Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9071
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I'll take these CAT scans to my boss, | Bu tomografi taramalarını patronuma götüreceğim... | Braindead-1 | 2016 |  |
| and he'll dismiss them right off hand. | ...ve bunları hemen elinden atacak. | Braindead-1 | 2016 | |
| But he'll need to see a human who is infected. | Ama bulaşmış bir insan görmesi gerekecek. | Braindead-1 | 2016 | |
| A human? Yes. | Bir insan mı? Evet. | Braindead-1 | 2016 | |
| Do you know of any? | Hiç tanıyor musunuz? | Braindead-1 | 2016 | |
| In other campaign news, | Diğer kampanya haberlerinde... | Braindead-1 | 2016 | |
| civility is once again off the table. | ...kibarlık yine masadan kalktı. | Braindead-1 | 2016 | |
| Nice apartment. Thanks. | Güzel daire. Sağ ol. | Braindead-1 | 2016 | |
| You know, all lives matter. | Bilirsin, bütün hayatlar değerlidir. | Braindead-1 | 2016 | |
| Not just black lives. | Sadece siyah hayatları değil. | Braindead-1 | 2016 | |
| Um, Abby... | Abby... | Braindead-1 | 2016 | |
| this is gonna sound strange, but just keep an open mind. | ...bu biraz garip gelecek ama açık fikirli ol. | Braindead-1 | 2016 | |
| Rochelle is a doctor. | Rochelle bir doktor. | Braindead-1 | 2016 | |
| At Mt. Vernon Memorial Hospital. | At Mt. Vernon Memorial hastanesinde. | Braindead-1 | 2016 | |
| And I'm helping her track a new kind of infection | Ve ona D.C bölgesindeki yeni bir salgın izini... | Braindead-1 | 2016 | |
| in the D.C. area... it's like Lyme disease. | ...sürmesinde yardım ediyorum, Laym hastalığı gibi. | Braindead-1 | 2016 | |
| We don't know how serious. | Ne kadar ciddi olduğunu bilmiyoruz. | Braindead-1 | 2016 | |
| But we're worried you may have contracted it. | Ama senin karşılaşmış olabileceğinden endişeleniyoruz. | Braindead-1 | 2016 | |
| It comes with loss of balance and deafness in one ear. | Denge kaybı ve bir kulakta sağırlıkla geliyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| Have you noticed a change in your hearing? | Duymanda bir değişme fark ettin mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| You're really jealous of my success, aren't you, Laurel? | Gerçekten başarımı kıskanıyorsun, değil mi Laurel? | Braindead-1 | 2016 | |
| No, I'm I'm just concerned for your welfare. | Hayır, sadece senin sağlığın için endişeleniyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, thank you for your concern, but I'm not sick. | Endişen için teşekkürler, ama ben hasta değilim. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm doing well. | Gayet iyiyim. | Braindead-1 | 2016 | |
| Many people are asymptomatic. | Bir çok kişi belirti göstermiyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| If you don't mind, I'd like to do a quick, | Eğer sorun olmazsa, hızlı ve kolay bir... | Braindead-1 | 2016 | |
| easy, noninvasive test... | ...müdahalesiz test etmek istiyorum... | Braindead-1 | 2016 | |
| So this is the nanny state now? | Yani şimdi bu dadı durumu mu? | Braindead-1 | 2016 | |
| Uninvited house calls? | Davetsiz ev aramaları? | Braindead-1 | 2016 | |
| We're just here because I'm a friend | Buradayız çünkü ben bir arkadaşım... | Braindead-1 | 2016 | |
| and and I saw these symptoms... It takes a village. | ..ve bu belirtileri gördüm. Koca bir köy alıyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| Thanks for dropping by, Laurel. | Uğradığın için teşekkürler, Laurel. | Braindead-1 | 2016 | |
| It's always good to see you. | Seni görmek her zaman güzel. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, that wasn't good. | Bu iyi değildi. | Braindead-1 | 2016 | |
| There might be another way. | Başka bir yolu olabilir. | Braindead-1 | 2016 | |
| It's clearly unrelated to the blood pressure meds. | Açıkça tansiyon ilaçlarıyla alakalı değil. | Braindead-1 | 2016 | |
| It's probably a parasite like spirometra erinaceieuropaei | Büyük ihtimalle parazitimsi spirometra erinaceiurıpaei... | Braindead-1 | 2016 | |
| or naegleria fowleri. | ...ya da naegleria fowleri. | Braindead-1 | 2016 | |
| And those are? | Ve onlar? | Braindead-1 | 2016 | |
| Think of them as a deadly type of Lyme disease | Onları beyne saldıran ölümcül Laym hastalığı... | Braindead-1 | 2016 | |
| that attacks the brain. | ...gibi düşünebilirsin. | Braindead-1 | 2016 | |
| The reason we called you, Anthony, | Seni arama nedenimiz, Anthony, | Braindead-1 | 2016 | |
| is is you have that power that, um... | ...senin şey gücün var... | Braindead-1 | 2016 | |
| 2 64. Right. | 2 64. Aynen. | Braindead-1 | 2016 | |
| And this is someone who's resisting custody for observation. | Ve bu gözlem için gözaltını reddeden birisi. | Braindead-1 | 2016 | |
| CDC could really benefit from investigating. | CDC gerçekten soruşturmadan fayda sağlayabilir. | Braindead-1 | 2016 | |
| You know, I, uh... I looked up screwworms. | Ben...kurt sineklerini araştırdım. | Braindead-1 | 2016 | |
| Pretty disgusting. I know, huh? | Çok iğrenç. Biliyorum, değil mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| And, uh, this woman, uh... | Ve bu kadın... | Braindead-1 | 2016 | |
| Abby... she's a friend of mine. | Abby, o benim bir arkadaşım. | Braindead-1 | 2016 | |
| And she's shown signs of being infected, | Ve bulaşma belirtilerini gösterdi... | Braindead-1 | 2016 | |
| but she's resisted help. | ...ama yardımı reddetti. | Braindead-1 | 2016 | |
| So we need you to help bring her in for a CAT scan. | Yani senin onu tomografi için getirme yardımına ihtiyacımız var. | Braindead-1 | 2016 | |
| Is she in pain? | Acı içinde mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| Mm. No. | Hayır. | Braindead-1 | 2016 | |
| Incoherent? | Tutarsız? | Braindead-1 | 2016 | |
| No, but... she's changed. | Hayır, ama değişti. | Braindead-1 | 2016 | |
| And she's shown some of the symptoms. | Ve bazı belirtileri gösterdi. | Braindead-1 | 2016 | |
| Oh, hey, I didn't want to... | Selam, seni... | Braindead-1 | 2016 | |
| Just thought I'd leave this with you. | Sadece sana bunu bırakmayı düşündüm. | Braindead-1 | 2016 | |
| What is it? It's just information on... | Bu ne? Şey hakkında bilgi... | Braindead-1 | 2016 | |
| Information on...? | Şey hakkında bilgi? | Braindead-1 | 2016 | |
| Don't worry about it. I'll get it to you later. | Endişelenme. Sana sonra getiririm. | Braindead-1 | 2016 | |
| Hey, uh, Laurel, I'm gonna head out, but I'll take care of this. | Laurel, ben çıkacağım, ama bununla ilgileneceğim. | Braindead-1 | 2016 | |
| Good. Thanks. | Güzel. Sağ ol. | Braindead-1 | 2016 | |
| Right. You two don't know each other. | Doğru. Siz ikiniz birbirinizi tanımıyorsunuz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Um, Anthony, this is Gareth. | Anthony, bu Gareth. | Braindead-1 | 2016 | |
| Nice to meet you. You, too. | Tanıştığıma memnum oldum. Ben de. | Braindead-1 | 2016 | |
| So, anyway... | Yani, neyse... | Braindead-1 | 2016 | |
| Yeah, I'm, uh, I'm heading over there in an hour. | Evet, bir saat içinde oraya gideceğim. | Braindead-1 | 2016 | |
| Sorry, headed where? | Üzgünüm, nereye gideceksin? | Braindead-1 | 2016 | |
| Your friend's place. | Arkadaşının evine. | Braindead-1 | 2016 | |
| Right. Good. Thanks. | Doğru. Güzel. Sağ ol. | Braindead-1 | 2016 | |
| Nice to meet you, Gareth. | Tanıştığımıza memnun oldum, Gareth. | Braindead-1 | 2016 | |
| You, too, Tony. | Seninle de Tony. | Braindead-1 | 2016 | |
| Nice guy. Shut up. | İyi adam. Kapa çeneni. | Braindead-1 | 2016 | |
| Hey, are you gonna leave that or what? | Onu bırakacak mısın bırakmayacak mısın? | Braindead-1 | 2016 | |
| No rush. | Acelesi yok. | Braindead-1 | 2016 | |
| Just... read it when you can. | Sadece...müsait olunca oku. | Braindead-1 | 2016 | |
| Ms. Summers, hi. | Bayan Summers, merhaba. | Braindead-1 | 2016 | |
| Uh, I'm Agent Onofrio, FBI Criminal Division. | Ben Ajan Onofrio, FBI suç bölümünden. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm investigating the recent outbreak of CHIs. | En son salgın olan YKY'yi araştırıyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Uh, I don't know if you've been following that in the news. | Haberlerde bunu takip ediyor musunuz bilmiyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Have I done something wrong? | Yanlış bir şey mi yaptım? | Braindead-1 | 2016 | |
| Uh, we've been following an outbreak | Bir parazit salgını... | Braindead-1 | 2016 | |
| of a parasite infestation. | ...istilasını takip ediyoruz. | Braindead-1 | 2016 | |
| We have reason to believe you can help us. | Bize yardım edebileceğinizi düşünme sebeplerimiz var. | Braindead-1 | 2016 | |
| We ask that you let the CDC conduct a quick, | Sizden CDC'nin hızlı ve acısız bir tarama yapmasına... | Braindead-1 | 2016 | |
| completely painless scan. | ...izin vermenizi istiyoruz. | Braindead-1 | 2016 | |
| It's really for your own safety. | Bu sadece sizin güvenliğiniz için. | Braindead-1 | 2016 | |
| But we have the power to impel. | Ama zorlama gücümüz var. | Braindead-1 | 2016 | |
| We're just worried that, untreated, this condition can | Biz sadece endişeleniyoruz ki, tedavi edilemezse... | Braindead-1 | 2016 | |
| result in serious injury, even death. | ...bu durum ciddi hasar hatta ölümle sonuçlanabilir. | Braindead-1 | 2016 | |
| It'll only take 15 minutes. | Sadece 15 dakika alacak. | Braindead-1 | 2016 | |
| What if I say no? | Ya hayır dersem? | Braindead-1 | 2016 | |
| Then I will have to impel your cooperation. | O zaman işbirliğinize zorlamak zorunda kalacağım. | Braindead-1 | 2016 | |
| You're doing this for Laurel, aren't you? | Bunu Laurel için yapıyorsunuz, değil mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| No, I'm doing it for the safety of the populace. Please, come with me. | Hayır, bunu halkın güvenliği için yapıyorum. Lütfen, benimle gelin. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm gonna get my phone and my jacket, okay? | Telefonumu ve ceketimi almam gerek, tamam mı? | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm gonna record every step of this. | Bunun her adımını kaydetmem gerek. | Braindead-1 | 2016 | |
