Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 410
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Make sure to secure our hostages, okay'? | Rehinelerimizin güvende olduğundan emin olun, tamam mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| If anybody gives you any shit, kill them. | Sıkıntı çıkarın olursa sıkın. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Everybody on the ground! | Herkes yere yatsın! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Everybody on the ground now! | Herkes yere yatsın hemen! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| This is not a game! | Oyun değil bu! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Shots fired! Shots fired! | Ateş edildi! Ateş edildi! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Collins, this is Sam. Say that again. | Collins, ben Sam. Tekrar söyle. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I repeat, City Hall is under attack. | Tekrar ediyorum, Belediye Binası saldırı altında. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Sam, Cutter! Copy. | Sam, Cutter! Anlaşıldı. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Cutter, come in, there's shots fired | Cutter, cevap ver, kuzeyde ateş edildi. Tahmini varış süren ne? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Which... | Aranızdan... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| one of you... | ...hanginiz... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| is Dr. Land's? | ...Dr. Land? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Somebody better speak up. | Konuşsanız iyi olur. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Come on, compliance, people, compliance. | Hadi, işbirliği millet, işbirliği. Bu işi ne kadar erken çözersek... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| the sooner we can all get out of here. | ...buradan o kadar erken çıkabiliriz. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Yo, what the fuck, man'? | Neler oluyor, dostum? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| What the fuck'? | Neler oluyor? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| We're just trying to have a good time, man. | İyi vakit geçirmeye çalışıyoruz sadece. Bir şey mi söyleyeceksin, hippi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I'm not going to ask again! | Tekrar sormayacağım! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You know what'? Everyone, jewelry, wallets, cell phones, in the bag now. | Herkes; mücevherleri, cüzdanları, telefonları hemen torbaya koysun. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Collect them. Come on, compliance, people, compliance. | Toplayın. Hadi, işbirliği millet, işbirliği. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get them in the bag. | Torbaya koyun hepsini. Kahraman olmaya çalışmayın. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Compliance means you stay alive. | İşbirliği demek, hayatta kalmak demek. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You don't want to end up like this shithead here! | Sonunuzun buradaki mal gibi olmasını istemezsiniz! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| What about you, huh'? | Ya sen? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Hey,you look like a doctor. | Sen doktora benziyorsun. Hayır, hayır, yanlış adamı yakaladınız. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Got a stethoscope under there? | Orada stetoskop var mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Don't play with me. Don't play with me. Check him out. | Oynama benimle, oynama benimle. Bak şuna. Ben bir doktor değilim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Tick took, you are messing with my patience. | Zaman işliyor, sabrımı deniyorsunuz. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I will find out who the good Dr. Landis is. | İyi Dr. Landis kim bulacağım. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get over here. | Gel buraya. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get down, get down! | Yere yat, yere yat. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| What do you want with me'? | Ne yapacaksınız bana? Lütfen. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Please, don't hurt my little girl. | Lütfen, küçük kızıma zarar vermeyin. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Don't take my baby! | Bebeğimi almayın! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| It'll be okay! | Her şey yoluna girecek! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Mommy! Quiet. | Anne! Sus. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Baby, hold on. | Bebeğim, dayan. Anne. Sus. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| What's your name, sweetheart? | Adın ne, tatlım? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| It's Landis. | Landis. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So, you are Landis. | Demek Landis sensin. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| That was" that was your daughter, wasn't it'? | O senin kızındı, değil mi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You were setting a bad example as a parent. | Bir ebeveyn olarak kötü örnek oldun. Bu insanların ölmesine göz yumacaktın. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I love you! Quiet! | Seni seviyorum! Sus! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I'm disappointed in you. | Beni hayal kırıklığına uğrattın. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Very disappointed. | Çok hayal kırıklığına uğrattın. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Mom! | Anne! Sessiz ol! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| No, don? hurt her. | Hayır, zarar vermeyin kızıma! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Why don't you leave the little girl alone? | Küçük kızı rahat bırakınsana! Kapat çeneni! Yat yere! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get down, get down. | Yat lan. Onun gibi sen de ölürsün. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Kill him. | Öldür onu. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| (Dr. Landis} Please don't hurt her. | Lütfen kızıma zarar vermeyin. Konukları güvene alın. 30 saniyemiz var. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get them up, let's go. | Kaldırın onları, gidelim. Kaldırın. Kalk. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You know where to get them. | Nereye götüreceğinizi biliyorsunuz. Kalk, kalk. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| UP, up, up. | Kalk, kalk. Kalk, kalk. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Go. We're in the wind. Let's go, people. | Acele edin. Hadi, millet. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Make sure we have the insurance policy, okay, asshole? | Sigorta poliçemiz olduğundan emin ol, tamam mı ibne? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Don't you fucking move! | Sakın kıpırdama! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get your ass up. Get up! | Kaldır götünü. Kalk! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get the fuck up. | Kalk lan ayağa. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get up! | Kalk! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Get the fuck up! | Kalk lan ayağa! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Drop your fucking weapon! | İndir lan silahını! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Hey, look, you get locked and loaded. | Bakın, ateş etmeye hazır olun. Sanırım bir sorun var. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Drop the fucking gun. | İndir silahını. Büyük bir sorun. Gitmeliyim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| If I don't come back, just leave. | Geri gelmezsem git, tamam mı? Önemli bir şey yok. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| If I don't come back, just leave. | Dönmezsem git. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Drop the fucking gun. | İndir lan silahını! İndir, at yere. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Put your fucking gun down. | İndir lan silahını! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Cutter, talk to me. | Cutter, konuş benimle. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I'm okay. | Ben iyiyim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Chris, talk to me. | Chris, konuş benimle. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Stay with me. I'm all right. | Benimle kal. İyiyim ben. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Stay with me, Chris. | Benimle kal, Chris. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| He's not breathing. I don't think he has a pulse. | Nefes almıyor. Nabzı yok sanırım. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| There's blood everywhere. There's a woman screaming in the back. | Her yerde kan var. Ve arkada çığlık atan bir kadın var. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| They took our phones. | Telefonlarımız aldılar. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| No, I don't know if he stopped breathing. | Hayır, nefes almayı kestimi bilmiyorum. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I don't know. I don't know. | Bilmiyorum. Bilmiyorum. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Sam, talk to me. Sam, look at me, look at me. | Sam, konuş benimle. Sam, bana bak, bana bak. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I don't think he has a pulse. | Nabzı yok sanırım. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| We're at City Hall. Look at me. Look at me. | Belediye Binasındayız. Bana bak. Bana bak. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Look at me. Look at me. | Bana bak. Bana bak. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Look at me, Sam. Sam, look at me! | Bana bak, Sam. Sam, bana bak! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Look at me, man. Look at me. | Bana bak, dostum. Bana bak! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Look at me, Sam. Sam. | Bana bak, Sam. Sam. Sam, Sam. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Give me the phone, give me the phone. | Telefonu ver bana, telefonu ver. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Listen, this is Officer Chris Cutter. | Dinleyin, ben Memur Chris Cutter. Evet, saldırıya uğradık. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| We're at City Hall. | Belediye Binasındayız. 4, 5, 6, belki de, evet. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| They've got guns. They've got automatic weapons. | Silahları var, makineli silahları var. Nerede olduklarını bilmiyorum. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| We've got a deceased male, middle aged, | Orta yaşlarda, 25 yaşında ölü bir erkek var. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Please, I'm begging you, get somebody here now. Okay'? Please. | Lütfen, yalvarıyorum size birilerini yollayın buraya, tamam mı? Lütfen. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Keep pressure on that. | Bastırmaya devam et. Tut şunu, tut şunu. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Let me out of here! | Çıkartın beni buradan! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I was able to getaway. | Kaçabilirdim. Kızım hala elinde. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Please help me. Come here. | Lütfen bana yardım edin. Gelin buraya. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Ma'am, this just came in. What is it'? | Efendim, bu az önce geldi. Nedir bu? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| AH units be advised, shots fired at City Hall. | Tüm birimlerin dikkatine, Belediye Binasında ateş edildi. Tüm uygun birimler cevap verin. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Potential hostage situation. | Potansiyel rehine durumu var. Ağır ateş gücü olduğu düşünüyor. | 24 Hours-1 | 2015 |