Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9086
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Unfortunately, | Maalesef ki, sizin yönetim kurulu üyelerinden bazısı da... | Braindead-1 | 2016 |  |
| some of your caucus members are ready to flee to me. | ...oylamada bana katılmaya hazırlar. | Braindead-1 | 2016 | |
| Especially after the country sees | Özellikle de, sizin teröristleri nasıl... | Braindead-1 | 2016 | |
| Ah... damn it! | Lanet olsun. | Braindead-1 | 2016 | |
| Damn it. I think I lost him. | Lanet. Sanırım kaybettim. | Braindead-1 | 2016 | |
| They must need to be in range of each other. | Birbirlerine 15 metre gibi bir mesafede olmaları gerekli. | Braindead-1 | 2016 | |
| So, we can't locate Laurel? | Yani Laurel'i bulamayacağız? | Braindead-1 | 2016 | |
| No, I thought we could follow the bug people | Hayır, böcek adamları izlersek... | Braindead-1 | 2016 | |
| to where they were holding Laurel... | ...nerede tuttuklarını buluruz diye düşünmüştüm. | Braindead-1 | 2016 | |
| Did you record their communication? | İletişimlerini kaydettin mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| Their high frequency communication... Did you record it? | Yüksek frekanslı iletişim, kaydettin mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| Good, send that out. | Güzel, şimdi bunu gönder. | Braindead-1 | 2016 | |
| What do you mean? | Anlamadım. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, instead of tracking people who send out that signal, | Bunu gönderenleri takip etmek yerine... | Braindead-1 | 2016 | |
| can you send it out as if it were you? | ...böcek adammışsın gibi, sen gönder. | Braindead-1 | 2016 | |
| Then do it. | Öyleyse yap. | Braindead-1 | 2016 | |
| I would've come to that. | Bunu ben de düşünebilirdim. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm sure you would have. | Eminim düşünürdün. | Braindead-1 | 2016 | |
| The matter under discussion | Ek Q senaryosunu kapsayan... | Braindead-1 | 2016 | |
| involves an Appendix Q scenario. | ...görüşmeler ile ilgili madde. | Braindead-1 | 2016 | |
| That means a time sensitive ticking bomb terrorist attack. | Yani, zaman sıkıntılı, saatli bomba misali terörist saldırılar. | Braindead-1 | 2016 | |
| I would encourage us to expedite these proceedings | İtirazları minimum seviyede tutarak... | Braindead-1 | 2016 | |
| by keeping our comments | ...bu işi hızlandırmayı tavsiye ediyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Anything more, Senator? | Başka söyleyeceğiniz var mı Senatör? | Braindead-1 | 2016 | |
| There's nothing more from me. | Benden başka soru yok. | Braindead-1 | 2016 | |
| All my questions have been answered prior to this meeting. | Tüm sorularım toplantıdan önce cevaplandı. | Braindead-1 | 2016 | |
| Director Marchant? | Müdür Marchant... | Braindead-1 | 2016 | |
| Now, how do you define | Ek Q sorgulamalarının, nelere izin verdiğini nasıl tanımlarsınız? | Braindead-1 | 2016 | |
| The agency will be allowed more forward leaning | Ajansımız, yakın zamanlı terör tehdidi gördüğünde... | Braindead-1 | 2016 | |
| interview methods when there's an impending terrorist attack. | ...daha detaylı sorgulama teknikleri kullanmaya geçer. | Braindead-1 | 2016 | |
| And how do those methods not constitute torture, | Bu bahsedilen metotlar, 13491 numaralı yürütme emrine göre... | Braindead-1 | 2016 | |
| as defined by Executive Order 13491? | ...işkence sayılmazlar mı? | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, just to begin, | Başlangıç olarak söylemeliyim ki... | Braindead-1 | 2016 | |
| this country does not torture. | ...ülkemiz işkence yapmaz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Uh, it's not within our makeup... | Bizim imajımıza aykırı. | Braindead-1 | 2016 | |
| Is water boarding torture, Director? | Peki su tahtası, işkence midir Müdür Bey? | Braindead-1 | 2016 | |
| So, we do not water board? | Yani, su tahtası kullanmıyor muyuz? | Braindead-1 | 2016 | |
| That is correct. | Kullanmıyoruz. | Braindead-1 | 2016 | |
| "Kontrollü Daldırma"yı sorun. | Braindead-1 | 2016 | |
|
| Now, do we use water | Sorgulamalarsa su kullanıyor muyuz? | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, maybe a glass of water now and then, | Bir bardak su kullandığımız oluyor... | Braindead-1 | 2016 | |
| if they ask. | ...tabi isterlerse. | Braindead-1 | 2016 | |
| Do we use water in any other manner? | Suyu başka şekilde kullanıyor muyuz? | Braindead-1 | 2016 | |
| Yes, infrequently. | Evet, nadiren. | Braindead-1 | 2016 | |
| But it's well within... And how is the water used? | Fakat kullanımı... Peki su nasıl kullanılıyor? | Braindead-1 | 2016 | |
| Uh, in an exercise | "Kontrollü Daldırma" dediğimiz... | Braindead-1 | 2016 | |
| we refer to as "controlled immersion." | ...bir teknikte kullanılır. | Braindead-1 | 2016 | |
| And how does controlled immersion | Peki "Kontrollü Daldırma"nın... | Braindead-1 | 2016 | |
| differ from water boarding? | ...su tahtasından farkı nedir? | Braindead-1 | 2016 | |
| The amount of water is reduced. | Su miktarı daha azdır. | Braindead-1 | 2016 | |
| Uh, the experience is more one | Boğulma hissi yerine... | Braindead-1 | 2016 | |
| of trying to catch your breath | ...nefesini tutmaya yönelik... | Braindead-1 | 2016 | |
| than simulated drowning... I want to be clear. | ...bir deneyimdir. Açık konuşmak istiyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| These are terrorists! | Bunlar terörist. | Braindead-1 | 2016 | |
| Do I need to show my colleague photos of victims of ISIS? | DAEŞ kurbanlarının fotoğraflarını meslektaşlarıma göstermeme gerek var mı? | Braindead-1 | 2016 | |
| Women and children. | Kadınlar ve çocuklar. | Braindead-1 | 2016 | |
| I I would do a hell of a lot worse | Eğer benim elimde olsaydı... | Braindead-1 | 2016 | |
| than immersion if it were up to me... | ...daldırmaktan çok daha kötüsünü yapardım. | Braindead-1 | 2016 | |
| Oh, I I know you would do a hell of a lot worse... | Tabi ki daha kötüsünü yapardınız... | Braindead-1 | 2016 | |
| Senator, have you neglected to pay your cable bill again? | Senatör, kablolu TV faturasını yatırmayı yine mi unuttunuz? | Braindead-1 | 2016 | |
| It is a matter of national security | Bu bir ulusal güvenlik meselesi. | Braindead-1 | 2016 | |
| and and our national identity. Or have you just gone off the grid? | Ulusal kimliğimiz ile ilgili. ...yoksa konuyu hiç mi anlamadınız? | Braindead-1 | 2016 | |
| Now, you said, you said it it is... | Şimdi, söylediğiniz gibi... | Braindead-1 | 2016 | |
| Your brother is going to lose. | Kardeşin kaybedecek. | Braindead-1 | 2016 | |
| Americans don't like torture. | Amerikalılar işkence sevmezler. | Braindead-1 | 2016 | |
| It's why you have to lie and call it something else. | Başka isim takıp yalan söylemenizin sebebi de bu. | Braindead-1 | 2016 | |
| Here's the thing about the American public. | Amerikan toplumu hakkında şunu dinle. | Braindead-1 | 2016 | |
| I was down in Abbeville, Louisiana. | Abbeville, Louisiana'daydım. | Braindead-1 | 2016 | |
| Best catfish in the country. | Eyaletteki en güzel yayınbalığı orada. | Braindead-1 | 2016 | |
| And my car got stuck in the mud. | Arabam çamura battı. | Braindead-1 | 2016 | |
| This family of farmers came by. | Bir çiftçi ailesi geldi. | Braindead-1 | 2016 | |
| Got me out. | Beni kurtardı. | Braindead-1 | 2016 | |
| Invited me home for dinner. | Yemeğe davet ettiler. | Braindead-1 | 2016 | |
| Towed my car to a shop. | Arabamı tamirciye çektiler. | Braindead-1 | 2016 | |
| Gave me a few hundred dollars to get me home. | Eve gidebilmem için de birkaç yüz dolar para verdiler. | Braindead-1 | 2016 | |
| They had nothing. | Hiç bir şeyleri yoktu. | Braindead-1 | 2016 | |
| And they treated me like I was their son. | Ama bana oğulları gibi davrandılar. | Braindead-1 | 2016 | |
| That's the American people. | Amerikalı işte böyle olur. | Braindead-1 | 2016 | |
| They are great individually. | Teker teker çok iyiler. | Braindead-1 | 2016 | |
| Nicest people in the world. | Dünyanın en tatlı insanları. | Braindead-1 | 2016 | |
| But get them in a group, voting? | Ama oy verme gibi bir araya gelince... | Braindead-1 | 2016 | |
| They turn vicious. | ...pisliğe dönüşüyorlar. Neyde yardım edeyim? | Braindead-1 | 2016 | |
| It's a matter of national identity. | Bu ulusal kimlik meselesi. | Braindead-1 | 2016 | |
| And I believe the American people to be smarter than that. | Ve Amerikalıların bundan daha akıllı olduğunu düşünüyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Looks like your brother scored a point. | Kardeşin bir puan aldı gibi görünüyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| But isn't the real question | Fakat buradaki gerçek soru... | Braindead-1 | 2016 | |
| whether torture is effective? | ...işkence etkili midir? | Braindead-1 | 2016 | |
| No, I think the real question is | Hayır, bence buradaki esas soru... | Braindead-1 | 2016 | |
| why do we have to look at it at all? | ...neden bunları görmek zorundayız? | Braindead-1 | 2016 | |
| Like, my car mechanic, Rodrigo, used to say, | Tamircim Rodrigo'nun dediği gibi... | Braindead-1 | 2016 | |
| "Some things in life are better left mysterious." | ..."hayattaki bazı şeyler, gizemliyken daha iyidir. " | Braindead-1 | 2016 | |
| Why do we have to look at torture? | Biz neden işkenceye bakıyoruz? | Braindead-1 | 2016 | |
| Let's stop talking about it altogether. | Haydi bunu konuşmaya, hep beraber bir son verelim. | Braindead-1 | 2016 | |
| Yes, but don't we at least...? | Peki, ama en azından... | Braindead-1 | 2016 | |
| But... Shh. | Fakat... | Braindead-1 | 2016 | |
| You're down by one vote. | Bir oy geridesin. | Braindead-1 | 2016 | |
| I I count myself up by one. | Kendim teker teker saydım. | Braindead-1 | 2016 | |
| No, you lost a Republican. | Hayır, bir cumhuriyetçi kaybettin. | Braindead-1 | 2016 | |
| Chuck Hodges. The war hero? No. | Chuck Hodges. Savaş kahramanı mı? Hayır. | Braindead-1 | 2016 | |
| No, he'll never vote for torture. | Hayır, işkenceye hayatta oy vermez. | Braindead-1 | 2016 | |
