Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7956
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm late for work. | İşe geç kaldım. Kendin yaparsın artık. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You are so mean. | Çok kötüsün. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Yo, buddy. | Selam dostum. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You lost? | Kayıp mı oldun? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You... you work down the base there? | İlerideki üste mi çalışıyorsun? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Let me give you a ride. | Gel seni bırakayım. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Morning. | Günaydın. Selam. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I want to say sorry about last night. | Dün akşam için özür dilerim. Gelmeyeceğimi söylemem gerekirdi. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
The two of us... | İkimizin arası... | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
...it's too complicated. | ...çok karışık. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Right. | Evet. Bende tam onu söyleyecektim. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Okay, I'm glad we're on the same page. | Aynı şeyi düşündüğümüze sevindim. İşlerin daha da zorlaşmasını istemiyorum. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
No, of course not. | Tabii ki, elbette. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I picked up this kid about a half mile back. | Yarım mil geride aldım bu oğlanı. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
He's got an Airborne tat, | Havacı dövmesi var ama sanırım aklı yerinde değil. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You think you guys could check him out? | Kontrol edebilirsiniz diye düşündüm? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Can you step out of the car, please? | Arabadan iner misiniz lütfen? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
What's your name, soldier? | Adın ne asker? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
No, you can't take me. | Hayır, beni alamayacaksınız. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
It's okay, we're here to help you. | Sorun yok, sana yardım etmek için buradayız. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You can't do this to us, stop! | Bize bunu yapamazsınız, durun. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Stay where you are, son! | Olduğun yerde kal evlat. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Three of the victims were declared dead, | 3 kurbanın da öldüğü bildirildi, biri hastanede ölmüş ve onları vuran adam hala kayıp. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Do we have an ID? Army Sergeant Charlie Napier. | Kimlik bilgisi var mı? Çavuş Charlie Napier. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Three tours in Iraq, jacket full of medals. | Irak'ta üç devriye, bolca madalyası var. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
This is usually Military Police jurisdiction. | Bunlar genelde Askeri Polis'in hüküm alanına giriyor. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I know... these are letter fragments | Biliyorum. Bunlar Jane'in sol ayağının arkasındaki harflerin parçaları... | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
that are divided into quarters and then rotated. | ...çeyrekler halinde bölünüp, tekrar döndürülmüşler. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
It's like a box of puzzle pieces scattered on a table. | Bir kutu yapbozun masanın üstüne parça parça saçılmış hali gibi. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
When you fit them together... | Bunları birleştirdiğinizde... | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
We decoded this one already. | Bunları çoktan deşifre etmiştik. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
But when my team looked into it, | Ama takımım derinlemesine bakınca çıkmaz sokağa girdik. Onu sorguladık mı? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
We couldn't. Why not? | Hayır. Neden? Çünkü Charlie Napier 18 ay önce öldü. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Killed in action, an IED explosion in Iraq. | Irak'ta el yapımı bir bombanın patlaması sonucu çatışma sırasında ölmüş. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
How's a dead man shoot up a military base? | Nasıl olurda ölü bir adam askeri bir üssü kurşun yağmuruna tutar? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
And, more importantly, what's he gonna shoot up next? | Ve daha da önemlisi, sıradaki hedefi neresi? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
What else do we know about this guy? | Bu adam hakkında başka ne biliyoruz? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Army poster child, | Ordunun örnek çocuğu, lisede orduya gönüllü kayıt olmuş. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
sent every penny home | Kazandığı her kuruşu evinde yalnız yaşayan annesine faturaları ödemesi için göndermiş. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Are we sure it's the same guy? | Aynı adamdan mı bahsediyoruz? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I've run this video through every biometric | Videoyu her türlü tanımlama sistemini kullanarak inceledim. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Face, voice, ear... it's him. | Yüz, ses, kulak, adamımız bu. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Ear, really? | Kulak mı, ciddi misin? Kulaklar eşsiz bir definedir. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You don't even want to know what I can do with an ear. | Tek kulak ile neler yapabileceğimi bilmek dahi istemezsin. 1 | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Was this a screw up or a cover up? | Bu ne şimdi, batırılmış bir iş mi yoksa üstü örtülmüş bir iş mi? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
The IED explosion was pretty gruesome, | El yapımı bombanın patlaması oldukça etkiliymiş, yani oradan ceset kurtaramazlar. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
But they ID'd Charlie off of dental and tissue samples. | Fakat Charlie'nin doku ve diş örneklerini oraya yerleştirebilirler. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
So some lab made a terrible mistake. | Yani laboratuvarın biri korkunç bir hata yaptı. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Or someone really wanted him off the grid. | Ya da biri cidden onu ölü göstermek istedi. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Hey, what are those? | Bunlar nedir? Diğer isimler. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Four other soldiers, all different attacks, | Diğer dört asker, hepsi farklı yerlerde görev almış... | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
all KIA, just like Charlie. | ...hepsi de Charlie gibi görev esnasında öldürülmüş. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
So if Charlie's alive, | Eğer Charlie yaşıyorsa diğerleri de yaşıyor olabilir. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Charlie said, "You can't do this to us. " | Charlie "Bize bunu yapamazsınız." diyor. Takımın bir parçası olabilir. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Which means there could be more attacks coming. | Daha fazla saldırının geleceği demektir bu da. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Why would he turn against his own people like that? | Neden kendi insanlarına karşı böyle bir şey yapsın ki? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Personal vendetta, institutional grudge, PTSD? | Kişisel kan davası, kuruma karşı garez, travma sonrası stres bozukluğu? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
His file didn't list any history | Dosyasında itaatsizlik ya da zihinsel bir sorundan bahsedilmiyor. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, but his file also listed him as dead. | Evet, ama dosyasında ölü olarak geçiyor. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Charlie just used the truck driver's cell phone | Charlie ölü kamyon sürücüsünün telefonundan az önce kullanım dışı bir sabit hattı aradı. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
It's his childhood home. | Büyüdüğü evi aramış. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Does his mother still live there? | Annesi hala orada mı yaşıyor? Hayır, şehir dışına taşınmış. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, but if he was off the grid, | Evet, ama o bunu bilmiyor. Göz önünde olmamak için bir yer aradığını mı düşünüyorsunuz? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
One way to find out. | Öğrenmenin tek yolu var. Hadi gidelim. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Please, please, help! He has a gun! | Lütfen, yardım edin. Silahı var. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
All right, ma'am, get behind that car. | Tamamdır bayan, aracın arkasında kalın. Burada bekleyin. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Reade, Zapata, go around the back. | Reade, Zapata, arkadan dolaşın. Ben ve Jane önden giriyoruz. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
This is the FBI. Drop the weapon. | FBI. Bırak silahını. Dizlerinin üstüne çök. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Where's my mom? | Annem nerede? Ona ne yaptınız? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Drop the weapon and get down on your knees. | Silahı bırak ve dizlerinin üstüne çök. Hemen. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I can't take it anymore. | Daha fazla dayanamıyorum. Yapamayacağım. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
If you can't take it, then ring that bell! | Devam edemeyeceksen, zili çal! | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Let's go, let's go, let's go! | Hadi, hadi, hadi. Daha hızlı olmak zorundasın! | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You don't belong here, princess! | Buraya ait değilsin, prenses! Haydi zili çal! | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Ring that damn bell and quit! | Lanet olası çanı çal ve git! | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Charlie, put down the weapon | Charlie, silahını bırak ve dizlerinin üzerine çök. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Please... I can't go back there. | Lütfen, oraya geri dönemem. Geri dönmek istemiyorum. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Go back where? | Nereye? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I just want my mom. Hey! | Sadece annemi görmek istiyorum. Hey! | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
She's here, Charlie. | O burada Charlie. Annen aşağıda. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
She wants to talk to you, okay? | Seninle konuşmak istiyor, tamam mı? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
So just put the gun down | Şimdi silahı yere bırak ve gidip anneni görelim. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
She's waiting for you, Charlie. | Seni bekliyor, Charlie. Bırak da aşağıya inelim. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Mama! No, no! Come here, come here. | Anne! Hayır, hayır. Gel buraya, gel. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I told you, I don't remember. | Size hatırlamıyorum dedim. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You don't remember where you've been | Son bir buçuk yıldır nerede olduğunu hatırlamıyor musun? Hayır. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
What's the last thing you do remember? | Hatırladığın son şey ne? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
A dungeon. Flames. | Bir zindan. Alevler. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
And where was this dungeon? | Bu zindan neredeydi? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Charlie, where were you? | Charlie, neredeydin? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I was in hell... | Cehennemdeydim şeytan tarafından işkence gördüm. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
What did this devil look like? | Bu şeytan nasıl görünüyordu? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I'm not talking to you. | Seninle konuşmuyorum ben. Bana yalan söyledin. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
You have to try to remember, Charlie. | Hatırlamaya çalışmak zorundasın Charlie. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Who was there with you? | Seninle orada kim vardı? Cehennem nasıl görünüyordu? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
How'd you get out? | Oradan nasıl çıktın? | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
I swam across a river. | Bir nehri boydan boya yüzdüm. Ne nehri? Styx Nehri. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Charlie's tested positive for amphetamines, | Charlie'nin kan tahlili amfetamin, uyarıcı, sterod ve anestetikler için pozitif çıktı. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
Even in low doses, | Düşük dozlarda bile bunların karışımı elden ayaktan düşmeye neden olur. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |
And Charlie's levels are off the charts. | Charlie'nin durumu normalin dışında. Bu davranışlarını açıklıyor o zaman. | Blindspot-1 | 2015 | ![]() |