Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179030
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm sorry, for a while being a lawyer made me forget my humanity | Özür dilerim. Bir an için avukatlığım bana insaniyetimi unutturdu | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Now there's only one way out... I'll have to go to India... | Şimdi tek bir yol var Hindistan'a gideceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
to bring Veer Pratap Singh's identity from his country | Veer Pratap Singh'in kimliğini onun ülkesinden getirmeye... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm leaving. Take care | Gidiyorum Allahaısmarladık | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If I lose... | Eğer kaybedersem... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
But who're you looking for? For Mr. Singh and his wife... | Ama, kimi arıyorsunuz? Chaudry Saab ve karısını | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It's been years since both of them died... | Efendim ikisi de yıllar önce öldüler | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm in a bit of a hurry, please forgive me, goodbye | Benim acelem var, affedin... Hoşçakalın | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Hey who're you, what do you want? | Hey, kimsin sen? Neden öyle bakıyorsun? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Hey why are you crying? | Neden ağlıyorsun? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'll tell your Ma, you aren't studying... | Annene söyleyeceğim, hiç çalışmıyorsun.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Who else can I be? | Başka kim olabilirim ki? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Is she Zaara Hayaat Khan? | Zaara Hayaat Khan mı? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
She's Jehangir Hayaat Khan�s daughter from Lahore? | Lahore'daki Jehangir Hayaat Khan'ın kızı, öyle mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Zaara came here to help Bauji and Maati ...to make Veer's dream come true | Zaara, Bauji ve Maati'ye yardım etmek için buraya geldi Veer'in hayalini gerçekleştirmek istedi | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
My soul is embedded here. Now I'll live and die here | Benim ruhum buraya gömülü Burada yaşayıp öleceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Twenty two years ago Mariam Hayaat Khan had tied this amulet on an Indian... | 22 yıl önce, Meryem Hayaat Khan bu muskayı, bir Hindistanlı'ya veda ederken | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
That person did not reach India but for twenty two years... | O kişi Hindistan'a gitmeyi başaramadı Fakat 22 yıldır... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I am his lawyer | Ben onun avukatıyım | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And I've come to take you to him | Ve buraya sizi onun yanına götürmeye geldim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Mr. Saahil Farrouqi I'm asking you where is the Defence Counsel? | Bay Saahil Farrouqi, size soruyorum Savunma Makamı nerede? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Irresponsible... | Sorumsuzluk... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Mr. Saahil Farrouqi, do you have anything to say? | Bay Saahil Farrouqi, bir şey mi söylemek istiyorsunuz? | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Your Honour, Saamiya... I mean my learned colleague should be here soon | Sayın Yargıç, Saamiya... Demek istediğim, meslekdaşım her an burda olabilir | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
There is a problem Mr. Farrouqi, there is a problem | Sorun var, Bay Farrouqi Sorun var! | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It's no small matter to waste the court's time in this manner | Mahkemenin vaktini bu şekilde harcamak azımsanacak bir şey değildir | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Especially when I had clearly specified... | Özellikle de, bu günün Savunma Makamı için ayrılmış olduğunu açıkça belirtmişken | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
It's obvious that the Defence does not have a case | Savunmanın bir iddiasının olmadığı çok açık | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"For you, I have lived all these days" | Senin için, yaşadım... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"For you, I have lived all these days, with my unshed tears" | Senin için, yaşadım... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"But in my heart, the flames of love" | Ama kalbimde, hala yanıyor.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Life has brought me..." | Hayat beraberinde getirdi geçmiş günlerin kitabını | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"And I am surrounded by countless memories" | Sardı şimdi etrafımızı sayısız hatıralar | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Unasked, I have now found all the answers I sought" | Birşey sormadan bir sürü cevap buldum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Look, what I yearned for" | Neyi istemiştim, ne aldım, göz göre göre... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Have always been burning for you, only for you" | Ama kalbimde hala yanıyor, aşkının alevi Senin için... Senin için | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"How can I describe the cruelty of this world" | Nasıl anlatırım dünyanın bana ne kadar düşman olduğunu | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"I was ordered that I have to live but without you" | Yaşamama hüküm verildi, lakin sen yanımda olmadan | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Unwise are those who say that to me you are unknown" | Onlar cahiller, benim için yabancı olduğunu söyleyenler | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"So many ordeals, were heaped on me by this world" | Bize ne çok haksızlık yapıldı, sevdiğim, dünya tarafından | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"With my lips sealed" | ..dudaklarım mühürlü | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"For you, I have lived all these days, with my unshed tears" | Senin için yaşadım, her gözyaşımı içerek... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"But in my heart, the flames of love, have always been burning for you" | Ama kalbimde hala yanıyor, aşkının alevi Senin için... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
"Only for you" | Senin için... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Zaara Hayaat Khan�s testimony... | Zaara Hayaat Khar'ın tanıklığı... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
this man is not Rajesh Rathore but that he is Veer Pratap Singh | ..Bu adam Rajesh Rathore değil, Veer Pratap Singh'tir | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
And to prevent disgracing the honour of a Pakistani girl... | Ve Veer Pratap Singh Pakistanlı bir kızın onurunu korumak için | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Veer Pratap Singh signed that affidavit | ...o resmi belgeleri imzalamıştır | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Squadron Leader Veer Pratap Singh, this court exonerates you | Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh, bu davada haklı bulundunuz | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Go on Veer Pratap Singh, go on | Gidin Veer Pratap Singh, gidin | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
the State of Pakistan and this court asks your forgiveness | Pakistan Hükumeti ve mahkememiz adına sizden affınızı istiyoruz | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
If you wish to speak, you may | Eğer söylemek istediğiniz bir şey varsa, buyurun... | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I prisoner number seven eighty six... | Ben, ben 786 numaralı mahkum Hapishanenin parmaklıklarından dışarı bakıyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I see days months years change to eons | Günlerin, ayların, yılların, tarihe dönüşlerini izliyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
They say that this is not your country then why does it feel like mine" | Diyorlar ki 'Bu senin ülken değil' Peki neden bana benim ülkemmiş gibi geliyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
He says that I am not like him then why does he look like me...?" | Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I prisoner number seven eighty six look through the bars of the jail" | Ben 786 numaralı mahkum, Hapishane parmaklıklarından dışarı bakıyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I see an angel who has come down from heaven | Hayal bahçesinden gelen bir küçük meleğe bakıyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
She calls herself Saamiya and she calls me Veer" | Kendisine Saamiya diyor Ve bana da Veer diye sesleniyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
She's a complete stranger but treats me as her own" | Bana tamamen yabancı ama Kendinden yakınmış gibi davranıyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Hearing her truthful words I feel like living once more" | Onun doğru sözleriyle Tekrar yaşama isteğim geliyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Hearing her promises and vows I feel like doing something more" | Onun yeminleri ve sözleri ile Birşeyler yapma isteğim geliyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
They say that she is no one of mine then why does she fight the world for me?" | Diyorlar ki 'O bir hiçti' Peki neden benim için dünya ile savaşıyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
He says that I'm not like her then why does she look like me...?" | Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I prisoner number seven eighty six, look through the bars of the jail" | Ben 786 numaralı mahkum Hapishane parmaklıklarından dışarı bakıyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I see my Zaara wrapped in the colours of my village | Köyümün renklerine sarınmış yeni bir Zaara'ya bakıyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
In making my dreams come true she has forgotten her own..." | Benim hayallerimi gerçekleştirirken kendi hayallerini bırakıp unuttu o | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
in serving my people she has left behind her own" | Benim insanlarıma hizmet ederken kendi insanlarını bırakıp gitti o | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Now I feel like filling her being with happiness | Şimdi onun hayatını mutlulukla doldurmak istiyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I feel like living another lifetime for her | Onun için bir ömür daha yaşamak istiyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
They say that my country is not hers then why is she staying in my home" | Diyorlar ki 'Benim ülkem onun değil' Peki neden benim evimde o yaşıyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
He says that I'm not like her then why does she look like me..." | Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I'm giving up law | Ben, avukatlığı bırakıyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Because you've taught me that I'm not fit for this work | Çünkü bu gün bana öğrettin ki ben bu iş için uygun değilim | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I always thought that a country's progress is measured... | Bana hep, ülkelerin kanunlar tarafından yönetildiği öğretildi | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
I am | Ben duyuyorum | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
Veer had lost Zaara in Pakistan. So Veer and Zaara... | Veer, Zaara'yı Pakistan'da kaybetmişti | Veer-Zaara-3 | 2004 | ![]() |
One early morning. | Bir sabah erkenden. Bir gün sabah erkenden... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Lifting the dark misty veil of the night. | Gecenin karanlık sisli örtüsü kalkarken. ...gecenin karanlık sisli duvağı kalkarken.. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
From the pillow of its mountain peak, the sun rose and saw.. | Dağının tepesindeki yastığından güneş yükseldi ve… ...dağının zirvesindeki yastığından kalktı güneş... Ve baktı... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
The valley is filled with the season of love. | vadinin aşk mevsimiyle dolu olduğunu gördü. Kalbin vadisinde aşk mevsimi vardı. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
And the branches of memories have sprouted.. | Ve o eski hatıraların içinden… Ve dallarında hatıralar... Ve bekleyen sayısız hatıralar... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..innumerable blossoms of past moments. | geçmiş anların sayısız renkleri filizlendi. ...çiçek açmaya başladı. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Unspoken, unheard yearnings. | Söylenmemiş, duyulmamış arzular. Söylenmemiş, duyulmamış bir arzu... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Half asleep, half awake. Rubbing its eyes, it watches. | Yarı uykulu, yarı uyanık, ...yarı uykulu... yarı uyanık bir halde... ...mahmur gözleriyle baktı hayata. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
As it flows in wave after wave.. | gözlerini ovuşturarak hayata bakıyordu, Bir dalga dalgayı, bir heves hevesi takip ederken geçiyordu hayat. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
At once new, also the same. | Sanki akıntının yönü hiç değişmemiş, hep ayni. Sanki her an yeniydi Ama yine de aynıydı... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Yes, the very same life which encompasses love and desire. | Evet, bu ayni hayat, onu çevreleyen aşk ve ihtirasla. Evet, aynı hayattı. Aynı aşklarla çevrili, aynı hasretlerle... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Meeting and also parting. And a sense.. | Buluşmalar ve ayrılıklar. Ve o duygu… Kavuşmalar da aynıydı, ayrılmalar da aynıydı. Ve gerçek şuydu ki, | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..that time is flowing like a river, whispering as it flows.. | Sanki hayat nehir gibi akıp gidiyor… ...zaman şelaleden akan su gibiydi, gitmesi gereken yere giderdi. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..that the valley is filled with the season of love. | ve vadinin aşk mevsimiyle kaplı olduğunu fısıldıyor. Kalbin vadisinde aşk mevsimi vardı. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..innumerable blossoms of the past moments. | geçmişi hatırlatan rengârenk çiçekler filizleniyor. ...çiçek açmaya başladı. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"Why is the wind singing today" | Neden bugün rüzgâr şarkı söylüyor? Neden rüzgar bu gün şarkı söylüyor? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"Why is the wind singing?" | Neden şarkı söylüyor? Neden rüzgar bu gün şarkı söylüyor? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"Why is the season raining colours?" | Neden yağmur mevsimi bu kadar renkli? Neden gökyüzü renklerle ışıldıyor? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"My heart wonders what is going to happen today." | Bugün neler olacak diye kalbim merak ediyor. Kalbim söyle bana, bu gün ne oldu? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"Why is there moonlight in the day?" | Neden gündüz ay ışığı var? Ayışığı gündüz ışıldıyor? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"Which way is life moving?" | Hayat nereye gidiyor? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"My heart wonders what these events foretell." | Kalbim bu kehanetleri merak ediyor. Kalbim söyle bana, nedir bu yaşananlar | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
"Why is the wind singing today?" | Neden bugün rüzgâr şarkı söylüyor? Neden rüzgar bu gün şarkı söylüyor? ... Şarkı söylüyor? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |