Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2344
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| he'd be a giraffe. | o cekti var olmak bir zürafa. ...zürafa olurdu. | Africa United-1 | 2010 | |
| And Rooney, a lion. | Ve Rooney, Aslan. Rooney is aslan. | Africa United-1 | 2010 | |
| No. Rooney's half tiger, half rhino. | No. Rooney'nin yarı Kaplan, yarım rhino. Hayır. Rooney yarı kaplan, yarı gergedan olurdu. | Africa United-1 | 2010 | |
| Maybe... | Belki... Belki... | Africa United-1 | 2010 | |
| Maybe Drogba is a lion. | Belki de Drogba Aslan 's. Belki Drogba aslan olurdu. | Africa United-1 | 2010 | |
| And Ronaldo a baboon? | Ve Ronaldo bir babun? Peki ya Ronaldo habeş maymunu mu olurdu? | Africa United-1 | 2010 | |
| Ronaldo is a peacock. | Ronaldo bir Tavuskuşu ' dir. Ronaldo tavuskuşu olurdu. | Africa United-1 | 2010 | |
| Yeah. | Evet. Tabi. | Africa United-1 | 2010 | |
| I didn't mean what I said earlier. I'm sorry. | Daha önce söylediklerini istemedim. Üzgünüm. Sana bugün söylediklerim bir hataydı. Özür dilerim. | Africa United-1 | 2010 | |
| I was just so annoyed about the money. | Sadece çok sinirlendi para ile ilgili. Paraya moralim bozulmuştu biraz. | Africa United-1 | 2010 | |
| And the boots. | Ve botlar. Bir de ayakkabılara. | Africa United-1 | 2010 | |
| Hey. Some day kids all over Africa will be wearing Fabrice Fancy boots. | Hey. Bazı gün çocuklar her yerinden Afrika Fabrice fantezi çizmeler giymiş olacak. Hey. Birgün Afrika'daki tüm çocuklar Fantastik Fabrice ayakkabısından giyecekler. | Africa United-1 | 2010 | |
| You're the best manager in the world, Dudu. | Dünyanın en iyi yöneticisi olduğunuzu, Dudu. Sen dünyadaki en iyi menajersin, Dudu. | Africa United-1 | 2010 | |
| Kodak... ...moment. | Kodak... ... an. Fotoğraf... ...anı. | Africa United-1 | 2010 | |
| Fabrice, wake up. | Fabrice, uyanmak. Fabrice, uyan. | Africa United-1 | 2010 | |
| It's Dudu. | Dudu öyle. Dudu iyi değil. | Africa United-1 | 2010 | |
| Hey, Dudu? | Hey, Dudu? Hey, Dudu? | Africa United-1 | 2010 | |
| What is it, boss? He needs the hospital. | , Patron nedir? O hastanenin ihtiyacı. Neyi var? Hastaneye gitmesi lazım. | Africa United-1 | 2010 | |
| Please. We need to take him to a hospital. Quick. | Lütfen. Onu almaya ihtiyacımız hastaneye. Hızlı. Lütfen. Onu acilen hastaneye götürmemiz lazım. Hadi çabuk. | Africa United-1 | 2010 | |
| He's coming for me. | O bana geliyor. Beni almaya geliyor. | Africa United-1 | 2010 | |
| It's OK. It's Kodak. | Tamam. Kodak öyle. Sorun yok. Sadece fotoğraf. | Africa United-1 | 2010 | |
| Ten per cent. | Yüzde on. Yüzde on. | Africa United-1 | 2010 | |
| Mama. | Mama. Anne. | Africa United-1 | 2010 | |
| You have to let me through. | Sen si olmak e beni. Geçmeme izin vermelisin. | Africa United-1 | 2010 | |
| (Beatrice) Lord, we've come a long way. | Rab, Biz uzun bir yol kat ettik. Tanrım, çok uzun yoldan geldik. | Africa United-1 | 2010 | |
| Dudu is very sick. And I'm really worried. | Dudu çok hasta. Ve gerçekten endişe duyuyorum. Dudu çok hasta. Ve onun için çok endişeleniyorum. | Africa United-1 | 2010 | |
| 'We did some things we shouldn't have. | ' Biz si olmak gerekir bazı şeyler yaptım. Yapmamamız gereken bazı şeyler yaptık. | Africa United-1 | 2010 | |
| 'We took a jeep and some money. | ' Biz bir jeep ve biraz para aldı. Bir cip kaçırdık ve para çaldık. | Africa United-1 | 2010 | |
| 'But we did give back the money. Well, most of it. | ' Ama biz geri para verdin. Peki, bunun çoğu. Ama parayı geri verdik. Yani büyük bir kısmını. | Africa United-1 | 2010 | |
| 'Anyway, Dudu has run out of goodies | ' Neyse, Dudu dışında hediyeler tükendi Neyse, Dudu şekerlemelerini bitrdi... | Africa United-1 | 2010 | |
| 'and we need some more help. | ' ve biraz daha fazla yardım gerekiyor. ...ve biraz yardıma ihtiyacı var. | Africa United-1 | 2010 | |
| 'Please help him to feel better. | ' Mutlu etmek yardım etmek onu daha iyi hissediyorum. Lütfen kendine gelmesi için ona yardım et. | Africa United-1 | 2010 | |
| 'And please help him get to the World Cup.' | ' Ve mutlu etmek yardım etmek onları Dünya Kupası.' Ve lütfen Dünya Kupası'na gitmesini sağla. | Africa United-1 | 2010 | |
| Amen. | Amin. Amen. | Africa United-1 | 2010 | |
| It's Beatrice, yes? | Beatrice, Evet mi? Adın Beatrice idi, değil mi? | Africa United-1 | 2010 | |
| One of the World Cup walkers. | Dünya Kupası yürüyüşe biri. Dünya Kupası'na giden yolculardan biri. | Africa United-1 | 2010 | |
| We didn't walk all the way. We got buses and a jeep, | Biz tüm yol yürümek yoktu. Otobüs ve bir jeep aldık, Bütün yolu yürümedik. Otobüse, cipe,... | Africa United-1 | 2010 | |
| a truck, and once a car pulled by cows. | bir kamyon, bir kez İnekler tarafından çekilmiş bir araba. ...kamyona, ve bir keresinde inekler tarafından itilen arabaya bindik. | Africa United-1 | 2010 | |
| Can anyone come to this school? | Herkes bu okula gelebilir miyim? İsteyen herkes bu okula gelebilir mi? | Africa United-1 | 2010 | |
| Yes, possibly. | Evet, belki. Evet, tabi ki. | Africa United-1 | 2010 | |
| Why? Would you like to? | Neden? Siz istiyorsunuz? Neden sordun? Gelmek ister misin? | Africa United-1 | 2010 | |
| Could I? | Ebil I? Gelebilir miyim? | Africa United-1 | 2010 | |
| Malaria boy 1. TB kid 0. | Sıtma boy 1. tb çocuk 0. Malaria çocuk 1. Verem çocuk 0. | Africa United-1 | 2010 | |
| Hey, sisters. | Hey, kız kardeşleri. Selam rahibeler. | Africa United-1 | 2010 | |
| This is miraculously quick. | Bu mucizevi hızlı bir yol. İnanılmaz derecede çabuk kendine geldin. | Africa United-1 | 2010 | |
| God moves faster than Thierry Henry. | Tanrı Thierry Henry daha hızlı taşır. Tanrı, Thiery Henry'den daha hızlı. | Africa United-1 | 2010 | |
| You should know, Sister. Goodies and God. | Sen meli bilmek, kardeş. Hediyeler ve Tanrı. Bilmen gerek, rahibe. Şekerlemeler ve Tanrı. | Africa United-1 | 2010 | |
| A deadly strike force. | Bir ölümcül grev güç. Ölümcül bir vurucu güç. | Africa United-1 | 2010 | |
| This is from school? Sister says I can stay here if I want to. | Bu okuldan mı? Kardeş diyor: eğer isterseniz burada kalabilirim. Okuldan mı aldın bunu? Rahibe istersem burada kalabileceğimi söyledi. | Africa United-1 | 2010 | |
| I can study for free. | Ücretsiz eğitim görebilirsiniz. Bedavaya okula gidebilirim. | Africa United-1 | 2010 | |
| Dudu, we all could stay. | Dudu, hepimiz kalmak olabilir. Dudu, hepimiz burada kalabiliriz. | Africa United-1 | 2010 | |
| I have to get there, B. You know that. | I si olmak e, b. gidilir Bunu biliyorsun. Oraya gitmem lazım, B. Bunu sen de biliyorsun. | Africa United-1 | 2010 | |
| Hey, my team. | Hey, benim takımım. Hey, takımım da geldi. | Africa United-1 | 2010 | |
| You are tougher than a buffalo. | Bir bufalo sert. Bufalodan bile daha dayanıklısın. | Africa United-1 | 2010 | |
| (Doctor) You've bounced back. Hey, Doc. I'm made of Congo rubber. | Size geri geri. Hey, Doc. Ben Kongo lastik. Eski canlılığına kavuşmuşsun. Hey, Doktor. Ben Kongo kauçuğundan yapılmışım. | Africa United-1 | 2010 | |
| You should just have family now. | Aile şimdi adil olmalıdır. Artık ailene geri dönmelisin. | Africa United-1 | 2010 | |
| They're all family. | Tüm aile onlar. Bunlar zaten benim ailem. | Africa United-1 | 2010 | |
| OK. We've stabilised your TB. | Tamam. Biz senin tb stabilize. Pekala. Verem seviyeni dengeledik. | Africa United-1 | 2010 | |
| The fever is gone. But your CD4 count is very low. | Ateş gitti. Ama sizin CD4 sayımı çok daha düşüktür. Ateşin de kalmadı. Ama CD4 seviyen çok düşük. | Africa United-1 | 2010 | |
| You need ARVs soon. But we are stocked out. | Yakında ARVs gerekir. Ama biz dışarı stoklanmayacaktır. Yakında ARV ilacına ihtiyacın olacak, ancak bizim elimizde hiç yok. | Africa United-1 | 2010 | |
| And the next delivery is in three days. | Ve sonraki teslim üç gündür. Ve ilaçlar üç gün içerisinde gelecek. | Africa United-1 | 2010 | |
| So I recommend you sit tight for now. OK? | Yani ben tavsiye sıkı oturmak için şimdi. Tamam? O zamana kadar dayanmanı istiyorum. Tamam mı? | Africa United-1 | 2010 | |
| Hey, guys. What's with the down smiles? | Hey, çocuklar. İle aşağı gülümsüyor nedir? Hey, millet. Niye surat asıyorsunuz? | Africa United-1 | 2010 | |
| She said your CD4 count is low. You need ARVs. | CD4 sayımı düşüktür dedi. ARVs gerekir. CD4 seviyen çok düşük dedi. ARV'ye ihtiyacın varmış. | Africa United-1 | 2010 | |
| You're positive? | Pozitif mi? Yoksa sonucun pozitif miydi? | Africa United-1 | 2010 | |
| You know me. I'm always positive. | Beni bilirsiniz. Her zaman pozitif. Beni bilirsin. Ben her zaman pozitifim. | Africa United-1 | 2010 | |
| ARVs? What are ARVs? | ARVs? ARVs nelerdir? ARV mi? ARV ne ki? | Africa United-1 | 2010 | |
| They're for people with HIV/ AIDS. They keep you alive. | Onlar'kişilerin HIV / AIDS. Onlar canlı tutmak. HIV/AIDS hastalığı olan insanlar için. Onlar seni ayakta tutar. | Africa United-1 | 2010 | |
| (Fabrice) Why didn't you tell me? We had to concentrate on the game. | Neden bana söylemedin? Biz oyun üzerinde yoğunlaşmak zorunda kaldı. Bana neden söylemedin? Oyuna konsantre olmalıydık. | Africa United-1 | 2010 | |
| Dudu! This isn't a game. It's about life and death. | Dudu! Bu bir oyun değil. Yaşam ve ölüm hakkında öyle. Dudu! Bu bir oyun değil. Burada bir hayat söz konusu. | Africa United-1 | 2010 | |
| It's much more important than that. I can't believe you never told me. | Daha çok daha önemlidir. Ben hiçbir zaman bana inanamıyorum. Bu oyundan çok daha önemli. Bana anlatmadığına inanamıyorum. | Africa United-1 | 2010 | |
| But he gets medicines here, yes? | Ama o Evet burada, ilaç alır? Ama ilaçları buradan alabilecek, değil mi? | Africa United-1 | 2010 | |
| Yeah, but not for three days. | Evet, üç gün için değil. Evet ama üç günden önce değil. | Africa United-1 | 2010 | |
| And in three days... We will be in the stadium. | Ve üç gün içinde... Stadyum içinde olacağız. Ve üç güne kadar... Stadyumda olacağız. | Africa United-1 | 2010 | |
| And the crowd will be roaring like a waterfall. | Ve kalabalık kükreyen bir şelale gibi. Ve seyirciler çılgınlar gibi tezahürat edecekler. | Africa United-1 | 2010 | |
| Look, I can get goodies in South Africa. | Bak, ben hediyeler alabilirsiniz Güney Afrika'da. Bakın, şekerlemeleri Güney Afrika'dan da alabilirim. | Africa United-1 | 2010 | |
| Brother, we don't have to do this, just so I can kick a ball in the air. | Kardeşim, biz bunu yapmak zorunda değilsiniz, sadece bu nedenle havada Top atabilirler. Kardeşim, ben topu havaya vuracağım diye bunu yapmak zorunda değilim. | Africa United-1 | 2010 | |
| Hey. Wake up. It's not about you, it's not about me. | Hey. Uyandır. Sizinle ilgili değil, Bu benimle ilgili değil. Hey, kendine gel! Bu senin için değil, benim için de değil. | Africa United-1 | 2010 | |
| It's about us. We are a team. Africa United. | Hakkımızda öyle. Biz bir ekip vardır. Afrika Birleşik. Bu bizim için. Biz bir takımız. Africa United. | Africa United-1 | 2010 | |
| I've come a long way like this. Thirteen years. | Böyle uzun bir yol kat ettik. On üç yıl. Ben bu yollardan çok geçtim. Koskoca on üç yıl. | Africa United-1 | 2010 | |
| You can't take me off the field now. | Sen bana alanı şimdi alamaz. Beni öylece yıldıramazsın. | Africa United-1 | 2010 | |
| So, what do we do? | Peki, ne yapacağız? Peki, şimdi ne yapacağız? | Africa United-1 | 2010 | |
| What do we do? | Ne yapacağız? Ne yapacağız. | Africa United-1 | 2010 | |
| (AIl) Kick it. | O tekme. Şutlayacağız. | Africa United-1 | 2010 | |
| Hey, guys. Let's go. | Hey, çocuklar. Gidelim. | Africa United-1 | 2010 | |
| (Fabrice) They gave you a uniform? It looks great. | Size bir üniforma verdi? Harika görünüyor. Sana üniforma mı verdiler? Harika gözüküyor. | Africa United-1 | 2010 | |
| Did sister say you could keep it? | Kardeş sen tutmak olabilir dedin? Rahibe sende kalabileceğini söyledi mi? | Africa United-1 | 2010 | |
| Beatrice? | Beatrice? Beatrice? | Africa United-1 | 2010 | |
| Dudu? | Dudu? Dudu? | Africa United-1 | 2010 | |
| I'm not coming to South Africa. | Ben Güney Afrika geliyorum. Ben Güney Afrika'ya gelmiyorum. | Africa United-1 | 2010 | |
| I'm staying here. | Burada kalıyorum. Ben burada kalıyorum. | Africa United-1 | 2010 | |
| Our team doctor has been given a place to study. | Bizim takım doktor oldu çalışmaya yer verilmiştir. Takımımızın doktoruna okuması için bir yer ayarlanmış. | Africa United-1 | 2010 | |
| I can start school today. | Bugün okul başlatabilirsiniz. Okula bugün başlayabilirim. | Africa United-1 | 2010 | |
| The sister says study's free until college, | Kardeş diyor çalışmada, üniversiteye kadar özgür, Rahibe üniversiteye kadar okumasının ücretsiz olduğunu,... | Africa United-1 | 2010 | |
| and then there are skillarships. It's big. | ve sonra skillarships. Büyük. ...ve sonrasında da burslar olduğunu söyledi. Gayet yeterli. | Africa United-1 | 2010 | |
| I can be a doctor one day. | Bir gün bir doktor olabilir. Günün birinde doktor olabilirim. | Africa United-1 | 2010 | |
| But we are the team. The team for the dream. | Ama takım vardır. Rüya takım. Ama biz bir takımız. Rüyalar takımı. | Africa United-1 | 2010 | |
| And we're nearly there. | Ve neredeyse orada konum. Ve gerçekten çok yaklaştık. | Africa United-1 | 2010 | |
| But this is her dream. Isn't it, B? | Ama bu rüyasını. b değil mi? Ama bu onun hayali. Değil mi, B? | Africa United-1 | 2010 | |
| Doctor Beatrice. | Doktor Beatrice. Doktor Beatrice. | Africa United-1 | 2010 |