Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2340
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
before anyone got sick | önce herkes hasta var ...kimsenin hasta olmadığı... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
or had to do exams, | ya da sınavları yapmak zorunda ...ya da zor sınavlara girmediği zamanlarda... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
God kept the people happy by giving them football, | Tanrı insanları mutlu etti onlara futbol vererek, Tanrı insanları mutlu etmek için onlara futbolu yollamış,... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
which is probably his best invention. | muhtemelen en iyi buluşu olan. ...ki büyük ihtimalle gelmiş geçmiş en büyük icattır bu. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Apart from Thierry Henry. | Thierry Henry dışında. Thierry Henry'den kopup gelmiş. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Soon everyone was playing the game and everyone was happy. | ' Yakında herkes oyunu oynuyordum ve herkes mutlu oldu. 'Herkes oyununu oynarmış ve hepsi çok mutluymuş.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'But one day someone got in a fight. | ' Bir gün biri bir mücadele var ama. 'Ama bir gün birisi kavgaya karışmış.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'No one knows why. | ' Hiç kimse neden biliyor. 'Neden olduğunu kimse bilmezmiş.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'BIood spilt on the ground and it made these thorns grow. | ' BIood Medine zeminde ve bu dikenli büyümeye yaptı. 'Yere kan damlamış ve bu dikenlerin büyümesini sağlamış.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'These thorns were sharp as lions' teeth. | ' Bu dikenler Aslanlar diş gibi keskin vardı. 'Bu dikenler bir aslanın dişleri kadar keskinmiş.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'They started bursting all balls so no one could play. | ' Bütün topları patlama başladı Bu yüzden hiç kimse oynayabilir. 'Tüm topları patlatmışlar, bu yüzden kimse oynayamaz olmuş.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'And that's what started the war. | ' Ve bu ne savaş başladı. 'İşte savaş da böyle başlamış.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Soon there was enough blood to fill a million lakes.' | ' Yakında yeterli kan oldu bir milyon Göller doldurmaya.' 'Kısa zamanda milyonlarca gölü dolduracak yeterli kan akmış.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
That's way too much. Maybe a trillion. | 'o şekilde çok fazla. Belki bir trilyon. ' Ama bu çok fazla. Belki de trilyondur.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) Hey, signal. And messages. | Hey, sinyal. Ve iletileri. Hey, çekmeye başladı. Ve mesaj geldi. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Who from? Shit! Ma... | Kim kimden? Shit! MA... Kimden? Hay sıçayım! Annemden. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
What do I say? She wants to know where I am. | Ne diyorlar? O nerede olduğumu bilmek istiyor. Ne diyeyim ki? Nerede olduğumu soruyor. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Tell her you got into the team for the dream. | Takım var ona. dream. Hayallerini gerçekleştirmek için bir takıma katıldığını söyle. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
You need to go through more medicals, emotionals and tacticals. | Daha fazla medicals gitmek gerekir, emotionals ve tacticals. Daha fazla ilaca, takım ruhuna ve taktiklere ihtiyacın olacak. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
She doesn't even know I went to the trial, Dudu. | O bile bilmiyor Dudu mahkemeye gittim. Daha seçmelere gittiğimi bile bilmiyor, Dudu. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
This is double bubble trouble. | Double bubble sorun budur. Başın çok fena belada. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Continue. The river of blood... | Devam edin. Nehir kan... Devam et. Kan gölünde kalmıştın... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
OK, so... The kid and his sister were so sad. | Tamam, bu yüzden... Çocuk ve kardeşi çok üzücü. Peki öyleyse... Çocuk ve kız kardeşi çok üzgünmüş. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Their family had all died. | Aile bütün ölmüştü. Bütün ailesi ölmüş. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Just then, God came over. | ' O, Tanrı geldi. 'Aniden, Tanrı gelmiş.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'When the kid told God what had happened, God said: | ' Ne zaman çocuk söyledi Tanrı neler olduğunu, Tanrı şöyle dedi: Çocuk olan biteni Tanrı'ya anlattığında, Tanrı demişki: | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'Don't worry. I'm a man with a plan. | "' Merak etmeyin. Ben bir plan bir adamım. 'Merak etme. Ben her daim planı olan bir adamım.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'In one month's time there will be the great game at the end of the world. | "' Bir ay süre içinde olacak Dünya sonunda büyük oyun. 'Bir ayın içerisinde, dünyanın diğer ucunda harika bir oyun olacak.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'And I want you to make them a ball that never bursts. | "' Ve onları yapmak istiyorum asla patlamaları bir top. 'Ve ben senden hiçbir zaman patlamayan top yapmanı istiyorum.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'But you have to get ingredients from many scary places. | "' Ama sen si olmak e doğru malzemeyi almak çok korkunç yerlerden. 'Ama malzemeleri, çok ürkütücü insanlardan almak zorunda kalacaksın.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'Rubber from the super Congo rubber jungle. | "' Süper kauçuk Kongo lastik orman. 'Süper Kongo kauçuk ormanından kauçuk.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'A plastic bag from the very top of shit mountain. | "' Dan çok üst bir plastik torba bok dağ. 'Sıçmık Dağı'nın en tepesinden plastik bir poşet.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'And string from the bottom of the Cacoochie lake. | "' Ve alt dizeden Cacoochie Gölü. 'Ve Cacoochie Gölü'nün en dibinden biraz ip.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'Then you must take it to the great game at the end of the world. | "' Büyük götürün gerekir sonra oyun dünya sonunda. 'Daha sonra topu dünyanın diğer ucundaki oyuna getirmelisin.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'Do you want to do it?" | "' Yapmak istiyorsun?" 'Bunu yapmak istiyor musun?' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'And the kid said, "Yeah, sounds cool. | ' And the kid, dedi "Evet, sounds cool. Ve çocuk demiş ki, "Evet, güzel gözüküyor." | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
"'Only a loser Dangabanga wouldn't do that."' | "' Yalnızca bir kaybeden Dangabanga Bunu olmaz."' 'Anca ezik bir Dangabanga bunu beceremez.' | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Now what? Who is it? | Şimdi ne? Bunu kim? Yine ne oldu? Arayan kimmiş? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
It's Ma. What do I do? Don't speak. | Ma öyle. Ne yapmalıyım? Don't speak. Annem. Ne diyeyim? Konuşma. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
She'll only tell you not to go to the World Cup. | O sadece anlatacağım Dünya Kupası için gitmek. Sana Dünya Kupası'na gitmemeni söyleyecek. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Football will be dead forever. | Futbol sonsuza kadar ölü olacak. Futbol hayatın bitmiş olacak. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
And you'll never kick a ball in front of a president. | Ve asla bir topa tekme önünde bir Başkan. Ve bir daha asla başbakanın önünde top oynayamayacaksın. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hello, Ma. 'Fabrice, you're OK? ' | Merhaba, Ma. ' Fabrice, you're ok? ' Merhaba, Anne. Fabrice, sen iyi misin? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I'm OK. | Tamam ben. Evet, iyiyim. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Fabrice, what's going on? You went to a football trial? ' | ' Fabrice, ne oluyor? Eğer bir futbol deneme gitti? ' Fabrice, neler oluyor? Futbol seçmelerine mi gittin yoksa? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Yes. 'Why would you lie to me? ' | Evet. ' Niçin sen yalan bana? ' Evet. Neden bana yalan söyledin? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'You never go anywhere without telling me.' | ' Her yere gitmek asla bana olmadan.' Hani bana sormadan hiçbir yere gitmeyecektin. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I tried to. | Denedim. Denedim. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I want to be in this team. And I still have a chance to make it. | Bu takımın içinde olmak istiyorum. Ve hala yapmak şansına sahip. Ben bu takımda yer almak istiyorum. Ve hala başarmak için bir şansım var. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'What? Fabrice, where are you? What are you doing? ' | ' Ne? Fabrice, Neredesin? Ne yapıyorsun? ' Ne dedin? Fabrice, nereye gidiyorsun? Ne yapıyorsun? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We're going to the World Cup. | Dünya Kupası için gidiyoruz. Dünya Kupası'na gidiyoruz. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Where are you going? Shhh... | Nereye gidiyorsun? Shhh... Nereye gidiyorsun? Şşşt... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Who's that? Is that this street friend of yours? | ' O kim? Bu senin sokak bu arkadaş mı? Kimdi o? Sokaktaki arkadaşlarından mı? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Is this his idea? ' It's our idea. They're all helping me. | ' Bu onun fikri olduğunu? ' Bu bizim fikirdir. Onlar bana tüm Yardım. Onun fikri miydi bu? Bizim fikrimiz.Bana yardım ediyorlar. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Fabrice, I want you back home right now. Do you hear me? ' | ' Fabrice, ı want you back home Hemen şimdi. Beni duyuyor musun? ' Fabrice, hemen eve gelmeni istiyorum. Beni duydun mu? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I can hear you. The whole Congo can hear you! | Eğer duyabiliyorum. Bütün Kongo duyamıyorum! Evet duydum. Bütün Kongo duydu. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Congo? Congo? ' | ' Kongo? Kongo? ' Kongo? Kongo mu? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Yes. The capital is Kinshasa. | Evet. Başkent Kinşasa ' dir. Evet. Başkenti Kinshasa. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'Ah, Fabrice, don't you sass me. Let me state this very clearly for you. | ' Ah, Fabrice, yok eğer sass beni. Bana bunu çok açıkça devlet sizin için sağlar. Ah, Fabrice, iyice küstahlaştın. Sana son kez söylüyorum. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
'You are not going to the World Cup. I want you to tell me where you... ' | ' Dünya Kupası için gidiyoruz. Bana söylemek istiyorum nerede size... ' Dünya Kupası'na gitmiyorsun. Bana nerede olduğunu... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
This is a deep lake situation, Fabby. We're all the way in now. | Bu bir derin Gölü, Fabby durumdur. Şimdi tüm yol içinde konum. Bu iş iyice ciddileşmeye başladı. Artık gidiyoruz. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) 1, 2, 3... | 1, 2, 3... 1, 2, 3... | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Come, come, come, come, come. | Gel, gel, gel, gel, gel. Gel, gel, gel, gel, gel. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Soda. | Soda. Soda. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Celeste) They send refugees back. We're not refugees. | Onlar mülteci geri gönderin. Mülteci değiliz. Mültecileri geri mi yolladılar? Biz mülteci değiliz. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
But we must get sodas! | Ama biz soda almak gerekir! Ama soda almamız lazım. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
You need money for that. (George) We have money. | Bunun için paraya ihtiyacım var. Biz para var. Bunun için paraya ihtiyacınız var. Paramız var. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I doubt that. You need to move on. | Şüphe. Geçmek gerekiyor. Hiç sanmıyorum. Gitmeniz lazım. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
This is no place for kids. | Çocuklar için yer burasıdır. Burası çocuk bahçesi değil. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
How old are you then? | Sonra Kaç yaşındasınız? Sen kaç yaşındasın ki? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Fabrice) Let's go. (Dudu) Sodas... sodas. | Gidelim. Gazlı içecekler... gazlı içecekler. Hadi gidelim. Soda alalım...soda. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Look at this place. | Bu yerde arayın. Şuraya bakın hele. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hey... Hey! Where do you think you're going? | Hey... Hey! Nereye gittiğini düşünüyor musunuz? Hey...Hey! Nereye gittiğinizi sanıyorsunuz? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Celeste, give our guests whatever it is they want. | Celeste, vermek misafirlerimiz ne onlar istemek. Celeste, konuklarımıza ne arzu ederlerse ver. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Yes! No way! | Evet! Olmaz! Evet! Hadi canım! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
And, Celeste? | Ve, Celeste? Ayrıca, Celeste? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Be nice to Mikey. | Mikey için nazik davranın. Mickey'e karşı kibar ol. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hey! You didn't do that to your boyfriend. | Hey! Sen didnt'yapmak o Eğer erkek için. Hey! Bunu erkek arkadaşın için yapmıyorsun. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
He's not my boyfriend. He was touching you. | O benim erkek arkadaşım değil. O sizin dokunaklı. O benim erkek arkadaşım değil. Ama seni elliyordu. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Beatrice) Are you a prostitute? | Bir fahişe misiniz? Yoksa bir fahişe misin? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
I am not. You have lipstick. | Ben değilim. Sen si olmak ruj. Değilim. Ruj sürmüşsün. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
It's OK. Jesus likes prostitutes. | Tamam. İsa fahişe seviyor. Ama sorun değil. İsa fahişeleri sever. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Your fat friend wants you. | Yağ arkadaşınız sizi istiyor. Şişko arkadaşarın seni çağırıyor. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Yeah! Ha ha! | Evet! Ha ha! Evet! Ha ha! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Do it, do it. (Whistling) | Bunu, bunu. Hadi, hadi yap. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Yes! Nice. | Evet! Güzel. Evet! Güzel! | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Yes. Do it. | Evet. Yap. Evet. Devam et. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Hey! It's easy in training, but what about for real? | Hey! Bu eğitim daha kolaydır, ama gerçek ne? Hey! Pratik yaparken kolaydır, ama gerçekte yapabilir misin? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Show him who the boss is, OK? | Onu kimin patron, Tamam gösterilsin mi? Ona patronun kim olduğunu göster, tamam mı? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Go, go, go, go. | Gidin, gidin, gidin, gidin. Hadi, hadi, hadi. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Just do it. | Hemen yap. Bitir işini. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Go, go, go... | Git, git, git... Hadi, hadi. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Bring the ball. | Topu getir. Ver şu topu. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Come on, what's wrong? | Tarih, yanlış ne geliyor? Hadi ama, ne oldu şimdi? | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Do it. Just go. | Bunu. Sadece gitmek. Hallet şunu. Sen bi git. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
(Dudu) Do it, do it. | Bunu, bunu. Hadi, hadi. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
Jog, jog, jog, jog, jog. | Dürtmek, koşu, dürtmek, koşu, jog. Tempo, tempo, tempo. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
We've got a goalie. | Biz bir kaleci var. İşte bu goldür. | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
... I don't need no news | ... I dont'lüzum haber yok | Africa United-1 | 2010 | ![]() |
All I need is a bumpin' beat to bump away my blues | Tüm ihtiyacım 's bumpin'ritmi uzakta benim blues Bump | Africa United-1 | 2010 | ![]() |