Search
English Turkish Sentence Translations Page 1314
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Ma ray, ma barker, ma jug, you went out last night ma! | Güzelim, seksim, hayatım, gece yatakta çok iyiydin ana! Susun! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Always blame the woman! | Her zaman kadını suçlayın zaten! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well, as James Jones says in "from here to eternity, | James Jones'un İnsanlar Yaşadıkça filminde de dediğini gibi... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
"God dealt women all the best the cards. | 'Tanrın en güzel blöfü kadınlara vermiştir. Bacaklarının arasındadır.' | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Sexist crap! | Bu seksist bir söylem. Baba bunu söylediğine inanamıyorum! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Daddy, it sounds so ignorant! | Baba bu çok cahilce. Kötü babayım. Durun! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
So when will you be back? | Ne zaman döneceksin? Trafiğin durumuna bağlı. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I have to drop in on the famous Mr. Gaines before I leave. | Gitmeden önce bizim şu ünlü Bay Gaines'e bir uğramam gerek. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You're not crazy about my secondary career as a | Sen benim ikinci kariyerim olan Kingpin koleksiyonerliğimi anlamadan. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
But I am the best accountant in the firm. | Ama yine de şirketteki en iyi muhasebeci benim. Bu konuda ailecek bir şüphemiz yok. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
No. | Tabii ki hayır. O güzel klozet kapağı için ona teşekkür etmeyi unutma. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Will do. | Ederim. Ondan okyanus manzaralı bir köşe ofis istedikten sonra. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh, you're bad. | Sen yok musun sen! Görüşürüz. Hoşça kal. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You take good care of my baby. | Kızıma iyi bak. Aklın kalmasın, ana! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Love you. | Seni seviyorum. Ben de seni seviyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Drive safe. I will, I always do. | Dikkatli kullan. Merak etme, kullanırım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Don't miss your flight. | Uçuşunu unutma. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Bye! | Hoşça kalın! Beni arayın! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Bye sweetie. Bye. | Görüşürüz tatlım. Görüşürüz. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
...and although police refuse to comment, | ...polis bu konuda yorum yapmaktan kaçınsa da... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Sources close to the investigation confirm that | ...soruşturmaya yakın kaynaklar cinayetin işleniş şekline bakarak... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Notorious serial killer who calls himself "Beadie." | ...bu cinayeti kendine 'Beadie' diyen bu seri katilin işlediğini söylüyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yes, that's right Dave. | Evet, aynen öyle Dave. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Marjorie Duvall moved here to the picturesque town of south | Marjorie Duvall, New Hampshire'ın bu güzel kasabasına... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Gansett, new Hampshire after her divorce five years ago. | ...boşandıktan 5 sene sonra taşındı. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Co Workers reported her missing last Wednesday after | İş arkadaşları geçen Çarşamba günü işe gelmeyince kayıp ihbarı vermişti. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Ms. Duvall's body was discovered early this morning | Bayan Duvall'ın cesedi bu sabah erken saatlerde spor yapan biri tarafından... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
If this was, in fact the work of the notorious serial | Eğer bu gerçekten de o ünlü seri katil tarafından işlenen bir cinayetse... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Killer, police can soon expect to receive Ms. Duvall's | ...polis Beadie'den yakın zamanda kurbanın kimliğiyle birlikte... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
About a dozen downtown businesses were boarded up | Çarşamba günü şehir merkezinde bir sürü işyeri kepenk kapattı. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And me and mine have cleared a straight path | Benim ve kendin için oraya düzgün bir kesik atman gerek. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Aim here. | Burayı hedef al, tam göbek deliğini. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh come on. | Hadi çalışsana. İşe yaramaz şey! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yes, he goes, but he never really leaves. | Tabii ki gerçekten gidiyormuş gibi görünüyor ama aslında hala burada. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Let's see here... | Şuraya bakalım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
These are mine! | Bunlar benim! Her yerde bunları arıyordum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Male expiration. | İşte erkeklerin son kullanma tarihi. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Shit. | Kahretsin. Siktir! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
That makes an even dozen. | Bununla beraber 12 olmuş. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
fuck, fuck fuck! | Siktir, siktir! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
VOICE FROM ANSWERING Hi, this is Darcy. | Merhaba, ben Darcy. Ben de Bob. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
We're not able to come to the phone right now, but leave a | Şu an telefona cevap veremiyoruz ama isterseniz mesaj bırakabilirsiniz. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And if it's about collectible coins, | Eğer koleksiyonluk bozuk paralar için arıyorsanız mutlaka mesaj bırakın. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Remember, change comes from within! | Unutmayın, bozukluklar sizi zengin edebilir! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
If that's you handsome, uh, get your tight little buns | Eğer sen arıyorsan yakışıklı, hemen o güzel kıçını buraya getir. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
My, my husband's out of town. | Kocam şehir dışında. Çok komik! Biraz önce de aradım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Uh, I I I was on the phone with pets. | Çocuklarla telefondaydım. Eve sağ salim varmışlar. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And Donnie did too. | Donnie de evdeymiş. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
just going crazy over those, uh, bridesmaid's dresses. | Kızın nedime kıyafeti ve tören hakkında deliye dönmüş durumda. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You okay? | İyi misin? Robert Anderson'ın meşhur sözünde de dediği gibi... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
upright and sniffing the air. | ...başım dik ve havayı kokluyorum. Sen bugün ne yaptın? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Ah, well I picked up 17 lady liberties at a good... | Bugün 17 kadının sözleşmesini güzel bir... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Uh... no, at a great price. | ...yok hayır, harika bir fiyata bağladım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
As for that idiot's taxes, the less said the better. | Bu vergi borçları için bu salaklara az bile fiyat çektim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Oh dear. | Hadi ya! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Your voice sounds thick. | Sesin buğulu geliyor. Ağladın mı sen? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well I just, you know... | Şey ben... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
after I talked with pets, I just... | ...kızla konuştuktan sonra aklıma kız kardeşim geldi. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You know, she was a year younger... | O öldüğünde Petra daha yeni doğmuştu. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
well honey, if I jump in the car and turn around, I can be | Hayatım hemen yola çıkarsam kısa sürede yanında olabilirim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
No no, no, no. | Hayır, hayır. Buna hiç gerek yok. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I, after the day you've put in, it's just a... | Sabahtan beri yollardasın ve... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I'd be worried you'd fall asleep behind the wheel. | ...direksiyon başında uyuyakalırsın diye endişelenirim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I'm sure. | Evet, eminim. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
In fact, um, did I, um, since you're in Vermont anyway, did | Aslında hazır Vermont'tasın... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I, did I mention that, uh, estate sale in Rutland? | ...sana Ruthland'daki ev satışından bahsetmiş miydim? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, yeah yeah. | Evet, evet. Otel'de internetten baktım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Lot 75 steel pennies. | 75 Lotluk çelik peniler varmış. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I mean... | Şey diyeceğim... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
look, if you're okay and I can square it with Gaines, do you | ...madem iyisin ben de Gaines'le takılayım biraz diyorum... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
More time for me and the pool boy. | Bu benim ve yanımdaki yakışıklı için daha fazla zaman demek. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Well, lock up tight. | Etrafı iyice kilitle. Her zaman. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I know you loved your sister, honey. | Kız kardeşini sevdiğini biliyorum hayatım. Evet. Evet seviyordum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And I love you. | Ben de seni seviyorum. Seni seviyorum. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Incredible as it may seem, Beadie has been | Çılgınca gelecek olabilir ama Beadie, 1980 yılından beri 25 yıllık karısı... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Are just now finding out that they have grown up under the | Gölgeler arasında yaşarken İngiltere'nin en ünlü katili olduğu yeni öğreniyoruz. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Or so they claim. | Ya da iddia edilen bu yönde. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Many are asking how much Darcelene Anderson knew about | Merak edilen sorular arasında Darclene Anderson'ın... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Her husband's other life as Beadie. | ...kocasının diğer hayatı olan Beadie hakkında haberdar olup olmadığı. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
She knew nothing! | Hiçbir şeyden haberi yoktu! | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Ask yourself if you really need one of these tonight. | Kendine bunlardan birine gerçekten ihtiyacın var mı diye bir sor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, well, I think tonight I do. | Öyle mi? Evet, bu gece ihtiyacım var. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You just had had to fucking look, didn't you? | İlla bakmak zorundaydın değil mi? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Any more coffee darling? | Daha kahve istiyor musun hayatım? Evet, yarım fincan yeter. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You know what, forget about that coffee. | Biliyor musun, kahveyi boşver. İçersem daha da oturacağım burada. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Just the check please. | Hesabı alayım. Geliyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
A slut reading a slutty novel. | Sürtüğün teki sürtükçe bir roman okuyor. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You've been cheating at the candy again. Oh my... | Yine şeker kaçamağı yapmışsın. Aman Tanrım, ödümü patlattın. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
As Moses said to the children of Israel, "what goeth in the | Musa'nın İsrail'in çocuklarına söylediği gibi... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Bob... | Bob, burada ne işin var? Vermont'ta değil miydin sen? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
We need to talk. | Konuşmamız gerek. Ne? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
You come sneaking in here at 3:30 in the morning because we | Buraya sabahın 3:30'unda konuşmak için mi geldin? | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I lay for a while in that stupid motel. | O aptal otele gidip bir süre yatıp dinlendim... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
After we talked. | ...seninle konuştuktan sonra. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
And then I went out for something to eat, all the | Sonra bir şeyler yemek için dışarıya çıktım ve... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
While trying to convince myself that what I was | ...bu arada kendimi doğru düşünmüyorum diye... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Thinking wasn't true. | ...ikna etmeye çalıştım. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
But I didn't get to where I got by dodging the truth, so, | Ama oturduğum yerden doğru olup olmadığını bilemezdim ve... | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
I jumped in the blazer and I hit the road. | ...ben de jipe atlayıp yola vurdum kendimi. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |
Really? | Gerçekten mi? Tanrım, neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok. | A Good Marriage-1 | 2014 | ![]() |