Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155127
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
the Tiranians and the Andaris are about to sign a nonaggression pact. | Tiranialılar ve Andariler bir saldırmazlık anlaşması imzalamak üzereler. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
This would leave us in a very vulnerable position. | Bu bizi oldukça zarar görebilir duruma getiriyor. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
I'm just curious what made you think we would care? | Sadece merak ettim de bizim bunu umursayacağımızı da nereden düşündünüz? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We still have something that you want, Colonel. Naquadria. | Bizde hala sizin istediğiniz bir şey var, Albay. Naquadria. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
ln fact, thanks to recent discoveries we have a considerable surplus. | Aslında, son keşifler sayesinde, oldukça büyük miktarda üretim fazlamız var. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We know that you're decades ahead of us technologically. | Teknolojik olarak bizden onyıllarca ileri olduğunuzu biliyoruz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
ln the field of jet propuIsion alone, | Sadece jet itiş gücü alanında bile,... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
you could give us a significant strategic advantage. | ...bize oldukça büyük stratejik avantaj kazandırabilirsiniz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
You want military technology? | Askeri teknoloji mi istiyorsunuz? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Without it, Kelowna faces annihilation. | Onsuz, Kelowna bir yokoluşla karşı karşıya kalacak. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
You are assuming they intend to attack. The treaty is an obvious prelude to war. | Saldırmak niyetinde olduklarını varsayıyorsunuz. Anlaşma açıkça bir savaş hazırlığı. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
lf we wait for them to make the first move, we won't stand a chance. | Eğer ilk hareketi onların yapmasını beklersek, hiç bir şansımız olmaz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
See, we've been down this road before. | Bakın, bu yollardan daha önce geçtik. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
On a previous mission we encountered a race known as the Eurondans. | Daha önceki bir görevde Euronda olarak bilinen bir ırkla karşılaştık. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
They were losing a war. They offered technology in exchange for help. | Savaşı kaybediyorlardı. Yardımımız karşılığında bize teknoloji önerdiler. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We then discovered that they were guilty of attempted genocide. | Ve daha sonra onların soykırım suçu işlediklerini öğrendik. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l hardly think this situation compares. All we want is to protect our people. | Bu durumun onunla karşılaştırılabileceğini düşünmüyorum. Tüm isteğimiz insanlarımızı korumak. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l understand, but given our past experience | Anlıyorum, ancak geçmiş tecrübelerimizin ışığında... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
we're reluctant to interfere in the affairs of another planet. | ...diğer bir gezegenin içişine karışmak konusunda istekli değiliz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
According to Mr Quinn's original report, | Bay Quinn'in orjinal raporuna göre,... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
you regularly interfere in the affairs of a race known as the Goa'uld. | ...Goa'uld adlı ırkın işlerine düzenli olarak müdahale ediyorsunuz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Well, that's a little different. | Evet, ama bu biraz farklı. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
The Goa'uld enslave millions of people across the galaxy. | Goa'uld galaksideki milyonlarca insanı köleleştirmiş. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
lf you were to provide us with the means for a quick and decisive victory, | Eğer bizim çabuk ve kararlı bir saldırıyla zafer ulaşmamızı sağlamak yolunda... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
you could potentially save hundreds of thousands of lives. | ...yardım ederseniz, yüzbinlerce insanın hayatını kurtarmış olacaksınız. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
lf not, we would have no choice but to fall back on our last resort. | Eğer etmezseniz, son çaremize başvurmaktan başka yolumuz kalmayacak. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Dr Kieran and his team have successfully tested a naquadria bomb. | Dr Kieran ve ekibi başarılı bir naquadria bomba denemesi gerçekleştirdiler. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
lts destructive power was beyond all expectations. | Yıkım gücü tüm tahminlerimizin de ötesindeydi. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
lf you do not help us, we will have no choice but to use it. | Eğer bize yardım etmezseniz, onu kullanmaktan başka çaremiz kalmayacak. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Do you believe the Kelownans are truly facing annihilation? | Kelownalılar'ın gerçekten bir yokoluş ile karşı karşıya olduklarına inanıyor musun? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Just before l left, we did a projection based on this scenario. | Ben ayrılmadan hemen önce, bu senaryoya dayanan bir öngörü gerçekleştirmiştik. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We calculated that enemy forces would achieve air superiority | Düşmanın hava üstünlüğünü savaşın beşinci... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
within the first five weeks of war. | ...haftasında ele geçireceğini hesaplamıştık. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
So if they use the bomb, they have to do it fast. | Eğer bombayı kullanacaklarsa, bunu çabuk yapmalılar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
They're probably considering a pre emptive first strike. | Büyük ihtimalle beklenmeyen ani bir saldırı planlıyorlar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l helped research this report. lf they stick with conventional weapons, | Bu raporun araştırmasında ben de bulundum. Eğer konvansiyonel silahlara bel bağlarlarsa,... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
we are looking at a complete collapse of their entire military within six months. | ...tüm ordunun altı ay içerisinde yokoluşunu görürüz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Can't they negotiate? l mean, what are they fighting for, anyway? | Pazarlık edemezler mi? Yani, aslında ne için savaşıyorlar? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
There's a thousand grievances that go back generations. | Kuşaklardır süregelen binlerce konu var. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
The last major conflict was 20 years ago. Nothing was resolved. | Son büyük anlaşmazlık 20 yıl önce oldu. Hiçbir şey çözümlenmedi. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
But in the past the Tiranians and Andaris hated each other more than Kelownans. | Ancak geçmişte Tiranialılar ve Andariler birbirlerinden, Kelownalılar'dan nefret ettiklerinden daha çok nefret ediyorlardı. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Apparently they got over it. lt's a marriage of convenience. | Görünüşe göre, bu duygularını yenmişler. Bu bir mantık evliliği. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Jonas, you're a member of SG 1 now. Your priorities have changed. | Jonas, sen şu anda SG 1 üyesisin. Önceliklerin değişti. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
You wanted to see me, sir? The joint chiefs are meeting in an hour. | Beni mi görmek istediniz, efendim? Kuvvet Komutanları bir saat içerisinde toplanacaklar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
They're going to want me to give them a recommendation. | Benden onlara bir öneride bulunmamı isteyeceklerdir. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We can't do it, sir. | Bunu yapamayız, efendim. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We shouldn't help them defend themselves? | Onlara kendilerini savunmaları için yardım etmemeli miyiz? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l have nothing against them defending themselves, but... | Kendilerini savunmalarına bir diyeceğim yok, ama... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
how do we know they'll stop there? | ...o kadarla kalacaklarını nasıl bilebileceğiz? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
You sound like Dr Jackson. We spent some time together. | Dr Jackson gibi konuştun. Birlikte biraz zaman geçirmiştik. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l wonder if this doesn't have more to do with your distaste for the Kelownans. | Bunun Kelownalılarla yaşadığınız felaketle bir ilgisi olup olmadığını merak ediyorum. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Possibly, sir. | Belki de, efendim. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Sergeant? We're receiving a signal. | Çavuş? Bir sinyal alıyoruz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
lt's the Kelownans. Open the iris. | Bu Kelownalılar. Gözü açın. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Dr Kieran. | Dr Kieran. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l apologise for Ambassador Dreylock and Commander Hale. | Büyükelçi Dreylock ve Komutan Hale adına özür dilerim. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
They were called to an emergency cabinet meeting. | Acil bir kabine toplantısına çağırıldılar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
The nonaggression pact was signed an hour ago. | Saldırmazlık anlaşması bir saat önce imzalandı. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
My superiors will meet soon to discuss your situation. | Üstlerim sizin durumunuzu konuşmak için az sonra toplanacaklar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
ln the meantime, l'd like to speak to Jonas Quinn. | Bu arada, Jonas Quinn ile konuşmak isterim. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Professor. l didn't know that you were back. | Profesör. Geri döndüğünüzü bilmiyordum. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
So this is where you're working now. | Artık çalıştığın yer burası ha. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Yeah, when... | Evet, ne zaman.... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
when I'm not offworld. Please. | Ne zaman dünya dışında değilsem. Lütfen. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Offworld. You must have seen some incredible things. | Dünyadışı. İnanılmaz şeyler görmüş olmalısın. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
You have no idea. Well, you were always a dreamer, Jonas. | Tahmin bile edemezsin. Evet, her zaman hayalperest birisiydin, Jonas. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
But, of course, some of us had to stay behind to deal with reality. | Fakat, tabii ki, bazılarımız geride kalıp gerçeklerle uğraşmak zorunda. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l had to leave. These people have a much better chance | Gitmek zorundaydım. Bu insanların naqudria ile yararlı birşeler yapmak adına... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
of doing something useful with the naquadria than we ever had. | ...bizim hiçbir zaman olmadığımız kadar çok şansları vardı. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
What good is that to Kelowna? | Bunun Kelowna'ya ne yararı olacak? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
lf they can master shield technology, they'll share that with us. | Eğer kalkan teknolojisi konusunu geliştirirlerse, teknolojiyi bizimle paylaşacaklardır. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
They won't even share their most basic military hardware. | Ellerindeki en basit askeri malzemeyi bile vermeyecekler. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
That's because you come to them as a representative of only one nation. | Bunun nedeni onlara yalnızca tek bir ulusun temsilcisi olarak gelmeniz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
What the people on our planet need to do is to get over their differences and unite. | Gezegenimizdeki insanların yapmaları gereken şey, aralarındaki faklılıkları bir kenara bırakıp birleşmeleri. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Then come with me now, and we could make it happen. | O halde şimdi benimle gel, ve beraberce bunu başaralım. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l couldn't say anything before because the other two are not in the organisation. | Daha önce birşey söyleyemedim, çünkü diğer ikisi organizasyonun içinden değillerdi. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
The Resistance. I'm a member of an underground network, Jonas. | Direniş. Ben bir yeraltı şebekesinin üyesiyim, Jonas. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We've infiltrated every level of government even the military. | Hükümetin her düzeyine, askeriyeye bile sızdık. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We intend to stop our leaders before they take us to destruction. | Bizi yıkıma götürmeden önce, liderlerimizi durdurmayı hedefliyoruz. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
You're talking about a coup. | Sen bir darbeden bahsediyorsun. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
When the time is right. But we need your help. | Zamanı geldiğinde. Ancak yardımına ihtiyacımız var. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
This is insane. You're telling me that you're part of a secret organisation | Bu çılgınlık. Bana hükümeti devirecek ve gücünü alacak bir gizli organizasyonun... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
that is going to seize power from the government. | ...üyesi olduğunu söylüyorsun. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Right. You're gonna get yourself killed. | Doğru. Kendini öldürteceksin. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
On the contrary. This is our best chance for survival. | Tam tersi. Bu yaşamak için en iyi şansımız. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
There's widespread discontent with the government's hardline war policy. | Hükümetin katı savaş politikalarına karşı genel bir hoşnutsuzluk var. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
That's true in Tirania and with the Andari Federation as well. | Bu Tirania ve Andari Federasyonu içinde geçerli. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
The people of all three countries are sick of this never ending conflict, | Üç ülkenin insanları da bu sonu gelmez anlaşmazlıklardan bıktı,... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
but their leaders have stopped listening to them. | ...fakat liderleri onları dinlemeyi bıraktılar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
Do you really think you can succeed? | Gerçekten başarılı olacağına inanıyor musun? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l was at the first test of the naquadria bomb. | Naquadria bombasının ilk denemesinde oradaydım. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l saw the destruction. I've been having nightmares about it ever since. | Yıkımı gördüm. O zamandan beri kabuslar görüyorum. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
We have to succeed. | Başarılı olmak zorundayız. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
When will they move against the government? | Hükümete karşı ne zaman harekete geçecekler? | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
l don't know, but to prevent war they have to do something fast. | Bilmiyorum, ancak savaşı önlemek için hemen birşeyler yapmalılar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
That will not prevent their enemies from attacking. | Bu, düşmanlarının saldırmasını engellemeyecektir. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
According to Dr Kieran, there is support for a settlement in all three countries. | Dr Kieran'a göre, üç ülkede de bu harekete destek var. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
They believe if the Resistance seizes Kelowna | Eğer direniş Kelowna'yı ele geçirirse,... | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
it will compel the other governments to come back to the table or risk uprisings. | ...diğer hükümetlerin de isyan riskinin yükselmemesi için masaya oturmak zorunda kalacağını düşünüyorlar. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |
At the least, they'll be too busy dealing with internal discontent to attack. | En azından, iç hoşnutsuzluklarla uğraşmakla çok meşgul olacaklarından saldıramayacaklardır. | Stargate SG-1 Shadow Play-1 | 2002 | ![]() |