• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9615

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What should we do? Let me show you. Ne yapacağız peki? Gelin göstereyim. Bron Broen-1 2011 info-icon
I need to talk to you, Saga. Seninle konuşmam gerek Saga. Bron Broen-1 2011 info-icon
Saga, I have the right to explain how I feel. Saga, o konuyla ilgili ne hissettiğimi sana açıklamak istiyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
Not here. Come on. Burada olmaz. Gel. Bron Broen-1 2011 info-icon
I should not have read the report, sorry. You shouldn't have. Raporu okumamalıydım, üzgünüm. Evet, okumamalıydın. Bron Broen-1 2011 info-icon
Nikolaj, Mette and I experienced this for just a few weeks. Nikolaj, Mette ve ben bu tecrübeyi daha birkaç haftadır yaşıyoruz. Bron Broen-1 2011 info-icon
You grew up watching your sister. Ama sen kız kardeşine bakarak büyümüşsün. Bron Broen-1 2011 info-icon
And you lost her. I think you should talk about such things. Ve onu kaybetmişsin. Bence bu tarz şeyleri bir arkadaşınla... Bron Broen-1 2011 info-icon
To a friend. ...konuşman gerekiyor. Bron Broen-1 2011 info-icon
You think it's good for me to talk to you? Yes. Bunu seninle konuşmam bana iyi mi gelecek? Evet. Bron Broen-1 2011 info-icon
Jennifer moved in with me because our parents lost custody. Ailemiz velayetimizi kaybedince Jennifer yanıma taşınmıştı. Bron Broen-1 2011 info-icon
Because your mother was sick. Olabilir. Çünkü annen hastaydı. Bron Broen-1 2011 info-icon
I committed a crime. Ben suç işlemiştim. Bron Broen-1 2011 info-icon
I made sure our parents were convicted for it. Bu suç yüzünden ailemin mahkum olmasını sağladım. Bron Broen-1 2011 info-icon
You committed a crime? I had to get Jennifer out. Suç mu işledin? Jennifer'ı almam gerekiyordu. Bron Broen-1 2011 info-icon
Your mother was the sick. Munchausen by proxy is unusual. Ama annen hastaydı. Münchausen sendromuna sık rastlanmaz. Bron Broen-1 2011 info-icon
I wasn't particularly credible. Therefore, I committed a crime. Tam olarak güvenilir değildim. Bu yüzden suç işledim. Bron Broen-1 2011 info-icon
You got her out and saved her. Onu yanlarından alıp kurtardın. Bron Broen-1 2011 info-icon
She committed suicide. It wasn't your fault. İntihar etti. Bu senin suçun değildi. Bron Broen-1 2011 info-icon
All this... Tüm bunlar... Bron Broen-1 2011 info-icon
This friendship... I don't want to lose it. Bu dostluğumuzu... Kaybetmek istemiyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
I understand your position. I know you don't want to harm me. Durumunu anlıyorum. Bana zarar vermek istemediğini biliyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
We don't know anything about Mikkel Höst, but there are links to Medisonus. Mikkel Høst hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ama Medisonus ile bağlantılar var. Bron Broen-1 2011 info-icon
Someone who can obtain an access card. Giriş kartını elde edebilecek birisi. Bron Broen-1 2011 info-icon
Gertrude, Oliver's wife? Why would she kill him? Gertrude, Oliver'in karısı? O zaman neden onu öldürsün ki? Bron Broen-1 2011 info-icon
She was furious. He was in love with his own sister. Ona kızgındı. Adam kendi kız kardeşine aşıktı. Bron Broen-1 2011 info-icon
Then she could have let Oliver kill Viktoria. O zaman Oliver'in Victoria'yı öldürmesine izin verirdi. Bron Broen-1 2011 info-icon
We can't write off Gertrude. She has access to Medisonus. Gertrude'u göz ardı edemeyiz. Medisonus'a giriş yetkisi var. Bron Broen-1 2011 info-icon
What about Viktoria? She is the director. Access and knowledge. Peki ya Victoria? Yönetici o. Giriş yetkisi ve bilgisi var. Bron Broen-1 2011 info-icon
She was surprised when she heard Oliver's confession. Oliver'in itirafını duyduğunda şaşırmıştı. Bron Broen-1 2011 info-icon
Just for show? She didn't know she was being filmed. Şov yapmış olabilir. Videoya çekildiğini bilmiyordu. Bron Broen-1 2011 info-icon
Who else benefits from Medisonus success? Medisonus'un başarısı başka kimin işine yarayabilir? Bron Broen-1 2011 info-icon
What do we know about Gertrude? Gertrude hakkında ne biliyoruz? Hayır, daha bulamadım. Bron Broen-1 2011 info-icon
Gertrude Kofoed, born 1968. Graduated from University of Southern Denmark. Gertrude Kofoed, 1968 doğumlu. Güney Danimarka Üniversitesi'ni bitirmiş. Bron Broen-1 2011 info-icon
Physician. Head of Research at Limmel in the 1990s. Doktor. 1990 yılında Limmel'de araştırma biriminin başındaymış. Bron Broen-1 2011 info-icon
Then at Boehringer Ingelheim in the US. She met Oliver there. Daha sonra Amerika'daki Boehringer Ingelheim'de çalışmış. Bron Broen-1 2011 info-icon
Moved back to Denmark in 2002. Head of Research at Medisonus 2004. 2002'de Danimarka'ya geri dönmüş. 1 Bron Broen-1 2011 info-icon
Does she hold shares in Medisonus? No, but she was married to Oliver. Medisonus'ta hissesi var mı? Hayır ama Oliver ile evli. Bron Broen-1 2011 info-icon
What do we do? Check her out first. Ne yapacağız? Önce onu araştıralım. Bron Broen-1 2011 info-icon
As few staff as possible to know we've reopened the investigation. Soruşturmayı en az sayıda personelle tekrar açıyoruz. Bron Broen-1 2011 info-icon
Hello. Don't you understand? Merhaba. Beni anlamıyor musun sen? Bron Broen-1 2011 info-icon
I just wanted to congratulate you. Sadece sizi tebrik etmek istemiştim. Bron Broen-1 2011 info-icon
Thank you. Cheers. Have you reopened the case? Teşekkürler, çok naziksin. Dosyayı tekrar mı açtınız? Bron Broen-1 2011 info-icon
Get out! Çık hadi. Bron Broen-1 2011 info-icon
Check everything we know about Medisonus. Begin with the personnel lists. John, Medisonus hakkında bildiğimiz her şeyi tekrar gözden geçir. Bron Broen-1 2011 info-icon
Check them again. See if you can find a link to Oliver. Tekrar bak. Oliver ile bağlantısı olan var mı, gözden geçir. Bron Broen-1 2011 info-icon
Pernille, focus on Gertrude and Viktoria. 1 Pernille, sen Gertrude ve Victoria'ya odaklan. Bron Broen-1 2011 info-icon
Remove this, fossil fuels are unsustainable. Fosil yakıtların sürdürülemez olduğunu kaldır. Bron Broen-1 2011 info-icon
What do you want instead? The audience aren't idiots. Ayırt edici bir özelliği var mıydı? Sakalı? Dövmesi? Yerine ne yazayım? Dinleyiciler aptal değil. Bron Broen-1 2011 info-icon
Tighten up the middle. I won't talk for fifteen minutes about Agenda item 21 Orta kısmı da kısalt. 15 dakika boyunca gündem maddesi... Deneylere başladığımız zaman rakiplerimizin de... Bron Broen-1 2011 info-icon
You're the writer. I want it before lunchtime. Yazar olan sensin. Öğleden önce hazır olmasını istiyorum. Her şey okulun dışında oldu. Bron Broen-1 2011 info-icon
Absolutely fine. Cheers. Tamamdır. Merhaba. Merhaba. Bron Broen-1 2011 info-icon
Do you want breakfast? No thanks. Kahvaltı ister misin? Hayır, teşekkürler. Bron Broen-1 2011 info-icon
We need to make sure Oliver's case doesn't harm the firm. Oliver'in olayının firmaya zarar vermesine izin vermemeliyiz. Bron Broen-1 2011 info-icon
He didn't work at Medisonus. But he owned some shares. Medisonus'ta çalışmıyordu. Ama hisseleri vardı. Bron Broen-1 2011 info-icon
Do the PR department's job, don't let the newspapers write about it. Halkla ilişkilerin işini sen hallet, gazeteye bu konuyla ilgili bir şey çıkmasın. Bron Broen-1 2011 info-icon
What would they write? Unpleasant things. Ne yazabilirler ki? Nahoş şeyler. Bron Broen-1 2011 info-icon
Let's focus on the personal. Cameras and footage. Kişisel şeylere odaklanırlar. Kameralar ve kayıtlar. Bron Broen-1 2011 info-icon
Incestuous sexual obsession. Ensest seks saplantısı. Bron Broen-1 2011 info-icon
I'm going to distance myself from him. I won't even come to his funeral. Onunla arama mesafe koyacağım. Cenazesine bile gitmeyi düşünmüyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
It's going to be dirty. Hoş şeyler olmayacak. Bron Broen-1 2011 info-icon
I think you should go away. Okay. Gitsen iyi olur sanırım. Tamam. Bron Broen-1 2011 info-icon
Sure, you don't want breakfast? No, I have to work. Kahvaltı istemediğine emin misin? Hayır, çalışmam gerek. Bron Broen-1 2011 info-icon
Could you get me some new syringes? Yes, I'll do that. Bana yeni şırınga getirebilir misin? Tabii, getiririm. Bron Broen-1 2011 info-icon
The speech is at 15:00. I know. I'll come back in time. Konuşma saat 15.00'da. Biliyorum. Tam vaktinde geleceğim. Bron Broen-1 2011 info-icon
Pernille. Hi, it's Rasmus. Pernille. Merhaba, benim Rasmus. Bron Broen-1 2011 info-icon
Did Bodil have a relationship with Oliver? Bodil'in Oliver'le bir ilişkisi var mıydı? Bron Broen-1 2011 info-icon
I can't help with that. How well did they know each other? Sana yardımcı olamam. Birbirlerini ne kadar iyi tanıyorlardı? Bron Broen-1 2011 info-icon
Good bye, Rasmus. Rasmus called. Hoşça kal Rasmus. Rasmus aradı. Ne istedi? Bron Broen-1 2011 info-icon
I think he's started his own investigation. Sanırım kendi araştırmasına başladı. Bron Broen-1 2011 info-icon
Talk to Hans. About what? Bunu Hans'la konuş. Neler oluyor? Bron Broen-1 2011 info-icon
I think Rasmus has started his own investigation. He just asked about Bodil. Sanırım Rasmus da kendi araştırmasına başladı. Bron Broen-1 2011 info-icon
Saga Norén, Malmö police. Yes. Malmö Emniyeti'nden Saga Norén. Evet. Caroline. Şu anda toplantıdayım. Bron Broen-1 2011 info-icon
I'll come. Forensics found something in the bodies in the lye barrels. Coming? Geliyorum. Adli tıpta varillerdeki cesetlerle... Bron Broen-1 2011 info-icon
No it's your lead. But I can go down with you. Hayır, bu senin fikrindi. Ama seni geçirebilirim. Bron Broen-1 2011 info-icon
Mette doesn't want to live with me anymore. Mette artık onunla yaşamamı istemiyor. Bron Broen-1 2011 info-icon
Why not? Because of August. Neden? August yüzünden. Bron Broen-1 2011 info-icon
And because I stayed away from home for one year. We couldn't handle it. Ve bir sene boyunca evden ayrı olduğum için. Bununla başa çıkamadık. Bron Broen-1 2011 info-icon
She doesn't love me anymore. Doesn't she? Isn't it strange? Artık beni sevmiyor. Tüm bunları yapacak kadar enerjisi olacağını sanmıyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
We lived together for ten years and have five children. 10 yıl boyunca birlikte yaşadık ve beş çocuğumuz var. Bron Broen-1 2011 info-icon
I didn't realize she'd stopped loving me. Bana olan sevgisinin biteceğini hiç düşünmemiştim. Bron Broen-1 2011 info-icon
It's strange. Especially since you have experienced several divorces. Evet, garipmiş. Hele de sen pek çok kez evlenip boşanmışken. Bron Broen-1 2011 info-icon
It's Jens' fault. Thought you were done with him. Bu Jens'in hatası. Onu geride bıraktığını sanıyordum. Buldum. Bron Broen-1 2011 info-icon
He's back. In here. Öyleyse neden başkasıyla yattın? Senin hiç ciddi bir ilişkin oldu mu? Geri geldi. Tam burada. Bron Broen-1 2011 info-icon
Rasmus Larsson, Malmö police. Can I interrupt you? Malmö Emniyeti'nden Rasmus Larsson. Bron Broen-1 2011 info-icon
I'm already late for my next meeting. What's this? Bir sonraki toplantıma geç kalıyorum. Konu neydi? Bron Broen-1 2011 info-icon
Some text messages appeared connected to Claus DamgÃ¥rd's death. Hepsi senin suçun. Claus Damgaard'ın ölümüyle bağlantılı bazı mesajlar ortaya çıktı. Bron Broen-1 2011 info-icon
Yes? Were you with Oliver that night? Evet? O gece Oliver ile birlikte miydiniz? Bron Broen-1 2011 info-icon
Yes, we discussed a book I was writing about his sister. Evet, kız kardeşi hakkında yazdığım kitap hakkında konuştuk. Bron Broen-1 2011 info-icon
Did Oliver know Claus? No. Oliver, Claus'u tanıyor muydu? Hayır. Bron Broen-1 2011 info-icon
How did he get his number then? Did you give it to him? O zaman numarasını nasıl aldı? Ona siz mi verdiniz? Bron Broen-1 2011 info-icon
No, why? I don't know. Hayır, neden? Bilmiyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
I just asked you. Ben de size soruyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
I know why the bodies were put in lye. They wanted to hide something. Cesetlerin neden o çözeltiye konduğunu biliyorum. Bron Broen-1 2011 info-icon
Lye would destroy anything. Çözelti her şeyi yok edebilirdi. Bron Broen-1 2011 info-icon
I got help from two virus experts. İki virüs uzmanından yardım aldım. Bron Broen-1 2011 info-icon
Neither had seen anything similar. What am I looking at? İkisi de benzer bir şey görmedi. Neye bakıyorum? Bron Broen-1 2011 info-icon
The remains of a highly contagious virus. Oldukça bulaşıcı bir virüsün kalıntılarına. Bron Broen-1 2011 info-icon
My colleagues found that the virus enters the cell membrane Meslektaşlarım virüsün hücre zarına ve... Bron Broen-1 2011 info-icon
and into the red blood cells ...ve kırmızı kan hücrelerine girdiğini tespit etti. Victoria? Buradayım. Bron Broen-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 9610
  • 9611
  • 9612
  • 9613
  • 9614
  • 9615
  • 9616
  • 9617
  • 9618
  • 9619
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim