Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1743
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Happy Herb, how heavy was Froggy Doo's case? | Mutlu Herb, Froggy Doo'nun kutusunun ağırlığı neydi? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I found some scratch marks, | Bazı çizikler buldum... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| and I think they might have been made by it. | ...ve sanırım bunlar, kutu sürüklenirken olmuş olabilir. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I would say it's about 35 pounds, then you add Froggy Doo, | Yaklaşık 15 kilo. Froggy Doo da eklenince... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| forty one and a half pounds, I'd say. | ...19 kilo civarı diyebilirim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Very much like you, huh? | Senin gibi değil mi? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Elliott, control your dog or I'll call the pound! | Elliott, köpeğine sahip ol yoksa barınağı ararım! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sport! Go sit down! | Sport, otur! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Don't worry, Happy Herb. | Üzülme Mutlu Herb. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| My brother promised he'd find Froggy Doo. | Abim, Froggy Doo'yu bulacağına söz verdi. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| That's a great thought, but he's not going to be able to do that. | Çok düşünceli ama bunu yapamayacak. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Oh, yes, he can. 'Cause he's smarter than the FBI. | Evet yapabilir çünkü o FBI'dan daha zeki. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sport usually digs for something. | Sport genelde bir şey bulunca kazar. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Yeah, well, maybe he was digging for China. | Evet, belki Çin'e tünel kazıyordu. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sport only digs when there's something worth digging for. | Sport ancak buna değer bir şey olduğunda kazar. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I'm saying maybe we should be digging up, | Belki çukuru kapatacağınıza... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| instead of covering up. | ...kazmaya devam etmeliyiz diyorum. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| You're really starting to bug me, kid. | Canımı sıkmaya başlıyorsun ufaklık. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I knew it! | Biliyordum! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Satisfied, Sherlock? | Mutlu oldun mu Sherlock? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Come on, honey, blow out your candles. | Haydi tatlım, mumları üfle. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I'm supposed to be on Froggy Doo for my birthday. | Doğum günümde Froggy Doo şova gidecektim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I know, baby. | Biliyorum bebeğim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Come on, Rocky! Make a wish. | Haydi Rocky! Bir dilek tut. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, let's have some cake. It's chocolate. Your favorite, right? | Hey, haydi pasta yiyelim. Çikolatalı. En sevdiğin değil mi? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| No, I want to wait for Dad. | Hayır, babamı beklemek istiyorum. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Happy Birthday to you Happy Birthday to you | Mutlu yıllar sana, mutlu yıllar sana... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Happy Birthday, dear Rocky | ...mutlu yıllar sevgili Rocky. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Rocky? Where's my boy? I need to talk to you. | Rocky? Oğlum nerede? Konuşmalıyız. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Cool out, I got a right to celebrate. It's my boy's birthday. | Sakin ol. Kutlamaya hakkım var. Bugün oğlumun doğum günü. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| You're drunk, Mick. Leave him alone. | Sarhoşsun Mick. Onu rahat bırak. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, pal, why are you guys all sleeping? | Selam çocuklar, neden uyuyorsunuz? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Why is everybody asleep? Come on, buddy, wake up. It's party time. | Neden herkes uyuyor? Haydi ufaklık uyan. Parti zamanı. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| The party was three hours ago! Would you give it a rest? Please! | Parti üç saat önceydi! Biraz rahat verir misin? Lütfen! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Elliott, why don't you, you know, go... Go fetch me a cold beer, would you? | Elliott, gidip bana soğuk bir bira getir olur mu? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, Son, look what I got for you for your birthday. | Hey oğlum, bak sana doğum günü hediyesi olarak ne aldım. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| One just like your old man, you see? | Tıpkı babanınki gibi gördün mü? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| We're going to be just like twins. Let me put it on you, come on. | İkiz gibi olacağız. Gel takayım. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Turn it over... Oh, shoot. | Çevir bakayım. Hay aksi. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I got it right here. Oh, no! | Buldum, işte burada. Hayır! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Darn it! | Kahretsin! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Good job, Dad! Just give it a rest, okay? | Çok iyiydi baba! Biraz rahat ver olur mu? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I thought I asked you to get me a beer. Move it! | Sana bira getirmeni söylemiştim. Kıpırda! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Party time, Dad! Party time! | Parti zamanı baba, parti zamanı! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Last call, Dad! | Son içkin baba! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Elliott, stop it! That's enough! | Elliott, kes şunu! Bu kadar yeter. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| You're such a loser! | Sen bir zavallısın! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| That's right! That's right! You run away, you little coward. | Doğru, doğru! Kaç bakalım küçük korkak. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Little coward? | Küçük korkak mı? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| He is the only one brave enough to say what we're all really thinking. | Hepimizin ne düşündüğünü söyleyecek cesareti olan tek kişi o. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I hate him. | Ondan nefret ediyorum! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I really hate him. | Ondan gerçekten nefret ediyorum! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| No, you don't. Yes, I do. | Hayır etmiyorsun. Evet ediyorum. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| He hates me for making him quit. | Bırakmasına sebep olduğum için benden nefret ediyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| He blames me for all of it. | Her şey için beni suçluyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| No, he doesn't. He just doesn't... He hates me. Yes, he does. | Hayır suçlamıyor, yapmıyor. Benden nefret ediyor! Evet ediyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| He... He hates me. | Benden nefret ediyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I know it's hard to understand, El. | Anlamanın zor olduğunu biliyorum El. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| This is not about you. | Bunun seninle ilgisi yok. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Right now the world is just a little too much | Şu anda hayat, babanın başa çıkabileceğinden... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| for your father to handle. | ...biraz daha zor hepsi bu. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| He loves you. We both do. | Seni seviyor. İkimiz de seviyoruz. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| What's wrong, Wayne? | Sorun ne Wayne? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Well, Mick got into a fight last night. But he's all right. | Mick dün bir kavgaya karışmış ama iyi. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Where is he? Jail. | Nerede? Hapiste. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| He busted up Old Faithful's pretty bad last night. | Old Faithfuls'da dün çok büyük bir kavga çıkarmış. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| My guess is, the judge is gonna keep him for a bit this time. | Sanırım yargıç onu bu kez biraz içeride tutacak. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Roxie... | Roxie... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Elliott Plumm, this is the FBI. Pull over. | Elliott Plumm, FBI konuşuyor. Kenara çek. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Who wrote the note, kid? What note? | Notu kim yazdı evlat? Ne notu? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| The one that came with the rock. | Taşla atılan not. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| This kid, Billy. He has it in for me. | Şu çocuk, Billy. O notu bana yolladı. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Billy Swanson, aka Billy the Bully? | Billy Swanson, yani Zorba Billy mi? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Yeah, we know all about him. His alibi's airtight. | Evet, hakkında her şeyi biliyoruz. Olay anında başka yerdeymiş. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Now who wrote the note? | Şimdi notu kimin yazdığını söyle? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Well, I don't know. You're the FBI, you guys tell me. | Bilmiyorum. Siz FBI'sınız, siz söyleyin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| You must have wadded it up and thrown it away. | Onu buruşturup atmalıydın. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sport brought it to me and my dad like a ball this morning. | Onu bana Sport getirdi ve babam bu sabah deliye döndü. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Why didn't you tell me about the note? Just let me explain, okay? | Neden bana nottan bahsetmedin? Açıklamama izin ver tamam mı? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Do you like seeing your name in the paper so much | Adını gazetelerde görmekten Rocky'i riske atacak kadar... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| that you would risk Rocky getting hurt? No, it's not what you think. | ...çok mu hoşlanıyorsun? Hayır, düşündüğün gibi değil. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I think you were doing it to be some kind of a big deal, like your father. | Sanırım bunu, baban gibi, önemli bir şey başarabilmek için yapıyorsun. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| What do you know about my father? I know you're invisible to him. | Babam hakkında ne biliyorsun ki? Onun için görünmez olduğunu biliyorum. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Elliott, you're not invisible to me. | Elliott, benim için görünmez değilsin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I will be soon, okay? We're moving. This is all over and... | Yakında olurum tamam mı? Taşınıyoruz. Her şey bitti ve... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| And none of this matters anymore. | ...artık bunların hiç önemi yok. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Moving? Where? St. Louis. | Taşınıyor musunuz, nereye? St. Louis. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Elliott, you're my friend. Just leave me alone, okay? | Elliott, sen benim arkadaşımsın. Beni rahat bırak tamam mı? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Just... Just go home and stop bugging me. | Evine git ve daha fazla canımı sıkma. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Bugging you? Yes. Yes, go make some other friends. | Canını sıkmak mı? Evet, evet, git başka arkadaşlar bul. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| You think I have nothing better to do than just baby sit the new girl in town? | Sence kasabaya yeni gelen kıza bakıcılık yapmaktan daha iyi işlerim yok mudur? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Goodbye, Froggy, I'm going to miss you. | Hoşça kal Froggy, seni özleyeceğim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Neat o. Hey, Rock. | Harika. Merhaba Rock. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hiya, Dad. How you doing, champ? | Merhaba baba. Nasılsın şampiyon? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Good. All right. | İyi. Güzel. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I missed you, Dad. Are you okay? | Seni özledim baba. İyi misin? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Oh, yeah. You ought to see the other guy. | Evet, öbür adamın halini görmelisin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Does it hurt? Nah! | Acıyor mu? Hayır. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Take more than that to put the hurt on your old man. | Babanın canını yakmak için bundan fazlası gerekir. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, Rox. | Merhaba Rox. | A Plumm Summer-1 | 2007 |