Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 292
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hey, does that electric cigarette work? | O elektrikli sigara işe yarıyor mu? Elektirikli sigara işe yarıyor mu? O elektrikli sigara işe yarıyor mu? Elektirikli sigara işe yarıyor mu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, yeah. | Evet. Evet. Evet. Evet. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I smoked for seven years, and then I quit when I was 12. | Yedi yıl sigara içtim, sonra da on iki yaşıma gelince bıraktım. Yedi yıIdır sigara içiyordum, onikime geldiğimde bıraktım. Yedi yıl sigara içtim, sonra da on iki yaşıma gelince bıraktım. Yedi yıIdır sigara içiyordum, onikime geldiğimde bıraktım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, I didn't want to die of lung cancer | Evet, ergenliğimden önce... Ergen olmadan... Evet, ergenliğimden önce... Ergen olmadan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
before I was teenager. | ...akciğer kanserinden ölmek istemedim. ...akciğer kanserinden ölmek istemedim. ...akciğer kanserinden ölmek istemedim. ...akciğer kanserinden ölmek istemedim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Can I get a hit? | Bir fırt çekebilir miyim? Bir fırt alabilirm miyim? Bir fırt çekebilir miyim? Bir fırt alabilirm miyim? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, yeah, please, try. | Tabi, dene lütfen. Tabii, dene. Tabi, dene lütfen. Tabii, dene. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have many more in the drawers. | Çekmecede çok var. Çekmecede bir sürü olacak. Çekmecede çok var. Çekmecede bir sürü olacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I smoked the summer I shucked oysters on a gay cruise. | Yazın, gaylerin tekne gezisinde istiridye soyarken içmiştim. Yazın, geyler arasında istiridye kabuğu soyarken içmiştim. Yazın, gaylerin tekne gezisinde istiridye soyarken içmiştim. Yazın, geyler arasında istiridye kabuğu soyarken içmiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ooh, glamorous. | Cezbedici. Çok cezbedici. Cezbedici. Çok cezbedici. Tamam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Almost done. Two minute warning. | Bitti sayılır. İki dakika kaldı. Neredeyse hazır. İki dakikalık iş kaldı. Bitti sayılır. İki dakika kaldı. Neredeyse hazır. İki dakikalık iş kaldı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Be prepared to be amazed. | Şaşırmaya hazır olun. Kusursuz hijyen için hazır olun. Şaşırmaya hazır olun. Kusursuz hijyen için hazır olun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, you shouldn't smoke. You'll get... | Max, sigara içmemelisin. Yoksa... Max sigara içmemelisin. yoksa... Max, sigara içmemelisin. Yoksa... Max sigara içmemelisin. yoksa... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What, electrocuted? | Elektrik mi çarpılırım? Ne olur, elektirik mi çarpar! Elektrik mi çarpılırım? Ne olur, elektirik mi çarpar! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is silly. | Bu aptalca. Bu çok saçama. Bu aptalca. Bu çok saçama. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If I'm going to suck on something this hard | Eğer bir şeyi bu kadar çok emip... Eğer bir şeyi ağzıma alıyorsam ve... Eğer bir şeyi bu kadar çok emip... Eğer bir şeyi ağzıma alıyorsam ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and get no pleasure out of it, I should just date. | ...hiç zevk almayacaksam bunun yerine biriyle buluşurum. ...bundan da zevk almıyorsam bu sahne sadece bir buluşmada olur. ...hiç zevk almayacaksam bunun yerine biriyle buluşurum. ...bundan da zevk almıyorsam bu sahne sadece bir buluşmada olur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I think you're going to be thrilled. | Bence çok heyecanlanacaksın. Bence çok etkileneceksiniz. Bence çok heyecanlanacaksın. Bence çok etkileneceksiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, she stinks. | Çok kokuyor. Etrafı kokutmuş. Çok kokuyor. Etrafı kokutmuş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Spritz, spritz. She is sprayer. | Fıs fıs. Bu kız sadece fıs fısçı. Sadece fıs fıs. Kız bir fısfısçı. Fıs fıs. Bu kız sadece fıs fısçı. Sadece fıs fıs. Kız bir fısfısçı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All mirror, no toilet. | Bütün aynaları temizleyip tuvalete dokunmamış. Hep aynaları temizlemiş. Tuvalete dokunmamış. Bütün aynaları temizleyip tuvalete dokunmamış. Hep aynaları temizlemiş. Tuvalete dokunmamış. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, you know, she's sort of new to this kind of work. | Bir bakıma bu tür işlere yeni biliyorsun. Bu işlerde biraz yeni sayıIır. Bir bakıma bu tür işlere yeni biliyorsun. Bu işlerde biraz yeni sayıIır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She was born rich, | Zengin doğmuş... Doğuştan zenginmiş... Zengin doğmuş... Doğuştan zenginmiş... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but her father stole a bunch of money from people, | ...ama babası bir ton para çalınca insanlardan... ...ama babası birçok insanı dolandırınca... ...ama babası bir ton para çalınca insanlardan... ...ama babası birçok insanı dolandırınca... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and she was thrown out of her townhouse and disgraced. | ...hem evinden atıldı hem de dışlandı. ...hem evinden oldu hem de rezil oldu. ...hem evinden atıldı hem de dışlandı. ...hem evinden oldu hem de rezil oldu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, well, she clean like rich girl. | Evet, zengin kızı gibi temizliyor. Evet, zengin kızları gibi temizliyor. Evet, zengin kızı gibi temizliyor. Evet, zengin kızları gibi temizliyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"Hey, everybody, look, look what I'm doing. | "Hey, ne yaptığıma bakın. Bakın, bakın ne yapıyorum. "Hey, ne yaptığıma bakın. Bakın, bakın ne yapıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, spritz, spritz." | Fıs, fıs. " Fıs, fıs. Fıs, fıs. " Fıs, fıs. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
See, you not born rich, | Bak, sen zengin doğmamışsın... Ama sen doğuştan zengin değilsin... Bak, sen zengin doğmamışsın... Ama sen doğuştan zengin değilsin... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and you... you're like "roar." | ...ve kükrüyorsun. ...ama tam bir iş bitirici gibisin. ...ve kükrüyorsun. ...ama tam bir iş bitirici gibisin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Right? Well. | Değil mi? İşte... Haksız mıyım? Değil mi? İşte... Haksız mıyım? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cleaning's not her thing, but she has other strengths. | Temizlik ona göre değil ama onun da iyi olduğu başka şeyler var. Temizlik pek ona göre değildir ama başka konularda iyidir. Temizlik ona göre değil ama onun da iyi olduğu başka şeyler var. Temizlik pek ona göre değildir ama başka konularda iyidir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Mm, I don't see them. | Görmedim pek. Pek göremedik. Görmedim pek. Pek göremedik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Mm. | Ben bu lafları yorumlamayı iyi bilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Uh, so do we not have the job? | Yani işi alamadık mı? İşi alamadık mı yani? Yani işi alamadık mı? İşi alamadık mı yani? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I give you job, | Hayır, sana işi veriyorum... Size işi vereceğim, çünkü... Hayır, sana işi veriyorum... Size işi vereceğim, çünkü... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
because one bull equal two girls. | ...çünkü bir boğa iki kız gücüne eşit. ...bir boğa eşittir iki kız. ...çünkü bir boğa iki kız gücüne eşit. ...bir boğa eşittir iki kız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But why you need her, I don't know. | Ama ona neden ihtiyacın olsun, anlamıyorum. Ama neden ona ihtiyacın var ki? Ama ona neden ihtiyacın olsun, anlamıyorum. Ama neden ona ihtiyacın var ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You can make much more money on your own. | Kendi başına daha fazla para kazanabilirsin. Kendi başına daha çok kazanırsın. Kendi başına daha fazla para kazanabilirsin. Kendi başına daha çok kazanırsın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, well, we're kind of a team. | Evet, ama bir çeşit takımız. Biz bir takım sayıIırız. Evet, ama bir çeşit takımız. Biz bir takım sayıIırız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Listen, Max. Let me tell you something. | Dinle Max. Sana bir şey diyeyim. Dinle Max, sana bir şey söyleyim. Dinle Max. Sana bir şey diyeyim. Dinle Max, sana bir şey söyleyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She is like rock, tied to you, balloon. | Sen balonsun, o sana bağlı bir taş gibi. Sen bir balonsun, o ise sana bağIı bir kaya gibi... Sen balonsun, o sana bağlı bir taş gibi. Sen bir balonsun, o ise sana bağIı bir kaya gibi... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
See, she hold you down. | Yani seni aşağı çekiyor. ...seni aşağı çekiyor. Yani seni aşağı çekiyor. ...seni aşağı çekiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You cut her loose, and... | İpini kesmeli ve İpi kes ve... İpini kesmeli ve İpi kes ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, well, she's not weighing me down. | Bana yük olmuyor. Bana yük olmuyor. Bana yük olmuyor. Bana yük olmuyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I had lover who was rock. | Taş olan bir sevgilim vardı. Eskiden onun gibi "kaya" olan bir sevgilim vardı... Taş olan bir sevgilim vardı. Eskiden onun gibi "kaya" olan bir sevgilim vardı... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I let him go, and... | Gitmesine izin verdim ve ...ipi kestim ve... Gitmesine izin verdim ve ...ipi kestim ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm finished, and I have to say, that bathroom? | Bitirdim, ve söylemem gerekirse o banyo... Bitirdim. Söylemek zorundayım ki banyo... Bitirdim, ve söylemem gerekirse o banyo... Bitirdim. Söylemek zorundayım ki banyo... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Nailed it. | Halledildi. ParıIdıyor. Halledildi. ParıIdıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Don't push it. She saw it. | Zorlama. Gördü zaten. Zorlama. Gördü. Zorlama. Gördü zaten. Zorlama. Gördü. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She barely looked at it. I saw you in the mirror. | Zorla baktı. Aynadan gördüm seni. Aynadan gördüm, gözünün ucuyla baktı. Zorla baktı. Aynadan gördüm seni. Aynadan gördüm, gözünün ucuyla baktı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Your eye never even looked down. | Gözlerin aşağı bile inmedi. Gözlerin hiç aşağılara inmedi. Gözlerin aşağı bile inmedi. Gözlerin hiç aşağılara inmedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, that's because this eye doesn't go down. | Evet, çünkü gözüm aşağı inmiyor. Benim gözüm aşağılara bakmıyor. Evet, çünkü gözüm aşağı inmiyor. Benim gözüm aşağılara bakmıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
See, I'm trying. | Bak deniyorum. Bak, deniyorum. Bak deniyorum. Bak, deniyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, I have blind spot from accident as child. | Ufakken yaşadığım bir kaza sonucu kör noktam oldu. Çocukken geçirdiğim kazadan sonra aşağı benim kör nokta oldu. Ufakken yaşadığım bir kaza sonucu kör noktam oldu. Çocukken geçirdiğim kazadan sonra aşağı benim kör nokta oldu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When I was six years old, | Altı yaşında Varşova'da... Altı yaşındayken Varşova'da... Altı yaşında Varşova'da... Altı yaşındayken Varşova'da... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
while working in Polish knock off | ...McDonalds çakması bir yerde... ...McDonalds çakması bir yerde... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
of McDonalds in warsaw, | ...çalışırken.. ...çalışırken.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I fell on hot McStick. | sıcak McStick üzerine düştüm. (Stick: Çubuk.) Çöp şiş üzerine düştüm. * sıcak McStick üzerine düştüm. (Stick: Çubuk.) Çöp şiş üzerine düştüm. * | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How did you fall on a hot stick? | Sıcak bir çubuğun üzerine nasıl düştün? Şişin üzerine nasıI düştün? Sıcak bir çubuğun üzerine nasıl düştün? Şişin üzerine nasıI düştün? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not a stick that is hot. A hot McStick. | Sıcak bir çubuk değil. Sıcak McStick. Şişin üzerine değil, sıcak çöp şişin. Sıcak bir çubuk değil. Sıcak McStick. Şişin üzerine değil, sıcak çöp şişin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's meat on a stick, and it's very popular. | Çubuklara geçirilmiş etler ve çok popüler bir şey. Şişe geçirilmiş etler, orada çok sevilirdi. Çubuklara geçirilmiş etler ve çok popüler bir şey. Şişe geçirilmiş etler, orada çok sevilirdi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They only have it, like, two times a year. | Sadece yılda iki kez çıkarırlardı. YıIda sadece iki kez çıkardı. Sadece yılda iki kez çıkarırlardı. YıIda sadece iki kez çıkardı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's like Mcribs. | McRibs gibi bir şey. Mcribs gibi bir şey. McRibs gibi bir şey. Mcribs gibi bir şey. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sophie, I'm so sorry, that's awful. | Sophie, çok üzüldüm. Çok kötü olmuş. Sophie, çok üzüldüm, Bu çok kötü. Sophie, çok üzüldüm. Çok kötü olmuş. Sophie, çok üzüldüm, Bu çok kötü. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, but I bet that McStick thing is delicious. | Evet ama eminim McStick denen şey lezizdir. Bu çöp şiş diye bahsettiğin şey gerçekten lezzetli olmalı. Evet ama eminim McStick denen şey lezizdir. Bu çöp şiş diye bahsettiğin şey gerçekten lezzetli olmalı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It is. | Öyle. Öyle. Öyle. Öyle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, that must have been hard. | Çok zor olmuş olmalı. Çok zor olmuş olmalı. Çok zor olmuş olmalı. Çok zor olmuş olmalı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I admire your courage. | Cesaretine hayranım. Cesaretine hayranım. Cesaretine hayranım. Cesaretine hayranım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are you, counsellor from unicef? | Nesin sen unicef danışmanı mı? Nesin sen, Unicef danışmanı mı? Nesin sen unicef danışmanı mı? Nesin sen, Unicef danışmanı mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You are acing this interview. | Bu mülakatın üstesinden geliyorsun. Bu mulakattan çakıyorsun. Bu mülakatın üstesinden geliyorsun. Bu mulakattan çakıyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Do you know where we are? | Nerede olduğumuzu biliyor musun? Nerede olduğumuzu biliyor musun? Nerede olduğumuzu biliyor musun? Nerede olduğumuzu biliyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This whole building is models. | Bütün bina mankenlerle dolu. Tüm bu bina modellerle dolu. Bütün bina mankenlerle dolu. Tüm bu bina modellerle dolu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Life is so funny. | Hayat çok komik. Hayat çok tuhaf. Hayat çok komik. Hayat çok tuhaf. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When I lived in Manhattan, | Manhattan'da yaşadığımda... Manhattan da yaşarken... Manhattan'da yaşadığımda... Manhattan da yaşarken... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I used to come to model parties here all the time. | ...buradaki manken partilerine hep gelirdim. ...model partileri için buraya çok sık gelirdim. ...buradaki manken partilerine hep gelirdim. ...model partileri için buraya çok sık gelirdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And now you clean up their poop. | Ve şimdi onların kakalarını temizliyorsun. Ve şimdi de onların boklarını temizliyorsun. Ve şimdi onların kakalarını temizliyorsun. Ve şimdi de onların boklarını temizliyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're right. Life is funny. | Haklısın. Hayat komik. Haklısın, hayat çok tuhaf. Haklısın. Hayat komik. Haklısın, hayat çok tuhaf. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Here's the apartment upstairs tomorrow. | Bu da üst katta yarın temizleyeceğimiz dairenin. Daire burası, üst katta yarın... Bu da üst katta yarın temizleyeceğimiz dairenin. Daire burası, üst katta yarın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
10j. Here it is. How do I look? | 10j. Burada. Nasıl görünüyorum? 10j, evet burası. NasıI görünüyorum? 10j. Burada. Nasıl görünüyorum? 10j, evet burası. NasıI görünüyorum? Bütün filmlerde varmış. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Maybe he's the Abercrombie model from the Christmas ad | Belki yılbaşında görünen... Belki de yıIbaşı reklamında oynayan... Belki yılbaşında görünen... Belki de yıIbaşı reklamında oynayan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
in the white sleigh | ...önü açık ceketli, sekiz baklava dilimli karın kası olan... ...önü açık ceketli, sekiz baklava dilimli karın kası olan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
with the open fleece jacket and the eight pack. | ...Abercrombie modelidir. ...Abercrombie modelidir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't think it's him. | Bence o değil. O olduğunu pek sanmıyorum. Bence o değil. O olduğunu pek sanmıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hi, I'm big bill. | Selam ben Koca Bill. Selam. Ben Koca Bill. Selam ben Koca Bill. Selam. Ben Koca Bill. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on in, girlies. | İçeri girin kızlar. İçeri gelin kızlar. İçeri girin kızlar. İçeri gelin kızlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How many packs did you say? | Kaç baklava dilimi demiştin? Kaç baklava dilimi demiştin? Kaç baklava dilimi demiştin? Kaç baklava dilimi demiştin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, what a lovely... oh! | Ne kadar hoş Ne güzel bir... Ne kadar hoş Ne güzel bir... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, my God. | Aman tanrım. Aman tanrım. Aman tanrım. Aman tanrım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look, Max, he's a figure skater. | Bak Max, buz pateni mankeniymiş. Max, baksana paten mankeni olmuş. Bak Max, buz pateni mankeniymiş. Max, baksana paten mankeni olmuş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Go ahead, take it all in. | Çekinmeyin, hepsine bakın. Çekinmeyin, daha yakından bakın. Çekinmeyin, hepsine bakın. Çekinmeyin, daha yakından bakın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How could you not? | Nasıl bakılmaz ki? NasıI bakamayız! Nasıl bakılmaz ki? NasıI bakamayız! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's okay, I'm a model. I'm used to it. | Sorun değil, ben makenim. Alışığım. Sorun değil. Ben bir modelim. Böyle şeylere alışığım. Sorun değil, ben makenim. Alışığım. Sorun değil. Ben bir modelim. Böyle şeylere alışığım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, I know you. You're the big bill. | Ben seni tanıyorum. Sen o meşhur Koca Bill'sin. Seni tanıyorum, sen Koca Bill'sin. Ben seni tanıyorum. Sen o meşhur Koca Bill'sin. Seni tanıyorum, sen Koca Bill'sin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're the guy from the gag greeting cards. | Tebrik kartlarındaki adamsın. Sen şu matrak kartpostallardaki adamsın. Tebrik kartlarındaki adamsın. Sen şu matrak kartpostallardaki adamsın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yep. I sold 2 million of that particular card. | Evet. O karttan iki milyon tane sattım. Bahsettiğin kartpostal 2 milyon sattı. Evet. O karttan iki milyon tane sattım. Bahsettiğin kartpostal 2 milyon sattı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
On the front it says, "you're on," | Önünde "Şu an üzerindesin... " yazıyordu. Ön kapakta: "Şu an üzerindesiniz", yazıyor... Önünde "Şu an üzerindesin... " yazıyordu. Ön kapakta: "Şu an üzerindesiniz", yazıyor... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
when you open it up... | İçini açtığında ise... ...açtığnızda ise;... İçini açtığında ise... ...açtığnızda ise;... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"Thin ice"! Right. | "Ama ince buzun!" Evet doğru. ...İnce buzun... Doğru. "Ama ince buzun!" Evet doğru. ...İnce buzun... Doğru. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, I've got to go in my bedroom and change. | Yatak odama gidip üzerimi değişmeliyim. Benim gidip üzerimi değiştirmem lazım. Yatak odama gidip üzerimi değişmeliyim. Benim gidip üzerimi değiştirmem lazım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |