Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9139

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
He did not believe in anything I talked about, remember?	Söylediğim hiçbir şeye inanmıyordun, hatırladın mı?	Brake-1	2012
Please, Jeremy, I just ...	Lütfen Jeremy, bak ben sadece	Brake-1	2012
You are asking me?	Beni deniyor musun?	Brake-1	2012
Brian Nolan replaced 2 years ago.	2 yıl önce onun yerine Brian Nolan getirildi.	Brake-1	2012
Dave Lau went to the Ministry Defense in Washington.	Dave Lau, Savunma Bakanlığı'na gönderildi.	Brake-1	2012
Sure, you work in the Operations Center.	Peki, eğer Harekât Merkezi'nde çalışıyorsan...	Brake-1	2012
I want to know which tables the meeting room.	...duvarlarda hangi resimlerin asılı olduğunu söyle.	Brake-1	2012
Jeremy, please.	Jeremy, lütfen... Ben sadece Dışişleri Bakanlığı'nda görevli bir ataşeyim.	Brake-1	2012
I'm not cut out for that.	Böyle şeyler bana göre değil.	Brake-1	2012
Just try to stay alive and keep my family safe.	Sadece hayatta kalıp ailemi korumaya çalışıyorum.	Brake-1	2012
Stop talking. The best you can do is shut up.	Konuşmayı bırak. Yapabileceğin en iyi şey sessiz kalmak.	Brake-1	2012
They know where my family lives.	Ailemin nerede yaşadığını biliyorlar.	Brake-1	2012
Not at all. I will not do that.	Ben böyle bir şey yapamam.	Brake-1	2012
Yes it will, it is your duty.	Evet yaparsın, bu senin görevin.	Brake-1	2012
His duty is to be silent.	Senin görevin çeneni kapalı tutmak.	Brake-1	2012
When he took over, swore an oath.	Göreve başlarken bir yemin ettin.	Brake-1	2012
Do not forget that.	Ettiğin yemini unutma.	Brake-1	2012
Do you have children, Jeremy?	Çocuğun var mı Jeremy?	Brake-1	2012
No. ..	Hayır...	Brake-1	2012
I do not.	...yok.	Brake-1	2012
We were going to try. He was in the cards.	Yeniden denemeye çalışacaktık.	Brake-1	2012
I was also trying to straighten things out between us.	Aramızı düzeltmeye çalışıyordum.	Brake-1	2012
So I was in New York. So I went there.	New York'a da bunun için gittim.	Brake-1	2012
To get everything right the guy who should and ...	Borçlu olduğum adamla işleri düzeltmek için...	Brake-1	2012
How many children have it, Henry?	Senin kaç çocuğun var Henry?	Brake-1	2012
Two of 7 and 9. Boys.	7 ve 9 yaşlarında iki oğlum var.	Brake-1	2012
We should go on vacation Disneyland will in a few weeks.	Bir kaç hafta içinde Disneyland'a tatile gidecektik.	Brake-1	2012
Boys love rollercoaster and I do not stand ...	Çocuklar hız trenine bayılır ama ben dayanamam...	Brake-1	2012
but now, just think out in full here ...	...ama şu an tek istediğim şey buradan tek parça halinde çıkıp...	Brake-1	2012
to ride the roller coaster with them. Understand?	...onlarla birlikte hız trenine binmek. Anlıyor musun?	Brake-1	2012
I hope you get the chance.	Umarım o şansı bulursun.	Brake-1	2012
Really hope.	Bunu gerçekten istiyorum.	Brake-1	2012
He heard sirens?	Sirenleri duyuyor musun?	Brake-1	2012
Yes, it seems that went through me.	Evet, sanırım az önce yanımdan geçtiler.	Brake-1	2012
They passed you?	Seni geçtiler mi? Evet!	Brake-1	2012
Stop on the right.	Sağa çekin.	Brake-1	2012
Relax and stay calm. Ensure that he be quiet back there.	Rahatla ve sakin ol. Arkadakinin sessiz durmasını sağla.	Brake-1	2012
If you give a sneeze ...	Çıtın çıkarsa karının kafasını kesip ailesine göndeririz.	Brake-1	2012
What are you doing? They turned away?	N'apıyorsun? Yok et şunu.	Brake-1	2012
You created the problem, Now let me take care of it.	Bu sorunu sen yarattın, bırak ben çözeyim.	Brake-1	2012
Come on, asshole.	Hadi, hakla şunları.	Brake-1	2012
Act normally. Let me speak.	Normal davran, bırak bek konuşayım.	Brake-1	2012
We carry a fine and let's go.	Ceza yazar, sonra da gider.	Brake-1	2012
Shut up. Here he comes.	Çeneni kapa, geliyor.	Brake-1	2012
Are in a hurry?	Aceleniz mi var beyler?	Brake-1	2012
Sorry, we're late for a meeting ...	Üzgünüm memur bey, bir toplantıya yetişmeye çalışıyoruz...	Brake-1	2012
and I do not pay attention.	...ve sanırım pek dikkat etmiyordum.	Brake-1	2012
Is your car? Yes, sir.	Araba sizin mi? Evet efendim.	Brake-1	2012
Here's my license and documents.	Ehliyetim ve ruhsatım da burada.	Brake-1	2012
Hang in there, right?	Burada bekleyin tamam mı?	Brake-1	2012
Remember, not a peep, or she dies.	Unutma, en ufak ses çıkarsa karın ölür.	Brake-1	2012
Come, come ...	Hadi... Hadi...	Brake-1	2012
It's your lucky day. Slow down the next.	Bugün şanslı gününüz. Daha yavaş sürün.	Brake-1	2012
Okay. Drugs.	Tamam. Siktir!	Brake-1	2012
Thank you, officer.	Teşekkürler memur bey.	Brake-1	2012
But what ... Help! Get me out!	İmdat! Biri beni buradan çıkarsın!	Brake-1	2012
No! Damn!	Hayır! Kahretsin!	Brake-1	2012
Right, right.	Tamam... Tamam...	Brake-1	2012
Come on. Got it.	Hadi... Aldım.	Brake-1	2012
Marco? Marco, where is it?	Marco? Marco, neredesiniz?	Brake-1	2012
I need answer update.	Cevap verin. Durumunuzu güncelleyin.	Brake-1	2012
Give me an answer.	Cevap verin.	Brake-1	2012
Marco can not answer now.	Marco şu an konuşamaz.	Brake-1	2012
Who is speaking?	Asıl sen kimsin?	Brake-1	2012
Reins Agent.	Ajan Reins.	Brake-1	2012
Do not know how got the phone ...	O telefonu nasıl aldınız bilmiyorum ama bize katılmanıza sevindim.	Brake-1	2012
We are trying, is a chaos. The roads are blocked.	Çalışıyoruz ama burada tam bir kaos var. Yollar tıkalı.	Brake-1	2012
I will not give you anything. Will not give you anything!	Size bir şey söylemeyeceğim! Hiçbir şey söylemeyeceğim.	Brake-1	2012
So good luck, Agent Reins. I will give you a goodbye to Molly.	O zaman iyi şanslar Ajan Reins. Molly'ye hoşçakal dediğini söylerim.	Brake-1	2012
Touch it and I'll kill him!	Ona dokunursan seni gebertirim.	Brake-1	2012
Come on, answer, please.	Hadi cevap ver, cevap ver lütfen.	Brake-1	2012
Please, God. Answer.	Lütfen aç şunu!	Brake-1	2012
Jeremy? Hello, Molly?	Jeremy! Alo, Molly?	Brake-1	2012
Thank God. Okay?	Şükürler olsun, iyi misin?	Brake-1	2012
I'm walking again.	Yine hareket ettik.	Brake-1	2012
The bloody locks. I told them to keep.	Lanet barikatlar. Onlara barikat kurmalarını söylemiştim. 1	Brake-1	2012
What locks? What's going on?	Ne barikatı, Jeremy n'oluyor?	Brake-1	2012
What? Listen. Trust me?	N'oluyor? Beni dinle; bana güveniyor musun?	Brake-1	2012
Jeremy? Do you trust me?	Jeremy. Bana güveniyor musun?	Brake-1	2012
Yes, I trust.	Evet, güveniyorum.	Brake-1	2012
What is it? We are together, love.	Hep birlikteydik aşkım.	Brake-1	2012
How? We are following a side by side.	Ne? İçinde olduğumuz arabalar yan yana gidiyordu.	Brake-1	2012
How? You told them what they wanted?	Ne? Öğrenmek istediklerini söyledin mi?	Brake-1	2012
I can not do that.	Söyleyemem.	Brake-1	2012
I took an oath, Molly.	Bir yemin ettim Molly.	Brake-1	2012
Jeremy, please I do not want to die today.	Jeremy lütfen, burada ölmek istemiyorum lütfen.	Brake-1	2012
Please give what they want.	Lütfen ne istiyorlarsa söyle.	Brake-1	2012
Please, for me.	Lütfen, benim için...	Brake-1	2012
I never wanted to do anything to disappoint you, ever.	Seni üzecek bir şey yapmayı hiç istemedim.	Brake-1	2012
I know I did things that hurt.	Seni kıracak şeyler yaptığımı biliyorum.	Brake-1	2012
Never wanted this.	Hiçbirini isteyerek yapmadım.	Brake-1	2012
Jeremy ...	Jeremy...	Brake-1	2012
But the hurt and I'm sorry.	...ama seni kırdım ve özür dilerim.	Brake-1	2012
I can not think about it now. I can not do anything about it.	Şu an yaptıklarımı düşünemiyorum ve geri almak için hiçbir şey yapamam.	Brake-1	2012
But I ask you to accept me ...	Ama şu an senen beni kabul etmeni...	Brake-1	2012
I am accepted for who I am.	...beni yaptıklarımla kabul etmeni istiyorum.	Brake-1	2012
Of course. Of course, love. I accepted.	Elbette, elbette aşkım. Kabul ediyorum.	Brake-1	2012
I love you, no matter what.	Seni seviyorum,.. Ne olursa olsun.	Brake-1	2012
I love her so much.	Seni çok seviyorum.	Brake-1	2012
Molly?	Molly!	Brake-1	2012