Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4143
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Oh, crap! Somebody call 911! | Lanet olsun, biri ambulans çağırsın! | Angie Tribeca-1 | 2016 | ![]() |
so dad's gonna bring pizza home. | Baban eve gelirken pizza getirecek. Baban pizza getirecek. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Lucy? | Lucy? Lucy? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Lucy! | Lucy! Lucy! | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Don't call me that. | Bana öyle seslenme. Bana böyle seslenme. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
What would you like me to call you? | Nasıl seslenmemi istersin? Sana nasıl seslenmemi istersin? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Lucinda. It's more adult. | Lucinda. Yetişkinmişim gibi. Lucinda. Daha yetişkin duruyor. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
So, Lucinda, huh? | Lucinda, öyle mi? Lucinda o zaman. 1 | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. 1 | Evet. 1 Evet. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
You know, it wasn't that long ago you'd have me | Kabus görüp seninle birlikte yatmamı... Kabus gördüğün için korkudan beni yatağında yatıralı çok olmadı. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
whatever. I was four. | Her neyse, 4 yaşındaydım. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
I, uh, I need to ask you something. | Sana bir şey sormam lazım. Sana bir şey soracağım. Neymiş o? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
So, there's this camping trip | Bir kamp gezisi var... Kamp gezisi var... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
And everyone's going. | ...ve herkes gidiyor. ...herkes gidiyor. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
That's not a question. | Soru değil ki bu. Bu bir soru değil. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Can I go? | Ben de gidebilir miyim? Ben de gidebilir miyim? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Isn't it a little cold to go camping? | Hava kamp yapmak için biraz soğuk değil mi? Kamp yapmak için hava biraz soğuk değil mi? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
We're staying in a cabin. | Kulübede kalacağız. Kulübenin içinde kalacağız. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Are there gonna be any parents? | Kimsenin anne babası gelecek mi? Yanınızda ebeveynler de olacak mı? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Are there gonna be boys? | Erkekler olacak mı? Erkekler olacak mı? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Morgan's going. | Morgan da gelecek. Morgan gidiyor. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
That's of very little comfort. | Pek içime sinmedi. İçimi pek de rahatlamadı. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Please, mom? | Lütfen, anne? Lütfen anne. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, Lucy. I just don't think it's a good idea. | Üzgünüm Lucy. Bence iyi bir fikir değil. Üzgünüm Lucy. Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
This is not fair. | Haksızlık ediyorsun. Haksızlık bu. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, and... | Evet, Evet, ve... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
if your aunt had a mustache, she'd be your uncle. | ...halamın da bıyığı olsa, amcam olurdu. Teyzenin bıyıkları olsaydı dayın olurdu. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
I fucking hate it when you say that. | Böyle konuştuğunda senden nefret ediyorum. Bunu söylemenden nefret ediyorum. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
You're not going. And you talk to me like that again, | İzin vermiyorum. Benimle bir daha böyle konuşursan, Gitmiyorsun. Bir daha benimle bu şekilde konuşursan... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
You're not going anywhere for a very long time. | ...hiçbir yere gitmene izin vermem. ...uzun süre hiçbir yere gidemezsin. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
You have to trust I'm just looking out for you. | Anlasana, seni korumaya çalışıyorum. Bunu senin iyiliğin için yaptığıma inanmalısın. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Okay, Lucy? | Tamam mı Lucy? Tamam mı Lucy? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Lucinda... I'm walking home. | Lucinda... Eve yürüyerek gideceğim. Lucinda... Yürüyerek gideceğim. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Luck, come on. Lucy! | Lucy, dur. Lucy! Lucy, hadi ama. Lucy! | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Tess? | Tess? Tess. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
So... | Eee... Eee... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
What'd you think? | Ne düşünüyorsun? Ne düşünüyorsun? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
This is different. | Burası farklı. Burası farklı. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
you bring your skateboard? | Kaykayını getirdin mi? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
It's your skateboard. It's yours now. | Benim kaykayım değil ki. Artık senin. O senin kaykayın. Artık senin. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
She shouldn't skate around here. | Bence buralarda kaymasa iyi olur. Buralarda kaymamalı. Kaldırım yok. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
There aren't any sidewalks. | Hiçbir yerde kaldırım yok. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
tell your mom not to be such a fuddy duddy. | Annene söyle, bu kadar korumacı olmasın. Annene bu kadar pimpirikli olmamasını söyle. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Don't be such a fuddy duddy. | Bu kadar korumacı olmayacakmışsın. Bu kadar pimpirikli olma. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
is she shaking her head? | Kafasını sallıyor mu? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Have you been playing those cords I taught you? | Sana öğrettiğim ip oyununu oynuyor musun? Sana öğrettiğim akorları çalıyor musun? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
A little bit. | Bazen. Bazen. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
The strings hurt my fingers. | İpler elimi incitti. Teller parmaklarımı acıtıyor. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
The skin will get harder the more you play, | Oynadıkça derin sertleşir, Ne kadar çok çalarsan ellerin o kadar çabuk nasır tutar. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Then you won't feel anything. | ...acı hissetmezsin. O zaman acı hissetmezsin. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
We'll practice together when I come home. | Geldiğimde beraber oynarız. Eve döndüğümde beraber pratik yaparız. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
When will you come home? | Ne zaman geleceksin? Ne zaman döneceksin? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Soon. | Yakında. Yakında. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
so I'm gonna be coming home late from work. | Akşamları işten geç çıkacağım. Artık işten geç dönüyor olacağım. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
just like the last job. | Geçen işin gibi yani. Tıpkı eski işindeki gibi. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
I double Checked with the principal, | Müdürle bir kez daha konuştum, Müdürle iki kez konuştum. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
And she still thinks you should start after winter break. | ...yarıyıl tatilinden sonra başlamanın iyi olacağını düşünüyor. Hala yarı yıl tatilinden sonra başlaman gerektiğini düşünüyor. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
'kay. | Tamam. Tamam. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
you'll get a fresh start. | Yeni bir başlangıç yaparsın. Yeni bir başlangıç yapacaksın. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
you took your pill, right? | İlacını içtin, değil mi? İlacını aldın değil mi? Evet. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
you have to take your pill everyday, | Her gün içmen lazım. İlacını her gün almak zorundasın. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
And you get that, right? I know. | Biliyorsun, değil mi? Biliyorum. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
come here, boy! | Buraya gel oğlum! Gel buraya oğlum! | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Hello. Father Meyers. | Merhaba. Ben Peder Meyers. Merhaba. Ben Peder Meyers. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Jessica. | Ben de Jessica. Jessica. Bu da Tess. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
This is Tess. | Bu da Tess. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Short for Theresa. | Theresa'nın kısaltması. Theresa'nın kısaltılmışı. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Please don't call me that. | Lütfen bana öyle seslenmeyin. Lütfen bana öyle seslenmeyin. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Tess. Sorry. | Tess. Özür dilerim. Tess. Pardon. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
I'll make sure to say a prayer for... | Sizin için dua edeceğim... Dua edeceğimden emin... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
thank you, father. | Teşekkürler Peder. Teşekkür ederim Peder. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Tess? Thank you. | Tess? Teşekkürler. Tess? Teşekkür ederim. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Sarah? | Sarah? Sarah? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
haven't see you here in a while. 1 | Çoktandır yoksun. 1 Seni uzun zamandır burada görmüyordum. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Is there anything we can do for you? | Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı? 1 Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
No. Thank you. | Yok. Teşekkür ederim. 1 Hayır. Teşekkür ederim. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Did you have a bad dream? | Kötü bir rüya mı gördün? 1 Kabus mu gördün? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
hey, this is Lucy's phone. I'm not here right now. | Merhaba, ben Lucy. Åu an müsait değilim. 1 Selam, Lucy'nin telefonu. Şu anda burada değilim. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Leave a message, and I might get back to you. | Mesaj bırakın, sizi ararım. 1 Mesaj bırakın. Böylece size geri dönüş yapabilirim. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
what're you gonna do today? | Bugün ne yapacaksın? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Read. | Kitap okurum. Okuyacağım. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Explore. | Etrafı gezerim. Keşfedeceğim. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Hey. | Bana bak. Hey. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Remember what Dr. Petty said? | Dr. Petty'nin dediklerini unuttun mu? Doktor Petty'nin dediklerini hatırlıyor musun? | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Always make eye contact. | Her zaman göz teması kurmalısın. Her zaman göz teması kur. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
anxiety, depression, | Anksiyete bozukluğu, depresyon, Huzursuzluk, depresyon, yıkıcı davranış bozukluğu... 1 | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Disruptive behavior disorder, | ...yıkıcı davranış bozukluğu, | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Hallucinations. | ...halüsinasyonlar. ...halüsinasyonlar. Hayatı boyunca hastanelere girip çıktı... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
She's been in and out of hospitals... | Bitmek bilmeyen tedaviler yüzünden... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
On different medications practically her whole life. | ...ömrü hastanelerde geçti. ...birçok farklı ilaç denedi. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
I remember the first time. | İlk gittiğimiz zamanı hatırlıyorum. İlk seferini hatırlıyorum. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
She was five. | Daha 5 yaşındaydı. 5 yaşındaydı. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
She was sitting in a corner | Bir köşede oturuyordu. Köşeye sinmiş oturuyordu ve... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
All hunched up and... | Kamburunu çıkarmış vaziyette... | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
and just knocking her head against the wall... | ...ve kafasını duvara vuruyordu. ...kafasını duvara vuruyordu. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
Over and over. | Defalarca kez. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
And we were so young when we had her. | Doğduğunda biz de çok gençtik. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
At her age now, actually. | Onun yaşlarındaydık. Onun şimdiki yaşındaydık aslında. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
I've... | Çok... Çok denedim. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |
tried so hard. | ...çabaladım. | Anguish-1 | 2015 | ![]() |