Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7629
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Elena, are you okay? | Elena iyi misin? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Yes. Very good. | Evet, çok güzel. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Everyone is okay. | Herkes iyi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Now I will bring in a few more things, | Şimdi, birkaç şey daha getireceğim ve başlayacağız. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Nick, I have something to tell you. | Nick, sana söylemem gereken bir şey var. Lütfen sözümü kesme, sadece dinle. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Don't say anything until I'm done. | Bitirene kadar hiçbir şey söyleme. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
O okay. | Peki. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I first met with Sasha Antonov over a year ago. | Sasha Antonov'la bir yıl kadar önce tanıştım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
That is when we first came up with our plan | Rus sürüsünü ele geçirme planımızı da o zaman yaptık. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Nick, listen. | Nick, dinle. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This was my idea | Bu benim, yalnızca benim fikrimdi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's why I started to bring more members into the Pack. | Bu yüzden sürüye yeni üyeler getirdim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's why I sent Marsten | Bu yüzden Marsten'ı Rusları izlemesi için gönderdim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It is why I lured Roman Navikev to Bear Valley... | Bu yüzden Roman Navikev'i Bear Valley'e çektim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
to kill him and install Sasha | Onu öldürüp Sasha'yı Rusya'daki yeni alfa yapabilmek için. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He was going to be our puppet. | Bizim kuklamız olacaktı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Jeremy, they can't get away with this... | Jeremy, bundan paçayı kurtaramayacaklar. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I need you to hear me and take note. | Beni dinleyip not almanı istiyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Elena knew nothing of this. | Elena'nın bundan hiç haberi yoktu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was right to be suspicious of me, | Planımı ilmek ilmek dokurken benden şüphelenmekte haklıydı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I did not want her pulling at the threads of my plan. | Onun planımı bozmasını istemedim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was always right. | Her zaman haklıydı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I can see that now. | Bunu şimdi görebiliyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Please tell her that. | Lütfen ona bunu söyle. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We lost so many loved ones, and friends. | Sevdiklerimizi ve arkadaşlarımızı kaybettik. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We were the cause of so much death. | Çok fazla ölüme sebep olduk. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The bloodshed and the violence... | Kan davası ve şiddet... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I became addicted to that | Bunlara bağımlı hâle geldim ve ben de bir canavara dönüştüm. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I finally became my father's son. | Nihayetinde, babamın oğlu oldum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And this is my fault. | Bu benim suçum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And it's my shame too. | Benim utancım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Elena. | Elena... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I can see her now. | ...onu görebiliyorum şimdi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She gave us such a gift, Nick. | Bize muhteşem bir hediye verdi Nick. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
When she came into our family, | Ailemize katıldığında, hepimizi daha iyi birer adam yaptı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She made us whole. | Bizi bir bütün yaptı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Would you please tell her that I am sorry for that. | Bunun için üzgün olduğumu söyle lütfen. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Nick, I love you all. | Nick, hepinizi seviyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Not perfect, | Mükemmel değil... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
but it will do. | ...ama iş görür. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Well, they're all leaving. | Hepsi gidiyor. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You sound disappointed. | Hayal kırıklığına mı uğradın? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Well... I could've left my ass kicking boots at home. | Canına okuma gözlüklerimi evde bıraksam da olurmuş. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It was clever of you | Elena'nın suçlanmayacağını garantilemen zekiceydi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You'll release her now? | Şimdi onu bırakacak mısın? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She is like a daughter to you. | Senin için kendi kızın gibi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And for that alone, | Sırf bunun için... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
you have my envy. | ...sana imreniyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I was only close to my daughter | Benim kızıma yakın olabildiğin tek zaman... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
was when I strangled her to death. | ...onu öldüresiye boğduğum zamandı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I didn't have a chance to love her. | Onu sevme şansım bile olmadı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Because of him. | Bu herif yüzünden. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
How are we to balance those scales? | Bu durumu nasıl dengeleyeceğiz? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It is not enough to kill her, is it? | Kızı yalnızca öldürmek yeterli olmaz, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Your word will mean nothing, Roman. | Sözünün hiçbir değeri yok, Roman. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Oh, don't appeal to honour now. | Şimdi onurdan bahsetme. Bunun için çok geç. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You murdered his daughter. | Onun kızını öldürdün. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The scales are balanced. | Durum eşitlendi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Not in the least. | Hem de hiç. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Can you move anything? | Hareket edebiliyor musun? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We have to do something to get out of here. | Buradan kurtulmak için bir şeyler yapmalıyız. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We are in the jaws of the red eyed wolf. | Kırmızı gözlü kurdun çenesindeyiz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We won't get out. | Bundan kurtulamayız. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It doesn't mean that you stop. | Vazgeçeceğiz anlamında gelmiyor bu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I love you, Elena. | Seni seviyorum Elena. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Did you know the Nazis experimented with ways | Nazilerin kurşun harcamadan hızlı öldürme yolları üzerinde... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They found that Phenol was the quickest. | Fenol'ün en hızlısı olduğunu buldular. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This is Phenol. | Bu fenol. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
No... no... | Hayır. Hayır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Open your fingers. Wh... | Parmaklarını aç. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Open, open, open. Sh sh. | Aç, aç, aç. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Yeah? Now, | Tamam mı? Şimdi... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
you open the pliers | ...penseyi açarsan fenol onun koluna gider... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She is dead in one minute. | Bir dakika içinde ölür. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Very painless, yes? | Hiç acısız, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'm not going to kill my daughter. | Kendi kızımı öldürmeyeceğim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
No. This is what Navikev wants. | Hayır. Navikev'in istediği bu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Okay, okay, okay, I got... yeah... | Tamam, tamam, tamam. Şunu tut, evet. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman, don't do this. Call him off. | Roman, bunu yapma. Onu geri çek. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
30 years. | Otuz yıl. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Every day, | Her gün, kızımın gözlerindeki ışığın sönüşünü hatırlamakla geçti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He will feel it. | O da hissedecek. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Every day of it in this moment. | Bu anın her bir saniyesini. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And so will you. | Sen de öyle. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It is curious to me: | Merak ettiğim bir şey var: | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
why only one woman werewolf? | Neden bir tek kadın kurtadam var? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They said it was because | Kadınların dönüşümün acısına katlanamadığını söylüyorlar... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
but this makes no sense to me. | ...ama bana mantıksız geliyor. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Women can take much more pain than men. | Kadınlar, erkeklerden çok daha fazla acıya dayanabilir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You think? I'm used to it. | Sen ne dersin? Ben alışkınım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Ah, there, you see? | Al işte, gördün mü? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Always, they put up with this. | Daima buna katlanıyorlar. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Stop, please, stop this now! | Dur, lütfen. Durdur şunu hemen! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Elena! No! | Elena! Hayır! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You want to let go of the pliers? | Penseyi bırakmak ister misin? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Ah, don't say this. | Böyle söyleme. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I wonder... | Merak ediyorum da... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
if pain can kill you. | ...acı, birini öldürebilir mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Just pain. Nothing else. | Sadece acı. Başka bir şey değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Ehh, no, no, no, no, no, | Hayır, hayır, hayır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |