Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183626
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Come around noon tomorrow. | Yarın öğlen vakitlerinde gel. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I'll help you make a nice pile with this arm of mine. | Sana bu kolumla ufak bir servet kazandırayım. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I'll be much obliged. | Çok minnettar kalırım. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Kashima Beach. She'd almost reached the border of Shimosa Province. | Kashima Sahilinde. Neredeyse Shimosa köyü sınırını geçiyordu. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I don't appreciate the trouble you put us through, Takenoo. | Bizi düşürdüğün duruma kayıtsız kalamam Takenoo. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I promise you, you'll never get away. | Yemin ediyorum bir daha kaçamayacaksın. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Take that, bitch. | Al sana nâmussuz. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Bring her over here. | Bu tarafa getirin onu. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Please, ma'am. This is too cruel. | Lütfen hanımefendi, bu çok zâlimce. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Too cruel? | Çok mu zâlimce? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Why should I have to put myself to shame in this filthy brothel? | Neden bu pis genelevde kendimi utanç bir duruma sokayım? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I don't deserve this. | Ben bunu haketmiyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Don't deserve this? You've got some nerve. | Haketmiyor musun? Sen çok yüzsüzsün. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Your family owed back taxes and could have gone to prison... | Ailenin vergi borçları var ve bu yüzden hapse girebilirlerdi... | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
so Boss Tatsugoro made arrangements with the intendant to save you. | ..ama Patron Tatsugoro Vali ile görüştü ve sizi bu durumdan kurtardı. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
My family never asked the boss to do that. He just | Ailem asla patrona böyle bir şey için asla izin vermezdi. O sadece kendi... | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I did it because I felt sorry for you. | Bunu yaptım çünkü senin için üzülüyordum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You ungrateful bitch! | Seni nankör aşağılık! | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
That ought to teach you. | Bu sana dersini verir. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You never paid our taxes. You never loaned us money. | Bizim ne vergi borcumuz vardı nede sana. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
It was nothing but a trap. How can you be so cruel? | Bunlar tuzaktan başka bir şey değildi? Nasıl bu kadar zâlim olabiliyorsun? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Dokichi, throw her in the storehouse. | Dokichi, onu ambara kapatın. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Are you Tsuru from last night? Uh huh. Where are you going? | Sen dün geceki Tsuru değil misin? Ne tarafa gidiyorsun? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Back to town. | Kasabaya dönüyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I'll go with you, then. | Seninle geleyim o zaman. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
That's kind of you. | Çok naziksin. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
What brings you out here? | Seni buraya hangi rüzgar attı? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I went on an errand for my father. | Babam için ayak işleri yapıyordum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I really love my father. | Gerçekten babamı çok seviyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I love him more than anything else in the whole wide world. | Onu bütün dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Fathers don't come any nicer. | Babalar genelde sevilir. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
What do you love most? | Sen en çok neyi seviyorsun? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Well, let me think. The sunshine, I suppose. | Hımm, dur bir düşüneyim. Güneş ışığını sanırım. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
The sunshine? | Güneş ışığı mı? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Sunshine is always so nice and warm. | Güneş ışığı herzaman sıcak ve güzel olur. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I love my father most, and after that I love songs. | Ben en çok babamı seviyorum, ondan sonra şarkıları seviyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Songs? Yep, songs are great, too. | Şarkılar mı? Evet, şarkılarda çok güzeldir. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Why don't you sing me one? | Neden bana bir tane söylemiyorsun? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Let's see. What shall I sing? | Bakalım. Hangisini söylesem? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Love their little red suits | d Kırmızı elbiselerini severler d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I was asked last night to the Ebisu Feast | d Dün gece Ebisu festivalini soruyordum d... | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
To the Ebisu Feast | ..Ebisu festivaline doğru giderken d... | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I forgot the words. | Şarkının sözlerini unuttum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Sea bream in the soup and sea bream on my plate | d çorbada çipura var, tabağımda çipura var. d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Wasn't that it? | Böyle değil miydi? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You know it? | Şarkıyı biliyor musun? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I used to sing it often when I was your age. | Senin yaşlarındayken arasıra söylerdim. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
One bowl, slurpy slurp | d Bir tabak, şapırta şapırta... d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
A second bowl, slurpy slurp | d .. ikinci bir tabak, şapırta şapırta. d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
May I ask a favor of you, Tsuru? | Senden bir şey rica edebilir miyim Tsuru? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You know that young lady who's locked up behind the brothel? | Genelevin arkasında kilit altında tutulan genç bayanı biliyor musun? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I want you to buy her something good to eat. | Ona güzel bir yemek almanı istiyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Is she someone you know? | O tanıdığınız birisi mi? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
And if anything happens to her, I want you to come tell me. | Ve eğer ona en ufak bir şey olursa gelip bana haber vermeni istiyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I'm staying at the Umada Inn. | Ben Umada Hanında kalıyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
The Umada Inn? I know where that is. | Umada Hanı mı? Nerede olduğunu biliyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Here's a little tip for you. I don't need that. | Al sana ufak bir harçlık. Buna ihtiyacım yok. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You can buy something for your father. | Baban içinde bir şeyler alabilirsin. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Now, could you sing that song for me again from the beginning? | Şimdi, baştan itibaren şarkıyı benim için bir daha söyleyebilir misin? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I was asked last night to the Ebisu Feast | d Dün gece Ebisu festivaline gidiyordum d... | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Sea bream in the soup | d Çorbada çipura var. d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Don't look back. Keep going. | Arkana bakma. Devam et. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
And sea bream on my plate | d Ve tabağımda çipura var. d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
One bowl, slurpy slurp | d Bir tabak, şapırdata şapırdata. d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
A second bowl, slurpy slurp | d İkinci bir tabak, şapırdata şapırdata. d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
A third bowl, I wanted more But all the fish was gone | d Üçüncü bir tabak istiyordum fakat bütün balıklar tükenmiş. d | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
All right, place your bets. | Pekâlâ, bahisleri görelim. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
The bets are in. What do we have? | Bahisler kapandı. Bakalım neyimiz var? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Five and two, odd. | Beş ve iki, tek. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I seem to be having all the good luck. | Bütün şanslar benim yanımda gibi görünüyor. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I'll go with odd again. | Tekrar tek diyeceğim. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
The bets are in. What do we have? | Bahisler toplandı. Bakalım neyimiz var? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Four and three, odd. | Dört ve üç, tek. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
The dice keep coming up odd today. | Zar bugün sürekli tek geliyor. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You're having quite a run. Yes, I am, thank you. | Çok iyi gidiyorsun. Evet öyle, teşekkürler. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Hey there, mister. | Hey bayım. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Looks like you're doing pretty darn well. | Öyle gözüküyorki lanet bir şekilde çok iyi gidiyorsun. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
The gentleman from last night? | Dün geceki beyefendi? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You're right. I've won quite a pile. | Doğru. Ufak bir servet yaptım. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I think you've done enough damage. I suggest you cash in and go home. | Sanırım yeteri kadar zarar verdin kumarhaneye. Paranı al ve evine git. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Luck seems to be on your side. | Kör adam, şans senin yanında gözüküyor. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Shall we raise the stakes? | Bahisleri arttıralım mı? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Will this gentleman be handling the cup? | Zarlarla bu beyefendi mi ilgilenecek? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
How about betting that cane of yours instead of money? | Paran yerine değneğini bahis olarak koymaya ne dersin? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I'll put down ten ryo against that cane. | Senin değneğine karşılık ortaya 10 ryo koyacağım. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You must be kidding, sir. | Şaka yapıyor olmalısınız efendim. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
A blind man's cane is his lifeline. | Kör bir adamın sopası onu hayata tutunduran aletidir. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
You want me to bet my lifeline for ten ryo? | Siz benim hayatıma 10 ryo mu değer mi biçiyorsunuz? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Make it 100 ryo, then. | 100 ryo olsun ozaman. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
One hundred ryo? | 100 ryo mu? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
One hundred ryo for an old beat up cane like this? | Böyle eski püskü bir değnek için 100 ryo mu? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Are you sure? How will you walk without that cane? | Emin misin? Değneğin olmadan nasıl yürüyeceksin? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
If the cup's in your hands... | Eğer o elinde tuttuğun zarlar söz konusuysa... | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I'd even be willing to stake my life. | ..hayatımı bile ortaya koyabilirim. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
My bet's on odd. | Ben tek diyorum. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
What do we have? | Bakalım ne gelmiş? | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
I believe they've come up odd. | Sanırım zarlar tek geldi. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Four and six, even. | Dört ve altı, çift. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
Sorry, mister. You're luck's run out. | Üzgünüm bayım, şansın sona erdi. | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 | |
The dice in the sake bottle... | Sake şişesindeki zarlar... | Zatoichi's Revenge-1 | 1965 |