Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7865
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Blackway, he doesn't pay her any attention. | Blackway ona pek aldırış etmiyordu. Selam Fitz. Blackway, ona pek dikkat etmiyordu. Merhaba, Fitz. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Heard you were thinking of talking to the sheriff | McKay'de olan mevzu ile ilgili şerifle konuşmayı düşündüğünü duydum. McKay'deki o sorunla ilgili Şerif ile konuşmayı düşündüğünü duydum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Maybe. | Olabilir. Belki. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Maybe? | Belki mi? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Why would you do that? | Neden yapacaksın bunu? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Haven't we made a lot of money together, Fitz? | Beraber bir sürü para kazanmadık mı Fitz? Birlikte çok para kazanmadık mı, Fitz? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Haven't we? | Kazanmadık mı? Kazanmadık mı? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I put a lot of people to work in this town. | Bu kasaba bir sürü insanı işe soktum. Bu kasabada bir sürü insanı işe soktum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Don't disappoint me, Fitz. | Beni hayal kırıklığına uğratma Fitz. Beni hayal kırıklığına uğratma, Fitz. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I have to come back here again, | Buraya tekrar gelmek zorunda kalırsam... Buraya bir daha gelmem gerekirse, onu bir daha asla göremezsin. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
you're never gonna see her again. | ...onu bir daha asla göremezsin. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Well, he gets up, he's gone. | Sonra da kalkıp gitti. Kalktı ve gitti. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
So, you didn't go to the sheriff, then? | O zaman Şerif'e gitmedin yani? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
He's serious. | Ciddiydi. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You know where Blackway is, Mr. Fitzgerald? | Blackway'in yerini biliyor musunuz, Bay Fitzgerald? Hayır. Blackway nerede, biliyor musunuz Bay Fitzgerald? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
He's been causing trouble for the, um, girl here. | Neden? Buradaki kıza musallat oldu. Neden? Bu kızın başına bela oluyor. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Where would you go to find him? | Onu bulmak için nereye bakardınız? Hiçbir yere. Sen onu bulmaya nereye giderdin? Hiçbir yere. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. | Üzgünüm. Heidi'yi tanırım. Üzgünüm. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I know Heidi. | Heidi'yi tanıyorum. Bazen okulda yerine geçiyorum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I substitute at her school sometimes. | Bazen okulda ona rehberlik ediyorum. Kızımı tanıyor musun? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You know my daughter? | Kızımı tanıyor musun? Çok hoş bir kız. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
My name's Lillian. | Benim adım Lillian. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
She's, uh, mentioned you. | Senden bahsetmişti. Senden bahsetti. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You might want to try diamond mountain. | Diamond Dağı'nı bir kontrol etmek isteyebilirsiniz. Elmas Dağına bakabilirsiniz. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
There's, um, a logging crew getting finished up. | Orada çalışan bir oduncu ekibi var. Orada işin son safhasına gelen bir oduncu ekibi var. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
If Blackway's not there, don't know where he is. | Blackway orada değilse başka nerede olur bilmiyorum. Pekala. Blackway orada değilse, nerededir bilmiyorum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Thanks a bunch. | Çok teşekkürler. Çok teşekkürler. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You see him? | Onu gördün mü? Hayır, henüz değil. Görüyor musun onu? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
No, not yet. | Hayır, daha görmedim. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Nate, go out, and, uh... | Gidip onu görmüşler mi diye bir sor bakalım Nate. Nate, dışarı çık ve... | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Ask if they've seen him. | ...onu görmüşler mi sor. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Sure. | Tabii. Peki. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Help you? | Buyur? Yardımcı olabilir miyim? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I'm looking for Blackway. | Blackway'i arıyordum. Neden? Blackway'i arıyorum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Why? | Neden? Görmem lazım. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I need to see him. | Onu görmem lazım. Burada değil. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
He ain't here. | Burada değil. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Who are they? | Onlar da kim? Onlar kim? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
They're looking for Blackway, too. | Onlar da Blackway'i arıyor. Onlar da Blackway'i arıyor. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Hey, good morning. | Selam, günaydın. Nasılsınız? Merhaba, günaydın. Nasılsınız? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
What's that, you got there? | Neyin varmış bakalım. Demir sopa. O elindeki ne? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Curtain rods. | Perde rayı. Siktir, perde rayıymış. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Bullshit, curtain rods. | Hadi oradan, demir çubukmuş. Ne olacağı belli olmaz, değil mi? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Well, you'll never know, will you? | Asla bilemezsin, değil mi? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Has Blackway been here, this morning? | Blackway bu sabah burada mıydı? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
He was here. | Buradaydı. Murdoch ile konuşmaya hisara gitmiş olabilir. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Might be, he's gone to the fort, to check in with Murdoch. | Murdoch'ı kontrol etmek için Fort'a gitmiş olabilir. Sussana. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you shut up? | Neden çeneni kapatıyor musun? Neden? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you? | Sen sus. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Blackway never said nothing about | Blackway, nereye gittiğini birilerine söylememize dair bizi uyarmadı. Blackway nerede olduğumu söylemeyin diye bir şey demedi. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, I'm much obliged. | Sağ ol, minnettarım. İşinize dönün. Teşekkürler, çok minnettarım. Şimdi işinize dönün. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Go on. | Devam edin. Teşekkürler. Hadi. Teşekkürler. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
When you find Blackway, you're gonna wish you hadn't. | Blackway'i bulduğunda, bulmamış olmayı dileyeceksin. Blackway'i bulduğun zaman keşke bulmasaydım diyeceksin. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Whatever you say, pal. | Sen ne derse o dostum. Sen ne dersen o. Öyle diyorsan öyledir, dostum. Öyle diyorsan öyledir. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
D d did you see that dog? | Köpeği gördün mü? Evet, büyüktü. Şu köpeği gördün mü? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, he was big. | Evet, kocamandı. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Didn't know whether to ride him or milk him. | Onun üstüne mi binsem yoksa süt mü sağsam bilemedim. Üstüne mi bineyim süt mü vereyim bilemedim. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You want to milk him, you're on your own. | Süt sağmak istiyorsan kendin yaparsın. Süt vermek istiyorsan tek başınasın. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Sure as hell looks like a gun. | Ne de çok tüfeğe benziyor. Silah gibi göründüğü kesin. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You tricked him. | Kandırdın onu. Kandırdın adamı. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
She doesn't like tricks. | Kandırmacaları sevmez. Hanımefendi numaralardan hoşlanmıyor. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I guess she prefers fights. | Sanırım kavgayı tercih eder. Sanırım kavgayı tercih ediyor. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, like my ex wife. | Tıpkı eski karım gibi. Evet, eski karım gibi. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
That's not gonna scare Blackway. | Bu Blackway'i korkutmayacaktır. Belli olmaz. Bu Blackway'i korkutmayacak. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You never know. | Bilemezsin. Bilemezsin. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You never know. | Belli olmaz. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I don't see his truck, anywhere. | Kamyonetini hiçbir yerde göremiyorum. Harley'ini kapısının önünde gördün mü? Hiçbir yerde kamyonetini görmüyorum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
See the Harley at the door, there? | Kapıdaki Harley'i görüyor musun? Muhasebecisi Murdoch'un o. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
That belongs to his bookkeeper, Murdoch. | Muhasebecisi Murdoch'a ait. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Ok, let's go and see what's inside. | Pekala, gidip içeride ne varmış görelim. Pekâlâ, gidip içeride ne varmış bakalım. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I'll pay you back on Friday okay... | Sana Cuma günü geri öderim, tamam mı? Sana Cuma günü ödeme yapacağım, tamam mı? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Got you a beer. | Sana bira getirdim. Tanışıyor muyuz? Sana bira aldım. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I know you? | Tanışıyor muyuz? Yeni şartlı tahliye memurunum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
I'm your new parole officer. | Yeni şartlı tahliye memurunum. Sen de kimsin amına koyayım? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
The fuck you are. | Siktir lan. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
What do you want? | Ne istiyorsunuz? Blackway'i arıyoruz. Ne istiyorsun? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Looking for Blackway. | Blackway'i arıyorum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
"Blackway." | Blackway mi? Evet. Blackway de kim? Blackway. Evet. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Who's "Blackway"? | Blackway kim? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
that young lady over there, you know, | Şuradaki genç hanım ile uğraşıp başına bela oluyor. Buradaki genç bayanın canını sıkıyormuş, belki onu bulmama yardım edebilirsin. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
perhaps, you could help me find him, you know. | Onu bulmamda bana yardım edebileceğini düşündüm. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You really think this old fuck and his boyfriend | Cidden bu yaşlı hıyar ve erkek arkadaşının sana yardım edebileceğini mi sandın tatlım? Bu yaşlı malın ve sevgilisinin gerçekten yardım edebileceğini mi sandın, tatlım? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
We're just having a friendly talk here, | Benimle böyle konuşma. Nate, neşelen amına koyayım. Sus lan. Nate, dur ulan burada arkadaşça sohbet ediyoruz, sorunun ne senin? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You know, my advice to you, sweetie, | Benim sana tavsiyem şudur tatlım... Benim sana tavsiyem, tatlım... | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
is, do whatever you can, you know, for Blackway. | ...Blackway için elinden geleni yap. ...Blackway için elinden geleni yapman. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You know what I mean. | Ne dediğimi anlıyorsun. Anladın mı beni? Diz çökersin falan. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, maybe, maybe get on your knees, huh? | Belki de diz çökersin ve sana iyi davranmasını dilersin. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Appeal to his better nature? | Suyuna gidersin? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
You say that again, you're gonna need a d d doctor. | Bunu bir daha söyle de seni hastanelik edeyim. Bir daha öyle bir şey söylersen doktora ihtiyacın olacak. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Oh, I'm gonna, I'm gonna | Dok, dok, dok, dok... | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
need a d d d doctor? | ...tara mı ihtiyacım olacak? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Nate. | Nate! Nate. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Hey, boss! | Patron! Bıçak. Patron! Bıçak! | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Leave him alone. | Rahat bırak onu. Yaralandı ama. Rahat bırak çocuğu. Yaralı. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
It's his fault. | Bu onun suçu. Nereden benim suçum oluyor? Kendi hatası. Neden benim hatam? Senin hatan, sebebi bu. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Just is, that's why. | Çünkü senin suçun. O başlattı. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
He start t Ted it. | O başlattı. Hayır, sen başlattın. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
He didn't, you started it. | O değil, sen başlattın. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
Stop the car. | Arabayı durdur. Kusacak mısın? Durdur arabayı. Kusacak mısın? Hayır, gitmek istiyorum. | Blackway-1 | 2015 | ![]() |
No, I just need to get out. | Hayır, sadece dışarı çıkmam lazım. Sorun nedir? | Blackway-1 | 2015 | ![]() |