Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180642
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Baseball. You remember your Uncle Paul? | Beyzbol. Paul amcanı hatırlıyor musun? Beyzbol. Paul amcanı hatırlıyor musun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. He got me my first football. Supper's ready. | Evet. Bana ilk futbol ayakkabımı almıştı. Akşam yemeği hazır. Evet. Bana ilk futbol ayakkabımı almıştı. Akşam yemeği hazır. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That's right. That's right, I got him his first football. | Bu doğru. Doğru, ilk futbol ayakkabısını ben almıştım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Oh, no. You know, we're heading right out. I gotta get Paulie situated. | Hayır. Biliyorsun, dışarı çıkacağım. Paulie'yi yerleştirmeye gideceğim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You don't want a burger? I'll have a burger. | Sen burger istemiyor musun? Ben bir tane alacağım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You got... Just grab one. | Sen... Sadece bir tane al. Sen... Sadece bir tane al. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Wait. I can cook up another one. | Bekle. Bir tane daha yapabilirim. Bekle. Bir tane daha yapabilirim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Just have him put a top on one. Yeah... | Ona üstten bir tane ver. Evet... Ona üstten bir tane ver. Evet... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Can I grab this one? Pretty good. | Bunu alabilir miyim? Çok iyi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, help yourself. Thank you. | Evet, kendine yardım et. Teşekkür ederim. Evet, kendine yardım et. Teşekkür ederim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Mark, wash your hands. | Mark, ellerini yıka. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You want to come with us, Mark? Okay. | Bizimle gelmek ister misin, Mark? Olur. Bizimle gelmek ister misin, Mark? Olur. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Chivas on the rocks. Can I get a soda water? | Buzlu chivas. Ben bir soda alabilir miyim? Buzlu chivas. Ben bir soda alabilir miyim? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What's with the soda water? I'm taking it easy. | Sodayla ne yapacaksın? Biraz ağırdan alıyorum. Sodayla ne yapacaksın? Biraz ağırdan alıyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. I don't like anything that Jackie and Pat are behind lately. | Bilmiyorum. Jackie ve Pat nihayet geldiler, bu artık hoşuma gitmiyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Thanks. Me, neither, but let's just hear them out, all right? | Sağol. Ben de, ne anlatacaklar bir bakalım, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, boys, this is Eddie. He'll give you all the details. | Selam, beyler, bu Eddie. Szie tüm ayrıntıları anlatacak. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, there. You want a drink? You want a drink? | Merhaba. Bir şey içmek ister misin? Bir şey içmek ister misin? Merhaba. Birşey içmek ister misin? Birşey içmek ister misin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No, I'm good, thanks. Yeah, all right. Okay. | Yo, böyle iyiyim, sağolun. Olur, pekala. Tamam. Yo, böyle iyiyim, sağolun. Olur, pekala. Tamam. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Sully came by last night. Oh, yeah? | Sully geldi geçen gece. Öyle mi? Sully geldi geçen gece. Öyle mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'll give him a call later. | Sonra onu ararım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What's this? I left you a few bucks. | Ne bu? Sana birkaç papel bıraktım. Ne bu? Sana birkaç papel bıraktım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Where did you get it? Come on. | Bunu nerden buldun? Haydi ama. Bunu nerden buldun? Hadi ama. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What, are you gonna question every dollar I give you? | Ne, sana verdiğim her doları sorgulayacak mısın? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're like a fucking parole officer. Relax, will you? | Lanet bir şartlı tahliye memuru gibisin. Rahatla biraz, olur mu? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Tell me again, how much money is in that safe? | Tekrar söyle, kasasında ne kadar para var? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Forty grand. Forty grand. | 40 bin. 40 bin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
And that's definitely him? Yeah, that's definitely him. | Ve bu kesinlikle onun? Evet, kesinlikle onun. Ve bu kesinlikle onun? Evet, kesinlikle onun. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'd know that fat fuck anywhere. All right, let's do it. | Bu lanet şişmanın bir yerde olduğunu biliyordum. Pekala, haydi yapalım. Bu lanet şişmanın bir yerde olduğunu biliyordum. Pekala, hadi yapalım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Get in the truck, you fat fuck, before I put a hole in you. | Seni şiman pislik, seni bir deliğe tıkmadan önce, geç şu araca. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Get in the fucking truck! | Geç şu kahrolası araca! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Open the fucking door. Get in. We're going to your house. | Aç şu lanet kapıyı. Bin. Evine gidiyoruz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
We're gonna clean out your safe. Get in! | Kasanı temizleyeceğiz. Bin! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Wave to them kids. | Çocuklara el salla. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Paulie, I don't know what to tell you. | Paulie, sana ne diyeceğimi bilmiyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
There was supposed to be 40 grand in the box. | Kasada 40 bin olmalıydı. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Shut the fuck up! What's the matter? | Kapat çeneni! Sorun ne? Kapat çeneni! Sorun ne? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What happened? 2,700 fucking dollars. | Ne oldu? Kahrolası 2,700 dolar. Ne oldu? Kahrolası 2,700 dolar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That's it? Eddie, what the fuck's going on here? | Bu kadar mı? Eddie, burada neler dönüyor? Bu kadar mı? Eddie, burda neler dönüyor? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Jackie, I know, there was supposed to be 40 grand in the box. | Jackie, biliyorum, 40 bin dolar olmalıydı. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Eddie, you guaran fucking teed it! I know. | Eddie, kahrolasıca şey için garanti vermiştin! Biliyorum. Eddie, kahrolasıca şey için garanti vermiştin! Biliyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, here's your $700, all right? We're keeping the rest. | İşte senin 700 doların, tamam mı? Kalanını alıyoruz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Broad fucking daylight, Jackie, | Göz önünde lanet gün ışığındaydık, Jackie, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
and, for the record, we are done risking our asses for you and Pat. | ...bunu unutma, artık, kıçımızı sen ve Pat için riske atmayacağız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You can both go fuck yourselves. Is that right, Paulie? | Siz ikiniz gidip kendinizi becerin. Öyle mi, Paulie? Siz ikiniz gidip kendinizi becerin. Öyle mi, Paulie? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, that's right! Hey, what do I get, Paulie? | Evet, aynen öyle! Hey, ben alacağım, Paulie? Evet, aynen öyle! Hey, ben alacağım, Paulie? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Here, pay the tuition. | İşte, okul harcını öde. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What is this? What is this? You just don't get it, do you? | Ne bu? Ne bu? Bunu hakederek almadı, değil mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I am not paying any bills with that money! What do you want from me? | Bu parayla hiçbir faturayı ödemeyeceğim! Benden ne istiyorsun? Bu parayla hiçbir faturayı ödemeyeceğim! Benden ne istiyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What the fuck do you want from me? Do you think I'm stupid? | Benden, kahrolası ne istiyorsun? Aptal olduğumu mu sanıyorsun? Benden, kahrolası ne istiyorsun? Aptal olduğumu mu sanıyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
When are you gonna realize... What? Shut up! | Ne zaman anlayacaksın... Ne? Kapa çeneni! Ne zaman anlayacaksın... Ne? Kapa çeneni! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
God damn it! Do you think 'cause I'm sober... | Kahretsin! Sence ayık olduğum için mi... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Do you think 'cause I'm... You just... | Ayık olduğum için mi... Sen... Ayık olduğum için mi... Sen... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Do you think 'cause I'm sober, they're gonna start sending me envelopes? | Ayık olduğum için mi, bana paralı zarflar göndermeye başladılar? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
When are you gonna listen to me? Get off me! | Ne zaman dinleyeceksin beni? Git başımdan! Ne zaman dinleyeceksin beni? Git başımdan! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You better listen to me! What do you want me to say? | Beni dinlesen iyi olur! Ne söylememi bekliyorsun? Beni dinlesen iyi olur! Ne söylememi bekliyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
When are you gonna realize your kids need a father! | Çocukların babalarına ihtiyaçları olduğunu ne zaman anlayacaksın! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
This is who I am! It's who I am! | Ben buyum! Ben buyum! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, go ahead, run. That's what you do best. | Evet, devam et, git. Yaptığın en iyi şey bu. Evet, devam et,git. Yaptığın en iyi şey bu. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's who I am! Slam the door, too! | Ben buyum! Kapıyı da çarp! Ben buyum! Kapıyı da çarp! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, that's it. Go ahead. | Evet, böyle. Devam et. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What? I think I'm in love. Oh, really? | Ne? Sanırım aşık oldum. Gerçekten mi? Ne? Sanırım aşık oldum. Gerçekten mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I've known you what, eight, nine minutes? | Seni sadece sekiz, dokuz dakikadır mı tanıyorum? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
So? Don't you want to... So? | Yani? İstemiyor musun... Yani? Yani? İstemiyor musun... Yani? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Nicole, don't go there. Don't go there. What? What's wrong? We're just talking. | Nicole, o kadar ilerleme. İlerleme. Ne? Sorun ne? Sadece konuşuyoruz. Nicole, o kadar ilerleme. İlerleme. Ne? Sorun ne? Sadece konuşuyoruz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're a young girl. Do not go falling for a guy like me. | Sen genç bir kızsın. Benim gibi bir adam için kendini mahvetme. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's not... I like bad boys. | Olmaz... Kötü adamları severim. Olmaz... Kötü adamları severim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, you're too young to know what you like, all right? | Evet, neden hoşlandığını bilmek için çok gençsin, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
And all that bad boy stuff, that's great, real exciting. | Tüm bu kötü çocuk olayları, harika, cidden heyecan verici. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You got some good stories to tell your friends, | Arkadaşlarına anlatacak birkaç hikayen olur, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
and then you end up curled up in a ball when they leave you. | ...ve seni terkettiklerinde kendini dönen bir topun üzerinde bulursun. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Is that what you think? Drop it, Nicole. | Düşündüğün şey bu mu? Kes şunu, Nicole. Düşündüğün şey bu mu? Kes şunu, Nicole. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
We're just hanging out. I'm having a great time, | Sadece takılıyoruz. Müthiş zaman geçiriyorum, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
but if that don't work for you, then you gotta tell me. | ...eğer bundan hoşlanmıyorsan, söylemen yeterli. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You know what? I just remembered, I got some place I gotta be. | Biliyor musun ne? Gitmem gereken birkaç yer olduğunu hatırladım | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I get it. I'll go. | Anlıyorum. Ben giderim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Where were you? I waited for you, and then I just... | Nerdeydin? Seni bekledim ve sonra ben... Nerdeydin? Seni bekledim, ve sonra ben... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I know. Yeah, I got tied up. | Biliyorum. Evet, tahmin ettim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I know what we can do, because I'm done with this bullshit. | Ne yapabileceğimizi biliyorum, çünkü bu saçmalıklarla işim bitti. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I clocked an armored truck today. | Bugün zırhlı bir kamyonu izledim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Brian. Come on. | Brian. Haydi. Brian. Hadi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What? Every time I mention it to you, you say it's impossible. | Ne? Her zaman bundan ben söz ederdim, imkansız olduğunu söylerdin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Everyone gets caught. | Herkes yakalanır. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That's 'cause they're all high on junk, all right? | çünkü yüksek oynamaya çalışıyorlardı, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
They got wet brain. We're gonna do it different. | Onlar geri zekalıydılar. Biz daha farklı yapacağız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Come on, will you, Paul? I'm not fucking around, Brian. | Haydi, öyle mi, Paul? Etrafta dolanıp duramam, Brian. Hadi, öyle mi, Paul? Etrafta dolanıp duramam, Brian. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Okay? No, I'm done with this grind. What are we gonna do? Get a job, huh? | Tamam mı? Hayır, bu eziyete son verdim. Ne yapacağız? İş mi bulacağız? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's like standing in mud. 30 years go by, and you're dead. | Çamura saplanmak gibi. 30 yıl daha geçecek ve böyle öleceksin. Çamura saplanmak gibi. 30 yıl daha geçecek, ve böyle öleceksin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You wanna live like that? | Bu şekilde mi yaşamak istiyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All I'm asking is check it out. If we don't like it, we walk. | Tek söylediğim bir kontrol edelim. Hoşumuza gitmezse, çeker gideriz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How's it going, guys? | Nasılsınız, beyler? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I see you're out getting some exercise. | Çıkınca egzersiz yapmaya başladığınızı görüyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Is that a crime? No. | Bu suç mu? Hayır. Bu suç mu? Hayır. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Robbing someone at gunpoint is. | Birisi silah zoruyla soyulmuş. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't know what you're talking about. Yeah, I'm sure you don't. | Neden bahsettiğini bilmiyorum. Evet, eminim bilmiyorsundur. Neden bahsettiğini bilmiyorum. Evet, eminim bilmiyorsundur. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Good thing for you two, the fat man didn't flip. | İkinize iyi bir haber, şişman adam ötmedi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
But don't worry, they all do eventually. Just ask Pat. | Ama endişelenmeyin, sonunda hepsi konuşur. Pat'e sorun. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Okay. Brian. | Tamam. Brian. Tamam. Brian. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Can I ask you a question? | Sana bir şey sorabilir miyim? Sana birşey sorabilir miyim? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'm out here, I'm trying to do the right thing, and everywhere I go, you're all over me. | Dışarı çıktım, doğru şeyleri yapmaya çalışıyorum, ve gittiğim her yerde, çevremdesin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |