• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2343

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
'Ding, ding, ding.' 'Ding ding, ding.' 'Dın, dın, dın.' Africa United-1 2010 info-icon
Dudu! Dudu! Dudu! Africa United-1 2010 info-icon
Hey, Doctor Beatrice, look. It's a test centre. Hey, doktor Beatrice, bak. Bu bir test merkezidir. Hey, Doktor Beatrice, bak. Bir test merkezi. Africa United-1 2010 info-icon
Yes! We can get money. Evet! Biz para alabilirsiniz. Evet! Para kazanabiliriz. Africa United-1 2010 info-icon
That's fifteen thousand, if we all do it. On beş bin olduğunu, Eğer hepimiz bunu. Elli bin yapar, eğer hepimiz yaptırırsak. Africa United-1 2010 info-icon
Right, B? Come on. Sağ, b? Hadi. Değil mi, B? Hadi ama. Africa United-1 2010 info-icon
I've done it loads of times. (Doctor) Next. Ben kere bir sürü yaptık. Sonraki. Daha önce de çok kez yaptırdım ben. Sıradaki. Africa United-1 2010 info-icon
What do they do? Does it hurt? It's just a little sting. Onlar ne yapar? Acıyor? Bu sadece küçük bir acı olduğunu. Ne yapıyorlar ki? Acıtır mı? Biraz sızlar sadece, o kadar. Africa United-1 2010 info-icon
Guys, look, "Stand up for your life". Çocuklar, bak, "yaşam için Stand up". Millet, bakın, "Hayatınız için ayağa kalkın". Africa United-1 2010 info-icon
Hey, are you OK? Hey, sen are ok? Hey, sen iyi misin? Africa United-1 2010 info-icon
I'm fine. İyiyim. İyiyim. Africa United-1 2010 info-icon
It's better to know. Not if it's positive. Bunu bilmek daha iyidir. Pozitif değilse. Belki öğrenmek daha iyidir. Eğer pozitif değilse tabi. Africa United-1 2010 info-icon
OK, but... Tamam, ama... Tamam, ama... Africa United-1 2010 info-icon
If you don't find out, you'll be worried about it. Eğer sen dont'bulmak, Bu konuda endişe duyarız. Eğer bilmezsen, sürekli merak içinde kalacaksın. Africa United-1 2010 info-icon
And if it's bad, we can get the medicines. Ve kötü ise, Biz ilaç alabilirsiniz. Sonuç kötü çıkarsa da, bunun için ilaçlar alabiliriz. Africa United-1 2010 info-icon
How can I pay for medicines? İlaçlar için ödemeyi nasıl yapabilirim? İlaçlar için parayı nereden bulacağım? Africa United-1 2010 info-icon
We're a team. We'll work it out. Biz bir takım konum. Biz bu iş olacak. Biz bir takımız. Bir yolunu buluruz. Africa United-1 2010 info-icon
You may just be worrying for nothing. Sen ebilmek adil var olmak hiçbir şey için endişe verici. Belki de boşu boşuna endişeleniyorsundur. Africa United-1 2010 info-icon
(Doctor) Next. Sonraki. Sıradaki. Africa United-1 2010 info-icon
(Doctor) There you go. İşte. İşte bu kadar. Africa United-1 2010 info-icon
The worst is finished now. Kötü şimdi bitti. En kötüsünü atlattın. Africa United-1 2010 info-icon
Just hold it like that. Sadece böyle tutun. Kolunu şu şekilde tut. Africa United-1 2010 info-icon
Hey, Celeste. You just earned the team a week's chicken. Hey, Celeste. Eğer sadece kazanılan takım haftada tavuk. Hey, Celeste. Az önce haftanın pilici ödülünü kazandın. Africa United-1 2010 info-icon
The doctor will see you in turn to discuss your result. Doktor sen ecek görmek sırayla Sonuç kümenizi görüşmek üzere. Sonuçlarınızı öğrenmek için birazdan doktorla görüşeceksiniz. Africa United-1 2010 info-icon
Dudu Kayenzi? Dudu Kayenzi? Dudu Kayenzi? Africa United-1 2010 info-icon
I think I'll be a doctor and marry a doctor. Bence bir doktor olacaksınız. ve doktor evlenmek. Sanırım büyüyünce doktor olacağım ve bir doktorla evleneceğim. Africa United-1 2010 info-icon
That way, we will always have medicine. Bu şekilde, her zaman olacak ilaç vardır. Böylece, hiçbir zaman ilaçsız kalmayacağız. Africa United-1 2010 info-icon
See? Same as last time. Nothing to worry about. Görüyor musunuz? Geçen zaman ile aynıdır. Endişelenecek bir şey yok. Gördünüz mü? En son yaptırdığımla sonuç aynı. Endişelenecek bir şey yok. Africa United-1 2010 info-icon
Georgie, you're next. Georgie, gelecek. Georgie, sırada sen varsın. Africa United-1 2010 info-icon
Bring me the papers when it's done. I'll collect the dough. Bitince bana belgeleri getirmek. Ben hamur toplamak. Kağıtlarla işiniz bitince bana verin. Mangırları toplayacağım. Africa United-1 2010 info-icon
Yes! Evet! İşte bu! Africa United-1 2010 info-icon
Fabrice! Fabrice! Fabrice! Africa United-1 2010 info-icon
Yeah, it's good. Evet, it's good. Evet, temizim. Africa United-1 2010 info-icon
Me too. All clear. Ben de. Tüm açık. Ben de. Tertemiz. Africa United-1 2010 info-icon
Yes! Yes. Evet! Evet. İşte bu! Evet. Africa United-1 2010 info-icon
Can you take a blood test to see if you have royal blood? Sen ebilmek almak bir kan testi Kraliyet kan olup olmadığını anlamak için? Kanımızın asil olup olmadığını öğrenmemiz için de bir testiniz var mı? Africa United-1 2010 info-icon
We've got enough to eat rice and meat all the way to Soccer City. We got pirinç ve et yemek için yeterli tüm belgili tanımlık yol e doğru futbol şehri. Soccer City'ye gidecek kadar pirinç ve etimiz mevcut. Africa United-1 2010 info-icon
If we ever get there, Dudu. It starts in a week. Eğer biz herhangi bir zamanda, Dudu oraya. Bu bir hafta içinde başlar. Yetişebilirsek tabi, Dudu. Bir haftaya başlıyor. Africa United-1 2010 info-icon
And when we get there, I'll write about this journey for Vogue magazine Ve ne zaman biz oraya yazacağım Vogue dergisi için bu yolculuk hakkında Oraya ulaştığımızda, Vogue dergisi için bir gezi yazısı yazıp... Africa United-1 2010 info-icon
and tell them how we walked through Africa. ve onlara nasıl biz Afrika yürüdü. ...Afirka'ya kadar nasıl yürüdüğümüzü anlatacağım. Africa United-1 2010 info-icon
(Beatrice) George, what do you want to do? George, ne yapmak istiyorsunuz? George, peki sen ne yapmak istiyorsun? Africa United-1 2010 info-icon
I don't know. (Celeste) You will be a peacemaker. Ben bilmiyorum. Barışçı olacaksın. Bilmiyorum. Sen barış elçisi olacaksın. Africa United-1 2010 info-icon
So we have a peacemaker, a doctor, a writer. Bu yüzden barışçı var, bir doktor, bir yazar. Böylece takımda barış elçimiz, bir doktorumuz ve bir yazarımız olacak. Africa United-1 2010 info-icon
Dudu, you will be the manager of a great football team, Dudu, yöneticisi olacak bir büyük futbol ekibi, Dudu, sen harika bir takımın menajeri olacaksın... Africa United-1 2010 info-icon
and Fabrice will be your star player. ve Fabrice, yıldız oyuncu olacaktır. ...ve Fabrice de senin yıldız oyuncun olacak. Africa United-1 2010 info-icon
Foreman George, why do you like basketball? Ustası George, Basketbol neden seviyorsunuz? Foreman George, basketbolun neyini seviyorsun? Africa United-1 2010 info-icon
I heard only three tall men and a goat play that game. Sadece üç uzun erkekler duydum ve bir keçi oyun bu oyun. Duyduğuma göre üç uzun adam ve bir keçi tarafından oynanıyormuş. Africa United-1 2010 info-icon
Hey, visitor. I like that case. Hey, ziyaretçi. Böyle bir durumda seviyorum. Hey, ziyaretçi. Çantanı sevdim. Africa United-1 2010 info-icon
As I'm in charge here, I think you should give it to me as a gift. Olarak ben burada sorumlu, bence sen onu bana hediye olarak vermelidir. Burada yetkili ben olduğuma göre, onu bana hediye olarak vermelisin. Africa United-1 2010 info-icon
It's not mine to give to you. Benim size vermek değil. Benim değil ki sana vereyim. Africa United-1 2010 info-icon
It's his. Ask him. Onun olduğunu. Onu isteyin. Onun. Ona sor. Africa United-1 2010 info-icon
Ask her, it's hers too. Ona, onun da onun çok istiyoruz. Ona sor, aynı zamanda onun da. Africa United-1 2010 info-icon
Celeste! Celeste! Celeste! Africa United-1 2010 info-icon
Catch him, catch him! Onu yakalamak, onu yakalamak! Yakala onu, yakala onu! Africa United-1 2010 info-icon
Celeste. Celeste. Celeste. Africa United-1 2010 info-icon
Back to me. Bana geri. Burdayım. Africa United-1 2010 info-icon
Ha ha! I got it! Ha ha! Anladım! Ha ha! Yakalım! Africa United-1 2010 info-icon
No, no, no, no, no... Hayır, Hayır, Hayır, Hayır, hayır... Hayır, hayır, hayır... Africa United-1 2010 info-icon
No, no, no. Fabby. Fabby. Hayır, Hayır, hayır. Fabby. Fabby. Hayır, hayır, hayır. Africa United-1 2010 info-icon
OK. You can return to me now. Tamam. Şimdi bana dönebilirsiniz. Tamam. Şimdi onu bana geri verebilirsin. Africa United-1 2010 info-icon
Business guy. İş adam. Sanki işadamı. Africa United-1 2010 info-icon
Ha! I must get my case back now. Ha! Ben benim durumumda geri şimdi almak gerekir. Ha ha ha! Çantamı geri almam lazım. Africa United-1 2010 info-icon
You won't be able to open it. Açmak mümkün olmayacaktır. Zaten açamazsın ki. Africa United-1 2010 info-icon
Hey! You have to know the secret message. Hey! Sen si olmak e doğru bilmek gizli mesaj. Hey! Gizli şifreyi bilmen lazım. Africa United-1 2010 info-icon
Tell me. Anlat. Söyle. Africa United-1 2010 info-icon
You should give it back. Geri vermelidir. Bana geri vermelisin. Africa United-1 2010 info-icon
OK, you can have it. But I want something in exchange. Tamam, olabilir. Ama karşılığında bir şey istiyorum. Tamam, alabilirsin. Ama karşılığında bir şey istiyorum. Africa United-1 2010 info-icon
We don't have anything. Biz bir şey yok. Hiçbir şeyimiz yok ki. Africa United-1 2010 info-icon
Those. O. Ayakkabıları. Africa United-1 2010 info-icon
No way, Dudu. It's your choice, visitors. Hiçbir şekilde, Dudu. Bu seçim, ziyaretçi var. Hayatta olmaz, Dudu. Karar senin, ziyaretçi. Africa United-1 2010 info-icon
The case or the boots. Servis talebi veya çizme. Çanta mı, ayakkabılar mı? Africa United-1 2010 info-icon
Go straight there, then right. Düz orada, sonra sağa gidin. Buradan düz devam et, sonra sola dön. Africa United-1 2010 info-icon
Where's Dudu? Dudu nerede? Dudu nerede? Africa United-1 2010 info-icon
You have Kwacha? Yeah. Kwacha mı? Evet. Kwancha'n var mı? Var. Africa United-1 2010 info-icon
OK, I've got Zimbabwean dollars. Tamam, Ive'got Zimbabwean dolar. Tamam, bizde de Zimbabve doları var. Africa United-1 2010 info-icon
Hey! No more hitchings or sleeping in ditchings. Hey! Hayır daha fazla hitchings ya da ditchings içinde uyuyan. Hey! Artık mola vermek veya uyumak yok. Africa United-1 2010 info-icon
I changed the Kwacha for Zimbabwean dollars. Kwacha değişti Zimbabwean dolar. Kwacha ile Zimbabve dolarını takas ettim. Africa United-1 2010 info-icon
The idiot couldn't count. Budala saymak olamazdı. Gerizekalı saymayı bilmiyordu. Africa United-1 2010 info-icon
This will be enough for school for everyone. Bu okul için yeterli olacaktır herkes için. Bu hepimizin okul ihtiyaçlarını karşılar. Africa United-1 2010 info-icon
Enough to hire a jet and fly to South Africa. Bir jet kiralamak için yeterli ve Güney Afrika sineği. Jet kiralayıp Afrika'ya bile uçabiliriz. Africa United-1 2010 info-icon
Dudu, this money is worthless. What? Dudu, bu parayı değersiz. Ne? Dudu, bu paranın değeri yok ki. Ne? Africa United-1 2010 info-icon
They don't use this money in Zimbabwe now. You were tricked. Onlar dont'kullanma bu para Zimbabve şimdi. Siz kandırdın. Zimbabve'de artık bu para kullanılmıyor. Seni fena keklemişler. Africa United-1 2010 info-icon
You idiot! Salak! Seni gerizekalı! Africa United-1 2010 info-icon
Fabby! Why did you do that? Now we'll never get to the World Cup! Fabby! Neden yaptın bunu? Şimdi hiç Dünya Kupası alırsınız! Fabby! Bunu niye yaptın? Artık hiçbir zaman Dünya Kupası'na gidemeyeceğiz. Africa United-1 2010 info-icon
He didn't know, Fabrice. That's just it. He didn't know. O, Fabrice bilmiyordu. 'o sadece BT. O bilmiyordu. Bunu bilemezdi, Fabrice. Olay da bu ya. Bilmiyordu. Africa United-1 2010 info-icon
He has no idea about other countries. O diğer ülkeler hakkında hiçbir fikri vardır. Diğer ülkeleri bilmiyor. Africa United-1 2010 info-icon
No idea how far it is to the World Cup. Dünya Kupası olduğunu hiçbir fikrim ne kadar. Dünya Kupası'nın ne kadar uzakta olduğunu bilmiyor. Africa United-1 2010 info-icon
No idea how much food we need, what money is worth. Hiçbir fikrim ne kadar yiyecek ihtiyacımız, ne para değer. Ne kadar yemeğe ihtiyacımız olduğunu, hangi paranın değerli olduğunu. Africa United-1 2010 info-icon
He just begs and he scams and he steals. O sadece yalvarır ve o dolandırıcılığı ve o çaldı. Sadece dilenmeyi, dolandırmayı ve çalmayı bilir. Africa United-1 2010 info-icon
And we all end up paying the price. Ve hepimiz fiyat ödeyerek sonu. Ve sonuçlarına da biz katlanıyoruz. Africa United-1 2010 info-icon
Why did I follow you? Neden sizi takip? Seni neden takip ettim ki. Africa United-1 2010 info-icon
The water gave me a chilling. Have you had your goodies? Su bana bir ürpertici verdi. Senin hediyeler mi oldu? Su çok soğukmuş, üşüdüm. Şekerlemelerden kaldı mı? Africa United-1 2010 info-icon
They've all gone. How long? Bunların hepsi gittin. Ne kadar? Hepsi bitti. Ne zaman? Africa United-1 2010 info-icon
A few days. Bir kaç gün. Birkaç gün önce. Africa United-1 2010 info-icon
Dudu, look! Dudu, bak! Dudu, bak! Africa United-1 2010 info-icon
We can rest here. Biz burada rahat olabilirsiniz. Burada biraz dinlenebiliriz. Africa United-1 2010 info-icon
(Celeste) Quiet. Sessiz. Sessiz ol. Africa United-1 2010 info-icon
Hey! Are you OK? Hey! İyi misin? Hey! Sen iyi misin? Africa United-1 2010 info-icon
I was thinking... Ben düşünüyordum... Düşünüyorum da... Africa United-1 2010 info-icon
If Adebayor was an animal, Adebayor bir hayvan olduğunu Adebayor bir hayvan olsaydı,... Africa United-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2338
  • 2339
  • 2340
  • 2341
  • 2342
  • 2343
  • 2344
  • 2345
  • 2346
  • 2347
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim