• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2342

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
That's for the kids. OK? Çocuklar için olmasıdır. Tamam? Bu çocuklar için. Tamam? Africa United-1 2010 info-icon
Mangoes! Mango! Mango! Africa United-1 2010 info-icon
Thank you. Thank you. Teşekkür ederiz. Teşekkür ederiz. Teşekkürler. Teşkkürler. Africa United-1 2010 info-icon
You don't look like a sex worker. Bir seks işçisi gibi görünmüyor. Seks işçisi gibi görünmüyorsun. Africa United-1 2010 info-icon
You know what a sex worker looks like? Biliyor musun bir seks işçisi benziyor? Seks işçisi nasıl görünür biliyor musun? Africa United-1 2010 info-icon
My great grandfather was a king in Burundi. I have royal blood. Büyük dedem bir kral oldu Burundi'de. Kraliyet kan var. Büyük büyük babam Brundi'de kraldı. Asil bir kanım var benim. Africa United-1 2010 info-icon
So, why were you working in a bar like that? Peki, neden çalışmakta olduğunuz Böyle bir barda? Peki niye öyle bir barda çalışıyordun? Africa United-1 2010 info-icon
My parents wanted me to marry a man I didn't want to marry. Ailem istedi bir adam evlenmek için evlenmek istemiyordu. Ailem beni evlendirmeye çalıştı ama ben istemedim. Africa United-1 2010 info-icon
They needed the money and he was the only one in the village Paraya ihtiyacı ve o tek Köyü Ailemin paraya ihtiyacı vardı ve köyde başlık parasını ödeyebilecek... Africa United-1 2010 info-icon
who could pay the bride price. kim gelin bedelini ödemek. ...tek aile onlardı. Africa United-1 2010 info-icon
I ran away. Ben kaçtı. Ben de kaçtım. Africa United-1 2010 info-icon
What was the bride price? Bride price neydi? Başlık parası ne kadardı? Africa United-1 2010 info-icon
Six cows. Altı inek. Altı inek. Africa United-1 2010 info-icon
Six? This was a bargain for me. Altı? Bu benim için bir pazarlık yapıldı. Altı mı? Benim için pazarlık bile yaptılar. Africa United-1 2010 info-icon
But if you had royal blood, how come your parents were so poor? Ama eğer Kraliyet kan vardı, nasıl yani babanız çok kötü? Peki sülaleniz kraliyete dayanıyorsa, nasıl oldu da ailen bu kadar fakir kaldı? Africa United-1 2010 info-icon
In war, even a king can lose his wealth. Savaşta bile Şah servetini kaybedebilir. Savaşta, kral bile sağlığını kaybedebilir. Africa United-1 2010 info-icon
I saw a rat. Rat gördüm. Fare gördüm. Africa United-1 2010 info-icon
Are you OK? İyi misin? İyi misin? Africa United-1 2010 info-icon
I've never seen a real gun before yesterday. Ive'asla seen gerçek bir silah Dün önce. Düne kadar hayatımda hiç gerçek bir tabanca görmemiştim. Africa United-1 2010 info-icon
Don't feel bad. Kötü hissetmiyorum. Dert etme. Africa United-1 2010 info-icon
The first time I fired a gun, I shitted my pants. İlk kez bir silah ateş, Ben shitted pantolon. Ben tabancayı ilk ateşlediğimde, pantolonuma sıçmıştım. Africa United-1 2010 info-icon
You did good, soldier. İyi yaptın asker. Sen iyi iş çıkardın, asker. Africa United-1 2010 info-icon
Not as good as you... Kadar iyi değil size... Senin kadar değil... Africa United-1 2010 info-icon
...when you kicked the gun like that. .. .her böyle silah başladı. ...hani silahı bana doğru ittiğin zaman. Africa United-1 2010 info-icon
That man, he called you brother. O adam, kardeşi olarak adlandırılır. O adam, sana kardeşim diye seslendi. Africa United-1 2010 info-icon
Our mothers were sisters. Annelerimiz, kız kardeşi vardı. Annelerimiz kardeş. Africa United-1 2010 info-icon
Does your mother know where you are? Your mother know Neredesin? Annen nerede olduğunu biliyor mu? Africa United-1 2010 info-icon
She's dead. O öldü. O öldü. Africa United-1 2010 info-icon
This is my father and my mother now. Babam ve annem şimdi budur. Annem ve babam bu artık. Africa United-1 2010 info-icon
What about yours? Peki ya sizin? Peki ya seninkiler? Africa United-1 2010 info-icon
Will she ever forgive you? I don't know. O hiç bağışla? Ben bilmiyorum. Seni affeder mi dersin? Bilmiyorum. Africa United-1 2010 info-icon
I didn't trust you before. Why should you? Ben önce güven vermedi. Sen niye? Başlarda sana güvenmemiştim. Neden güvenesin ki? Africa United-1 2010 info-icon
You heard what he said about me. Hakkımda ne dedi duydum. Benim hakkımda söylediklerini duydun. Africa United-1 2010 info-icon
It doesn't matter what he said. It doesn't matter what he said. Onun söyledikleri önemli değil. Africa United-1 2010 info-icon
You're part of our team now. Şimdi bizim takımın bir parçası konum. Sen artık takımımızın bir parçasısın. Africa United-1 2010 info-icon
Maybe you could show me how to use it. Belki sen göstermek beni nasıl kullanılır. Belki bana nasıl kullanıldığını gösterebilirsin. Africa United-1 2010 info-icon
Just in case? Sadece durumda? Her ihtimale karşı. Africa United-1 2010 info-icon
Never. Asla. Asla. Africa United-1 2010 info-icon
(Fabrice) It's harder than it looks! One of my finest examplings. O görünüyor daha zordur! Benim en iyi examplings biri. Göründüğünden daha zordur! Benim en güzel şaheserlerimden biri. Africa United-1 2010 info-icon
OK, let me try. Come on. Tamam, izin vermek beni denemek. Hadi. Tamam, bırak da deneyeyim. Hadi. Africa United-1 2010 info-icon
It's a difficulty and I'm biting on my tongue Bu bir zorluk olduğunu ve ben dilimin üzerinde ısırma Africa United-1 2010 info-icon
And I, I never say anything at all Ve, ben hiçbir zaman diyorum herhangi bir şey vasıl tüm Africa United-1 2010 info-icon
But with nothing to consider they forget my name Düşünün bir şey but onlar benim adını unuttum Africa United-1 2010 info-icon
They call me hell, They call me Stacey Bana cehennem diyorlar, Stacey diyorlar bana Africa United-1 2010 info-icon
They call me her, They call me Jane Bana diyorlar ona, Jane diyorlar bana Africa United-1 2010 info-icon
That's not my name, That's not my name My name Is not, That's not my name Africa United-1 2010 info-icon
That's not my name, That's not my... My name Is not, Yani benim... Africa United-1 2010 info-icon
... name ... adı Africa United-1 2010 info-icon
They call me quiet, But I'm a riot Bana sakin diyorlar, Ama Im'a isyan Africa United-1 2010 info-icon
Mary Jo Lisa Mary Jo Lisa Africa United-1 2010 info-icon
Always the same Her zaman aynı Africa United-1 2010 info-icon
That's not my name That's not my name My name Is not That's not my name Africa United-1 2010 info-icon
That's not my name My name Is not Africa United-1 2010 info-icon
That's not my... name Olmayan benim... adı Africa United-1 2010 info-icon
That's not my name... My name Is not Africa United-1 2010 info-icon
They call me B. They call me Celeste. Beni b. diyorlar Beni Celeste diyorlar. Bana B derler. Bana Celeste derler. Africa United-1 2010 info-icon
They call me Fabrice. They call me George. Beni Fabrice diyorlar. Beni George diyorlar. Bana Fabrice derler. Bana George derler. Africa United-1 2010 info-icon
(AII singing) That's not my name My name Is not Benim adım bu değil Africa United-1 2010 info-icon
That's not my name That's not my name My name Is not That's not my name Benim adım bu değil Benim adım bu değil Africa United-1 2010 info-icon
Hey, Dudu, where's the next bus we're getting on? Hey, Dudu, nerede sonraki otobüs Biz alıyoruz? Hey, Dudu, bundan sonra bineceğimiz nerede? Africa United-1 2010 info-icon
Ah, no more money. We need to walk. Ah, hayır daha fazla para. Biz lüzum e doğru yürümek. Ah, paramız kalmadı. Yürümek zorundayız. Africa United-1 2010 info-icon
What? (Dudu) Walk. Ne? Yürümek. Ne? Yürüyeceğiz. Africa United-1 2010 info-icon
Come on. Hadi. Hadi ama. Africa United-1 2010 info-icon
Dudu, I'm hungry. Take a bus. Dudu, ben açım. Otobüsle. Dudu, ben acıktım. Otobüse binelim. Africa United-1 2010 info-icon
Ten days till kick off. We're not going to make it in time. On gün kadar tekme. Zamanında yapmak için gidiyoruz değil. Maça on gün kaldı. Oraya zamanında ulaşamayacağız. Africa United-1 2010 info-icon
How much do we have left, Dudu? I'll think of a plan. Ne kadar biz si olmak sol, Dudu? Ben bir plan düşüneceğim. Ne kadar kaldı, Dudu? Bir plan düşüneceğim. Africa United-1 2010 info-icon
What plan? Ne planı? Ne planı? Africa United-1 2010 info-icon
There's a thousand ways to skin a fish. Orada bin yolu bir balık cilde. Balığı temizlemenin yüzlerce yolu vardır. Africa United-1 2010 info-icon
Hey, Dudu. Tell the story. What happens next? Hey, Dudu. Hikaye anlatmak. Bundan sonra ne olur? Hey, Dudu. Hikayeye devam et. Daha sonra neler oluyor? Africa United-1 2010 info-icon
OK. So, the kid and his sister were running away. Tamam. Yani, çocuk ve kız kardeşi Uzak çalışan vardı. Tamam. Çocuk ve kız kardeşi kaçıyorlarmış. Africa United-1 2010 info-icon
No, that part already happened. He had to make a ball. Hayır, zaten bir parçası oldu. O bir top yapmak zorunda kaldı. Hayır, orayı zaten anlattın. Bir top yapmak zorundaydı. Africa United-1 2010 info-icon
Ah! You're right. Ah! Haklısın. Ah! Doğru diyorsun. Africa United-1 2010 info-icon
So, the first thing the kid had to get Yani, ilk şey almak çocuk vardı. İlk yapması gereken... Africa United-1 2010 info-icon
was rubber from super Congo rubber jungle tree. Süper Kongo kauçuk oldu Kauçuk orman ağacı. ...süper Kongo kauçuk ormanından kauçuk toplmasıymış. Africa United-1 2010 info-icon
'The trouble was a child soldier ant was guarding it. ' Sorun oldu Çocuk asker karınca o koruma. 'Tek sorun,orman yavru bir karınca asker tarafından korunuyormuş.' Africa United-1 2010 info-icon
'And he was tougher than a Mercedes truck.' ' Ve daha sert oldu Mercedes kamyon.' 'Ve Mercedes kamyondan bile daha dayanıklıymış.' Africa United-1 2010 info-icon
Is that like George? A bit like him, yeah. George gibi yani? Biraz ister ona, Evet. ' George'a mı benziyor sanki? Sanki biraz benziyor gibi, evet.' Africa United-1 2010 info-icon
'At first that ant wasn't too friendly. ' İlk bakışta bu karınca çok kolay değildi. 'Başlarda çok arkadaş yanlısı değilmiş karınca.' Africa United-1 2010 info-icon
'But the kid told him he could come to the great game at the end of the world. ' Ama çocuk o gelmek söyledim Dünya sonunda büyük oyun. 'Ama çocuk ona dünyanın diğer ucundaki harika oyuna katılacağını anlatmış.' Africa United-1 2010 info-icon
'Only a dumb assed ant would say no to that. ' Sadece bir aptal assed karınca Hayır için söyleyebilirim. 'Ancak bir gerizekalı karınca buna hayır diyebilirmiş.' Africa United-1 2010 info-icon
'The next thing they needed ' Sonraki şey onlar gerekli 'İhtiyaçları olan diğer malzeme...' Africa United-1 2010 info-icon
'was a plastic bag from the top of Shit Mountain. ' bir plastik torba oldu Bok dağ üstünden. '...Sıçmık Dağı'nın tepesindeki naylon poşetmiş.' Africa United-1 2010 info-icon
'Let me tell you about the stink. ' Kıyameti hakkında söyleyeyim. 'Durun size nasıl koktuğunu anlatayım.' Africa United-1 2010 info-icon
'It was like a swamp of rhino farts ' Rhino farts bir bataklık gibi oldu 'Gergedan osuruğu ile karışmış...' Africa United-1 2010 info-icon
'mixed with hyena's piss. ' sırtlan'ın çiş ile karışık. '...sırtlan sidiği gibiymiş.' Africa United-1 2010 info-icon
'Now, the bosses of Shit Mountain were the Super Mosquitoes. ' Şimdi, Patronlar bok Dağı Super sivrisinek vardı. 'Sıçmık Dağı'nın patronları, süper sivrisineklermiş.' Africa United-1 2010 info-icon
'One bite from them and you're as dead as a dingie.' ' Bir lokma onlardan ve sizin gibi bir dingie gibi ölü.' 'Bir tanesi bile ısırsa, bok çuvalı gibi yığılıp kalırmışsın.' Africa United-1 2010 info-icon
Look out! Dikkat! Dikkat et! Africa United-1 2010 info-icon
Because of the mozzies, Mozzies nedeniyle, Sivrisinekler yüzünden,... Africa United-1 2010 info-icon
the kids couldn't get anywhere near that bag. çocuklar alamadım her yerde bu çanta. ...çocuklar poşetin yanına bile yaklaşamamışlar. Africa United-1 2010 info-icon
'But they met a princess, and she said she would help them. ' Ama onlar bir araya geldi bir Prenses ve onlara yardımcı olacak dedi. 'Ama bir prensesle karşılaşmışlar, ve prenses onlara yardım edebileceğini söylemiş.' Africa United-1 2010 info-icon
'The princess had royal blood and the mozzies didn't like the taste of that.' ' Princess royal kan vardı ve mozzies didnt'beğenmek o tadı.' 'Prensesin asil bir kanı varmış ve sivrisinekler bu tadı sevmezlermiş.' Africa United-1 2010 info-icon
She was immunicated. Immunised. O immunicated oldu. İmmunised. ' Kızın başlığı varmış. Bağışıklığı olmasın!' Africa United-1 2010 info-icon
Am I going to be in this story? Bu hikâyede olmaya gidiyorum? Bu hikayede ben de olacak mıyım? Africa United-1 2010 info-icon
He gets to be in it. O içinde olmak alır. O hikayeye girdi. Africa United-1 2010 info-icon
She's in it, too, and she only just joined. O, çok olduğunu, ve o sadece katıldı. O da hikayede, O da az önce katıldı. Africa United-1 2010 info-icon
Stop interrupting. Sözünü durdurun. Bölme şu hikayeyi. Africa United-1 2010 info-icon
Keep going. OK. Devam. TAMAM. Sen devam et. Peki. Africa United-1 2010 info-icon
'So the princess went up Shit Mountain, right under the mozzies noses, ' Princess bok dağ kadar gittim sağ mozzies burun altında 'Böylece prenses Sıçmık Dağı'na tırmanmış, sivrisineklerin burnunun dibine kadar gitmiş,...' Africa United-1 2010 info-icon
'and got the bag for them. ' ve çanta var onlar için. '...ve poşeti almış.' Africa United-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2337
  • 2338
  • 2339
  • 2340
  • 2341
  • 2342
  • 2343
  • 2344
  • 2345
  • 2346
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim