Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183474
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| This isn't a rally! | Bu bir gösteri değil! | Z-2 | 1969 | |
| They tried to kill me! They knew I had important info for you. | Beni öldürmeye çalıştılar! Sizin için önemli bilgilerim olduğunu biliyorlardı. | Z-2 | 1969 | |
| So a car tried to run me down on my way here! | Buraya gelirken bir araba beni ezmek istedi! | Z-2 | 1969 | |
| Here are 3 honest, God fearing housewives | İşte 3 tane namuslu, Tanrıdan korkan ev kadını | Z-2 | 1969 | |
| who'll testify, plus a park guardian, a war vet with medals! | ifade verecekler, artı bir park bekçisi, ve madalyalı bir savaş gazisi! | Z-2 | 1969 | |
| What's this information? | Bu bilgi ne? | Z-2 | 1969 | |
| The police own the VW... | VW polisin... | Z-2 | 1969 | |
| That took him away to the hospital? | Onu hastaneye götüren mi? | Z-2 | 1969 | |
| But no cops were allowed in the car to finish him off, | Ama işini bitirecek bir polis alınmadı arabaya, | Z-2 | 1969 | |
| so the driver took the longest route. I know! | bu yüzden sürücü en uzun yoldan gitti. Biliyorum! | Z-2 | 1969 | |
| But the car belongs to one of your friends! | Ama araba dostlarınızdan birine ait! | Z-2 | 1969 | |
| He must be a friend! He helped them at once! | Bir dost olmalı! Derhal yardım etti! | Z-2 | 1969 | |
| Who told you such a tale? | Size bu hikayeyi kim anlattı? | Z-2 | 1969 | |
| The car disappeared! No trace of it at the hospital! | Araba kayboldu! Hastanede izi yok! | Z-2 | 1969 | |
| The page was torn out of the registry! | Kayıt defterindeki sayfa yırtıldı! | Z-2 | 1969 | |
| Don't you find that odd? | Bunu tuhaf bulmuyor musunuz? | Z-2 | 1969 | |
| I think you did it to add grist to your mill! | Sanırım bunu değirmenine tahıl taşımak için yaptın! | Z-2 | 1969 | |
| Is this the car? | Söylenmedi mi? Ne zamandan beri? Araba bu mu? | Z-2 | 1969 | |
| Find the owner of this car! | Bu arabanın sahibini bulun! | Z-2 | 1969 | |
| If you wish to wash... | Yıkamak isterseniz... | Z-2 | 1969 | |
| Thanks, I'm alright. | Teşekkürler, iyiyim. | Z-2 | 1969 | |
| Tell me what you know. | Bana bildiğini anlat. | Z-2 | 1969 | |
| But I warn you, you risk indictment for perjury. | Ama sizi uyarıyorum, yalan tanıklık riski alıyorsunuz. | Z-2 | 1969 | |
| The car was waiting there, hidden by the police. | Araba orada bekliyordu, polis gizlemişti. | Z-2 | 1969 | |
| And when the truck came? | Ve kamyonet gelince? | Z-2 | 1969 | |
| He came forward. | İleri çıktı. | Z-2 | 1969 | |
| Chief! | Şefim! | Z-2 | 1969 | |
| He wanted the General to clear the square. | General'in meydanı boşaltmasını istedi. | Z-2 | 1969 | |
| I saw the truck arrive. | Kamyonun geldiğini gördüm. | Z-2 | 1969 | |
| The man in back was standing up? Did he hit him? | Arkadaki adam ayakta mıydı? Ona vurdu mu? | Z-2 | 1969 | |
| I dunno. It happened too fast. | Bilmiyorun. Çok hızlı oldu. | Z-2 | 1969 | |
| He fell to his knees. | Dizleri üstüne çöktü. | Z-2 | 1969 | |
| His knees? | Dizleri mi? | Z-2 | 1969 | |
| His head hit the pavement? | Kafası kaldırıma çarptı mı? | Z-2 | 1969 | |
| No. He was on his knees | Hayır, dizleri üstündeydi | Z-2 | 1969 | |
| surrounded by the demonstrators. | göstericiler etrafını sarmıştı | Z-2 | 1969 | |
| The police did nothing. | Polis bir şey yapmadı | Z-2 | 1969 | |
| Which demonstrators? | Hangi göstericiler? | Z-2 | 1969 | |
| Impossible to say. | Bilmek imkansız | Z-2 | 1969 | |
| We pulled him free. Then he collapsed. | Onu çıkardık. Sonra yığıldı. | Z-2 | 1969 | |
| A VWarrived | Bir VW geldi | Z-2 | 1969 | |
| from where. I don't know. | nereden, bilmiyorum. | Z-2 | 1969 | |
| Finally, the cops intervened and tried to get into the car. | Sonunda, polisler müdahele etti ve arabaya girmeye çalıştı. | Z-2 | 1969 | |
| Get to the hospital! | Hastaneye git! | Z-2 | 1969 | |
| Faster! Honk your horn! | Daha hızlı! Kornanı çal! | Z-2 | 1969 | |
| Is it broken? | Bozuk mu? | Z-2 | 1969 | |
| This way avoids traffic! | Böylece trafikten kurtuluruz! | Z-2 | 1969 | |
| He did it to waste time. Then. He hit another car.! | Zaman kaybetmek için yaptı. Sonra, başka bir arabaya çarptı! | Z-2 | 1969 | |
| I need a damage report! | Bir hasar raporu istiyorum! | Z-2 | 1969 | |
| A man's hurt! It's a matter of life or death! | Bir yaralı var! Ölüm kalım sorunu! | Z-2 | 1969 | |
| OK, go on! | Tamam, devam edin! | Z-2 | 1969 | |
| He did it on purpose.! | Kasıtlı yaptı! | Z-2 | 1969 | |
| And the cops would've killed him in the car! | Ve polisler onu arabada öldürürdü! | Z-2 | 1969 | |
| On purpose? | Kasıtlı olarak? | Z-2 | 1969 | |
| I did my best! They were upset, I can understand that. | Elimden geleni yaptım! Sinirli idiler, Bunu anlayabilirim. | Z-2 | 1969 | |
| No one noticed me at the hospital. | Hastanede kimse beni farketmedi. | Z-2 | 1969 | |
| I'd rented the car for an afternoon date | Arabayı öğleden sonra bir buluşma için kiralamıştım | Z-2 | 1969 | |
| and was on my way home. | ve eve dönüyordum. | Z-2 | 1969 | |
| Roadblocks were up. | Barikatlar kurulmuştu. | Z-2 | 1969 | |
| I must not have noticed the police. | Polisi farketmemiş olmalıyım. | Z-2 | 1969 | |
| At the hospital I washed the seats of the blood. | Hastanede koltuktaki kanı yıkadım. | Z-2 | 1969 | |
| You said "I'm a part time chauffeur". | "Yarı zamanlı şöförüm" dediniz. | Z-2 | 1969 | |
| But you're a serviceman! | Ama bir kamu görevlisiniz! | Z-2 | 1969 | |
| I'm doing my military service. What branch? | Askerlik görevimi yapıyorum. Hangi dalda? | Z-2 | 1969 | |
| As a policeman. | Polis olarak. | Z-2 | 1969 | |
| You're a police chauffeur! | "ancak görev sırasında 13 polis yaralandı." Polis şöförüsünüz! | Z-2 | 1969 | |
| What section? | Hangi kısım? | Z-2 | 1969 | |
| One close to the General. | General'e yakın. | Z-2 | 1969 | |
| 1 year. | 1 yıl. | Z-2 | 1969 | |
| The General's driver for 1 year. | 1 yıldır General'in şöförü. | Z-2 | 1969 | |
| You were at the scene of the murder by accident. | Cinayet yerinde rastlantıyla bulunuyordunuz. | Z-2 | 1969 | |
| Shall I write "murder"? | "Cinayet" mi yazayım? | Z-2 | 1969 | |
| You said "murder". | "Cinayet" dediniz. | Z-2 | 1969 | |
| Do you know who has arrived? | Kim geldi biliyor musunuz? | Z-2 | 1969 | |
| The Nat'I. Att. Gen.! | Ulusal Başsavcı! | Z-2 | 1969 | |
| The Nat'I. Att. Gen. has come to talk to you... | Ulusal Başsavcı sizinle konuşmaya geldi... | Z-2 | 1969 | |
| ...totally incognito. | ...tamamen gizli olarak. | Z-2 | 1969 | |
| I'll bring my files at once. | Hemen dosyalarımı getireyim. | Z-2 | 1969 | |
| So it's you... Sit down. | Demek sizsiniz... Oturun. | Z-2 | 1969 | |
| You're ready to indict the Chief of Police? | Polis Şefi'ni suçlamaya hazır mısınız? | Z-2 | 1969 | |
| My friend, only Divine Will is inevitable! | Dostum, ancak İlahi İrade kaçınılmazdır! | Z-2 | 1969 | |
| Proof is overwhelming, sir. | Kanıtlar karşı konulamaz, efendim. | Z-2 | 1969 | |
| Proof? Hearsay! | Kanıt? Söylenti! | Z-2 | 1969 | |
| So called proof by so called pacifists | Bir kahraman yaratmak isteyen | Z-2 | 1969 | |
| who want to create a hero! | sözde barışçıların sözde kanıtları! | Z-2 | 1969 | |
| That's certain, sir, but police complicity | Bu kesin, efendim, ama göstericilerle | Z-2 | 1969 | |
| with the demonstrators is certain. | polisin suç ortaklığı kesin. | Z-2 | 1969 | |
| Those 2 men circled in red are plain clothes men. | Bu kırmızı dairedeki 2 kişi sivil polis. | Z-2 | 1969 | |
| They admit being in the demonstration. | Gösteride olduklarını kabul ediyorlar. | Z-2 | 1969 | |
| We also know the Police Chief met Yago that day | Polis Şefi'nin o gün Yago ile buluştuğunu da biliyoruz | Z-2 | 1969 | |
| plus other demonstrators. | artı diğer göstericilerle. | Z-2 | 1969 | |
| The General said he didn't know the driver of the VW. | General VW sürücüsünü tanımadığını söyledi. | Z-2 | 1969 | |
| But he's the General's personal chauffeur! | Ama General'in kişisel şöförü! | Z-2 | 1969 | |
| I won't mention the police's passiveness. | Polisin edilgenliğinden bahsetmeyeceğim. | Z-2 | 1969 | |
| Then comes the intimidation of witnesses. | Sonra tanıkların sindirilmesi geliyor. | Z-2 | 1969 | |
| Vago is hospitalised secretly with a police medical certificate. | Vago gizlice polis sertifikasıyla hastaneye alındı. | Z-2 | 1969 | |
| He's found near the room of a major witness, with a club! | Önemli bir tanığın yakınında bir sopa ile bulundu! | Z-2 | 1969 | |
| Then there's Yago's club during the demonstration. | Sonra gösteride Yago'nun sopası var. | Z-2 | 1969 | |
| Several witnesses saw it. It disappeared when he was arrested. | Birçok tanık gördü onu. Tutuklandığında ortadan kayboldu. | Z-2 | 1969 | |
| But the agent admitted rewriting his report. | Neden bir İngiliz cerrah çağırdınız? Ama memur raporunu yeniden yazdığını kabul etti. | Z-2 | 1969 |