Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 291
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It's double d day. | İkinci işgal girişimi. İki büyük "başarı" göreceği gün. İkinci işgal girişimi. İki büyük "başarı" göreceği gün. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oleg, this is our neighbor, Sophie. | Oleg, bu komşumuz Sophie. Oleg, bu komşumuz Sophie. Oleg, bu komşumuz Sophie. Oleg, bu komşumuz Sophie. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I would like to have a plate with sausage on it | Menüye bakana kadar... Ben menüye bakarken... Menüye bakana kadar... Ben menüye bakarken... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
while I look over the menu. | ...tabakta sosis istiyorum. ...tabakta sosis almak istiyorum. ...tabakta sosis istiyorum. ...tabakta sosis almak istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yowza. | Dehşet! Vay canına. Dehşet! Vay canına. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You are like someone super sized Victoria's secret angel. | Victoria's Secret mankenleri gibisin. Büyükçe bir Victoria's secret meleği gibisiniz. Victoria's Secret mankenleri gibisin. Büyükçe bir Victoria's secret meleği gibisiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'd like to Gisele on your Bundchens. | Üzerindeki elbise olmak isterdim. Bundchens'ınıza Gisele yapmak istiyorum. Üzerindeki elbise olmak isterdim. Bundchens'ınıza Gisele yapmak istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're going to act like a dog, | Köpek gibi davranırsan... Köpek gibi davranacaksan... Köpek gibi davranırsan... Köpek gibi davranacaksan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll treat you like a dog. | ...bende sana köpek gibi davranırım. ...ben de sana köpek gibi davranırım. ...bende sana köpek gibi davranırım. ...ben de sana köpek gibi davranırım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, there goes his photography career. | Al sana fotoğrafçıIık kariyeri. İşte fotoğrafçılık kariyeri burada sona eriyor. Al sana fotoğrafçıIık kariyeri. İşte fotoğrafçılık kariyeri burada sona eriyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Do you still want the sausage? | Hâlâ sosis istiyor musun? Hala sosisi istiyor musun? Hâlâ sosis istiyor musun? Hala sosisi istiyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, of course. Why should sausage suffer? | Tabii ki. Neden o sosisleri terbiye ettim sanıyorsun. Elbette. Neden sosisler acı çeksin? Tabii ki. Neden o sosisleri terbiye ettim sanıyorsun. Elbette. Neden sosisler acı çeksin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You know how to handle yourself. | Başının çaresine nasıI bakacağını biiyorsun. Kendini nasıl koruyacağını biliyorsun. Başının çaresine nasıI bakacağını biiyorsun. Kendini nasıl koruyacağını biliyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Impressive. Mm hmm. | Etkileyici. Etkileyici. Etkileyici. Etkileyici. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That was like a game of "rock, paper, pervert." | Sanki taş, kağıt ve sapık oyunu gibiydi. Taş, kağıt, sapık oyunu gibiydi. Sanki taş, kağıt ve sapık oyunu gibiydi. Taş, kağıt, sapık oyunu gibiydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sophie, thank you for coming in. | Sophie, geldiğin için teşekkür ederim. Sophie, geldiğin için teşekkür ederiz. Sophie, geldiğin için teşekkür ederim. Sophie, geldiğin için teşekkür ederiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max and I wanted to talk to you about taking you up | Max ile ben, bize temizlik şirketin için teklif... Seninle temizlik şirketi için olan iş teklifini... Max ile ben, bize temizlik şirketin için teklif... Seninle temizlik şirketi için olan iş teklifini... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
on your offer to work for your cleaning company. | ...ettiğin iş hakkında konuşmak istiyoruz. ...kabul etmemiz hakkında konuşmak istedik. ...ettiğin iş hakkında konuşmak istiyoruz. ...kabul etmemiz hakkında konuşmak istedik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, she wants to do it for money to pay for our website, | İnternet sitesi kurmaya lazım olan para için bu işi istiyor. Evet, bu işi internet sitemize gerekli para için yapmak istiyor... İnternet sitesi kurmaya lazım olan para için bu işi istiyor. Evet, bu işi internet sitemize gerekli para için yapmak istiyor... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I want to do it | Ben de yapmak istiyorum, çünkü... ...ve ben de yabancıların ecza dolaplarını... Ben de yapmak istiyorum, çünkü... ...ve ben de yabancıların ecza dolaplarını... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
because I like rummaging through strangers' medicine cabinets. | ...milletin ecza dolabını karıştırmayı seviyorum. ...karıştırmayı sevdiğimden istiyorum. ...milletin ecza dolabını karıştırmayı seviyorum. ...karıştırmayı sevdiğimden istiyorum. Güzel mağaza. Görünüşe göre sizin de beraber bir işiniz var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Have you cleaned houses before? | Daha önce temizlik işi yapmış mıydınız? Daha önce ev temizlemiş miydiniz? Daha önce temizlik işi yapmış mıydınız? Daha önce ev temizlemiş miydiniz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, I had a house, and it was very clean. | Bir evim vardı ve temizdi. Yani, bir evim vardı ve gayet temizdi. Bir evim vardı ve temizdi. Yani, bir evim vardı ve gayet temizdi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But whatever the task, you won't be sorry. | Ama iş ne olursa olsun seni hayal kırıklığına uğratmaycağız. Ama iş ne olursa olsun, pişman olmayacaksın. Ama iş ne olursa olsun seni hayal kırıklığına uğratmaycağız. Ama iş ne olursa olsun, pişman olmayacaksın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max and I are a great team, | Max ile harika bir takımız... Max'le çok iyi bir takımız... Max ile harika bir takımız... Max'le çok iyi bir takımız... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and when we set our mind to something, we accomplish it. | ...ve kafaya bir şeyi koyduk mu kesinlikle hakkından geliriz. ...ve bir şeyi kafaya taktık mı, tamamlarız. ...ve kafaya bir şeyi koyduk mu kesinlikle hakkından geliriz. ...ve bir şeyi kafaya taktık mı, tamamlarız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And if you consider giving us... Oh, stop. | Ama tabii ki... Kes şunu. Ve bize işi verirsen Lütfen dur. Ama tabii ki... Kes şunu. Ve bize işi verirsen Lütfen dur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is not a dental school interview. | Dişçi okulu mulakatında değiliz. Bu diş okulu mülakatı değil. Dişçi okulu mulakatında değiliz. Bu diş okulu mülakatı değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, this is scrubbing toilets. | Bu tuvalet temizleme işi... Yapmayın, bu tuvaletleri ovma işi. Bu tuvalet temizleme işi... Yapmayın, bu tuvaletleri ovma işi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
In or out? | Var mısın,yok musun? Var mısınız yok musunuz? Var mısın,yok musun? Var mısınız yok musunuz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We're in. All the way. | Varız. Dibine kadar. Sonuna kadar varız. Varız. Dibine kadar. Sonuna kadar varız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
In my experience, when someone has to tell you | Deneyimlerime göre, bir işte... Deneyimlerime göre, birisi sana... Deneyimlerime göre, bir işte... Deneyimlerime göre, birisi sana... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
they're all the way in, | ...dibine kadar olduğunu söyleyen birinin... ...sonuna kadar var olduğunu söylüyorsa, ...dibine kadar olduğunu söyleyen birinin... ...sonuna kadar var olduğunu söylüyorsa, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you'd better hope their tongue works. | ...ağzı iyi iş yapıyor demektir. dilinin iyi çalıştığından emin olmalısın. ...ağzı iyi iş yapıyor demektir. dilinin iyi çalıştığından emin olmalısın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So dirty. | Çok edepsiz! Çok edepsiz. Çok edepsiz! Çok edepsiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We can start tomorrow. | Yarın başlayabiliriz. Yarın başlayabiliriz. Yarın başlayabiliriz. Yarın başlayabiliriz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Just tell us where to go, and we'll be there. | Sadece nerede olmamız gerektiğini söyle, orada oluruz. Sadece nereye gideceğimizi söyle, orada olacağız. Sadece nerede olmamız gerektiğini söyle, orada oluruz. Sadece nereye gideceğimizi söyle, orada olacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, okay. | Peki. Tamam. Peki. Tamam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, uh, you walk out your door, | Bebek bakıcılığından istifade çoktan gitmiş olurum ben. Kapınızdan çıkıyorsunuz... Kapınızdan çıkacaksınız... Bebek bakıcılığından istifade çoktan gitmiş olurum ben. Kapınızdan çıkıyorsunuz... Kapınızdan çıkacaksınız... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you take right, you go upstairs, | ...sağa dönüp üst kata çıkıyorsunuz... ...sağa dönüp yukarı çıkacaksınız... ...sağa dönüp üst kata çıkıyorsunuz... ...sağa dönüp yukarı çıkacaksınız... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you open my door, and you clean my apartment. | ...Benim kapımı açıyorsunuz ve dairemi temizliyorsunuz. ...kapımı açıp temizliğe başlayacaksınız. ...Benim kapımı açıyorsunuz ve dairemi temizliyorsunuz. ...kapımı açıp temizliğe başlayacaksınız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is audition. | Deneme süreci. Deneme amaçlı. Deneme süreci. Deneme amaçlı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Can't I just take off my shirt like in fame? | Ünlü olmak için üstümüzü çıkarsak olmaz mıydı? Fame'deki gibi tişörtümü çıkartsam olmaz mı? Ünlü olmak için üstümüzü çıkarsak olmaz mıydı? Fame'deki gibi tişörtümü çıkartsam olmaz mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Excuse me. | Afedersiniz. Afedersiniz. Afedersiniz. Afedersiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Here is your non sexual appetizer. 1 | Buyurun seksten arındırıImış aperatifiniz. 1 Cinsellikten arındırılmış aperetifinizi getirdim. 1 Buyurun seksten arındırıImış aperatifiniz. 1 Cinsellikten arındırılmış aperetifinizi getirdim. 1 | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You and I will start small. | Sen ve ben işleri ağırdan alabiliriz. Sizinle ben ağırdan başlayacağız. Sen ve ben işleri ağırdan alabiliriz. Sizinle ben ağırdan başlayacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You like? | Beğendin mi? Beğendiniz mi? Beğendin mi? Beğendiniz mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes. | Evet. Evet. Evet. Evet. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Good boy. Now go. | Aferin oğluma. Uza bakalım. Aferin oğluma. şimdi git. Aferin oğluma. Uza bakalım. Aferin oğluma. şimdi git. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Forced to clean Sophie's apartment? | Sophie'nin dairesini temizlemek için zorluyorsun. Sophie'nin evini temizlemek için zorlanmak mı? Sophie'nin dairesini temizlemek için zorluyorsun. Sophie'nin evini temizlemek için zorlanmak mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is getting dicey. | Bu iş çığrından çıkıyor. Gittikçe şüpheli oluyor. Bu iş çığrından çıkıyor. Gittikçe şüpheli oluyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Next thing you know, we're locked in a crate | Bir sonrakinde kendimizi uzak doguda.. Bi sonraki seferde kendimizi... Bir sonrakinde kendimizi uzak doguda.. Bi sonraki seferde kendimizi... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
on our way to the far east. | ...bir sandıkta kilitli bulacagız. ...doğuya giden bir sandıkta bulabiliriz. ...bir sandıkta kilitli bulacagız. ...doğuya giden bir sandıkta bulabiliriz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, we're going to spend this money on our website. | Max, bu parayı internet sitemiz için kullanacağız. Max, bu parayı internet sitemiz için harcayacağız. Max, bu parayı internet sitemiz için kullanacağız. Max, bu parayı internet sitemiz için harcayacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's the future of our company. | Şirketimizin geleceği için. Bu şirketimizin geleceği. Şirketimizin geleceği için. Bu şirketimizin geleceği. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But the future is so far in the future, | Ama bu gelecek biraz uzak bir gelecekte... Ama bu gelecek, geleceği de çok ilerisinde... Ama bu gelecek biraz uzak bir gelecekte... Ama bu gelecek, geleceği de çok ilerisinde... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I need this money now for real stuff, | ...ve benim o paraya şimdi, sakız ve rimel gibi... ...ve bu paraya gerçek şeyler için ihtiyacım var. ...ve benim o paraya şimdi, sakız ve rimel gibi... ...ve bu paraya gerçek şeyler için ihtiyacım var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
like gummi bears and eye liner. | ...gerçek şeyler için ihtiyacım var. Örneğin; jelibon ve eyeliner. ...gerçek şeyler için ihtiyacım var. Örneğin; jelibon ve eyeliner. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How do you think you get to the future? | Geleceğimizi nasıI gerçekleştireceğiz sanıyorsun? Geleceğimizi nasıI gerçekleştireceğiz sanıyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Uh, Marty McFly and a delorean? | "Geleceğe Dönüş" deki gibi. * "Geleceğe Dönüş" deki gibi. * | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Besides, we don't need the website yet. | Ayrıca bu siteye de ihtiyacımız yok. Ayrıca henüz internet sitesine ihtiyacımız yok. Ayrıca bu siteye de ihtiyacımız yok. Ayrıca henüz internet sitesine ihtiyacımız yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We got the birthday cupcake job tomorrow without it. | Onsuz da yarın doğum günleri için kek işimiz olacak. Yarınki doğumgünü partisi işini onsuz aldık. Onsuz da yarın doğum günleri için kek işimiz olacak. Yarınki doğumgünü partisi işini onsuz aldık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And where do you think we got that job? | Peki işleri nasıI alacağız sanıyorsun. Bu işi nasıl bulduğumuzu sanıyorsun peki? Peki işleri nasıI alacağız sanıyorsun. Bu işi nasıl bulduğumuzu sanıyorsun peki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't know, the job fairy? | Bilmem, iş perisi? Bilmiyorum, iş perisiyle mi? Bilmem, iş perisi? Bilmiyorum, iş perisiyle mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What? I don't pay attention to the business stuff. | Ne var? Bu iş olayına o kadar dikkat etmiyorum. Ne? İş konuları ilgimi çekmiyor. Ne var? Bu iş olayına o kadar dikkat etmiyorum. Ne? İş konuları ilgimi çekmiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I got the order at the web design company | İnternet sitesinden, oğlunun beşinci yaş günü için.. Birinin çocuğunun beşinci doğumgünü olduğunu duyunca... İnternet sitesinden, oğlunun beşinci yaş günü için.. Birinin çocuğunun beşinci doğumgünü olduğunu duyunca... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
when I overheard someone say it was his son's fifth birthday. | ...kek isteyen bir adamdan sipariş aldım. ...siteyi tasarım şirketine yaptırdım. ...kek isteyen bir adamdan sipariş aldım. ...siteyi tasarım şirketine yaptırdım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Gross. Using children for your own profit. | İğrenç. Çocukları para kazanmaya alet ediyorsun. İğrenç. Çocukları kendi çıkarların için kullanıyorsun. İğrenç. Çocukları para kazanmaya alet ediyorsun. İğrenç. Çocukları kendi çıkarların için kullanıyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Way to go, China. | Bu iş Çin'e kadar gider. Aferin, Çin. Bu iş Çin'e kadar gider. Aferin, Çin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, here we are. | İşte buradayız. İşte buradayız. İşte buradayız. İşte buradayız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Why is this big news? | Aman ne büyük bir haber. Büyük bir haber mi bu? Aman ne büyük bir haber. Büyük bir haber mi bu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come in. | İçeri gelin. İçeri gelin. İçeri gelin. İçeri gelin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So, if this all works out today, | Eğer bugün işler yolunda giderse... Bugün bu iş güzel giderse... Eğer bugün işler yolunda giderse... Bugün bu iş güzel giderse... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have two possible jobs for you. | ...sizin için aynı binada iki tane iş ayarlayabilirim. ...size iki tane işim var. İkisi de aynı binada. ...sizin için aynı binada iki tane iş ayarlayabilirim. ...size iki tane işim var. İkisi de aynı binada. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Two? That's amazing. | İki mi? Harika. İki? İnanılmaz. İki mi? Harika. İki? İnanılmaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is the only way that I can make sure | Şirketiminin itibarına leke sürmeyceğinizden... Bu şirketimin iyi adını mahvetmeyeceğinize... Şirketiminin itibarına leke sürmeyceğinizden... Bu şirketimin iyi adını mahvetmeyeceğinize... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
that you don't ruin my company's good name. | ...emin olmak için tek yol bu. ...emin olmam için tek yol. ...emin olmak için tek yol bu. ...emin olmam için tek yol. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
'Cause I work hard to build "Sophie's choice." | Çünkü "Sophienin Seçimi"* ni kurmak için çok çalıştım. Çünkü Sophie'nin Seçimi'ni kurana kadar çok uğraştım. Çünkü "Sophienin Seçimi"* ni kurmak için çok çalıştım. Çünkü Sophie'nin Seçimi'ni kurana kadar çok uğraştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Now, uh, one of you take bathroom | Biriniz banyoyu alın.. Şimdi biriniz banyoyu alın... Biriniz banyoyu alın.. Şimdi biriniz banyoyu alın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and one of you take out here. | ...biriniz de burayı halledin. ...diğeriniz de burayı yapar. ...biriniz de burayı halledin. ...diğeriniz de burayı yapar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Who does which? | Kim nereyi alcak? Kim nereyi yapacak? Kim nereyi alcak? Kim nereyi yapacak? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Bathroom. I'm going to go with bathroom. | Banyo. Ben banyoya gidiyorum. Banyo. Ben banyoyu istiyorum. Banyo. Ben banyoya gidiyorum. Banyo. Ben banyoyu istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I love a challenge. | Zorlu işleri severim. Mücadeleyi severim. Zorlu işleri severim. Mücadeleyi severim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If not perfect clean, no job. | Eğer tertemiz yapmazsan, iş falan yok. Eğer mükemmel temizlemezsen işi vermem. Eğer tertemiz yapmazsan, iş falan yok. Eğer mükemmel temizlemezsen işi vermem. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Begin. | Başla. Başla. Başla. Başla. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Watch out, ladies. | Savulun bayanlar. Dikkat edin hanımlar. Savulun bayanlar. Dikkat edin hanımlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm about to go ham on this b room. | Banyoya anne eli ne demekmiş göstrecegim.. Bu banyonun aa. Banyoya anne eli ne demekmiş göstrecegim.. Bu banyonun aa. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What is this "ham"? | Anne eli ne demek? Bu aa da nedir? Anne eli ne demek? Bu aa da nedir? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hard as a mother. | Anne kadar sert! Anasını ağlatmak. Anne kadar sert! Anasını ağlatmak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, I love when you're dirty. | Max edepsiz konuştuğun zamanlar bayıIıyorum sana. Max, edepsiz olmanı seviyorum. Max edepsiz konuştuğun zamanlar bayıIıyorum sana. Max, edepsiz olmanı seviyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh. Very impressive. | Çok etkileyici. Çok etkileyici. Çok etkileyici. Çok etkileyici. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You clean | Boğa gibi.. Boğa gibi.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
like bull. | ...temizliyorsun. ...temizliyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Roar of cleaning. | Temizliğin kükreyişi. Önüne çıkan her şeyi... Temizliğin kükreyişi. Önüne çıkan her şeyi... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No big deal. | Önemli bir şey değil. Büyük bir şey değil. Önemli bir şey değil. Büyük bir şey değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I was lifting up couches when I was six | Altı yaşındayken annemin bozuk paraları ve... 6 yaşındayken annemin bozukluk paraları ve... Altı yaşındayken annemin bozuk paraları ve... 6 yaşındayken annemin bozukluk paraları ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
to help my mom look for change and her boyfriend's tooth. | ...sevgilisinin dişlerini bulmasına yardım etmek için kanepeleri kaldırıyordum. ...erkek arkadaşlarının takma dişleri için kanepeleri kaldırırdım. ...sevgilisinin dişlerini bulmasına yardım etmek için kanepeleri kaldırıyordum. ...erkek arkadaşlarının takma dişleri için kanepeleri kaldırırdım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm almost finished in here! | Burada işim neredeyse bitti! Burada işim neredeyse bitiyor. Burada işim neredeyse bitti! Burada işim neredeyse bitiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This one like to make big announcements | Bu da o büyük anlamsız haberlerden... Boş şeyler için nasıI yaygara çıkarıyor... Bu da o büyük anlamsız haberlerden... Boş şeyler için nasıI yaygara çıkarıyor... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
about nothing, yes? Yes. | ...değil mi? Evet. ...değil mi? ...değil mi? Evet. ...değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 |