Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7614
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Well, that's what we're trying to figure out. | Biz de bunu çözmeye çalışıyoruz. | Bitten-1 | 2014 |  |
| Nick, that child is very important. | Nick, o çocuk çok önemli. Sürümüzün geleceği o. | Bitten-1 | 2014 | |
| I need you to protect him and to guide him. | Onu korumanı ve yol göstermeni istiyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| It's up to all of us, isn't it? | Bu hepimizin görevi, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | |
| My focus is the Russian Alpha. | Benim önceliğim Rus alfası. | Bitten-1 | 2014 | |
| Paige mentioned that Roman is hunting Russian witches. | Paige, Roman'ın Rus cadıları avladığını söyledi. | Bitten-1 | 2014 | |
| Then he can't find out what's happening to Rocco. | O hâlde Rocco'ya olanları öğrenmemeli. | Bitten-1 | 2014 | |
| A werewolf child with those powers... | O güçlere sahip bir kurt çocuk. | Bitten-1 | 2014 | |
| I won't let Roman anywhere near Rocco. | Roman'ın Rocco'ya yaklaşmasına müsaade etmem. | Bitten-1 | 2014 | |
| There's no black SUVs. | Hiç siyah cip yok. | Bitten-1 | 2014 | |
| Just this truck. I haven't seen any movement. | Yalnızca şu kamyon. Hiç hareket de görmedim. | Bitten-1 | 2014 | |
| They could have killed Marsten by now. No, he's in there. | Şimdiye Marsten'ı öldürmüş olabilirler. Hayır, o içeride. | Bitten-1 | 2014 | |
| I checked the whole perimeter of the building. | Binanın bütün çevresini kontrol ettim. | Bitten-1 | 2014 | |
| I only catch one other scent. The guy in the video. | Yalnızca bir tane daha farklı koku aldım. Videodaki adam. | Bitten-1 | 2014 | |
| He's getting closer. | Yaklaşalım. | Bitten-1 | 2014 | |
| This guy kills just to be cute. | Bu herif sırf zevk için öldürüyor. | Bitten-1 | 2014 | |
| Then we stop him. | O hâlde onu durduralım. | Bitten-1 | 2014 | |
| What is that going to do? | Bu ne işe yarayacak? | Bitten-1 | 2014 | |
| I'll be able to track the energy flow. | Enerji akışını takip edebileceğim. | Bitten-1 | 2014 | |
| But he can't see anything from his crib. | Beşiğindeyken hiçbir şey göreme ki? | Bitten-1 | 2014 | |
| Telekinesis only works | Telekinezi yalnızca hareket ettirdiğin şeyi görürsen işe yarar. | Bitten-1 | 2014 | |
| You said that he moved items that he couldn't see. | Göremediği eşyaları hareket ettirdiğini söylemiştin. | Bitten-1 | 2014 | |
| We have to find out how he's doing it. | Bunu nasıl yaptığını öğrenmeliyiz. | Bitten-1 | 2014 | |
| You mean, like he's got more than one power? | Birden fazla güce mi sahip yani? | Bitten-1 | 2014 | |
| That's what I'm trying to find out. | Ben de bunu öğrenmeye çalışıyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| Is any of this dangerous? | Bunlar tehlikeli mi? | Bitten-1 | 2014 | |
| I've never done it before. | Daha önce hiç yapmadım. | Bitten-1 | 2014 | |
| That's not comforting. | Bu içimizi rahatlatmadı. | Bitten-1 | 2014 | |
| This is all new for me too, Rachel. | Bütün bunlar benim için de yeni Rachel. | Bitten-1 | 2014 | |
| Whatever you do, | Ne yaparsanız yapın, çemberi bozmayın. | Bitten-1 | 2014 | |
| Just... just wait a second, okay? | Yalnızca bir saniye bekle, tamam mı? | Bitten-1 | 2014 | |
| It only happens when he's crying. | Sadece ağladığı zaman oluyor. | Bitten-1 | 2014 | |
| Well then, let him cry. | O hâlde bırakalım ağlasın. | Bitten-1 | 2014 | |
| I promise nothing will happen to Rocco, okay? | Sana söz, Rocco'ya bir şey olmayacak, tamam mı? | Bitten-1 | 2014 | |
| No, we've got to stop it. Wait, wait, wait. | Bunu durdurmamız gerek. Bekle bekle bekle. | Bitten-1 | 2014 | |
| Something is wrong. | Yanlış bir şeyler var. | Bitten-1 | 2014 | |
| The energy isn't coming from inside the circle. | Enerji çemberin içerisinden gelmiyor. | Bitten-1 | 2014 | |
| This is crazy. Stop! | Bu çılgınlık. Dur! | Bitten-1 | 2014 | |
| Nick, don't touch her. | Nick, dokunma ona. | Bitten-1 | 2014 | |
| What's happening to me? | Neler oluyor bana? | Bitten-1 | 2014 | |
| The baby's fine. Nick, | Bebek iyi. Nick... | Bitten-1 | 2014 | |
| get Rachel out of here. Okay. | ...Rachel'ı buradan çıkar. Tamam. | Bitten-1 | 2014 | |
| Come on, Rachel, come on. | Hadi Rachel, hadi. | Bitten-1 | 2014 | |
| He's okay. | O iyi. | Bitten-1 | 2014 | |
| Katia! | Katia! | Bitten-1 | 2014 | |
| Calm down. It's over. | Sakin ol. Geçti. | Bitten-1 | 2014 | |
| It's like I'm covered in ants! | Sanki karıncalarla kaplanmışım gibi! | Bitten-1 | 2014 | |
| Paige! You better get in here! | Paige, buraya gelsen iyi olur! | Bitten-1 | 2014 | |
| Rachel... | Rachel... | Bitten-1 | 2014 | |
| there's nothing wrong with the baby. | Bebeğinde hiç bir terslik yok. | Bitten-1 | 2014 | |
| Rocco's fine, Rachel. | Rocco iyi, Rachel. | Bitten-1 | 2014 | |
| He doesn't have magical powers. | Sihirli güçleri yok. | Bitten-1 | 2014 | |
| Then what is happening? | Neler oluyor o hâlde? | Bitten-1 | 2014 | |
| It's always been you. | Başından beri sendin. | Bitten-1 | 2014 | |
| You just never knew it. | Sadece bilmiyordun. | Bitten-1 | 2014 | |
| There's more rooms up ahead. | İleride daha fazla oda var. | Bitten-1 | 2014 | |
| I think they're holding Marsten | Sanırım Marsten'ı binanın diğer tarafında tutuyorlar. | Bitten-1 | 2014 | |
| Let's clear the floor and find him. | Katı temizleyelim ve onu bulalım. | Bitten-1 | 2014 | |
| Clay! Can you hear me? | Clay! Beni duyabiliyor musun? | Bitten-1 | 2014 | |
| Get away from me. | Benden uzak dur. | Bitten-1 | 2014 | |
| Um, what is it with you Americans? | Amerikalıların derdi ne böyle? | Bitten-1 | 2014 | |
| You don't trust anyone. | Kimseye güvenmiyorsunuz. | Bitten-1 | 2014 | |
| Where is Clay? | Clay nerede? | Bitten-1 | 2014 | |
| Sasha told me about you. | Sasha senden bahsetmişti. | Bitten-1 | 2014 | |
| You killed his wife. | Onun karısını öldürmüşsün. | Bitten-1 | 2014 | |
| She got in the way. | O araya girdi. | Bitten-1 | 2014 | |
| I wanted the children. | Ben çocuklar için gelmiştim. | Bitten-1 | 2014 | |
| My name doesn't matter. | Benim ismim önemli değil. | Bitten-1 | 2014 | |
| Yours does. | Seninki önemli. | Bitten-1 | 2014 | |
| Though you really are Antonov, aren't you? | Aslında Antonovsun gerçi, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | |
| but... you are first up. | ...ama ilk sen geldin. | Bitten-1 | 2014 | |
| Roman sent you. | Seni Roman gönderdi. | Bitten-1 | 2014 | |
| His mistake is now yours. | Onun hatası şimdi de senin oldu. | Bitten-1 | 2014 | |
| Navikev doesn't send me anywhere. | Navikev beni hiçbir yere göndermez. | Bitten-1 | 2014 | |
| He gives me a name. | Bana bir isim verir. | Bitten-1 | 2014 | |
| This is my list. | Bu benim listem. | Bitten-1 | 2014 | |
| You are on it. | Sen de içindesin. | Bitten-1 | 2014 | |
| That is all. And the other names? | Hepsi bu. Ya diğer isimler? | Bitten-1 | 2014 | |
| They are dead. | Öldüler. | Bitten-1 | 2014 | |
| And so are you. | Sen de öyle. | Bitten-1 | 2014 | |
| You're on the list. | Listedesin. | Bitten-1 | 2014 | |
| Navikev said it's his bloodline, | Navikev aile meselesi olduğunu söyledi... | Bitten-1 | 2014 | |
| but I don't care about these things, just the names. | ...ama ben nedenlere pek takılmam, sadece isimler. | Bitten-1 | 2014 | |
| I didn't see Marsten on your list. | Marsten'ı listende görmedim. | Bitten-1 | 2014 | |
| the, uh, the what you call it? Dandy? | Nasıl diyorsunuz ona? Hanım evladı? | Bitten-1 | 2014 | |
| He is a just a convenience to get to you. | O sadece sana ulaşmak için araçtı. | Bitten-1 | 2014 | |
| You've got me now. | Şimdi beni yakaladın. | Bitten-1 | 2014 | |
| So let him go. | Bırak onu gitsin. | Bitten-1 | 2014 | |
| Maybe, maybe not. | Belki olur, belki olmaz. | Bitten-1 | 2014 | |
| We'll see how we feel. | Bakalım ne karar vereceğiz. | Bitten-1 | 2014 | |
| Same goes for your big friend. | O iri kıyım arkadaşın için de aynısı geçerli. | Bitten-1 | 2014 | |
| Or... | Yahut... | Bitten-1 | 2014 | |
| you tell me. | ...sen bana söylersin. | Bitten-1 | 2014 | |
| You're not going to find them. | Onları bulamayacaksın. | Bitten-1 | 2014 | |
| Yes, I will. | Hayır, bulacağım. | Bitten-1 | 2014 | |
| One at a time. | Teker teker. | Bitten-1 | 2014 | |
| You chase two rabbits, you catch none. | İki tavşan kovalarsan, hiç yakalayamazsın. | Bitten-1 | 2014 | |
| Tell me... | Söyle bakalım... | Bitten-1 | 2014 | |
| where Katia Antonov is. | ...Katia Antonov nerede? | Bitten-1 | 2014 | |
| She will be easy... human girl. | O kolay olacaktır, insan kız. | Bitten-1 | 2014 | |
