Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3824
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Isn't this nice? Very much. | Güzel değil mi? Çok güzel. | An-1 | 2012 | ![]() |
Demetris? Yes, love... | Demetris? Evet aşkım... | An-1 | 2012 | ![]() |
We're fine, grandma, but we're expecting a couple over for dinner and I'm a wreck. | Biz iyiyiz büyükanne, akşam yemeğe bir çift bekliyoruz, yorgunluktan bittim. | An-1 | 2012 | ![]() |
Should I put oregano or not? | Kekik koysam mı, koymasam mı? | An-1 | 2012 | ![]() |
Demetris, come help me out! Lonesome has made a mess here! | Demetris, gel bana yardım et! Yalnız ortalığı dağıttı! | An-1 | 2012 | ![]() |
Grandma, can I call you tomorrow, cause now I'm losing my head? | Büyükanne, seni yarın arayayım mı? Şu an kafayı yemek üzereyim. | An-1 | 2012 | ![]() |
We'll talk. Bye. | Sonra konuşuruz. Hoşça kal. | An-1 | 2012 | ![]() |
Yes, man, I see it. I'm afraid this is only the beginning. | Evet adamım, anlıyorum. Korkarım ki bu yalnızca bir başlangıç. | An-1 | 2012 | ![]() |
Yes, sure. Do you have to ask? We'll reschedule for some other time. | Evet, elbette. Sormak zorunda mısın? Başka bir zaman yeniden planlarız. | An-1 | 2012 | ![]() |
Ok, bye. | Tamam, hoşça kal. | An-1 | 2012 | ![]() |
Excuse me, have you seen what's going on out there? | Dışarıda neler olduğunu görüyor musun? | An-1 | 2012 | ![]() |
I refuse to. | Bakmak istemiyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
All roads leading downtown are blocked. | Şehir merkezine giden tüm yolları kapatmışlar. | An-1 | 2012 | ![]() |
Aren't they coming? How can they come? | Gelmiyorlar mı? Nasıl gelebilirler ki? | An-1 | 2012 | ![]() |
Then why I am cooking like crazy? How could they have known, Christina? | O zaman neden deli gibi yemek yapıyorum? Nereden bileceklerdi, Christina? | An-1 | 2012 | ![]() |
Are you serious? There's chaos out there, and you worry cause they aren't coming? | Deli misin sen? Ortalık birbirine girmiş ama sen gelmiyorlar diye artistlik yapıyorsun! | An-1 | 2012 | ![]() |
Christina? Can you put the baby to sleep, please? | Christina? Bebeği beşiğine koyabilir misin, lütfen? | An-1 | 2012 | ![]() |
Can you tell me why you have tantrums all the time? | Neden sürekli öfke nöbetleri geçirdiğini söyleyebilir misin? | An-1 | 2012 | ![]() |
I'll be fine. I miss things too, but I don't act like this. | Birazdan düzelirim. Benim de özlediğim şeyler var ama böyle davranmıyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
What do you miss? Tell me. You miss your job, your friends, | Söylesene, sen neyi özlüyorsun? İşini, arkadaşlarını, bir süreliğine... | An-1 | 2012 | ![]() |
to get out of the house even for a while? You are the one obsessed with the kid | ...bile olsa bu evden uzaklaşmayı mı? Sende çocuk saplantısı var ve... | An-1 | 2012 | ![]() |
and don't want to do anything. Because there's nothing to do. | ...hiçbir şey yapmak istemiyorsun. Çünkü yapacak bir şey yok. | An-1 | 2012 | ![]() |
Cause I'm going crazy locked inside the house, because I miss my job, my friends, | Eve hapsolmaktan nefret ediyorum, çünkü işimi, arkadaşlarımı özlüyorum, | An-1 | 2012 | ![]() |
I miss being free to say whatever I want, I miss not worrying all the time | ...ağzıma geleni söylemeyi, bebek için, yaptığım hatalar için... | An-1 | 2012 | ![]() |
about the baby and the mistakes I may make, I miss not having to live prescheduled, | ...sürekli endişelenmemeyi özlüyorum, steril bir ortam yaratmak için... | An-1 | 2012 | ![]() |
preset, in a sterile environment... I miss me! | ...önceden plan yapmamayı özlüyorum... Kendimi özlüyorum! | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you know what I miss? I don't care about you now, only myself. | Benim neyi özlediğimi biliyor musun? Artık seni takmıyorum, konu benim. | An-1 | 2012 | ![]() |
I miss being alone whenever I want, not having to explain myself for everything, | İstediğim zaman yalnız kalmayı, | An-1 | 2012 | ![]() |
I miss not feeling guilty for having a job and for loving it, | İşim olduğu ve işimi sevdiğim için suçluluk duymamayı, | An-1 | 2012 | ![]() |
I miss not worrying about you 24/7, I even miss jerking off whenever I want. | ...7/24 senin için endişelenmemeyi özlüyorum, | An-1 | 2012 | ![]() |
And most of all I miss my girlfriend. My girlfriend! | Hepsinden önemlisi kız arkadaşımı özlüyorum. Kız arkadaşımı! | An-1 | 2012 | ![]() |
Come on, sweetie. Come here, darling. | Tamam, tatlım. Buraya gel, aşkım. | An-1 | 2012 | ![]() |
What is it? I told the truth. Was I wrong? | Ne var? Doğruyu söyledim işte. Yanlış mıyım? | An-1 | 2012 | ![]() |
You're the same shit as her! | Sen de onun gibi boktan birisin! | An-1 | 2012 | ![]() |
The bottom line is... | İşin gerçeği, | An-1 | 2012 | ![]() |
That I don't miss all these things more than I would miss you if I didn't have you. | ...sana sahip olmasaydım, seni tüm bu ıvır zıvırdan daha fazla özlerdim. | An-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry. I'm sorry too. | Özür dilerim. Ben de. | An-1 | 2012 | ![]() |
I miss being your girlfriend too. You are. | Kız arkadaşın olmayı özlüyorum. Öylesin zaten. | An-1 | 2012 | ![]() |
As far as your dick is concerned... | Gerçekten çükün söz konusu olduğunda... | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you really feel oppressed? Yes, sometimes. | ...baskı altında hissediyor musun? Evet bazen. | An-1 | 2012 | ![]() |
Ok... You're free to play with it whenever you want. | Pekala... İstediğin zaman onunla oynamakta özgürsün. | An-1 | 2012 | ![]() |
Thank you. Every day? | Teşekkür ederim. Her gün mü? | An-1 | 2012 | ![]() |
In the morning shower. Even when we have had sex? | Sabah duşunda. Seks yaptığımız zamanlarda bile mi? | An-1 | 2012 | ![]() |
This has nothing to do with it. So you're a wanker. | Bunun onunla bir ilgisi yok. Yani sen tam bir otuz bircisin! | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you want to go out for a drink? Demetris, are you serious? | Bir içki içmeye gidelim mi? Demetris, sen ciddi misin? | An-1 | 2012 | ![]() |
Like old times. And what about the baby? | Eski günlerdeki gibi. Bebek ne olacak? | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you know how long it's been since the last time I've had sex in a car? | En son arabada seks yaptığımdan beri ne kadar zaman geçti biliyor musun? | An-1 | 2012 | ![]() |
It was fun. Why didn't you want to go to your place? | Çok komikti. Neden senin mekana gitmek istemedin? | An-1 | 2012 | ![]() |
Is there someone there? No, I just like to sleep alone. | Orada biri mi var? Hayır, sadece yalnız uyumayı severim. | An-1 | 2012 | ![]() |
And if you came, you might have wanted to stay and... | Gelseydin, kalmak isteyebilirdin... | An-1 | 2012 | ![]() |
then I wouldn't know how to tell you that I don't want you to. | ...o zaman da bunu istemediğimi sana söyleyemezdim. | An-1 | 2012 | ![]() |
You were afraid I would become a burden? | Sana yük olacağımdan mı korktun? | An-1 | 2012 | ![]() |
I have to wake up at 7:30, make breakfast for my two children, | Sabah 07:30'da kalkmak, iki çocuğuma kahvaltı hazırlamak, | An-1 | 2012 | ![]() |
send them off to school and go to work. | ...onları okula gönderip işe gitmek zorundayım. | An-1 | 2012 | ![]() |
Are you divorced? | Boşandın mı? | An-1 | 2012 | ![]() |
We don't go out much with my husband. | Eşimle fazla dışarı çıkamıyoruz. | An-1 | 2012 | ![]() |
There are the children, the house, our engagements... | Çocuklar, ev işleri, sorumluklarımız falan... | An-1 | 2012 | ![]() |
That's it. | Hayat böyle. | An-1 | 2012 | ![]() |
I'm glad to hear that there are "happily" married couples. | Mutlu evli çiftler olduğunu duymak hoşuma gitti. | An-1 | 2012 | ![]() |
I go out on Monday, Wednesday, Friday, and he goes out Tuesday, Thursday, and Saturday. | Pazartesi, çarşamba ve cuma ben, | An-1 | 2012 | ![]() |
What about Sundays? Sundays are dedicated to the family. | Ya pazarları? Pazarları aile saadeti! | An-1 | 2012 | ![]() |
You know... Grandparents, family dinners... | Bilirsin işte... Neneler, dedeler, yemek muhabbeti... | An-1 | 2012 | ![]() |
Love. Yes, that's what we call it. | Sevgi. Evet, biz de öyle diyoruz. | An-1 | 2012 | ![]() |
See, you didn't have to worry. | Bak işte, endişelenmene gerek yokmuş. | An-1 | 2012 | ![]() |
If you want... we can do this again. | İstersen bu işi yine yapabiliriz. | An-1 | 2012 | ![]() |
The day after tomorrow I will stop by the bar. If you're there... | Yarından sonra bara takılacağım. Eğer oradaysan... | An-1 | 2012 | ![]() |
...we'll talk. I may be there. | ...konuşuruz. Muhtemelen orada olurum. | An-1 | 2012 | ![]() |
So, I'm leaving. | Tamam, ben çıkıyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
It was my pleasure. Mine too. | Benim için zevkti. Benim için de. | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you have a reason why you don't want to sleep with another person? | Başka biriyle uyumak istememenin bir nedeni var mı? | An-1 | 2012 | ![]() |
I feel oppressed. You're lucky to have this luxury. | Baskı altında hissediyorum. Bu lükse sahip olduğun için şanslısın. | An-1 | 2012 | ![]() |
Yes, I know. Goodnight. Goodnight. | Evet, farkındayım. İyi geceler. Sana da. | An-1 | 2012 | ![]() |
I love you. Me too. | Seni seviyorum. Ben de seni. | An-1 | 2012 | ![]() |
Of course, sleeping together is essential for a couple. | Elbette birlikte uyumak için bir partner gereklidir. | An-1 | 2012 | ![]() |
That's how every day ends and the next day begins. | Bir şekilde gün sonra erer ve yenisi başlar. | An-1 | 2012 | ![]() |
It's very important to agree with your partner on sleeping. | Uykuda eşini kabul etmek çok önemlidir. | An-1 | 2012 | ![]() |
Don't you agree Antonakis? 18.250! | Sen katılmıyor musun, Antonakis? 18.250! | An-1 | 2012 | ![]() |
What's that? Nights! | Nedir o? Geceler! | An-1 | 2012 | ![]() |
What nights? That I haven't slept alone. | Ne gecesi? Yalnız uyuduğum geceler. | An-1 | 2012 | ![]() |
Big deal to sleep alone. You can stretch, toss and turn, you do anything you want. | Tek başına uymak çok önemlidir. Gerinebilir, yatakta dönüp durabilir, | An-1 | 2012 | ![]() |
Long forgotten good days... | Uzun unutulmaz güzel geceler... | An-1 | 2012 | ![]() |
We can cut down our salaries, we can get cheaper equipment, cheaper cameras, | Maaşlarımızda kısıntı yapabiliriz, daha ucuz ekipman, kameralar alabiliriz, | An-1 | 2012 | ![]() |
we can cut down every production's budget, keep only the ones we need. | ...maliyetleri indirir, sadece ihtiyacımız olanları tutarız. | An-1 | 2012 | ![]() |
We can't shut down. We can't go on. | Kapatamayız. Devam edemeyiz. | An-1 | 2012 | ![]() |
Why not? They still make productions, people want to see... | Neden? Onlar hala insanların görmek istedikleri eserleri yapabiliyorlar. | An-1 | 2012 | ![]() |
Panayiotis, it's not about the money. Really. | Panayiotis, bunun parayla alakası yok. Gerçekten. | An-1 | 2012 | ![]() |
It's because I can't bear not working. Neither can I. | İşe yaramamasına katlanamıyorum. Ben de öyle. | An-1 | 2012 | ![]() |
But I don't want to go to jail. I can't sustain a studio with deficits. | Ama hapse girmek istemiyorum. Açık vererek stüdyoyu çalıştıramam. | An-1 | 2012 | ![]() |
Either I shut down now, or sooner or later the bank will confiscate it. | Şimdi bile kapatsam, banka er ya da geç el koyacak. | An-1 | 2012 | ![]() |
You have to reali¤e that there are no more clients, advertisements, product, | Daha fazla müşteri, reklam ve ürün olmadığını anlamak zorundasın, | An-1 | 2012 | ![]() |
there's no demand and offer. Things aren't what they used to be. | ...talep yok, teklif yok. İşler eskisi gibi değil. | An-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry. I'm really sorry. | Üzgünüm, gerçekten üzgünüm. | An-1 | 2012 | ![]() |
So daddy is once again an unemployed director. | Yani, babacık bir kez daha işsiz bir yönetmen. | An-1 | 2012 | ![]() |
Thus a nobody. There goes another spoonful! | Yani hiç kimse. Bir kaşık daha geliyor! | An-1 | 2012 | ![]() |
But mommy found a job and we're happy for her. Aren't we? Yes we are. | Ama annecik bir iş buldu, onun adına mutlu olduk, değil mi? Evet, olduk. | An-1 | 2012 | ![]() |
We're happy because at last she does what she wants and what she likes. | Mutluyuz çünkü en sonunda sevdiği ve istediği işi yapıyor. | An-1 | 2012 | ![]() |
Come on! Another spoonful! | Hadi bakalım! Bir kaşık daha! | An-1 | 2012 | ![]() |
And where did mommy get a job? Where? At her ex boyfriend's firm, Yannis. | Annen nerede iş buldu? Nerede? Eski sevgilisinin şirketinde, Yannis. | An-1 | 2012 | ![]() |
A very kind and very disgusting man, right? You don't want any more? | Çok nazik ve çok iğrenç bir adam, değil mi? Artık istemiyor musun? | An-1 | 2012 | ![]() |
Come on girl! Well done! | Hadi kızım! Aferin! | An-1 | 2012 | ![]() |