Search
English Turkish Sentence Translations Page 160586
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
All right. Stu! Just wait, one second, please. One second. | Peki. Stu! Bir saniye bekle, lütfen. Bir saniye. Peki. Stu! Sadece bekle, bir dakika, lütfen, Bir dakika. Peki. Stu! Bir saniye bekle, lütfen. Bir saniye. Peki. Stu! Sadece bekle, bir dakika, lütfen, Bir dakika. Peki. Stu! Bir saniye bekle, lütfen. Bir saniye. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Let me talk to my people. Just give me five minutes. Okay? | Bizimkilerle konuşayım bir, sadece 5 dakika ver. Olur mu? Bizimkilerle bir konuşalım. Sadece beş dakika. Tamam? Bizimkilerle konuşayım bir, sadece 5 dakika ver. Olur mu? Bizimkilerle bir konuşalım. Sadece beş dakika. Tamam? Bizimkilerle konuşayım bir, sadece 5 dakika ver. Olur mu? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Okay, Stu, 48 months and you got a deal. | Tamam Stu, 48 ay ve anlaşma tamamdır. Peki, Stu, 48 ay ve pazarlık senindir. Tamam Stu, 48 ay ve anlaşma tamamdır. Peki, Stu, 48 ay ve pazarlık senindir. Tamam Stu, 48 ay ve anlaşma tamamdır. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
They'll shake. | Elini onlar sıkar. Sizi onlar postalasın. Elini onlar sıkar. Sizi onlar postalasın. Elini onlar sıkar. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
The Lexington side! Okay, I'm coming out now! | Lexington tarafı! Tamam, şimdi dışarı çıkıyorum! Lexington tarafına bak! Peki, şimdi geliyorum! Lexington tarafı! Tamam, şimdi dışarı çıkıyorum! Lexington tarafına bak! Peki, şimdi geliyorum! Lexington tarafı! Tamam, şimdi dışarı çıkıyorum! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Are you there? | Orada mısın? Orda mısın? Orada mısın? Orda mısın? Orada mısın? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Come up! Pull up in front! There's taxis there. Flash your lights! | Gel hadi! Ön tarafta dur! Taksiler var burada. Farlarını yak! Gel ve ön tarafa çek! Orada taksiler var. Işıkla işaret ver! Gel hadi! Ön tarafta dur! Taksiler var burada. Farlarını yak! Gel ve ön tarafa çek! Orada taksiler var. Işıkla işaret ver! Gel hadi! Ön tarafta dur! Taksiler var burada. Farlarını yak! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Go! Go, go, go, go! | Yürü, yürü! Yürü! Yürü, yürü, yürü, yürü! Yürü, yürü! Yürü! Yürü, yürü, yürü, yürü! Yürü, yürü! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Kenny? This is Karen, my blushing bride. | Kenny, bu Karen, benim utangaç gelinim. Kenny? Bu Karen, benim utangaç gelinim. Kenny, bu Karen, benim utangaç gelinim. Kenny? Bu Karen, benim utangaç gelinim. Kenny, bu Karen, benim utangaç gelinim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Attu's gonna be our honeymoon. | Attu bizim balayımız olacak. Balayımız için Attu'ya gidiyoruz. Attu bizim balayımız olacak. Balayımız için Attu'ya gidiyoruz. Attu bizim balayımız olacak. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
WOW! | WOW! Vay! WOW! Vay! WOW! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Okay, now, Karen, you're not a birder, are you? | Tamam, Karen kuş gözlemcisi değilsin, değil mi? Peki, şimdi, Karen, Sen kuşçu değilsin, değil mi? Tamam, Karen kuş gözlemcisi değilsin, değil mi? Peki, şimdi, Karen, Sen kuşçu değilsin, değil mi? Tamam, Karen kuş gözlemcisi değilsin, değil mi? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
No. No, I'm just along for the ride. | Hayır. Hayır, laf olsun diye katılıyorum. Hayır. Hayır, Ben sadece dolaşmak için geliyorum. Hayır. Hayır, laf olsun diye katılıyorum. Hayır. Hayır, Ben sadece dolaşmak için geliyorum. Hayır. Hayır, laf olsun diye katılıyorum. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Honeymoon on Attu. | Attu'da balayı... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
That should be unforgettable. | ...unutulmaz olsa gerek. Unutulmayacak bir şey. ...unutulmaz olsa gerek. Unutulmayacak bir şey. ...unutulmaz olsa gerek. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
(MOUTHING) Attu? What were you thinking? | Attu mu? Aklından ne geçiyordu, yahu? Attu mu? Ne sanıyordun? Attu mu? Aklından ne geçiyordu, yahu? Attu mu? Ne sanıyordun? Attu mu? Aklından ne geçiyordu, yahu? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Come on, let's go! What are we waiting for? | Hadi, gidelim! Ne diye bekliyoruz? Hadi, gidelim! Neyi bekliyoruz? Hadi, gidelim! Ne diye bekliyoruz? Hadi, gidelim! Neyi bekliyoruz? Hadi, gidelim! Ne diye bekliyoruz? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
The charter's sold out, but two guys haven't shown up yet. | Sözleşme yapıldı; ama iki adamımız eksik. Biletli iki kişi daha gelecekmiş. Sözleşme yapıldı; ama iki adamımız eksik. Biletli iki kişi daha gelecekmiş. Sözleşme yapıldı; ama iki adamımız eksik. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
BRAD: I'm here! | Geldim! Ben burdayım! Geldim! Ben burdayım! Geldim! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Okay, sorry. Sorry I'm late. | Tamam, affedersiniz. Affedersiniz, geciktim. Peki, pardon. Pardon geç kaldım. Tamam, affedersiniz. Affedersiniz, geciktim. Peki, pardon. Pardon geç kaldım. Tamam, affedersiniz. Affedersiniz, geciktim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Sorry. Sorry I'm late. | Affedersiniz. Affedersiniz, geciktim. Pardon. Pardon geç kaldım. Affedersiniz. Affedersiniz, geciktim. Pardon. Pardon geç kaldım. Affedersiniz. Affedersiniz, geciktim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Okay. | Pekâlâ. Peki. Pekâlâ. Peki. Pekâlâ. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Nice of you to join us. | Bize katılman ne hoş. Bize katılman ne kadar güzel. Bize katılman ne hoş. Bize katılman ne kadar güzel. Bize katılman ne hoş. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You're Stu's little sidekick, aren't you? | Sen Stu'nun arkadaşısın, değil mi? Sen Stu'nun küçük sağkolusun değil mi? Sen Stu'nun arkadaşısın, değil mi? Sen Stu'nun küçük sağkolusun değil mi? Sen Stu'nun arkadaşısın, değil mi? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Oh, yeah, me and Stu are like that. | Evet, ben ve Stu böyleyiz. Aa, evet, ben ve Stu aynen öyleyizdir. Evet, ben ve Stu böyleyiz. Aa, evet, ben ve Stu aynen öyleyizdir. Evet, ben ve Stu böyleyiz. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I know all his secrets. | Tüm sırlarını biliyorum. Onun bütün sırlarını biliyorum. Tüm sırlarını biliyorum. Onun bütün sırlarını biliyorum. Tüm sırlarını biliyorum. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Yeah? Cookie? | Öyle mi? Kurabiye? Öyle mi? İster misin? Öyle mi? Kurabiye? Öyle mi? İster misin? Öyle mi? Kurabiye? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, thanks. | Alayım, teşekkürler. Evet, teşekkürler. Alayım, teşekkürler. Evet, teşekkürler. Alayım, teşekkürler. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
All his secrets. (CHUCKLES) | Tüm sırlarını ha? Bütün sırlarını. Tüm sırlarını ha? Bütün sırlarını. Tüm sırlarını ha? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Apparently, he's doing a Big Year. Oops. | Görünüşe bakılırsa Büyük Yarış'ta. Görünüşe göre, o Büyük Yıl'da. Ups! Görünüşe bakılırsa Büyük Yarış'ta. Görünüşe göre, o Büyük Yıl'da. Ups! Görünüşe bakılırsa Büyük Yarış'ta. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
He probably wouldn't want you to know that. | Muhtemelen bunu bilmeni istemezdi. Galiba bunu bilmeni istemiyor. Muhtemelen bunu bilmeni istemezdi. Galiba bunu bilmeni istemiyor. Muhtemelen bunu bilmeni istemezdi. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
What's his total? | Toplamda kaç türü var? Kaçta şimdi? Toplamda kaç türü var? Kaçta şimdi? Toplamda kaç türü var? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
By now? Over 500. | Şimdiye kadar mı? 500'ün üzerinde. Şimdi mi? 500'ü aşkın. Şimdiye kadar mı? 500'ün üzerinde. Şimdi mi? 500'ü aşkın. Şimdiye kadar mı? 500'ün üzerinde. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Gives him a shot at your record, doesn't it? | Bu ona rekorunu kırma şansı veriyor, değil mi? Senin rekorunu zorluyor, değil mi? Bu ona rekorunu kırma şansı veriyor, değil mi? Senin rekorunu zorluyor, değil mi? Bu ona rekorunu kırma şansı veriyor, değil mi? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Yeah. Yeah, that... | Evet. Evet, bu... Evet. Evet, o... Evet. Evet, bu... Evet. Evet, o... Evet. Evet, bu... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
He's a pretty spry old guy. | Adam yaşlı kurt... Biraz uyanık ihtiyardır. Adam yaşlı kurt... Biraz uyanık ihtiyardır. Adam yaşlı kurt... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
He's definitely got a shot at my record. | ...kesinlikle rekorumu kırmak için fırsat yakalamış. O kesinlikle benim rekorumu kıracak. ...kesinlikle rekorumu kırmak için fırsat yakalamış. O kesinlikle benim rekorumu kıracak. ...kesinlikle rekorumu kırmak için fırsat yakalamış. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Of course, he probably would have had a better shot if he had made this flight. | Tabii uçuşa yetişmiş olsaydı daha yüksek şansı olabilirdi. Elbette, eğer uçağı kaçırmasaydı rekorumu daha iyi bir şekilde zorlayabilirdi. Tabii uçuşa yetişmiş olsaydı daha yüksek şansı olabilirdi. Elbette, eğer uçağı kaçırmasaydı rekorumu daha iyi bir şekilde zorlayabilirdi. Tabii uçuşa yetişmiş olsaydı daha yüksek şansı olabilirdi. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Oh, God. | Aman Tanrım! Aman, Allah'ım. Aman Tanrım! Aman, Allah'ım. Aman Tanrım! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
What's your total? Hmm? | Senin toplamda kaç oldu? Efendim? Sen kaçtasın? Hmm? Senin toplamda kaç oldu? Efendim? Sen kaçtasın? Hmm? Senin toplamda kaç oldu? Efendim? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
What's your total? | Senin toplamda kaç oldu? Sen kaçtasın? Senin toplamda kaç oldu? Sen kaçtasın? Senin toplamda kaç oldu? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I'm not doing a Big Year. No? | Büyük Yarış'ta değilim ben. Değil misin? Ben Büyük Yıl'da değilim ki. Hayır mı? Büyük Yarış'ta değilim ben. Değil misin? Ben Büyük Yıl'da değilim ki. Hayır mı? Büyük Yarış'ta değilim ben. Değil misin? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Mmm mmm. | Mmm mmm. Imh ııımh. Mmm mmm. Imh ııımh. Mmm mmm. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Another cookie? | Bir kurabiye daha? Tekrar ister misin? Bir kurabiye daha? Tekrar ister misin? Bir kurabiye daha? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
No, one's my limit. | Yok, sınırım bir tane. Hayır, benim limitim doldu. Yok, sınırım bir tane. Hayır, benim limitim doldu. Yok, sınırım bir tane. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
The pilot says this is a Siberian storm? | Pilot diyor ki bu Sibirya fırtınasıymış. Pilot Sibirya fırtınası mı dedi? Pilot diyor ki bu Sibirya fırtınasıymış. Pilot Sibirya fırtınası mı dedi? Pilot diyor ki bu Sibirya fırtınasıymış. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Attu Island, meet El Niño. Makes for great birding. | Attu Adası, El Nino'yla tanış. Kuş gözlemciliği için harikadır. Attu Ada'sının El Niño ile buluşması kuşçuluk için çok büyük bir olaydır. Attu Adası, El Nino'yla tanış. Kuş gözlemciliği için harikadır. Attu Ada'sının El Nino ile buluşması kuşçuluk için çok büyük bir olaydır. Attu Adası, El Nino'yla tanış. Kuş gözlemciliği için harikadır. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Oh, my God! | Aman Tanrım! Aman Allah'ım! Aman Tanrım! Aman Allah'ım! Aman Tanrım! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
(APPLAUDING) Nice job up there in the cockpit! | Kokpitte iyi iş çıkardınız! Kokpitte harika şeyler oluyor. Kokpitte iyi iş çıkardınız! Kokpitte harika şeyler oluyor. Kokpitte iyi iş çıkardınız! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Way to go, guys! Attu! | Tebrikler beyler! Attu! Attu'ya gitmenin yolu bu millet! Tebrikler beyler! Attu! Attu'ya gitmenin yolu bu millet! Tebrikler beyler! Attu! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Welcome, birders, to Attu. | Kuş gözlemcileri Attu'ya hoş geldiniz. Attu'ya hoşgeldiniz kuşçular. Kuş gözlemcileri Attu'ya hoş geldiniz. Attu'ya hoşgeldiniz kuşçular. Kuş gözlemcileri Attu'ya hoş geldiniz. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Let's take this spot. Go right in here. In here. | Burayı alalım.. İçeri girin. İçeri. Haydi biz şuraya geçelim. İşte oraya. Oraya. Let's take this spot. Go right in here. In here. Haydi biz şuraya geçelim. İşte oraya. Oraya. Let's take this spot. Go right in here. In here. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Okay. Yeah. | Tamam. Peki. Tamam. Okay. Yeah. Peki. Tamam. Okay. Yeah. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
MAN 1: I'll take the top. | Üstteki yatak benim.. Ben üstte yatacağım. MAN 1: I'll take the top. Ben üstte yatacağım. MAN 1: I'll take the top. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
MAN 2: Yeah. | Tamam. MAN 2: Yeah. Tamam. MAN 2: Yeah. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Welcome to the honeymoon suite! | Balayı süitimize hoş geldin! Balayı süitine hoşgeldiniz! Balayı süitimize hoş geldin! Balayı süitine hoşgeldiniz! Balayı süitimize hoş geldin! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Unforgettable. | Unutulmaz olacak. Unutulamaz. Unutulmaz olacak. Unutulamaz. Unutulmaz olacak. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Hey, Bostick. (KENNY EXHALING) | Selam, Bostick. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
KENNY: That Old Attu air. | Ah gözünü sevdiğimin Attu'su. Eski Attu havası. Ah gözünü sevdiğimin Attu'su. Eski Attu havası. Ah gözünü sevdiğimin Attu'su. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Oh, yeah. Here they are. | İşte buradalar. Oo, evet. Hepsi burada. İşte buradalar. Oo, evet. Hepsi burada. İşte buradalar. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Now I'm in Attu. | İşte şimdi Attu'dayım diyebilirim. Şimdi ben Attu'dayım. İşte şimdi Attu'dayım diyebilirim. Şimdi ben Attu'dayım. İşte şimdi Attu'dayım diyebilirim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Prime real estate. | En önemli gayrimenkul. Başbakanlık makamı. En önemli gayrimenkul. Başbakanlık makamı. En önemli gayrimenkul. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I've only been here a week, and my life list is already at 578. | Sadece bir haftadır buradayım ve hayat listem şimdiden 578'de. Ben burada sadece bir hafta bulundum. Ve hayatımın listesi 578'dir. Sadece bir haftadır buradayım ve hayat listem şimdiden 578'de. Ben burada sadece bir hafta bulundum. Ve hayatımın listesi 578'dir. Sadece bir haftadır buradayım ve hayat listem şimdiden 578'de. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You want to see? Are you serious? | Görmek ister misin? Ciddi misin sen? Görmek ister misin? Ciddi misin? Görmek ister misin? Ciddi misin sen? Görmek ister misin? Ciddi misin? Görmek ister misin? Ciddi misin sen? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Yeah. I'd love to. | Evet. Çok isterim. Evet. Bayıldım. Evet. Çok isterim. Evet. Bayıldım. Evet. Çok isterim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
That is the American... That's so beautiful. | Bu Amerikan... Çok güzelmiş. Şu Amerikalı... Çok güzel. Bu Amerikan... Çok güzelmiş. Şu Amerikalı... Çok güzel. Bu Amerikan... Çok güzelmiş. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
ELLIE: Yeah, golden plover. | ...evet, Altın Yağmurkuşu. Evet, altın yağmurkuşu. ...evet, Altın Yağmurkuşu. Evet, Altın Yağmurkuşu. ...evet, Altın Yağmurkuşu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
MIKE: You guys have the same eyes. | Gözleri tıpkı seninkilere benziyor. Sizin gözleriniz aynı. Gözleri tıpkı seninkilere benziyor. Sizin gözleriniz aynı. Gözleri tıpkı seninkilere benziyor. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Rustic bunting. | Ak Kaşlı Kiraz Kuşu. Rustik Kiraz Kuşu. Ak Kaşlı Kiraz Kuşu. Rustik Kiraz Kuşu. Ak Kaşlı Kiraz Kuşu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Excuse me. ON MEGAPHONE: Massacre Valley. | Affedersin. Kıyım Vadisi'nde. Pardon. Katliam Vadisi. Affedersin. Kıyım Vadisi'nde. Pardon. Katliam Vadisi. Affedersin. Kıyım Vadisi'nde. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Coming through. Hurry! | Geliyorum. Acele edin! İşte geliyor. Acele edin! Geliyorum. Acele edin! İşte geliyor. Acele edin! Geliyorum. Acele edin! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Massacre Valley, come on! Let's go, let's go! | Haydi, Kıyım Vadisi'ne gidelim. Haydi gidelim! Katliam Vadisi, haydi! Haydi gidelim, haydi! Haydi, Kıyım Vadisi'ne gidelim. Haydi gidelim! Katliam Vadisi, haydi! Haydi gidelim, haydi! Haydi, Kıyım Vadisi'ne gidelim. Haydi gidelim! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Just follow us! | Bizi takip edin yeter! Sadece bizi takip et! Bizi takip edin yeter! Sadece bizi takip et! Bizi takip edin yeter! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
The south side trail. | Güneydeki yoldan gideceğiz. İzler güney tarafında. Güneydeki yoldan gideceğiz. İzler güney tarafında. Güneydeki yoldan gideceğiz. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Kenny! Rustic bunting! | Kenny! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu bulduk. Kenny! Rustik Kiraz Kuşu! Kenny! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu bulduk. Kenny! Rustik Kiraz Kuşu! Kenny! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu bulduk. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Really? I'll catch up to you. | Gerçekten mi? Siz gidin, ben arkanızdan yetişirim. Gerçekten mi? Ben size yetişirim. Gerçekten mi? Siz gidin, ben arkanızdan yetişirim. Gerçekten mi? Ben size yetişirim. Gerçekten mi? Siz gidin, ben arkanızdan yetişirim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
MARY: Go back! | Geri dönün! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Go back, you guys! The bunting flew back toward Casco Cove! | Geri dönün, arkadaşlar! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu Casco Koyu'na yöneldi. Geri dönün, millet! Kiraz kuşu Kasko Koyu'na doğru uçtu! Geri dönün, arkadaşlar! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu Casco Koyu'na yöneldi. Geri dönün, millet! Kiraz kuşu Kasko Koyu'na doğru uçtu! Geri dönün, arkadaşlar! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu Casco Koyu'na yöneldi. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
The other way! The rustic bunting is up there! | Diğer taraftan! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu yukarılarda bir yerlerde! Diğer yoldan! Rustik kiraz kuşu yukarıda! Diğer taraftan! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu yukarılarda bir yerlerde! Diğer yoldan! Rustik Kiraz Kuşu yukarıda! Diğer taraftan! Ak Kaşlı Kiraz Kuşu yukarılarda bir yerlerde! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Bunting's gone up the hill! Turn around, turn around! | Kuş yukarıdaki tepeye çıktı! Geri dönün, geri dönün! Kiraz kuşu tepeye gitti! Geri dönün, geri dönün! Kuş yukarıdaki tepeye çıktı! Geri dönün, geri dönün! Kiraz kuşu tepeye gitti! Geri dönün, geri dönün! Kuş yukarıdaki tepeye çıktı! Geri dönün, geri dönün! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
The bunting flew down the hill! Go back! | Kuş tepeden indi! Geri dönün. Kiraz kuşu tepeye uçtu! Geri dönün! Kuş tepeden indi! Geri dönün. Kiraz kuşu tepeye uçtu! Geri dönün! Kuş tepeden indi! Geri dönün. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
MARY: What? Go back! | Ne dedin? Geri dönün. Ne? Geri dön! Ne dedin? Geri dönün. Ne? Geri dön! Ne dedin? Geri dönün. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
No, the bunting flew down the hill! | Hayır, Ak Kaşlı Kiraz Kuşu tepeden aşağıya indi! Hayır, kiraz kuşu tepeye kondu! Hayır, Ak Kaşlı Kiraz Kuşu tepeden aşağıya indi! Hayır, kiraz kuşu tepeye kondu! Hayır, Ak Kaşlı Kiraz Kuşu tepeden aşağıya indi! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
MAN ON RADIO: Gladys, we finally found the bunting. It's at Murder Point. | Gladys sonunda Kiraz Kuşu'nu bulduk. Kıyım Noktası'nda. Gladys, kiraz kuşunu sonunda bulduk. Cinayet Noktası'nda. Gladys sonunda Kiraz Kuşu'nu bulduk. Kıyım Noktası'nda. Gladys, kiraz kuşunu sonunda bulduk. Cinayet Noktası'nda. Gladys sonunda Kiraz Kuşu'nu bulduk. Kıyım Noktası'nda. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
NARRATOR: The reigning king has adopted a practice | Bostick, Yırtıcı Martılar gibi... Zeki ve fırsatçı kuşlar zamanla Bostick, Yırtıcı Martılar gibi... Zeki ve fırsatçı kuşlar zamanla... Bostick, Yırtıcı Martılar gibi... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
evolved by brilliantly opportunistic birds | ...hilekâr kuşlara karşı... hüküm süren kralı evrimleştirmiştir. ...hilekâr kuşlara karşı... hüküm süren kralı evrimleştirmiştir. ...hilekâr kuşlara karşı... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
like the skua. | ...bir teknik geliştirmişti. Tıpkı yırtıcı martı gibi. ...bir teknik geliştirmişti. Tıpkı yırtıcı martı gibi. ...bir teknik geliştirmişti. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
He lets others do the grunt work, then seizes the spoils. | Diğerlerinin söylenmesine izin veriyor, ardından da şımarık olanı yakalıyordu. Diğerleri çalışadursun, o ganimeti kapıp gider. Diğerlerinin söylenmesine izin veriyor, ardından da şımarık olanı yakalıyordu. Diğerleri çalışadursun, o ganimeti kapıp gider. Diğerlerinin söylenmesine izin veriyor, ardından da şımarık olanı yakalıyordu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
WOMAN: There's an eyebrowed thrush back here. | Şurada kaşlı bir Ardıçkuşu var. . Burada bir Gözü Kaşlı Pamukçuk var. Şurada kaşlı bir Ardıçkuşu var. . Burada bir Gözü Kaşlı Pamukçuk var. Şurada kaşlı bir Ardıçkuşu var. thrush back here. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
There it is! Where? | İşte orada! Nerede? Evet var! Nerede? İşte orada! Nerede? Evet var! Nerede? İşte orada! Nerede? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Oh, hey, everybody. | Herkese selamlar. Aa, hey, millet. Herkese selamlar. Aa, hey, millet. Herkese selamlar. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
(SINGING) I hear Jerusalem bells are ringing | Jason, izleyicilerimiz önlemlerini alsın diye soruyorum... d Kudüs zillerinin çaldığını d Jason, izleyicilerimiz önlemlerini alsın diye soruyorum... Kudüs zillerinin çaldığını... Jason, izleyicilerimiz önlemlerini alsın diye soruyorum... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Roman cavalry choirs are singing | Roman cavalry koroları şarkı söylüyor d Romalı Süvari Korosu'nun şarkı söylediğini duyuyorum d Roman cavalry koroları şarkı söylüyor Romalı Süvari Korosu'nun şarkı söylediğini duyuyorum. Roman cavalry koroları şarkı söylüyor | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Be my mirror, my sword and shield | Aynam, benim kılıç ve kalkan d Benim aynam ol, kılıcım ve kalkanım ol d Aynam, benim kılıç ve kalkan Benim aynam ol, kılıcım ve kalkanım ol. Aynam, benim kılıç ve kalkan | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
My missionaries in a foreign field | Misyonerler yabancı bir alanına in d Yabancı bir tarlada amacını açıklayamadığım d Misyonerler yabancı bir alanına in Yabancı bir tarlada amacını açıklayamadığım... Misyonerler yabancı bir alanına in | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
For some reason I can't explain | Her nedense Anlatamam d misyonerim ol d Her nedense Anlatamam misyonerim ol. Her nedense Anlatamam | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I know Saint Peter won't call my name | Biliyorum Aziz Peter ismimi d Eğer ben d Biliyorum Aziz Peter ismimi Eğer ben... Biliyorum Aziz Peter ismimi | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Never an honest word | Asla dürüst bir kelime | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
But that was when I ruled the world | Ama o zaman Ben dünyayı yönettiğim | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
TV ANCHOR: Jason, just so our viewers can take precautions here, | Jason, izleyicilerimiz önlemlerini alsın diye soruyorum... Jason, dinleyicilerimizin önlemini alabilmeleri açısından, Jason, izleyicilerimiz önlemlerini alsın diye soruyorum... Jason, dinleyicilerimizin önlemini alabilmeleri açısından, Jason, izleyicilerimiz önlemlerini alsın diye soruyorum... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |