Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2893
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| and a missile defense system. | ...anti füze sistemi ile donatıImıştır. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| What is the chance he keep giving it the shape? | Uçağın havada kalma şansı nedir, söyler misiniz? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Currently unknown. | Bilemiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Bravo Tango two, here is Franklin, is authorized to bring the plane down. | Bravo Tango 2, Ben Başkan Franklin, Starquest'i düşürün. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Roger, Bravo Tango 6. | AnlaşıIdı. Bravo Tango 6. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Zorro 3, Zorro 3. | Füze 3. Füze 3. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Locked defense system. What was that? | Anti Füze sistemi kilitlendi. Bu da neyin nesi? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| June 2 is here, the missiles were eliminated. | 6, burası 2, füzeler işe yaramadı. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Firing again. | Yeniden yolluyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The missile is moving. | Füze başka bir yola doğru gidiyor. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| What happened? | Az önce ne oldu? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Bravo Tango two, has to abort the mission immediately. | Bravo Tango 2, hemen görevi iptal edin! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Understood in June, mission aborted. | AnlaşıIdı 6. Görev iptal! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| They have a laser? | Lazerler onlarda mı? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| How far are? They are coming. | DC'ye sorunumuzu bildirin. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Get me the White House. | Biliyorlar zaten, efendim. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Yes, Madam. | Emredersiniz, efendim. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We gotta go. Come on. | Gitmeliyiz. Hadi. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Come on, come on. | İlerleyin, ilerleyin, ilerleyin. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| President, we waiting for their orders. | Sayın Başkan, emirlerinizi bekliyoruz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Proceed. | Devam edin. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Pro floor to the ground! | Yere yatın! Yere yatın! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Do not mess ... | Benimle oynama... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We are not stabilized, 're falling. 74 | Durumumuz sabit değil. Düşüyoruz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| 6, here is 2, Bravo Tango 1 just explode. | 6, burası 2. Bravo Tango 1 az önce patladı. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The laser worked. Are you listening? | Lazerden olmalı. Anladınız mı? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| "No pro airplane. What happened? | Savaş uçağını değil! Ne oldu? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| What happened? Tango Bravo 2, continue. | Bravo Tango 2, buraya geri dön! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Shot him. | Hâlâ uçuyorlar. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Turn off it, unplug it! Turn off the laser. | Kapatın şunu, kapatın! Lazeri kapatın! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| She can not die. | Düşüyoruz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| There is nothing to descend. Fly without the engine. | Aşağı inmemizin imkanı yok. Resmen motorsuz uçuyoruz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Damn! Over, okay? | Siktir! Bitti, tamam mı? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Let me get off the plane to which these people do not have to die. | Uçağı kimse ölmeden indirmeme izin ver. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Let me think. Does not have to think about anything. | Dur bir düşüneyim. Hiçbir şeyi düşünemezsin! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| It takes just 5 minutes to land and nobody will give a hero. | En fazla beş dakika sürecek ve kimse kahraman olamayacak! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Guys, we ran out of time. | Beyler, Zamana karşı yarışıyoruz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Do something, do it! | İzin verin, düşüneyim! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| What's the plan? | Şimdi, planımız ne? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I will talk with my brother. All right. | Oradaki benim kardeşim. Tamam. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Me, Joe. I am a little busy now. | Benim, Joe. Şu an biraz meşgulüm. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Do not want to be thick but can go straight to the point, | Kalın kafalı olmak istemiyorum ama, bunu devam ettirebilir miyim, bilemiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I appreciate it. | Buna minnettarım. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Remember when we fish the bay? | Balığa gittiğimizde, hazine bulduğumuzu hatırlıyor musun? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| What beautiful memories. Thanks. | Ne güzel bir anıydı. Sağ ol. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| See you there. | Görüşmek üzere. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| This nonsense will not happen and my brothers will not be released. | Bu iş çok saçma olmaya başladı, kardeşlerimi bırakın... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| All or hurt themselves. Sure, DC will not accept it. | Kimsenin canı yanmasın! Bu DC'de asla olmayacaktır! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Well, put the table, we arrived for dinner. | İyi, o zaman masayı akşam yemeği için hazırla. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Hey, that's my sister. Fuck your sister. | O benim kardeşim. Sikerim Ian kardeşini. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The search continues ... I do not believe they shot the plane. | Starquest'de terör estiriliyor... Bizimkilerin, uçaktakileri vurduğuna inanamıyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We have reports that ... "You know what that means. | Gelen raporlara göre... Bunun ne demek olduğunu biliyorsun. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sorry, lady. | Üzgünüm, bayan. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sorry. I pity you, soon as we begin to know ourselves. | Bende üzgünüm, bu sadece bir iş. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Do not move. | Kıpırdama. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| 3 hostages got down here and I'll kill them all! | Elimde üç rehine var ve hepsini öldürürüm! | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| FBI, right? | FBI, İyi misiniz? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Not the loss, I can not keep this plane. | İyice düşüyor. Uçağı kaldıramıyorum, Poe. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Is dropping. | Gittikçe düşüyor. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Can I fly a plane alone. | AnlaşıIan, uçağı kendim uçuracağım. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Okay? | İyi misiniz? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I lost GPS. | GPS’ kaybettik. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| They are very bad? We flew blind, and nearly out of fuel. | Ne kadar kötü? Nerdeyse yakıtımız da bitmek üzere. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Mrs. President, the plane is DC airspace. | Sayın Başkan, uçak CD’ye girmiş bulunmakta. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| President, I have two waiting in line. | Sayın başkan, sizi bekliyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Joe. 'We have control of the airplane again. | Poe. Uçağın kontrolünü elimize aldık. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Actually we do not need because we have map, satellite or anything else. | Haritamız, uydumuz, benzinimiz hiçbir şeyimiz kalmadı... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| But ... we landed in Dallas. | Ama, bunu Dallas'a indireceğiz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sure, and your family is safe. Thanks, Harriet. | Tamam, ailen güvende. Sağ ol, Harriet. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We lost communication. | İletişimi kaybettik. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Yes I am better than Ben, lodge this baby and get back home. | Daha iyiyim. Bu bebeği yere indireceğiz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| How? The old fashioned. | NasıI? Eski yöntemle. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Let's take it and plant it on the track. | Burada sıkıştık, motorlarımız daha dayanamaz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Navigate the brands. | Yol bulucuya ihtiyacımız olacak. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Gina was very kind to me say what you see there. | Gina, dışarıda ne gördüğünü bana söyler misin? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The Lincoln Memorial at 2:00 approximately 3 km. | Saat 2 yönünde, Lincoln Anıtı. Yaklaşık üç mil uzaklıkta. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The Washington Monument 11.00, five kilometers. | Washington anıtı, 11 yönünde. Yaklaşık beş mil. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| That, slowly, slowly. | Kolay olacak. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Let's try the next port. | Hadi limanı deneyelim. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We can not give back these conditions. | Bazı şartları, garanti edemem. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Your browser does not work levels are not certain. | Tarayıcı çalışmıyor, yer düzeyi belli değil. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Never be able to land this thing, we can not keep it that way. | Bu seviyede devam etmem, mümkün değil. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sure. Gina, I can give a glass of water. | Tamam, Gina Iütfen bir bardak su getirir misin? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| By half, please. | Yarım olsun. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| All right, brother? | Hazır mısın, kardeşim? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We hope so. | Umalım da, indirelim şunu. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Capital right, 1:00. | Başkent Sağda, saat 1 yönünde. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| National Park left side. 09:00. | Ulusal Park solda, saat 9 yönünde. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The wheels are falling. You have to give me good news. | Gövde düşmeye çok yakın. Bu iyi haber, değil mi, kardeşim? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Joe can not land this plane. | Bu uçağı, karaya indiremeyiz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We're running out of fuel. Never succeed. | Yakıt bitti bitiyor. Asla başarıIı olamayız. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Gina, I think it would be a good idea to sit down. | Gina, sanırım bir yere oturmak iyi bir fikir. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Never succeed. Between this and the street prostitutes, | Asla başarıIı olamayacağız. Bu uçağı yerden uzak tutmaya... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| the only thing that keeps me trying to land this plane. | ...çalışan tek kişi benim. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| They're going straight to building capital. | Başkent binasına doğru ilerliyorlar. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I was so scared. Are you okay? | Çok korktum. Sen iyi misin? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Hey buddy. | Selam, genç. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Do not you ever fly again. | Bir daha, asla böyle uçma. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Meenaxi. | Meenaxi. | Aiyyaa-1 | 2012 | |
| 'Tezaab'. | Tezaab. | Aiyyaa-1 | 2012 |