Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2339
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Get back here! | Burada geri alın! Geri gel şuraya! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) You need the lights. | Işıklar gerekir. Farları açsana. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) I salute your tacticals, Foreman George. | Ben senin tacticals selam, Ustası George. Taktiklerini saygı ile selamlıyorum, Formean George. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Take us to Soccer City, please, driver. | Soccer City take US, Lütfen, sürücü. Lütfen bizin Soccer City Stadı'na götür, şöför. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hey! This is a nice team bus. | Hey! Bir güzel ekibinin veriyolu budur. Hey! Güzel bir takım olduk. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) You need to change gear. | Vites değiştirmek gerekiyor. Vitesi değiştirmen lazım. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(George) Road block. | Yol Engeli. Yolu kesmişler. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Say you are kids in transit to South Congo. | Çocuklar transit söylüyorlar Güney Kongo için. Aktarma yaparak Güney Kongo'ya giden çocuklarsınız. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We're kids in transit. But you're taking us... | Çocuklar transit duyuyoruz. Ama bizi alarak konum... Aktarma yapan çocuklarız. Ama sen bizi... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Just do it. Just do it. | Bunu sadece. Bunu sadece. Dediğimi yapın. Dediğini yaparız. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Salut. We're kids in transit. | Etkileyici. Çocuklar transit duyuyoruz. Merhaba. Aktarma yapan çocuklarız. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Arsenal. Yeah. | Arsenal. Evet. Arsenal. Evet. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Champions. Oh... | Şampiyonlar. Oh... Şampiyonlar. Oh... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Seatbelts. | Seatbelts. Emniyet kemerleriniz. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Be safe! | Güvenli olması! Dikkatli kullanın! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We should be at the border by now. | Biz artık kenarlık olmalıdır. Şimdiye kadar sınıra gelmemiz lazımdı. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
You don't even know where you're going. | Sen dont'düz bilmek nereye gidiyoruz. Sen bile nereye gittiğini bilmiyorsun. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
What's that sound? | Ses nedir? Bu ses de ne? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Who are they? It's the men you saw at the camp. | Kim bunlar? Kampta gördüm erkekler öyle. Onlar da kim? Kampta gördüğün adamlar. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) What do they want? (Beatrice) Maybe they want their jeep? | Onlar ne istiyorsun? Belki onların jeep istedikleri? Ne istiyorlar? Belki de ciplerini geri istiyorlardır. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(George) It's not the jeep they want. | İstedikleri jeep değil. İstedikleri cip değil. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Beatrice) Will they take us to the camp? (George) Get down! | Onlar bizi kampa alacak? İndireceğim! Bizi kampa geri mi götürecekler? Eğilin! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) Foreman George, faster! | Ustası George, daha hızlı! Foreman George, daha hızlı! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Tulu) Shit! | Kahretsin! Hay sıçayım! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(George) Have they stopped? (Beatrice) They're stuck. | Onlar durdu mu? Onlar senin'şaşırıp kalmış. Durdurlar mı? Sıkışıp kaldılar. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Oh, yes! | Ah evet! İşte bu! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We did it. What's that smell? | Biz bunu yaptı. O koku nedir? Başardık! Bu koku da ne? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Too good. Too strong. | Çok iyi. Çok güçlü. Çok iyiyiz. Çok güçlüyüz. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Beatrice) What's that smoke? Oh, no! | O duman nedir? Oh, hayır! Bu duman da ne? Oh, hayır! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Foreman George! What's wrong with the engine? | Ustası George! Motoru ile sorun nedir? Foreman George! Motorda bir sorun mu var? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) George, fix it! (George) I can't see! | George, fix it! I cant'görmek! George, düzelt şunu! Bir şey göremiyorum! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(George) Get off! | İnin! Arabadan inin! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Beatrice) Where's George? | George nerede? George nerede? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) What are you doing? (Beatrice) Be careful, Dudu. | Ne yapıyorsun? Dikkatli olun, Dudu. Ne yapıyorsun? Dikkat et, Dudu. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
George? George? | George? George? George? George? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Run. Get off the road. Run. | Çalıştırın. Yoldan almak. Çalıştırın. Koşun. Yolun kenarından çekilin. Koşun. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hey! Get off. | Hey! İnin. Hey! Çekil bakayım. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
They've gone. | Onlar gidince. Gitmişler. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Somewhere they're here in disguise. | Bir yerde burada kılık içinde konum. Bir yere saklanmış olmalılar. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Foreman George! | Ustası George! Foreman George! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I know you can hear me, brother! | Hear me, kardeşi biliyorum! Beni duyabildiğini biliyorum! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
The jungle is not big enough to hide you! | Jungle yeterince büyük değil Sen saklamak için! Orman sizi saklamak için yeterince büyük değil! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Ah, it is Kodak moment. | Ah, o Kodak andır. Ah, fotoğraf çekmek için güzel bir zaman. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We have to keep moving. | Hareketli tutmak zorundayız. Yola devam etmeliyiz. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
How does he know your name? | Nasıl o adınızı biliyor mu? Adını nereden biliyorlardı? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
No, wait. Those men are after him, not us. | Hayır, bekle. Ondan sonra o erkekler içindir, bize. Durun bir dakika. Adamlar onun peşinde, bizim değil. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
They are after all of us now. | Sonra tüm in bizi oldular. Artık hepimizin peşindeler. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Guys, did you see that boom? (Fabrice) Yes, Dudu. | Çocuklar, bu patlama gördünüz mü? Evet, Dudu. Millet, silah sesini duydunuz mu? Evet, Dudu. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) We would've been roasting and toasting like goats! | We would been Kavurma ve toasting keçi gibi! Şimdiye oğlak gibi yahnimizi yapıp, bizi yiyebilirlerdi! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Let's go. | Gidelim. Hadi gidelim. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Beatrice) Foreman George is not good. He took a bashing on his head. | Ustası George iyi değil. O kafasına sopa aldı. Foreman George pek iyi değil. Kafasına bir darbe aldı. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Wow! | Vay! Vay anasını! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Oh, I think no one has been here for a thousand years. | Oh, hiç kimsenin düşünüyorum Burada bin yıldır. Sanırım buraya yüzyıllardır kimse ayak basmamış. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Dudu, look. | Dudu, bak. Dudu, bak. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Ah, a king must have stayed here. | Ah, bir kral burada kalmış olmalıdır. Ah, krallardan biri burada kalmış olmalı. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I like this hotel. | Ben bu otel gibi. Bu oteli sevdim. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
After a long day being chased by rebels, relax with nuts. | Uzun bir günün ardından kovalanan olmak İsyancılar tarafından fındık ile rahatlayın. Bütün gün asilerden kaçtıktan sonra, sıra fıstık ile rahatlama zamanı. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
What's that smell? | Bu koku nedir? Ne kokusu bu? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I think Foreman George pooped in his sleep. | Ustası George düşünüyorum uykusunda hasır. Sanırım Foreman George uykusunda kakasını yaptı. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Dudu, look at this. | Dudu, bu göz. Dudu, şunlara bir bak. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hey, he's got money. | Hey, o para var. Hey, parası varmış. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) How much? I don't know. | Ne kadar? Ben bilmiyorum. Ne kadar? Bilmiyorum. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
A big amount. Enough to get to the World Cup? | Bir büyük miktarda. Dünya Kupası almak için yeterli? Çok fazla miktarda. Dünya Kupası'na götürür mü bizi? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
You know why those men were chasing us? | Neden biliyor bu adam bizi takip? O adamların neden bizi takip ettiğini anladın mı? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
This is probably theirs. | Onların çalışmanızdır. Büyük ihtimalle paralar onlarındı. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We can't have anything to do with this money, or him. | Biz ilgisi olamaz Bu parayı ya onu. Ne bu paraya ne de ona hiçbir şey yapamayız. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We have to leave him. Those men will hurt him. | Biz onu terk etmek zorunda. Bu adam ona zarar edecek. Onu bırakmak zorundayız. Adamlar ona zarar verirler. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Maybe it is his money and he is going to give it away. | Belki onun karşılığı nedir ve o vermek o uzağa gidiyor. Belki de onun parasıdır ve bize dağıtacaktır. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I don't think so, B. He's no good. | I don't think so, b. O iyi olduğunu. Hiç sanmıyorum, B. Pek iyi bir gibi değil. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We're not going any further with you. | Biz herhangi bir daha sizinle değil mi. Yola seninle devam etmiyoruz. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We didn't take any. | Biz didnt'almak birisi. Parana dokunmadık. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Shit. | Bok. Hay sıçayım! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Shit? | Bok? Niye? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(George) Run! | Koş! Koşun! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) It's coming! | It's coming! Geliyor! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Did you see what it is? (Fabrice) I don't know. But it's coming! | Ne gördünüz? Bilmiyorum. Ama it's coming! Ne olduğunu görebildin mi? Hayır ama geliyor! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Beatrice, where are you? I'm here. | Beatrice, Neredesin? Ben buradayım. Beatrice, neredesin? Buradayım. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) I can't see you. (Fabrice) Ow! | Eğer göremiyorum. Ow! Seni göremiyorum. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Does anyone know where we're going? | Does kimse bilmek nereye gidiyoruz? Nereye gittiğimizi bilen biri var mı? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) To the World Cup. | Dünya Kupası. Dünya Kupası'na. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Where are you going? (Fabrice) That's not what I asked. | Nereye gidiyorsun? Yani ne sordu. Sen nereye gidiyorsun? Bunu kastetmedim. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Huh? | Ha? Ha? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Beatrice) I've never seen the sea before. | Ive'asla seen önce deniz. Daha önce hiç deniz görmemiştim. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Is that America? (Fabrice) It's Rwanda. | Amerika yani? Ruanda öyle. Şurası Amerika'mı? Rwanda. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(George) Burundi. This is Lake Tanganyika. | Burundi. Bu, Stardoll'da Tanganika Gölü. Burundi. Bu göl Tanganyika Gölü. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Burundi? They didn't qualify. | Burundi? Onlar hak etmedi. Burundi mi? Seçmelere katılamadılar. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
They don't even have a team. | Bir takım bile yok. Daha takımları bile yok. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Look, whatever you do, we have to get across this lake. | Bak, ne yaparsanız yapın, Bu göl almak zorundayız. Bakın, ne yaparsak yapalım, bu gölü geçmek zorundayız. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I want to buy this boat. | Bu tekne satın almak istiyorum. Bu sandalı almak istiyorum. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
OK. Come here. | Tamam. Gel. Tamam. Buraya gel. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Beatrice) What's that? (George) A hippo. | Bu nedir? Bir hippi. Bu ne? Su aygırı. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hippos cause more deaths in Africa than wars. | Suaygırları, Afrika'da daha fazla ölümler neden. savaşlar. Su aygırları Afrika'da, savaştan hayatını kaybedenlerden daha çok ölüme sebep oluyorlar. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
That can't be. | Bu olamaz. Saçmalama. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
It's true. It was on TV. | Bu doğrudur. TV'de öyleydi. Doğru söylüyorum. Televizyonda izledim. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
They opened up a hippo and found a whole truck inside. | Kadar bir hippi açtılar ve bütün bir kamyon içinde bulundu. Su aygırının içini açıyorlar ve bütün halde bir kamyon buluyorlar. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
A Mercedes! | Bir Mercedes! Hem de Mercedes! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
You promised a new story. | Yeni bir hikaye söz verdi. Hani yeni bir hikaye anlatacaktın? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
New story, coming soon. | Yeni bir hikaye, çok yakında. Yeni hikaye, işte geliyor. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
A long time ago, | Uzun zaman önce Evvel zaman içinde,... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
maybe a billion hundred years ago, | belki milyar yüz yıl önce ...belki binlerce, belki yüzlerce yıl önce,... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |