Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179027
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
but I forgot to tell you of Raza You made a big mistake. | ..ama Raza'dan bahsetmeyi unuttum Çok büyük bir hata yaptın... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
What! | Ne..? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Zaara I'm a very simple man. I speak frankly and understand things simply | Zaara, ben çok basit biriyim. Açık konuşurum ve olaylara basit tarafından bakarım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It's the first time I started thinking differently because of Bauji and Maati | İlk kez Bauji ve Maati sayesinde farklı düşünmeye başlamıştım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
The entire journey I kept thinking up a way to stop you, not to let you go... | Tüm yolculuk boyunca seni nasıl durdururum, gitmene nasıl engel olurum diye düşündüm | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
and tell you that I really like you and if you think I'm okay then... | ve sana nasıl söyleyeceğimi... Senden çok hoşlandığımı ve sen de benden hoşlandıysan.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
You must be wondering why I'm telling you all this right now | Merak ediyor olmalısın, tüm bunları sana şimdi, neden söyledim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Please don't get me wrong. I understand that you belong to someone else... | Lütfen beni yanlış anlama Biliyorum başka birine aitsin | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Mr. Veer... | Bay Veer... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Zaara told me how you saved her life. Now I'm indebted to you. | Zaara, bana onun hayatını nasıl kurtardığınızı anlattı Size minnettarım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
So tell me how may I repay you? Just keep Zaara happy... | Söyleyin bunun karşılığında ne istiyorsunuz? Zaara'yı daima mutlu edin | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Careful Mr. Veer... | Sözlerinize dikkat edin Bay Veer | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
lest I get the impression that you've fallen in love with Zaara | Yoksa sizin Zaara'ya aşık olduğunuzu zannedeceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
what is love... I don't know. But yes... | Aşk nasıl olur bunu bilmiyorum Ama evet.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I do wish from the bottom of my heart that Zaara never has tears in her eyes | Üzüntü Zaara'dan hep uzak olsun Gözlerinde asla gözyaşı olmasın | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If that's what you call love, then love it is | Eğer bunun adı aşk ise öyleyse aşk deyin | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Mr. Veer, you're talking about my fianc�e to my face | Bay Veer, benim önümde, benim karım olacak kadın hakkında konuşuyorsunuz | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I don't know whether to consider this a compliment or an insult | Bunu ne olarak anlamalıyım, bilmiyorum Bir iltifat mı, yoksa bir aşağılama mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If you think of this as nothing, it's better. For the truth is that... | En iyisi bir hiç olarak anlamanız Çünkü şu bir gerçek ki.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm nothing to her and you are everything for her | Ben onun hiçbir şeyi değilim... Siz ise onun herşeyisiniz | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Just for two moments, the caravans of our dreams made a stop" | İki anlığına durdu, hayal kervanımız | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"And then you went your way and I went mine" | Ve sonra gittik, sen yoluna, ben yoluma... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Just for two moments existed the story of our hearts" | İki anlıktı, bu kalbin destanı | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that really you or was it a luminous sunbeam" | O sen miydin yoksa renklerin ışıltısı mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or was it a blossoming bud" | O sen miydin yoksa gülümseyen bir filiz mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or was that the monsoon of my dreams" | O sen miydin yoksa hayal yağmuru mu? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or was that a cloud of happiness" | O sen miydin yoksa geçen mutluluk bulutu mu? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or was it a full blooming flower" | O sen miydin yoksa bir çiçek tomurcuğu mu? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or did I find a beautiful new world" | O sen miydin yoksa bulduğum yepyeni bir dünya mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"And then you went your way and I went mine" | Ve sonra gittik, sen yoluna, ben yoluma... Oğlum aşık olmuş. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Seven eighty six" | 786! | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'll come back tomorrow | Yarın yine geleceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And seven eighty six, I'm sending someone to take the plate in ten minutes | Hey 786!.. On dakika sonra tabağı almak için birini göndereceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Have you ever wondered why his number is seven eighty six? | Hiç düşündünüz mü?.. Neden onun numarası 786 oldu? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
how come this lone Hindu prisoner has got Allah's holy number? | 'Bismillah' kelimesinin rakamı nasıl oldu da bu kimsesiz Hindu'nun numarası oldu? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
give a serious thought to what I've just said. | bu söylediklerimi iyice düşünün | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
These are laddus. My mother sent them for you | Bunlar Loddoo Annem sizin için yolladı | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Please have some. She has sent them with her blessings | Hadi alın lütfen Bunları dualarıyla beraber gönderdi | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
What happened? You don't like it? | Ne oldu? Beğenmediniz mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
May I have one more? | Bir tane daha alabilir miyim? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Yes please, these are all for you | Tabi... Bunların hepsi sizin için | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
All night, I was telling my mother your story | Bütün gece anneme hikayenizi anlattım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
But I stayed up waiting for dawn. Kept thinking how and why... | Ama ben sabaha kadar bekledim Düşündüm... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
did you get here...? Kept wondering why didn't this story end at that station? | Hikayeniz neden ve nasıl bu hale geldi? Merak ettim, neden bu hikaye o istasyonda bitmedi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Since the inception of Pakistan the name of the Hayaat Khan family... | Pakistan'ın kuruluşundan beri, Lahore'daki Hayaat Khan ailesinin adı... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
All these people's futures were dependent on this alliance. In this situation... | Tüm bu insanların kaderi, bu birleşmeye bağlıydı... Bu durumda.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Zaara's coming to India all by herself was a very irresponsible act | ..Zaara'nın kendi başına Hindistan'a gitmesi çok sorumsuzca bir davranış olmuştu | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It was a month since Zaara had returned... | Zaara'nın eve dönmesinden beri bir ay geçmişti | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
God Ma'am, I'll burst with happiness what an elegant outfit... | Hay Allah'ım sevinçten öleceğim! Ne kadar muhteşem kıyafetler!.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
and look, I think this jewellery set is an antique | ..şuna bak! Bence bu takı bir antika | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I think it belongs to Mr. Raza's ancestors | Bay Raza'nın antika koleksiyonuna ait olmalı | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Our Zaara is very lucky. Mr. Raza has everything. Respectability, money | Zaara'mız çok şanslı.. Bay Raza'nın herşeyi var, saygınlık, para... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Ma, can you give up your life for Papa? | Anne, babam için canını verebilir misin? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Of course. He's my husband. I can do anything for him | Zaara o ne biçim söz... O benim kocam, onun için herşeyi yapabilirim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And would Papa give up his life for you? | Peki babam senin için canını verebilir mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
What kind of a question is that! Pray to God... | Bu ne biçim soru böyle?!.. Umarım böyle bir durum başımıza hiç gelmez | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Then can you say for sure that Papa would give up his life for you? | O zaman, babamın senin için hayatını verebileceğinden emin misin? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Listen baby, between a woman's love and a man�s love there's a huge difference | Bak kızım, bir kadının aşkı ile bir erkeğin aşkı arasında büyük fark vardır | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Men do not have the strength to love like that. I know why... | Erkeklerin onlar kadar sevmek için güçleri yoktur. Biliyorum.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Just give him your heart and soul and fulfil your duties | Sen sadece yapman gerekenleri yap, görevlerini yerine getir yeter | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And I am very sure that he will fulfil his duties too | Ve eminim ki, o da kendi görevlerini yerine getirecektir | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
There's a man across the border who will give his life for you" | ''Sınırların ötesinde, senin için canını verebilecek birisi var'' | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
But I know someone who will willingly give up his life for me | Ama ben birini tanıyorum anne, benim için canını seve seve verebilecek birisini | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
a person to whom it makes no difference that I'm a Pakistani and he's an Indian | Öyle birisi ki onun için hiç farketmiyor, ne benim Pakistanlı olduğum... Ne de onun bir Hindistanlı | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
He hasn't even touched me Ma, but I have lost my heart and soul to him | O bana dokunmadı bile, anne ama ben ona herşeyimi verdim... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If he finds out about this he'll kill you! Don't you realise? | Eğer bunu öğrenirse seni öldürür! Anlamıyor musun? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Oh Stupid girl, love is only found in books, and poetry! Not in life | Deli!... Aşk dediğin kitaplarda olur, şiirlerde olur! Gerçek hayatta olmaz! | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
That's what I thought until now... until now... | Ben de şimdiye kadar öyle düşünürdüm... Şimdiye kadar... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It's love Shabbo | Aşk... Shabbo | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It doesn't come with reason | ..nedensiz geliyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Since you're my only child I've given you a lot of freedom | Benim tek çocuğum olduğun için çok özgür ve nazlı büyütüldün | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
But since I think of you as my son, I myself shall do the honours | Ama seni oğlum olarak gördüğüme göre, sanırım bunu yapmayı kendi görevim olarak görmeliyim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I've been unsuccessful so far. But now thanks to Raza's father... | Ama şu ana kadar başaramamıştım... Şimdi Raza'nın babası sayesinde | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
In a few days you'll be going to their house, taking my honour with you. | Bir kaç gün sonra, yanında onurumu da götürüp onların evine gideceksin | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I hope you understand what I'm saying | Şimdi sana ne söylemek istediğimi anladın mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It's been a long time since I've seen the dimples of your cheeks | Yüzünde gülücüklerinin bıraktığı gamzeleri görmeyeli uzun zaman oldu | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I hope you haven't left them in India | Umarım onları Hindistan'da bırakmamışsındır... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Dearest behold..." | Canım, bak... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"The distances have gone" | Kayboldu uzaklıklar... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I am here, here, here and here" | Ben burdayım, burdayım, burdayım, burda... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Beyond all borders and encumbrances" | Hangi sınırlar...? Hangi mecburiyetler...? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I am here, here, here and here" | Ben buradayım, buradayım, buradayım, burada... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I am the secret you can never hide" | Asla saklayamayacağın o sırlar Ben'im | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I am the gesture you can never forget" | Asla unutamayacağın o hisler Ben'im | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Why are you surprised at these vibrations" | Kalbinde yankılandığım zaman neden şaşırıyorsun? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Because I am the sound of your heart" | Ben senin kalbindeki O sesim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I'm here, here, here and here" | Ben buradayım, buradayım, buradayım, burada... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"here, here and here" | ..buradayım, buradayım, burada | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I and only I am now in your thoughts" | Ben, yalnız ben varım şimdi hayallerinde... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I am in all your questions and your answers" | Cevaplarında ben varım, sorularında ben varım... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I occupy all your dreams" | Gördüğün her rüyanın içinde ben varım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I am in the radiance of your sight" | Ben senin bakışlarındaki ışıltıdayım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"You can see me wherever your vision goes" | Gördüğün şey, Ben'im... Nereye bakarsan bak | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"the distances have gone" | Kayboldu uzaklıklar | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Beyond all borders and encumbrances I am here, here, here and here" | Hangi sınırlar?.. Hangi mecburiyetler...? Ben buradayım, buradayım, buradayım, burada... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Tell him to get out of my sight! I see him everywhere | Söyle ona gözümün önünden gitsin, Shabbo Neden bilmiyorum, heryerde o var | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Please tell him Shabbo ...please tell him | Lütfen söyle ona gitsin... Söyle gitsin.... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Yes, Squadron Leader Veer Pratap Singh | Evet, Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Hello, Captain Veer Singh? I'm Shabbo speaking... | Merhaba, Kaptan Veer Singh? Ben Shabbo... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Shabbo...? I'm sorry I can't place you | Shabbo...? Özür dilerim, sizi tanıyamadım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |