• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4397

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
He's not joining you? O size katılmıyor mu? Sizinle gelmiyor mu? Antique-1 2008 info-icon
I guess not. Thank you. Tahminimce hayır. Teşekkür ederim. Sanırım gelmiyor. Teşekkürler. Antique-1 2008 info-icon
You're good boys, so you'll do well. Sizler iyi çocuklarsınız, o yüzden iyi olacaksınız. Sizler iyi çocuklarsınız, o yüzden iyi olacaksınız. Antique-1 2008 info-icon
Gi beom's cleaning up. I'm gonna go. Gi beom temizliyor. Gideceğim. Gi beom etrafı temizliyor. Benim gitmem gerekiyor. Antique-1 2008 info-icon
All right. Peki. Tamam. Antique-1 2008 info-icon
Just... Sadece... Öylesine... Antique-1 2008 info-icon
Sun woo! Yeah? Sun Woo! Evet? Sun Woo! Efendim? Antique-1 2008 info-icon
Sorry. Üzügünüm. Üzgünüm. Antique-1 2008 info-icon
The contract was up to 8 P.M... Sözleşme 8'de sona erdi... Kontratta akşam 8'e kadar çalışacağın yazılıydı... Antique-1 2008 info-icon
It's okay. You pay me that much. Tamamdır. Bana bu şeyi ödüyorsun. Sorun değil. Bana iyi maaş veriyorsun. Antique-1 2008 info-icon
Look at his shoulders. Onun omuzlarına baksana. Omuzlarına bir bak. Antique-1 2008 info-icon
Something erotic about him. Hey, that's him. Onda erotik birşeyler var. Hey, bu o. Onda erotik olan bir şeyler var. Hey, bu o. Antique-1 2008 info-icon
My heart skips whenever he comes close. Ne zaman yakınıma gelirse kalbim çarpıyor. Yaklaştığı zaman kalbim çok hızlı çarpıyor. Antique-1 2008 info-icon
Idiots. He's just an innocent nerd. Ahmaklar. O sadece saf bir inek Şaban. Aptallar. O sadece saf bir inek. Antique-1 2008 info-icon
Look! Soft skin and fragile physique... Baksana! Yumuşak bir ten ve ve narin bir fizik... Baksana! Yumuşak bir ten ve narin bir fizik... Antique-1 2008 info-icon
If I had to do him or some ugly girl, Onu yada çirkin bir kızı seçmek zorunda olsa idim, Onu veya çirkin bir kızı becermek zorunda olsaydım, Antique-1 2008 info-icon
I'd definitely pick Sun woo. Kesinlikle Sun Woo'yu seçerdim. kesinlikle Sun Woo'yu seçerdim. Antique-1 2008 info-icon
Hey! Cut it out! Hey! Yeter artık! Hey! Kes şunu! Antique-1 2008 info-icon
You think he wanted to be born so thin? Böyle incecik doğmayı istediğini mi düşünüyorsun? Sence böyle zayıf doğmak onun tercihi mi? Antique-1 2008 info-icon
How disgusted do you think he'd be if he heard what you said? Söylediğini duyarsa ne kadar iğrenç olacağını düşünüyorsun? Eğer söylediklerinizi duyarsa ne kadar kötü hissedeceğini düşündünüz mü? Antique-1 2008 info-icon
Hello? Welcome! Merhaba? Hoşgeldiniz! Merhaba? Hoş geldiniz! Antique-1 2008 info-icon
Are you open? Açık mısınız? Açık mısınız? Antique-1 2008 info-icon
Of course. Come in! Tabi ki. İçeri gelin! Tabii ki. Buyurun! Antique-1 2008 info-icon
What a professional... Ne kadar pofesyonelce... Ne profesyonel ama... Antique-1 2008 info-icon
That right there... Tam orda kalın... Doğrudur... Antique-1 2008 info-icon
That's him on auto pilot. O otomatik pilotta. İşler onun sayesinde yürüyor. Antique-1 2008 info-icon
He's a freaking natural. O bir hilkat garibesi. İnanılmaz doğal biri. Antique-1 2008 info-icon
When it's raining, nothing like strawberry mousse! Yağmur yağdığı zaman, çilekli mus kadar iyi gelen bir şey yoktur! Yağmur yağdığı zaman, "çilek mus" gibisi yoktur! Antique-1 2008 info-icon
Which ribbon, ma'am? Whichever is fine. Hangi kurdele, hanımefendi? Hangisi olursa. Hangi kurdeleyi istersiniz, hanımefendi? Fark etmez. Antique-1 2008 info-icon
Then, gold and silver to compliment your muffler. O halde fularınıza uyan altın ve gümüş rengi. Öyleyse, altın ve gümüş renkleri fularınızla da uyumlu olur. Antique-1 2008 info-icon
Enjoy and come again! Afiyet olsun ve yine gelin! Afiyet olsun, ve yine gelin! Antique-1 2008 info-icon
Oh my... Aman Allah'ım... Olamaz... Antique-1 2008 info-icon
Are you all right? Siz iyi misiniz? İyi misiniz? Antique-1 2008 info-icon
I'm sorry. I'm a bit dizzy. Üzünüm. Biraz başım döndü. Üzgünüm. Biraz başım döndü. Antique-1 2008 info-icon
Would you like to rest a while? Biraz ara vermek ister misiniz? Biraz dinlenmek ister misiniz? Antique-1 2008 info-icon
No, it's all right. Hayır, böyle iyiyim. Yok, her şey yolunda. Antique-1 2008 info-icon
Oh, I'll get you a new one. Oh, size yeni bir tane alacağım. Oh, ben size yenisini hazırlayayım. Antique-1 2008 info-icon
It's late and pouring, so I'll drive you home. Geç oldu ve yağmur hızlandı, o yüzden sizi eve bırakacağım. Geç oldu ve yağmur yağıyor, sizi evinize arabayla götüreyim. Antique-1 2008 info-icon
No, I live right in front... Hayır, tam şu yolun orda yaşıyorum... Gerek yok, hemen yakında oturuyorum... Antique-1 2008 info-icon
We're closing soon anyway, so please, let me. Bir şekilde yakınlaşıyoruz, o yüzden bana izin verin. Nasılsa yakında kapatıyoruz, o yüzden lütfen, bekleyin. Antique-1 2008 info-icon
This way. Şu yol. Bu taraftan. Antique-1 2008 info-icon
Left turn. Left! Sola dön. Sol! Sola dön. Sola! Antique-1 2008 info-icon
My goodness! Tanrım! Aman tanrım! Antique-1 2008 info-icon
What is it? Bu nedir? Bu da ne? Antique-1 2008 info-icon
He's going on delivery for thirty minutes. 30 dakikalığına bir teslimata gidiyor. Teslimat yapmak için yarım saatliğine çıkıyormuş. Antique-1 2008 info-icon
Here you go. Oh, thank you. İşte burası. Oh, teşekkür ederim. Buyurun. Oh, teşekkürler. Antique-1 2008 info-icon
Unbelievable. İnanılmaz. İnanılmaz. Antique-1 2008 info-icon
What is? Bu nedir? Ne? Antique-1 2008 info-icon
Even after such a horrible experience, Böylesine korkunç bir deneyimden sonra bile, Öyle korkunç bir deneyimden sonra, Antique-1 2008 info-icon
he looks fine and dandy. It's really amazing. Hoş ve mükemmel görünüyor. Bu gerçekten şaşırtıcı. iyi ve nazik görünüyor. Bu gerçekten inanılmaz. Antique-1 2008 info-icon
It's quite nice out with all this fresh rain, isn't it? Bütün bu taze yağmur havası oldukça hoş bir şekilde bitti, değil mi? Bu taptaze yağmurun da etkisiyle dışarısı çok güzel, değil mi? Antique-1 2008 info-icon
And here I am taking a drive with a beautiful lady. ve ben burda güzel bir bayanla araba sürüyorum. Ve ben güzel bir bayanı evine bırakıyorum. Antique-1 2008 info-icon
Are you all right? Yes, this is fine. Siz iyi misiniz? Evet bu iyi geldi. İyi misiniz? Evet, burası iyi. Antique-1 2008 info-icon
It's the least I can do for a great customer. Harika bir müşteri için yapabileceğimin en azından budur. Harika bir müşteri için en azından bunu yapabilirim. Antique-1 2008 info-icon
Good night! Good night! İyi geceler! İyi geceler! İyi geceler! İyi geceler! Antique-1 2008 info-icon
Is that your son? Bu sizin oğlunuz mu? O sizin çocuğunuz mu? Antique-1 2008 info-icon
Yes, he's my son. Evet, o benim oğlum. Evet, benim çocuğum. Antique-1 2008 info-icon
Wait! Why are you... Bekle! Sen niçin... Bekle! Ne yapıyorsun... Antique-1 2008 info-icon
Excuse me! Afedersin! İzninizle! Antique-1 2008 info-icon
Wait! Why are you doing this? Bekle! Neden bunu yapıyorsun Bekle! Bunu neden yapıyorsun? Antique-1 2008 info-icon
What are you doing in here? Burda ne yapıyorsun? Burada ne işin var? Antique-1 2008 info-icon
Get out! Please! Get out! Çık dışarı! Lütfen! Çık dışarı! Çık! Lütfen! Çık! Antique-1 2008 info-icon
I'll call the police. Polisi arayacağım. Polis çağıracağım. Antique-1 2008 info-icon
Listen to me! Get out! Beni dinle! Defol! Beni dinle! Çık! Antique-1 2008 info-icon
Go ahead and call. Git burdan ve polisi ara. Git ve çağır. Antique-1 2008 info-icon
Min jun! Mom! Min jun! Anne! Min jun! Anne! Antique-1 2008 info-icon
You made it... Sen yaptın... Başardın... Antique-1 2008 info-icon
Good boy! İyi çocuk! İyi çocuk! Antique-1 2008 info-icon
What's wrong? Sorun ne? Sorun ne? Antique-1 2008 info-icon
Sweetie! Min jun! Tatlım! Min jun! Tatlım! Min jun! Antique-1 2008 info-icon
Mom! A man. Anne! Bir adam. Anne! Bir adam. Antique-1 2008 info-icon
It was a man. O bir adamdı. Bir adamdı. Antique-1 2008 info-icon
The man... The man did... Adam... Adam yaptı... Adam... Adamdı... Antique-1 2008 info-icon
Why are you doing this? Niçin bunu yapıyorsun? Bunu neden yapıyorsun? Antique-1 2008 info-icon
Who knows what he went through... Nereye gittiğini kimbilir... Kim bilir neler çekti... Antique-1 2008 info-icon
I can never forgive that monster, Mother! Bu canavarı asla affedemem, Anne! O canavarı asla affedemem, anne! Antique-1 2008 info-icon
No! Don't! Hayır! Yapma! Hayır! Yapma! Antique-1 2008 info-icon
Please! No! Lütfen! hayır! Lütfen! Hayır! Antique-1 2008 info-icon
Don't! Please... Yoo! Lütfen... Yapma! Lütfen... Antique-1 2008 info-icon
Open up! Ortaya çık! Aç kapıyı! Antique-1 2008 info-icon
You're through! It's my child! Senin sayende! O benim çocuğum! İçeridesin biliyorum! O benim çocuğum! Antique-1 2008 info-icon
You won't get away this time. No one is in there! Bu sefer gitmeyeceksin. Orda kimse yok! Bu sefer kurtulamayacaksın. Orada kimse yok! Antique-1 2008 info-icon
Open it! Aç şunu! Aç kapıyı! Antique-1 2008 info-icon
How disgusted do you think he'd be? Onun ne kadar iğrenç olduğunu düşünüyorsun? Ne kadar kötü hissedeceğini düşündünüz mü? Antique-1 2008 info-icon
We're over. Bitti. Senden ayrılıyorum. Antique-1 2008 info-icon
I like you... Senden hoşlanıyorum... Senden hoşlanıyorum... Antique-1 2008 info-icon
Fuck off and die, you goddamn faggot! .iktir git ve geber, seni lanet homo! Siktir git buradan, lanet olası ibne! Antique-1 2008 info-icon
I never meant to say those things to him. Asla ona bu şeyleri söylemeyi kastetmemiştim. Ona o sözleri söylemek istememiştim. Antique-1 2008 info-icon
What the hell are you doing? Ne yapıyorsun yahu? Ne yaptığını sanıyorsun? Antique-1 2008 info-icon
Help me, Mister! Help me! Bana yardım edin bayım! Yardım edin! Yardım edin, bayım! Yardım edin! Antique-1 2008 info-icon
My son has such skilled hands. Oğlumun öyle yetenekli elleri var ki. Oğlumun çok yetenekli elleri var. Antique-1 2008 info-icon
Let's celebrate your finishing the piece in two months. Hadi parçanı iki ay içinde bitirmeni kutlayalım. Parçaları iki ay içinde tamamlamış olmanı kutlayalım hadi. Antique-1 2008 info-icon
Eat up. Silip süpür. Ye bakalım. Antique-1 2008 info-icon
You like it. Bunu seviyorsun. Bunu seviyorsun. Antique-1 2008 info-icon
My mom is waiting. What? Annem bekliyor. Ne? Annem bekliyor. Ne? Antique-1 2008 info-icon
There's so much left. İşte bu kadar kaldı. Daha bir sürü var. Antique-1 2008 info-icon
I have to go. I stayed too long. Gitmek zorundayım. Çok uzun süre kaldım. Gitmeliyim. Çok kaldım. Antique-1 2008 info-icon
I miss my mom. Annemi özlüyorum. Annemi özledim. Antique-1 2008 info-icon
You can't! Gidemezsin! Gidemezsin! Antique-1 2008 info-icon
My son... Oğlum... Oğlum... Antique-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 4392
  • 4393
  • 4394
  • 4395
  • 4396
  • 4397
  • 4398
  • 4399
  • 4400
  • 4401
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim