Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183632
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
That you take a bath every day | Her gün banyo yapman için | Zavet-1 | 2007 | |
and that every day then thing, you know | Ve sonra her gün bildiğin şeyler. | Zavet-1 | 2007 | |
You know that.... | Bunu biliyorsun.... | Zavet-1 | 2007 | |
To hug. | Kucaklamak için. | Zavet-1 | 2007 | |
Cane, umbrella... | Tsane, Şemsiye... | Zavet-1 | 2007 | |
take the umbrella. | Şemsiyeyi al. | Zavet-1 | 2007 | |
Cane, you have in the town a man called Trifun, a shoemaker... | Tsane, Kasabada Trifun isimli bir adam var, ayakkabıcı... | Zavet-1 | 2007 | |
He's got a house near the bridge | Onun köprüye yakın bir evi var. | Zavet-1 | 2007 | |
If you need something, he is my stepbrother. | Birşeye ihtiyacın olursa, o benim üvey kardeşimdir. | Zavet-1 | 2007 | |
Is Trifun alive? | Trifun yaşıyormu? | Zavet-1 | 2007 | |
I know where his house is. | Evinin nerede olduğunu biliyorum. | Zavet-1 | 2007 | |
He�s gone... | Gitti... | Zavet-1 | 2007 | |
Farmer, i fuck your farmer mom | Çiftçi, senin ananı becereyim. | Zavet-1 | 2007 | |
I fuck your cow. | İneğini becereyim. | Zavet-1 | 2007 | |
My life's aim is to kill a farmer. | Benim hayatımın amacı çiftçi öldürmektir. | Zavet-1 | 2007 | |
To kill a farmer. | Çiftçi öldürmek. | Zavet-1 | 2007 | |
To kill the man. | Adam öldürmek. | Zavet-1 | 2007 | |
You think its easy to kill someone. | Birini öldürmek kolay sanıyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
You need to plan, discuss | Plan yapman, tartışman gerekiyor. | Zavet-1 | 2007 | |
You need a good weapon | İyi bir silaha ihtiyacın var. | Zavet-1 | 2007 | |
What good weapon, | Ne iyi silahı, | Zavet-1 | 2007 | |
not like you, what? take the gun in your hands? | Senin gibi değil, ne? silahı eline aldın mı? | Zavet-1 | 2007 | |
feel bad and shot him? | Kötüyü hissedip, ona ateş ediyormusun? | Zavet-1 | 2007 | |
But you wanna fuck the cow? | Ama ineği becermek istiyorsun? | Zavet-1 | 2007 | |
First i would fuck the cow, after that it doesn�t matter | Önce ineği becereceğim, Daha sonrası sorun değil. | Zavet-1 | 2007 | |
Did you know that cows today are products | İneklerin bugün genetik mühendisliğinin ürünü olduğunu | Zavet-1 | 2007 | |
of genetic engineering | biliyormuydun | Zavet-1 | 2007 | |
and producing milk. | ve süt üretiyorlar. | Zavet-1 | 2007 | |
Straight into a machine. | doğruca bir makineye. | Zavet-1 | 2007 | |
I know some stuff, but about engineering I don't know a thing | Bazı maddeleri biliyorum fakat mühendislik hakkında birşey bilmiyorum. | Zavet-1 | 2007 | |
You dont know? | Bilmiyorsun? | Zavet-1 | 2007 | |
Does anyone understand? | Herhangi biri bunu anlarmı? | Zavet-1 | 2007 | |
But i don�t have the money... | Ama param yok... | Zavet-1 | 2007 | |
I don�t have money.. | Param yok.. | Zavet-1 | 2007 | |
But you know that i know, | Fakat bildiğimi biliyorsun, | Zavet-1 | 2007 | |
Tommorow or? | Yarın yada? | Zavet-1 | 2007 | |
Tommorow you are in hell. | Yarın cehennemde olacaksın. | Zavet-1 | 2007 | |
Did you harvest? | Ekini biçtin mi? | Zavet-1 | 2007 | |
I have little field boss, maybe for the weekend we can go there. | Küçük bir tarlam var patron, belki haftasonu oraya gidebiliriz. | Zavet-1 | 2007 | |
And the cow, did she give birth? | Ya inek, doğurdu mu? | Zavet-1 | 2007 | |
Yes, yes, she did boss | Evet, evet, doğurdu patron | Zavet-1 | 2007 | |
And what does farmers drink? | Ya çiftçiler ne içiyor? | Zavet-1 | 2007 | |
Look how he is bleeding... | Nasıl kanadığına bak... | Zavet-1 | 2007 | |
Watch out, the car... | Dikkatli ol, Araba... | Zavet-1 | 2007 | |
Did he pay? | Ödedi mi? | Zavet-1 | 2007 | |
Cleaning. | Temizleme. | Zavet-1 | 2007 | |
Is this a good place for that. | Burası bunun için iyi bir yer mi?. | Zavet-1 | 2007 | |
Don't worry, it's bulletproof. | Endişelenme, kurşun geçirmez. | Zavet-1 | 2007 | |
Detonation coming, open your mouths! | Patlama geliyor, ağzınızı açın! | Zavet-1 | 2007 | |
1,2,3,4,5,6,7,8,9 | 1,2,3,4,5,6,7,8,9 | Zavet-1 | 2007 | |
From the start. | Baştan. | Zavet-1 | 2007 | |
Jasna, Jasna | Jasna, Jasna | Zavet-1 | 2007 | |
Make lunch, you have carrots in the fridge. | Yemek yap, dolapta havuç var. | Zavet-1 | 2007 | |
You will be home earlier, 35 minutes on low temperature | Sen daha erken evde olacaksın, Düşük ısıda 35 dakika. | Zavet-1 | 2007 | |
I was get an A in biology. | Biyolojide A aldım. | Zavet-1 | 2007 | |
You probably wonder | İkizlerin nasıl burada bulunduğunu. | Zavet-1 | 2007 | |
how the twins exist here. | Belki de merak ediyorsundur. | Zavet-1 | 2007 | |
Because Serbia can offer Americans maximum security options | Çünkü Sırbistan Amerikalılara maksimum güvenlik tercihleri sunabilir. | Zavet-1 | 2007 | |
And he knows that, do you know how? | Ve o bunu biliyor, nasıl biliyormusun? | Zavet-1 | 2007 | |
Because he is a professional in his trade. | Çünkü o işinde bir profesyoneldir.. | Zavet-1 | 2007 | |
Krivokapici! | Krivokapici! | Zavet-1 | 2007 | |
How are we gonna go forward in this world, when they are pulling us back. | Onlar bizi geri çekerken, biz bu dünayda nasıl ilerleyeceğiz. | Zavet-1 | 2007 | |
To city hall an old textile factory is more important | Şehir merkezinde eski bir tekstil fabrikası büyük düşüncelerden. | Zavet-1 | 2007 | |
than great ideas | daha önemlidir. | Zavet-1 | 2007 | |
Like taking care of antiques! | Antika eşyalarla ilgilenmeyi severim.! | Zavet-1 | 2007 | |
Corruption... | Yozlaştırma... | Zavet-1 | 2007 | |
Don't you worry about anything, we are taking down the building in 15 days. | Hiç birşey için endişelenme, 15 gün içinde binaları yıkacağız. | Zavet-1 | 2007 | |
We will do the job like if it were for ourselves. | Bu işi sanki kendi işimizmiş gibi yapacağız. | Zavet-1 | 2007 | |
afterwards it's thing for the commission. | Daha sonra komisyon için birşey. | Zavet-1 | 2007 | |
That's my worry. | Bu benim kaygım. | Zavet-1 | 2007 | |
You have one more problem. | Senin bir sorunun daha var. | Zavet-1 | 2007 | |
Money guarantee. | Para garantisi. | Zavet-1 | 2007 | |
Guaranted. | Garantili. | Zavet-1 | 2007 | |
Ok people, I'm speaking about the investment here, | Tamam çocuklar, burada yatırım hakkında konuşuyorum, | Zavet-1 | 2007 | |
around 2 billion, | Yaklaşık iki milyar, | Zavet-1 | 2007 | |
and you are joking me about 20.000 | ve bana yirmi bin diye şaka yapıyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
25.000 is agreed | 25.000 kabul edilir. | Zavet-1 | 2007 | |
How long am I going to teach you about business | Size işi daha ne kadar öğreteceğim?. | Zavet-1 | 2007 | |
The building will lean 47 degrees. | Bina 47 derece yatacak. | Zavet-1 | 2007 | |
The rest is up to gravity. | Kalanı ise yerçekimine bağlı. | Zavet-1 | 2007 | |
City hall has nothing to do with it. | Şehir merkezinin yapılabilecek hiçbir şeyi yok. | Zavet-1 | 2007 | |
Then you build that Taj mahal. | O zaman taç mahalı inşa ediyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
What Taj Mahal? | Ne Taç Mahalı? | Zavet-1 | 2007 | |
I'm building the new world trade center | Yeni bir ticaret merkezi inşa ediyorum. | Zavet-1 | 2007 | |
First in Serbia. | İlkin Sırbistanda. | Zavet-1 | 2007 | |
It sounds like she's horny. | Kazın sesi abaza gibi çıkıyor. | Zavet-1 | 2007 | |
Don't worry, just watch out for wild pigs. | Endişelenme, sadece vahşi domuzlara dikkat et. | Zavet-1 | 2007 | |
When I remember, I get goosebumps. | Hatırladığım zaman, kaz vuruşları yapıyorum. | Zavet-1 | 2007 | |
Officer, pay the people. | Ücreti öde şunlara. | Zavet-1 | 2007 | |
To me , I'm cashier. | Bana, ben kasiyerim. | Zavet-1 | 2007 | |
There is your business partner. | İş ortaklığınız var. | Zavet-1 | 2007 | |
Jasna, get out, the show is starting. | Jasna, dışarı çık, gösteri başlıyor. | Zavet-1 | 2007 | |
Jasna come out to see. | Jasna görmek için dışarı çık. | Zavet-1 | 2007 | |
Grandma what is he doing? | Büyükanne o ne yapıyor? | Zavet-1 | 2007 | |
Then he won't know what to do. | O zaman ne yaptığını bilmiyor. | Zavet-1 | 2007 | |
Your mom is doing this. | Annen bunu yapıyor. | Zavet-1 | 2007 | |
My mom is a teacher, she works in a kindergarden. | Annem öğretmendir., Anaokulunda çalışıyor. | Zavet-1 | 2007 | |
Yes, she does, right. | Evet, çalışıyor, doğru. | Zavet-1 | 2007 | |
Wash your hands, quick and then eat. | Ellerini yıka, çabuk ve sonra yemek ye. | Zavet-1 | 2007 | |
And now the star of the night, the irresistable Dragica the pig. | Ve şimdi gecenin yıldızı, Karşı konulamaz domuz Dragica. | Zavet-1 | 2007 |