Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7821
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It helps. | Oldukça iyi geliyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hey? | Selam. 1 | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What are you writing? | Ne yazıyorsun. İntikam hikâyesi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Am I in it? | İçinde ben var mıyım? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What, so you can talk to me now that | Bu ne şimdi, baş başayken benimle konuşabiliyor musun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What was I supposed to do? | Ne yapacaktım ki? Kalkıp seninle mi gidecektim? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
They're my friends. | Onlar da benim arkadaşım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I burned you a CD. | Sana CD yaptım, içinde sevdiğim bazı şeyler var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
It's mostly Industrial, but there's this one band | Çoğu endüstriyel müzik ama içinde Nemesiah diye... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
on here called Nemesiah that I love. | ...çok sevdiğim bir grup da var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You probably already know them. | Gerçi sen zaten biliyorsundur. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
There's this story how the bass at their shows is like | Şöyle bir hikâyeleri de var, konserlerindeki bas sesi... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
so deep and constant | ...öyle derin ve daimiymiş ki, insanlar altlarına yapıyorlarmış. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Anyway, it's for you. | Neyse işte, bu senin için. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He's a fucking heathen? | Kâfirin teki o. Cory mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He's not always like that. | Her zaman öyle değil. Evet öyle. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What, you're any different, | Sen çok mu farklısın sanki hayvan kesmeler falan? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What are you talking about? | Sen neden bahsediyorsun? Videondan. Yayılmış durumda. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You see what you want to see. | Görmek istediğini görüyorsun. Ne görmem gerektiğini söyle o zaman. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What's going on? | Neler oluyor? Anlaştığımızı sanıyordum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You won't even be seen with me in public. | Benimle birlikte halkın arasına bile karışmazsın sen. Hiç de bile. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I mean sure, it'd be nice if you didn't dress like every day was Halloween. | Yani, sanki her gün Cadılar Bayramıymış gibi giyinmesen daha iyi olur tabii. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You could tone it down is all I'm saying. | Biraz daha naif davranmalısın, demek istediğim şey bu. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
And be a bitch like you, | Ne yani senin gibi kahpe mi olayım Zamboni Man? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
People don't like people who stand out, Sean. | İnsanlar, toplumdan uzak duranları sevmezler Sean. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I belong in the city. | Ben de bu şehre aidim. Evet ama seni geri almayacağını açıkça belirtti. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
She's not even home. | Evde bile değil. Lily'i Florida'ya götürdüler. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Why don't you sit down eat your dinner. | Neden oturup yemeğini yemiyorsun? Sen öldürdün, sen ye. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Can you see me? | Beni görüyor musun? Evet görüyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Can you see me? | Sen beni görüyor musun? Evet. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
That's your room? | Orası odan mı? Burası uyuduğum yer. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I wouldn't exactly call it my room. | Pek "odam" diye tanımlamıyorum burayı. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What is that? | O da ne? Kertenkelem Milton. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Oh my god! | Aman Tanrım. Tıpkı şair gibi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What? | Ne? Tıpkı şair Milton gibi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
This is Snuggles. | Bu da Snuggles. Milton Snuggles ile tanış. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hello. | Merhaba. Kendisi oda ile birlikte geldi bu arada. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Well I just want to come over there | Gelip sprey boyayla odanın duvarlarını boyamak istiyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I can see that. | Onu görebiliyorum. Şimdi sen doğuştan mı gotiksin? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You think I'm a goth? | Gotik olduğumu mu düşünüyorsun? Değil misin? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Were you born a princess? | Sen prenses olarak mı doğdun? Evet. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
No, this is just who I am. | Ben neysem oyum. İnsanlar sevmiyorsa bu onların kötülüğü. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You learn pretty quick who your friends are. | Arkadaşlarının kim olduğunu çabuk öğreniyorsun. Ve düşmanlarının. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I just find it interesting because | Bana çok ilginç geliyor çünkü seninle tamamen zıt karakterleriz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I want everyone to like me. | Ben herkesin beni sevmesini isterim. Herkes seni seviyor zaten. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
They like the idea of me. | Düşüncelerindeki beni seviyorlar. Gerçek beni tanımıyorlar. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sounds lonely. | Dediklerinde yalnızlık var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I guess we're not so different. | Sanırım çok da farklı değiliz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sorry, I gotta turn this down. | Özür dilerim ama sesini kısacağım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You didn't have to do that. | Bunu yapmak zorunda değildin. Bu rahatlama müziği değil. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what that is. | Onun ne demek olduğunu bile bilmiyorum. Onu bana bir kız verdi. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
What was her name, Elvira? | Adı neydi, Elvira mıydı? Hayır, Deanna. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Not Deanna Roy? | Deanna Roy değil, değil mi? Evet o, neden ki? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Brian Roy's daughter? | Brian Roy'un kızı mı? Hokey maçı sevişkeni? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I don't think they use that term anymore. | O terimi hâlâ kullandıklarına emin değilim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
She never misses a hockey game is all I'm saying. | O kız hiçbir hokey maçını kaçırmıyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Well, sometimes girls like guys | Kızlar bazen, konuşabildikleri erkekleri de severler. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, they call them friends. | Evet, onlara da "arkadaşım" derler. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Hey, I was wondering what you were doing at lunch? | Öğle yemeğinde ne yapacaksın? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I have a chemistry test I have to study for. | Çalışmam gereken bir kimya sınavım var. Yardım edebilirim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Did all that last year in the city. | Geçen sene şehirde yapmıştım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I study better by myself. | Kendim daha iyi çalışırım. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Take a hint. | İmâyı anla artık. MacKenzie kabalaşmana gerek yok. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
God, Deanna, when did you become | Tanrım, Deanna ne zamandan beri böyle ucubeleri kendine çekiyorsun? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I should go. | Gitmem gerek. Git o zaman. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Wow, nice place. | Güzel yermiş. Görünüş her şeydir. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I'm afraid to touch anything. | Bir şeye dokunmaya korkuyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Oh my god, don't look at that. | Tanrım, ona sakın bakma. Bakmamak imkânsız. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Shut up! | Kapa çeneni. Duvarda silahların asılı olmasından iyidir. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
The thing that bugs me about it | Beni rahatsız eden şey resimdeki sahtelik... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
like we're a happy family or something. | ...sanki çok mutlu bir aileymişiz gibi duruyoruz. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
So that's Big Bri, huh? | Büyük Bri bu öyle mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
See that hand on my shoulder? | Omzumdaki o eli görüyor musun? Sanki hep oradaymış gibi hissediyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Tell him how you feel. | Ona hissettiklerini söyle. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Get your fucking hand off me, you cocksucker. | Çek o elini omzumdan aşağılık saksocu! | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Are you recording me? | Beni mi çekiyorsun? Rahat ol, sileceğim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sean! | Sean! Dur önce ben göreyim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Oh god, I look so angry. | Tanrım, çok kızgın görünüyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Who's this? | Bu kim? Kız kardeşim Lily. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I didn't know you had a sister. | Kız kardeşin olduğunu bilmiyordun? Üvey kardeşim. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sing the monkey song again. | Hadi maymun şarkısını tekrar söyle. Söyledim ya... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Do it again. | Tekrar söyle. Maymun gidiyormuş. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I'm going to do it faster. | Daha hızlı söyleyeceğim. Maymun gidiyormuş... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sean, Jesus Christ, she's not a toy you know. | Tanrı aşkına Sean, o oyuncak değil. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You're really sweet with her. | Onunla çok iyi anlaşıyormuşsun. Bir de bunu babasına söyle. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
He won't even let me see her. | Onu öldüreceğimi falan sanıyor, görmeme bile izin vermiyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
I heard it different. | Ben farklı bir şey duydum. Öyle mi? Pekâlâ, kardeşim abisini tanıyor... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
so I think that makes me a much better source. | ...bu da beni daha iyi bir kaynak yapıyor. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Wouldn't you agree, Sean? | Öyle değil mi Sean? Evet Sean? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Sean, come on. | Sean, hadi ama. Sean geri çekilme. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Who is it? | Kim o? Annem. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Can someone please tell me what's going on? | Biri neler olduğunu söyleyebilir mi? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
You're like Homer Simpson hitting his thumb with the hammer. | Baş parmağına çekiçle vuran Homer Simpson gibisin. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Oh my god, is he texting you? | Aman Tanrım sana mesaj mı atıyor? Hayır. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
So how did you get her number, | Numarasını nereden buldun ucube? | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
Why don't you ask her? | Ona neden sormuyorsun? Sana soruyorum. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
She give it to you? | Kendisi mi verdi? Siktir... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
If you go near my girlfriend again I'll kill you | Bir daha kız arkadaşımın yayına yaklaşırsan... | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
with my bare fucking hands. | ...seni çıplak elle öldürürüm. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |
And I have the means to do it. | Ve bunu yapacak olanağım da var. | Blackbird-1 | 2012 | ![]() |