Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7628
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
T that's impossible. The Albino can't be in two places at once. | Bu imkansız, Albino aynı anda iki yerde de olamaz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I don't think he's working alone, Clay. | Yalnız çalıştığını sanmıyorum Clay. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What... They would've smelled any other werewolves out here. | Başka bir kurtadam olsa kokusunu alırlardı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
There's only his scent. | Yalnızca onun kokusu var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He was hiding in here. Goddammit. | Burada saklanıyormuş. Lanet olsun. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We have to find out where he's taken them. | Onları nereye götürdüğünü bulmamız gerek. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Why are you here? | ...neden buradasın? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I am here to make you pay for your sins, Roman. | Buraya günahlarının bedelini ödetmeye geldim Roman. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You could have sent anyone, | Başka birini gönderebilirdin ama işte buradasın... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
an Alpha all alone. | ...yapayalnız bir alfa. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This is personal for me. | Bu kişisel bir mesele. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Oh, it is personal for me, | Benim için kişisel olduğu aşikâr da senin için neden kişisel? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Do you remember that woman you stabbed? | Bıçakladığın o kadını hatırlıyor musun? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The one with the gun. | Silahlı olan. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What about her? | Ne olmuş ona? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I had to kill her. | Onu öldürmek zorunda kaldım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
So? What does it matter? | Yani? Ne önemi var ki? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was a nosy human. | Meraklı bir insandı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You are here because I inconvenienced you? | Sana zahmet verdiğim için mi buradasın? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was a good person. | O iyi bir insandı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and your blood feud | ...ve senin kan davan onun ölümüne uzanan... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
that led to her death. | ...bir dizi olay başlattınız. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Her blood is on your hands. | Onun kanı senin ellerinde. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What did you once say to me? | Bir keresinde bana ne demiştin? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I was taking control of the situation. | Durumu kontrol altına alıyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She didn't deserve to die. | O ölmeyi hak etmemişti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You do. | Sen ediyorsun. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Maybe you knew this woman, | Belki o kadını tanıyordun, belki onun için acı çekiyorsun... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
but that is not why you're here. | ...ama burada olma sebebin o değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You are really here for another woman: | Başka bir kadın için buradasın: | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Or should I say, Antonov. | Yoksa Antonov mu demeliyim? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Did you think I wouldn't find out? | Öğrenmeyeceğimi mi sandın? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You don't intimidate me, Roman. | Beni korkutamazsın Roman. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I don't care to intimidate you. | Seni korkutmakla ilgilenmiyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'm not like you. I'm not going to make big speeches | Ben senin gibi değilim. Büyük laflar edip ders vermeye çalışmayacağım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You are going to die today. | Bugün öleceksin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And what do you want? | Ne istiyorsun o hâlde? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
A full confession. | Tam bir itiraf. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What am I confessing to? | Neyi itiraf edeceğim? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
How you conspired with Sasha Antonov | Sasha Antonov'la birlikte hazırladığın komployu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
to lure me to North America to kill me, to take control of the Russian territory. | Beni öldürmek için Kuzey Amerika'ya çekip... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I don't think anyone's going to believe that, Roman. | Hiç kimsenin buna inanacağını sanmıyorum Roman. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Then you're going to have to be convincing. | O hâlde ikna edici olman gerekiyor. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You see what you did there? | Yaptığın şeyin farkında mısın? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You opened with a request. | Bir istekle başladın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
That's a sign of weakness. | Bu, zayıflık göstergesidir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
See, you want me to implicate myself, | Kendimi dahil etmemi istiyorsun ki beni öldürdükten sonra konseye karşı... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
after you kill me. | ...kendini aklayabilesin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Because you're afraid, aren't you? | Korkuyorsun, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You showed me your throat. | Bana boğazını gösterdin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I didn't even have to raise a finger | Parmağımı bile oynatmama gerek kalmadı, yine de kontrol bende. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're not a very good negotiator, | Pek iyi bir müzakereci değilsin, değil mi Roman? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Who told you this was a negotiation? | Bunun bir müzakere olduğunu kim söyledi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You will make a confession, | İtiraf edeceksin, hem de isteyerek yapacaksın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and then you will beg me to kill you. | Ardından seni öldürmem için yalvaracaksın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The louder the threat, the weaker the action. | Laf çok, icraat yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Do you know what all great leaders have? | Bütün büyük liderlerin neyi vardır biliyor musun? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It is what I have. | Bende olan şey. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
A tactical advantage, a secret weapon. | Taktiksel avantaj, gizli bir silah. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You have not met my secret weapon, Danvers, | Sen henüz gizli silahımla tanışmadın Danvers. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and for that you should thank me. | Bunun için teşekkür etmelisin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He is... unstoppable. | O, durdurulamaz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Katia Antonov is already dead. | Katia Antonov çoktan öldü. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Yes, my Albino is a perfect killer. | Evet, Albinom mükemmel bir katil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I give him a name and they are dead, | Ona bir isim veririm ve artık ölüdürler, sorgusuz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The only ones who have managed to slip away from him | Kaçmayı başarabilen yegane kişiler Antonovlardı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He drained that girl | O kızı yolun kenarında tıpkı kasaplık bir inek gibi deşiverdi... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
while your Nick watched. | ...Nick'inin gözleri önünde. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You should be thankful I didn't think | Onun ismini de listeye eklemediğim için şükran duymalısın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was just an innocent girl. | O yalnızca masum bir kızdı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Bah! She connived, | Suç ortağıydı, tıpkı babası gibi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Whose baby did she take? | Kaçırdığı bebek kimindi? Sihirli güçleri olan bebek kurtadam. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The baby will be mine. | Bebek benim olacak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
As it should be. As the rule demands. | Olması gerektiği gibi. Kuralların emrettiği gibi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I am not so squeamish as you are | İnsanları öldürmek konusunda senin kadar hassas değilim ben. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're a madman, but not an Alpha. | Sen deli bir adamsın, alfa değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And the Council will see | Konsey, türümüz için tehlike oluşturduğunu görecektir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
N... no. | Hayır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
When you make your confession, | İtirafını bitirdiğinde tek düşünecekleri... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I was defending myself against your aggression. | Senin saldırılarına karşı kendimi savunduğum olacak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I will give you nothing. | Sana hiçbir şey vermeyeceğim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We shall see. | Göreceğiz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sasha is mine... | Sasha benim... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
but once you've confessed, | ...fakat itiraf ettiğin an Elena listeden çıkartılacak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You have one minute to decide. | Karar vermek için bir dakikan var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sasha, wake up. | Sasha uyan. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This is my third notebook. | Bu benim üçüncü defterim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You have been in all three. | Sen üçünde de vardın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I congratulate you for surviving this long. | Bunca zaman kurtulabildiğin için tebrik ederim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You have my respect. | Saygımı kazandın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Who, her? | Kimi, onu mu? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This is not possible. | Mümkün değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She would have been... tssssk! | Onun çoktan... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
...finished many times already, | ...icabına bakmış olurdum ama Navikev'in onun için özel bir isteği var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I don't take requests, | Normalde istek kabul etmem ama bu seferki ilgimi çekti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
how to design this so it works. | İşe yaraması için nasıl tasarlayacaktım? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I enjoy the challenge. | Mücadeleden zevk aldım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Not a good idea. | İyi bir fikir değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This is very bad for you. | Senin için kötü olur. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Trust me on this, yes? | Bana güveniyorsun, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |