Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7678
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| She has to create a video documentary | Kendini anlattığı bir belgesel çekmesi gerekiyor. | Black Box-1 | 2014 |  |
| Her, uh, premise statement is, | Yazacağı şeyin ifadesi ise şöyle... | Black Box-1 | 2014 | |
| "at 15, my own self is mutable. | "15 yaşındayım. Kişiliğim değişir. Kişiliğim ailem ile şekillenir." | Black Box-1 | 2014 | |
| She's already interviewed me and Josh, | Benimle ve Josh ile çoktan görüştü ve seni de dahil etmek istiyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| It's very kind of you to allow it. | Buna izin vermen çok hoş. | Black Box-1 | 2014 | |
| As long as you don't undermine me. | Kuyumu kazmadığın sürece. | Black Box-1 | 2014 | |
| Here's my condition. | Şartımı söylüyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| She idolizes you. | Seni örnek alıyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| Me, she judges. | Beni yargılıyor. Hayır. O daha ergen. | Black Box-1 | 2014 | |
| They're always toughest on the ones they love most. | En sevdiklerimize her zaman daha sert davranırız. | Black Box-1 | 2014 | |
| Appreciate you saying that. | Bunu söylemene minnettarım. | Black Box-1 | 2014 | |
| What I want is for you to work harder | Onun, benim kim olduğumu anlayabilmesi için biraz daha uğraşmanı istiyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Her... real... | Onun gerçek... | Black Box-1 | 2014 | |
| Mother. | Annesi. | Black Box-1 | 2014 | |
| Oh, completely. | Kesinlikle. | Black Box-1 | 2014 | |
| Oh, shall we dance? | Dans mı ediyoruz? | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm sorry. I, uh... I just had some good news. | Üzgünüm. Az önce güzel bir haber aldım da. | Black Box-1 | 2014 | |
| I I think I might have more good news for you, though. | Sanırım benim de sana güzel haberlerim var. | Black Box-1 | 2014 | |
| Mona Temko... The blood work and C.T. are both normal, | Mona Temko'nun kan testi ve tomografi sonuçları bir şey dışında normal. | Black Box-1 | 2014 | |
| A tiny region of hypodensity in the right parietal lobe. | Sağ yan lobda anormal yoğunluklu küçük bir bölge var. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay, this is not good news. | Bu iyi bir haber değil. Bir teşhis konmasını umuyordum. | Black Box-1 | 2014 | |
| She's turning 50 tomorrow, trying to look 30. | Yarın 50 yaşına girecek ama 30 gibi görünmeye çalışıyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| I bet she just can't deal with getting old. | Bahse girerim yaşlanmayla başa çıkamıyordur. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay, I find that insulting, | Pekala bence bu çok aşağılayıcıydı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Touchy. I am a younger woman, sure, but... | Çok etkilendim. Ben kesinlikle genç bir bayanım ama... | Black Box-1 | 2014 | |
| Her daughter. | Onun kızı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Anyway, you're barely younger than me. | Her neyse benden biraz gençsin sadece. | Black Box-1 | 2014 | |
| Mm. Eight years. That's just short of a decade. | Sekiz yaş. Küçük bir asır diyebiliriz. | Black Box-1 | 2014 | |
| But, I mean, like, who's counting, you know? | Kim sayıyor ki? Ben saymıyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm not. Are you calling me old? | Bana yaşlı mı diyorsun? | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm teasing you. You ever heard of it? | Sana takılıyorum sadece. Daha önce başına gelmedi mi? | Black Box-1 | 2014 | |
| for when one person playfully needles another, | Bir kişi diğerine saka yaparak sataşır. Kötü niyet yoktur... | Black Box-1 | 2014 | |
| Since we're already in the city, we might as well pick up the cake. | Hali hazırda şehirde olduğumuza göre keki de alabiliriz. | Black Box-1 | 2014 | |
| Excuse me. Can you just sign here? | Affedersiniz. Şurayı imzalayabilir misiniz? | Black Box-1 | 2014 | |
| And if we could find a nurse, | Ve eğer bir hemşire görürsek, baş ağrım için bir şeyler isteyeceğim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Mom, she's right here. | Anne, hemşire tam yanımızda. | Black Box-1 | 2014 | |
| Just sign here, and I'll find you some Tylenol. | Siz şurayı imzalayın. Ben de size bir ağrı kesici bulayım. | Black Box-1 | 2014 | |
| I really think you should cancel this party. | Bence bu partiyi iptal etmelisin. İyi değilsin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Your father used to do that to me. | Bunu baban yapardı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Mom, you're supposed to sign on the line, here. | Anne, şu çizginin olduğu yeri imzalamalısın. İşte. | Black Box-1 | 2014 | |
| Where is that nurse? | Hemşire nerede? | Black Box-1 | 2014 | |
| Oh, my. Poor girl. | Zavallı kız. | Black Box-1 | 2014 | |
| Could you imagine going through life with a face like that? | Öyle bir yüzle yaşadığını düşünebiliyor musun? | Black Box-1 | 2014 | |
| Mom, the elevator. | Anne. Asansör. | Black Box-1 | 2014 | |
| So, the point of our study | Çalışmamızın amacı, Capgras sendromunun nedenlerini araştırmak. | Black Box-1 | 2014 | |
| Capgras delusion is a disorder in which a person believes, | Capgras sendromu hastanın arkadaşlarının, ebeveynlerinin... | Black Box-1 | 2014 | |
| And, Ali, you're gonna be doing the intake. | Ve Ali, sende kayıtları alacaksın. | Black Box-1 | 2014 | |
| Well, um, first I need to screen the participants | İlk olarak aynı belirtileri olanları elemek için katılımcıları görüntüleyeceğim. | Black Box-1 | 2014 | |
| And the differential diagnosis is...? | Peki farklılaştıran tanılar neler? | Black Box-1 | 2014 | |
| Schizophrenia, Alzheimer's, | Şizofreni, alzheimer, Huntington hastalığı, çoklu doku sertleşmesi. | Black Box-1 | 2014 | |
| Substance induced delusional disorders, | Madde kaynaklı kuruntulu rahatsızlıklar ve... | Black Box-1 | 2014 | |
| and also mood disorders with delusions such as mania and dementia. | ...mani ve bunama gibi kuruntulu davranış bozuklukları. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay. And now, what is Lina doing? | Tamam. Lina şu anda ne yapıyor? | Black Box-1 | 2014 | |
| She's... hooking up a cool looking imaging device for the study. | Çalışma için havalı bir cihazla uğraşıyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| Lina, what is your cool looking device? | Lina, nedir bu havalı cihaz? | Black Box-1 | 2014 | |
| an optical scanning device that uses infrared light | Kızıl ötesi ışınları kullanarak... | Black Box-1 | 2014 | |
| Took the words right out of my mouth. | Lafı ağzımdan aldı. | Black Box-1 | 2014 | |
| You are a nerd. | Tam bir ineksin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Pratt, all I need you to do is monitor the fetus | Pratt tek yapman gereken, ben annenin beynindeki kanamayı durdururken... | Black Box-1 | 2014 | |
| I got it. Do your thing. | Evet. İşini hallet. | Black Box-1 | 2014 | |
| The fetus's vitals are stable. | Fetüsün nabız atışları normal. | Black Box-1 | 2014 | |
| Good. Drill? | Güzel. Matkap? | Black Box-1 | 2014 | |
| If we can relieve the pressure on Gabriella's brain, | Eğer Gabriella'nın beynindeki baskıyı yok edebilirsek... | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm inserting the drill. | Matkabı sokuyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| How many weeks until the baby's due? | Bebeğin doğumuna kaç hafta var? | Black Box-1 | 2014 | |
| It's viable now, so I can do a C section if necessary. | Gelişimini tamamlamış sayılır. Eğer gerekliyse sezeryan ile alabilirim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Not necessary. We're here to fix the mom's bleed. | Gerekli değil. Annenin kanamasını düzeltmek için buradayız. | Black Box-1 | 2014 | |
| That's the priority. | Önceliğimiz bu. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm inserting an EVD to monitor the ICP. | Boşaltıma başlıyorum. Kafa içi basıncı görüntüle. | Black Box-1 | 2014 | |
| How fast should we run her I.V. Fluids, Dr. Bickman? | Doğum sıvısını ne kadar daha vermeliyiz Dr. Bickman? | Black Box-1 | 2014 | |
| Restrict the fluids. No more fluids. | Sıvıyı kapatın. Daha fazla sıvı vermeyin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Too much can make her brain swelling worse. | Sıvının fazlası beyindeki şişliği daha da kötüleştirir. | Black Box-1 | 2014 | |
| That's the opposite of what I'm trying to do here. | Bu ise yapmaya çalıştığım şeyin tam tersi. | Black Box-1 | 2014 | |
| But the systolic is down. | Ama büyük tansiyon düşüyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| Did you hear what I just said, Pratt? | Az önce dediğim şeyi duymadın mı Pratt? | Black Box-1 | 2014 | |
| Giving her more I.V. fluids would be dangerous. | Ona daha fazla sıvı vermek tehlikeli olacaktır. | Black Box-1 | 2014 | |
| Nimrod, what you're doing is gonna harm the mother. | Suratsız herif, yapmaya çalıştığın şey anneye zarar veriyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm not losing the baby! | Bebeği kaybetmeyeceğim! | Black Box-1 | 2014 | |
| Pud whack, if her pressure goes up any more, | Geri bas. Eğer kafa basıncı biraz daha artarsa, bebeği de kaybederiz. | Black Box-1 | 2014 | |
| Now get this douche bag out of my O.R. | Şu pisliği ameliyathanemden çıkarın ki ikisini birden kurtarabileyim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Get off me! Get away from me! | Bırak beni! Uzak dur! | Black Box-1 | 2014 | |
| Draining cerebral spinal fluid. | Beyin omurilik sıvısını boşaltın. | Black Box-1 | 2014 | |
| You know, in 25 years as head of obstetrics in this hospital, | 25 yıldır bu hastanenin kadın doğum şefiyim. | Black Box-1 | 2014 | |
| I've never been called a nimrod, pud whack, or a douche. | Kimse bana geri bas, nemrut veya pislik diyemez. | Black Box-1 | 2014 | |
| You got to be kidding me. | Dalga geçiyorsun. | Black Box-1 | 2014 | |
| The EFM is showing recurrent late decelerations, Dr. Bickman. | Ekranda geç deselerasyonun nüksettiğini görülüyor Dr. Bickman. | Black Box-1 | 2014 | |
| All right, page nimrod. | Pekala. Suratsızı anons edin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Get him back here to do an emergency C section. | Acil olarak sezeryan yapmak için buraya gelsin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Pratt, please report back to the O.R. | Dr. Pratt lütfen ameliyathaneye geliniz. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Pratt to the O.R., stat. | Dr. Pratt acilen ameliyathaneye geliniz. | Black Box-1 | 2014 | |
| B.P.'S dropping. | Kan basıncı düşüyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Bickman, the fetus is becoming acidemic. | Dr. Bickman, fetüs asidemi haline giriyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| All right, we're gonna have to do this. Prep her. | Bunu bizim yapmamız gerekecek. Hazırlayın onu. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Bickman, I really think you should wait. | Dr. Bickman,beklemeniz gerektiğini düşünüyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Pratt, please report back to the O.R. | Dr. Pratt acilen ameliyathaneye geliniz. | Black Box-1 | 2014 | |
| That, to me, looks like a boy child. | Bir oğlan. | Black Box-1 | 2014 | |
| Record that Dr. Bickman delivered a viable, four weeks premature infant. | Dr. Bickman doğumu gerçekleştirdi. Dört haftalık erken doğum gerçekleşti. | Black Box-1 | 2014 | |
| Noted. | Anlaşıldı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Condition of mother... stable. | Annenin durumu stabil. | Black Box-1 | 2014 | |
| A neurosurgeon performing a C section unsupervised?! | Bir sinir cerrahı yanında uzman olmadan sezeryan yaptı?! | Black Box-1 | 2014 | |
