	Yip Man-3	2008
I'll go too.	Bende gideceğim. Ben de giderim. Ben de giderim. Ben de giderim.	Yip Man-3	2008
now is our chance to take it back. It's only fair.	...şimdi geri alma şansımız var. Bu hakkımızdır. Şimdi geri alma şansımız var. Ödeşmiş olacağız. Şimdi geri alma şansımız var. Ödeşmiş olacağız. Şimdi geri alma şansımız var. Ödeşmiş olacağız.	Yip Man-3	2008
It's alright. Come.	Sorun yok. Gel Sorun değil, gel. Sorun değil, gel. Sorun değil, gel.	Yip Man-3	2008
Be careful.	Dikkatli ol! Dikkatli ol. Dikkatli ol. Dikkatli ol.	Yip Man-3	2008
Come, come over and line up.	Gelin, gelin ve sıraya girin Gelin. Buraya gelip sıra olun. Gelin. Buraya gelip sıra olun. Gelin. Buraya gelip sıra olun.	Yip Man-3	2008
No. Let's go. Yes	Hayır. Gidelim Tamam Hayır, gidelim. Emredersiniz. Hayır, gidelim. Emredersiniz. Hayır, gidelim. Emredersiniz.	Yip Man-3	2008
Okay, good show. Okay, good show.	Güzel gösteriydi. Güzel gösteriydi. İyi gösteri. İyi gösteri. İyi gösteri.	Yip Man-3	2008
Knock them down.	Onları aşağı indirin. Günlerini gösterin. Günlerini gösterin. Günlerini gösterin.	Yip Man-3	2008
Let me go there and have a go.	Oraya gitmeliyim ve gideceğim. Ben de inip bir deneyeyim. Ben de inip bir deneyeyim. Ben de inip bir deneyeyim.	Yip Man-3	2008
They are not your match, General Sanpo.	Onlar sizin ayarınızda değil, General Sanpo Onlar denginiz değil General Sanpo. Onlar denginiz değil General Sanpo. Onlar denginiz değil General Sanpo.	Yip Man-3	2008
Just treat it as to let them know our Japanese martial arts.	Sadece Japon dövüş sanatlarını onların görmesini istiyorum. Japon Savaş Sanatlarını öğrenmeleri için izin veriyoruz varsay. Japon Savaş Sanatlarını öğrenmeleri için izin veriyoruz varsay. Japon Savaş Sanatlarını öğrenmeleri için izin veriyoruz varsay.	Yip Man-3	2008
Find 3 guys to fight with me.	Benimle dövüşecek 3 adam bul Benimle dövüşecek üç kişi bul. Benimle dövüşecek üç kişi bul. Benimle dövüşecek üç kişi bul.	Yip Man-3	2008
Even if they lost, they would still get a bag of rice.	Hatta onlara kaybetseler bile birer torba pirinç verilecek.	Yip Man-3	2008
Yes.	Tamam Emredersiniz. Emredersiniz. Emredersiniz.	Yip Man-3	2008
Don't say I didn't help you guys.	Beyler size yardım etmediğimi söylemeyin. Size yardımcı olmadığımı söylemeyin arkadaşlar. Size yardımcı olmadığımı söylemeyin arkadaşlar. Size yardımcı olmadığımı söylemeyin arkadaşlar.	Yip Man-3	2008
I've arranged with General Sanpo to fight with the 3 of you.	Sizden 3 kişinin General Sanpo ile dövüşmesini ayarladım. General Sanpo için üçünüzle dövüş ayarladım. General Sanpo için üçünüzle dövüş ayarladım. General Sanpo için üçünüzle dövüş ayarladım.	Yip Man-3	2008
No matter win or lose, you'll still get a bag of rice.	Kazansanızda kaybetsenizde birer torba pirinç alacaksınız. Kazansanız da, kaybetseniz de birer torba pirinç alacaksınız. Kazansanız da, kaybetseniz de birer torba pirinç alacaksınız. Kazansanız da, kaybetseniz de birer torba pirinç alacaksınız.	Yip Man-3	2008
It's okay if there is no rice. Most important thing is, is to beat them up.	Pirinç olmasada sorun değil. Önemli olan onları dövmektir. Pirinç önemli değil. Önemli olan onları yenmemiz. Pirinç önemli değil. Önemli olan onları yenmemiz. Pirinç önemli değil. Önemli olan onları yenmemiz.	Yip Man-3	2008
Crazy Lin! You! You! 3 men.	Çılgın Lin! Sen! Sen! 3 kişi	Yip Man-4	2008
Hey, you're vomiting blood. Stop fighting.	Hey, sen kan kusuyorsun. Dövüşü bırak	Yip Man-4	2008
General, they've admit defeat.	General, onlar yenildiklerini kabul etti.	Yip Man-4	2008
I saw Crazy Lin today.	Bugün Çılgın Lin'i gördüm.	Yip Man-4	2008
Still okay.	Hâlâ iyi.	Yip Man-4	2008
I've never thought I would meet him.	Onunla karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim.	Yip Man-4	2008
Crazy Lin? I've not seen him.	Çılgın Lin? Görmedim	Yip Man-4	2008
Yesterday, many people have gotten their rice. General Sanpo is very satisfied.	Dün, pek çok kişi pirinçlerini aldı. General Sanpo çok memnun oldu.	Yip Man-4	2008
Anyone wants to go? Li Chian.	Gitmek isteyen herhangi biri? Li Chian	Yip Man-4	2008
You don't know? You are the one who brought him out.	Bilmiyor musun? Onu buradan götüren sendin.	Yip Man-4	2008
Anyone wants to go? If you win, you get a bag of rice.	Gitmek isteyen herhangi biri? Eğer kazanırsanız, bir torba pirinç alacaksınız.	Yip Man-4	2008
Master Ip is going, I am going.	Master Ip gidecekse, bende gideceğim.	Yip Man-4	2008
I would like to fight with the Japanese.	Japonlarla dövüşmek istiyorum.	Yip Man-4	2008
No. Quick, go.	Hayır. Hızlı olun, gidiyoruz.	Yip Man-4	2008
He say, he wants to fight with 3 more men.	O diyor ki, 3 kişiden fazla kişiyle dövüşmek istiyormuş.	Yip Man-4	2008
I won't fight anymore.	Artık dövüşmeyeceğim.	Yip Man-4	2008
Li Chian. Why did they shoot?	Li Chian neden vurdular?	Yip Man-4	2008
I saw that he had lost and still got the guts to take the rice.	Onun yenildiğini gördüm ve o pirinç torbasını aldı.	Yip Man-4	2008
That is why, I want to teach him a lesson.	Bu yüzden, ona bir ders vermek istedim.	Yip Man-4	2008
This place is for martial arts only.	Bu yer sadece dövüş sanatları için.	Yip Man-4	2008
Don't ever fire your gun in here again.	Bir daha asla burada silahını kullanma!	Yip Man-4	2008
Understood. General Sanpo, please cool down.	Başüstüne. General Sanpo, lütfen sakin olun	Yip Man-4	2008
I will immediately arrange for the next fight.	Hızlıca bir sonraki dövüşü hazırlayacağım.	Yip Man-4	2008
I will fight.	Ben dövüşeceğim	Yip Man-4	2008
Li Chian, open the door.	Li Chian, kapıyı aç	Yip Man-4	2008
Master. Open the door!	Usta Kapıyı aç!	Yip Man-4	2008
Master.	Usta	Yip Man-4	2008
I want to challenge 10 men.	10 kişiye meydan okuyorum.	Yip Man-4	2008
I want to fight 10 men.	10 adama karşı dövüşeceğim	Yip Man-4	2008
He says he wants to fight 10 men.	10 kişiyle dövümek istediğini söylüyor.	Yip Man-4	2008
I would also like to see.	Görmek istiyorum.	Yip Man-4	2008
Come again.	Tekrar gel buraya	Yip Man-4	2008
He wants you to come again.	O tekrar gelmeni istiyor.	Yip Man-4	2008
I didn't come here for the rice.	Buraya pirinç için gelmedim.	Yip Man-4	2008
He says, he will come again.	Tekrar geleceğini söyledi.	Yip Man-4	2008
He wants to know your name.	Adını öğrenmek istiyor.	Yip Man-4	2008
He is Ip Man.	Onun adı Ip Man	Yip Man-4	2008
You have to be careful from now on I don't know what Sanpo will do.	Şu andan itibaren dikkatli olmalısın. Sanpo'nun ne yapacağını bilmiyorum.	Yip Man-4	2008
I need to eat.	Yemeğe ihtiyacım var	Yip Man-4	2008
You saw your own country men being killed. Do you have any dignity?	Kendi ülkenin insanlarının öldürülmesini gördün. Hiç şerefin yok mu?	Yip Man-4	2008
I am back.	Ben geldim	Yip Man-4	2008
Yes, I am.	Evet	Yip Man-4	2008
Ah June is a good boy.	Ah June uslu çocuktur.	Yip Man-4	2008
Let me go and wash my face first.	Gidip elimi yüzümü yıkayacağım.	Yip Man-4	2008
You are very nice.	Çok iyisin	Yip Man-4	2008
I've discovered that I am really useless.	Ben işe yaramaz biriyim.	Yip Man-4	2008