Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179028
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm calling from Zaara's house | Ben Zaara'nın evinden arıyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
An unknown girl whom I'd never met before, was giving me... | Hiç tanımadığım bir kız, hiç karşılaşmadığım hiç görmediğim biri... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I didn't have an answer to that question then | Bu sorunun cevabını o zaman bilmiyordum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Neither do I have one now | Şimdi de bilmiyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
How much do I love Zaara | Ben Zaara'yı ne kadar seviyorum?... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I know | Ben biliyorum... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
An Indian Air Force Pilot is not permitted to come to Pakistan | Bir Hindistan Hava Kuvvetleri Pilotu'nun Pakistan'a giriş izni yoktur | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
So I know that the minute you got this news... | Biliyorum, bu haberi alır almaz ..Herşeyden önce, istifanızı verdiniz | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Or would you yourself be able to return ...you didn't know anything | Ya da siz geri dönebilecek miydiniz? Hiçbir şey bilmiyordunuz... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Perhaps you don't know, but I know... | Belki siz bilmiyorsunuz... Ama ben biliyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
how much you love Zaara, I know | Zaara'yı ne kadar seviyorsunuz... Ben biliyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Welcome sir, I'm Shabbo | Selamun Aleykum, efendim Ben Shabbo | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm sorry I couldn't arrange for anything better than this | Üzgünüm, buradan daha iyi bir yer bulamadım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I didn't tell Zaara that you're coming | Zaara'ya geleceğinizden bahsetmedim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I was scared that she would stop me | Beni durduracağından korktum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Well, I'll leave | Tamam, ben gidiyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I got to leave, if I'm away for long they'll start wondering where I am | Gitmek zorundayım. Eğer uzun süre ortadan kaybolursam herkes sorular soracaktır | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If you need anything Munir's here | Bir şeye ihtiyacınız olursa, Munir burda | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I didn't think you'd come, but now after meeting you... | Geleceğinizden emin değildim... Ama sizi gördükten sonra | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm sure you'll take Zaara with you | Zaara'yı götüreceğinize şüphem kalmadı | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
How could I not come? | Nasıl gelmezdim? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I have broken all the barriers of society" | Zamanın tüm engellerini yıkıp geldim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I have left the world and come to you" | Senin yolunda dünyayı bırakıp geldim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"A besotted lover has come to your door" | Kapına bir divane geldi | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Has come, has come... A besotted lover has come" | Geldi, geldi.. Divanen geldi.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Besotted by you, besotted by you, besotted by you..." | Divanen, divanen, senin divanen... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"He is completely devoted to you" | Bunun sebebi sensin... Bu senin tutkun aşığın... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"He will die for your love" | Senin aşkında ölüme gider... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"These tears that are flowing, This is all they are saying" | Gözümdeki yaşların Tek söylediği bu; | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"You are beyond where I am But I have come here" | '..sen neredesin, ben nerede?' Ama geldim buradayım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"If I could have one favour Just a glance from your eyes" | Tek bir dileğim olacaksa eğer Bana bir kez olsun bak yeter | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I would give my breath and heart I would give my entire life" | Kalbimi sana adadım Hayatımı sana verdim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"He has to die for your love What a turn this story has taken" | Senin aşkında ölüme gider | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
The nurse is here and I will keep coming every three or four hours | Hemşire burada ve ben de üç dört saatte bir geleceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
After all that's happened Raza's still ready to get married? | Olan bunca şeyden sonra, Raza hala nikaha hazır mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
There's a very deep and a serious pact behind it. It's on this foundation... | Bunun arkasında çok derin ve önemli anlaşmalar da var. Bu nikahın altında... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Jehangir Hayaat Khan�s daughter's name will be linked to an Indian man forever | Jehangir Hayaat Khan'ın kızının adı sonsuza kadar Hindistanlı bir adam ile anılacak | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Mr. Khan�s years of hard work will be ruined... | Bay Khan'ın hayatı boyunca emek verdiği her şey mahfolur | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Prepare for the wedding, Brother Abdul | Şimdi, yarınki düğün için hazırlıklara başla, Abdul Abi | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
To Zaara's house... | Zaara'nın evine | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Please don't go anywhere! Let tonight pass | Lütfen o eve gitme Bu geceyi atlatalım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I am the cause for the shock and the solution | Tüm sorunların sebebi benim çözümü de ben olacağım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I hadn�t come here just to see Zaara's face | Buraya sadece Zaara'nın yüzünü görmeye geldim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If nobody speaks, there's bound to be silence | Herkes sessizlik içinde oturuyorsa bunun bir sonu olmak zorunda | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
My name is Mariam Hayaat Khan. I'm Zaara's mother | Benim adım Meryem Hayaat Khan Zaara'nın annesiyim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
But perhaps today I have lost the right to call her my own... | Belki de ona bu gün 'benim' deme hakkını kaybettim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I've come to ask you to give my daughter back to me | Buraya kızımı senden istemek için geldim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Please give us back our daughter! Otherwise her father will die | Bize kızımızı geri ver lütfen Yoksa babası ölecek | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I've heard that you save lives... you're the one who saved Zaara's life | Duyduğuma göre, insanların hayatlarını kurtarıyormuşsun Zaara'nın hayatını kurtaran sendin | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I beg of you, please save his life | Sana yalvarıyorum, onun hayatını kurtar | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Did you think that I would've taken Zaara away without your permission? | Ne düşünüyordunuz?... Size sormadan Zaara'nızı burdan alıp götürecek miydim? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
People say that love is blind, so we were also blinded by our love | Derler ya hani, aşkın gözü kör olurmuş Biz de içimizdeki aşk yüzünden hiçbir şey göremez olduk | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
You prepare for the wedding. I'll talk to Zaara | Gidip hazırlıklara başlayın lütfen Zaara ile ben konuşacağım ve.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I promise you that she will willingly agree to the marriage | ..size söz veriyorum, Zaara bu nikahı kendi isteği ile kabul edecek | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Is every son from your country like you? | Senin ülkende her oğul senin gibi midir? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I don't know that | Bunu bilmiyorum... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If you think that I've made a wrong decision... | Eğer kararımın yanlış olduğunu düşünüyorsan... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
then just tell me. No one will be able to stop me from taking you to India | ..bana tek bir işaret ver. Seni buradan Hindistan'a götürmeme kimse engel olamaz | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'd made a promise to myself that I won't break | Kendime bir söz vermiştim Kırılmayacaktım... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If only I'd been able to stop myself when I saw you yesterday... | Eğer dün seni gördüğümde kendime engel olabilseydim... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If you'd taken that away from me then what would I take back with me? | Eğer bunu benden esirgeseydin, burdan giderken yanımda ne götürecektim? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I've never done anything wrong in my life | Şimdiye kadar büyük bir hata yapmadım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm keeping two moments of your life with me | Hayatından iki anı alıp, yanımda götürüyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And I'm giving two moments of my life to you | Ve kendi hayatımdan iki anı da sana veriyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And I'll fulfil Bauji's dreams back in the village | Ve ben de köyümde babamın bütün hayallerini gerçekleştireceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'll take you for a ride on a cycle and show you a new village | Ve ben de seni bisikletimin önüne oturtup, yeni köyümüzü göstereceğim... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
But after having eight ten kids I won't be able to sit on a cycle | Ama 8 10 çocuk doğurduktan sonra, bisikletin önüne sığmam ki | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Yes, you've got a point. Then I'll arrange for a tractor | Evet, bunu söylediğin iyi oldu... O zaman ben de bir traktör ayarlarım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or was that just a fragrant wind" | O sen miydin yoksa rüzgardaki mis koku mu? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or were there colours everywhere" | O sen miydin yoksa çevremdeki renkler mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or were those shining pathways' | O sen miydin yoksa yolumdaki ışıltı mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was that you or were those songs resounding in the atmosphere" | O sen miydin yoksa gökyüzünde yankılanan bir şarkı mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was it you I found, or was it my Destiny" | O sen miydin yoksa bulduğum kaderim mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Was it you or was there magic in the air" | O sen miydin yoksa dokunan bir anlık bir sihir mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Just for two moments existed the story of our hearts" | İki anlıktı bu kalbin destanı | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"And then you went your way and I went mine" | Ve sonra gittik, sen yoluna ben yoluma... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Aren�t you going to put your hand on my head and bless me? | Elini başıma koyup bana dua etmeyecek misin? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Please forgive me, my child | Beni affedeceksin, değil mi canım kızım? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I don't know whether this is my obligation or my weakness | Bilmiyorum, bu benim zorunluluğum mu, yoksa zaafiyetim mi...? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Please forgive me | Beni affet... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'll pray to Allah everyday and ask Him to give you Zaara in every other birth | Allah'a sen ve Zaara için dua edeceğim ..her hayatında, Zaara senin olsun | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm leaving... | Ben gidiyorum... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It says here that my name is Rajesh Rathore | Burada benim adımın Rajesh Rathore olduğu yazıyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I work for the Indian Intelligence RAW ...critical... political... secrecy... | Hindistan İstihbarat Birimi için çalışıyor olduğum.. ...tehlikeli... politik... gizli... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
sending Pakistani secrets to India...? That's correct | Pakistan'ın devlet sırlarını Hindistana'a götürdüğüm yazıyor? Doğru | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
No way. My name is Veer Pratap Singh, ex Indian Air Force | Hayır. Benim adım Veer Pratap Singh Eski Hindistan Hava Kuvvetlerinden | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'd come here just two days ago to visit somebody and now I'm going back | Buraya iki gün önce birini ziyaret için gelmiştim. Şimdi geri dönüyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Yes... I'm... | Evet.. Ben buraya... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm here... | Ben buraya... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I didn't come to meet anybody | Buraya kimseyi görmeye gelmedim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If you take her name she will be disgraced? | Eğer söylersen adını lekelemiş olursun... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Yes Mr. Veer, this is exactly what I expected of you | Vay, Bay Veer... Sizden de bunu beklerdim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Mr. Veer, there's one thing that is very special about both our countries | Bay Veer, benim ve sizin ülkenizin çok büyük bir özelliği var | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
On the basis of power and money anything is possible. Isn't that so? | Gücün ve paranın yapamayacağı hiçbir şey yoktur... Değil mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
and I'd stand aside and watch the whole show...? | Ve ben de susup uzaktan herşeyi izleyecek miydim? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Mr. Veer I'm about to live my life with a woman... | Bay Veer, ben bütün hayatımı, başka birine aşık bir kadınla beraber geçireceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And it's my bad luck that I can't even back off from this marriage | Ve benim şanssızlığım, bu nikahtan vazgeçme imkanım yok | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
can you imagine... everyday of my life, will be a living hell | Biraz düşünün... Kaderimde, her gün, her dakika cehennemde yaşamak var | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
You and Zaara were the ones who dared to love... why should I be put to test | Aşk, sizin ve Zaara'nın... Ama imtihan olan benim... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I can make Zaara's life heaven or hell. But it's all in your hands | Ben Zaara'nın hayatını cennete de çevirebilirim, cehenneme de. Bu sizin elinizde | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |