Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9341
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Well, uh, my dad's kinda sorta been in jail the last five years. | Şeyy, ımm benim babam bir bakıma 5 yıldır hapiste gibi bir şey de. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Fun comfortable. | Rahatsız edici. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No, guys, it's fine. I'm just really excited to have him back. | Hayır beyler, önemli değil. Ben döndüğüne çok seviniyorum sadece. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I mean, the guy taught me everything I know. | Yani, bildiğim her şeyi bana o adam öğretti. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The rest of your gifts are out there somewhere, sweetheart. | Hediyelerinin geri kalanı da oralarda bir yerlerde, tatlım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Now go get 'em. | Şimdi git bul onları. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Look at this report card. | 7 yıl önce Şu karneye bak. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I can't believe you forged my signature like this. | İmzamı böyle taklit ettiğine inanamıyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
How many times have I told you? | Kaç defa söyledim sana? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I loop my y's. | Ben y'lerimi bükerim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Wow. Your childhood sounds really interesting. | Vovv. Senin çocukluğun çok güzel geçmiş anlaşılan. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Me I was just raised by couple of lesbian astronauts. | Beni iki tane lezbiyen astronot yetiştirdi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Bye, sweetie. Your mom and I are going back to space. | Hoşçakal, tatlım. Annenle ben uzaya geri dönüyoruz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Lame. | Ezikler. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, my dad's the best. He sent me one of these postcards | Benim babam süperdi valla. Son 5 yıldır her ay, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
every month for the last five years, | benimle ne kadar gurur duyduğunu söyleyen, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
telling me how proud he was of me. | bu kartpostalları yolladı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm gonna be just Silence, woman! It's Ana Ng! | Ben çok Sus be kadın. Ana Ng gelmiş! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Dang! | Dang! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey. Oz is calling a team meeting. | Selam. Oz takım toplantısına çağırıyor. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
And I I mean, I don't love you... like that. | Yani şeyy o manada... değil yani. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I mean, I say that a lot 'cause I live with my mom. | Annemle yaşadığım için bunu çok söylüyorum da. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What you are looking at is an exact scale replica | Şu anda gördüğünüz şey, Culver Modern Sanat Müzesi'nin | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
of the Culver Modern Art Museum. | ölçekli bir kopyası. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Check out the detail on that Ow! | Şundaki detaya bak Avv! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No touchy, Dutchy. This thing cost me 800 bucks. | Dokunmak yok, Dutchy. Bu şey bana 800 kağıda mal oldu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I asked Creepy Carol to mock it up for me, | Korkunç Carol'dan bana bir model yapmasını istedim, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and apparently, I "didn't set a price limit." | ve görünüşe bakılırsa "fiyat limiti" belirlememişim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You never set a price limit. | Fiyat limiti belirlemedin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I "wasn't clear." | "Net" değilmişim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You weren't very clear. | Pek net değildin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm "so scary I make her tinkle." | O kadar korkunçmuşum ki "altına işemiş." | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Uh oh. | O oh. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I digress. | Yeter bu kadar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The museum has hired us to test their security. | Müze, güvenliklerini test etmemiz için bizi tuttu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
And if we break in, we get paid to revamp their system. | Ve içeri girebilirsek, bize güvenlik sistemlerini yeniletecekler. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Cha ching! | Ça çingg! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
So I've decided we are going to break in and steal this. | Ben de içeri girip bunu çalmamıza karar verdim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's their most expensive piece of art. | Bu en pahalı sanat eserleri. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Uh, I I think your screen's broken. | Aa, sanırım ekranın bozulmuş. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No, no. It's not broken. This is the piece. | Hayır hayır. Bozuk değil. Sanat eseri bu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's called "White on White on White," | Adı "Beyaz üzerine beyaz üzerine beyaz." | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and it's worth $10 million. | ve 10 milyon dolar değerinde. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
$10 million? What, for a blank canvas? | 10 milyon mu? Ne için, düz bir branda bezi için mi? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I bet you if it was called "Black on Black on Black." | Eminim, adı "Siyah üzerine siyah üzerine siyah" olsaydı | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
it'd be worthless. | hiç bir değeri olmazdı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Social commentary. | Sosyal eleştiri. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
That ain't art. No... | Bu sanat falan değil. Hayır.. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
This is art. Yep. | Sanat budur. Evet. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's a tattoo of tattoo. | Dövmenin dövmesi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Huh? Think about that one. Whose mind did I just blow? All y'alls! | Ha? Bunun üzerinde düşünün bakalım. Kimin kafasını patlattım az önce? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Clearly, you all lack the sophistication | Belli ki, hepiniz bu eserin nüansını takdir edebilme kültüründen yoksunsunuz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Everybody, just take a moment and really look at it. | Herkes, bir an için dikkatli bir şekilde baksın buna. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I mean, lean in. | İçine girin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Allow the power of the paint to to wash over you. | Resmin gücünün sizi kaplamasına izin verin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Ha ha! Art! God! Every time! | Ha ha! Alın size sanat! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
All right, rule number 22 He who mocks it least is in charge. | Pekala kural 22 En az tırsan adam işi yönetir. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
And the "he" this time is Melanie. | Ve bu sefer, en az korkan "adam" Melanie. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey, I'm Melanie. I'm teacher's pet. Oz loves me! | Heyy, ben Melanie. Hocanın köpeğiyim. Oz beni çok seviyor! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm Josh. I can't take a deuce at work, so I drive home. | Ben Josh. İşyerinde yenilgiyi yediremiyorum, o yüzden eve gidiyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oz, make her stop. | Oz, şuna bir şey söyle. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, my God! Dad! | Aman Tanrım! Baba! 1 | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, well. | Bak sen şuna. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
A little impromptu family reunion. Isn't that nice? | Küçük bir ani aile buluşması. Ne güzel değil mi? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Cam. No freaking way! | Hey, Cam. Gözlerime inanamıyorum! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm like a Steve Miller band reunion tour. | Ben Steve Miller'ın grubunun buluşma turnesi gibiyimdir. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Dads love me. | Babalar bana bayılır. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
'Sup, old slice? 1 | Naber, eski toprak? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey, man, I just want you to know | Hey, dostum, yalnızca bilmeni istiyorum ki | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
that I think the world of your daughter, | dünyaya senin kızın için şükrediyorum, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and nothing would make me happier | ve hiçbir şey beni | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
than gettin' to know the man who spawned her. | onu dölleyen adamla tanışmaktan daha mutlu edemez. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
So, uh, what do you say we grab a couple four lokos, | Ee, ne dersin, bir kaç Four Loko* kapalım, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
hit up the T Bell, get our chalupa on, and just keep it 100? | T Bell'e gidip chalupa* söyleyelim ve hızımızı yüksek tutalım, ha? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I have no idea what he just said. | Ne dediği hakkında en ufak bir fikrim bile yok. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
He wants to split a beer with you, dad. | Seninle bir bira bölüşmek istiyor, baba. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh. Then, no. Dad! | Oh. O zaman hayır. Baba! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
A'ight. Yeah, that's cool. No, no, I'm just glad | Pekala. Tamam. sorun değil. Hayır, hayır, ben sadece | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
you're out of the clink safe and sound, sir. | mapustan sağlam ve tek parça çıktığınız için mutluyum, efendim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Free at last! Oh, you just, uh, | En sonunda özgürlük! Sen, az önce, ımm... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
told a room full of strangers I was in prison. | bir oda dolusu yabancıya hapishanede olduğumu söyledin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Thanks, Dutch. No, no, no. | Sağolasın, Dutch. Hayır, hayır, hayır. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I didn't mean... like, the bad kind of prison, | Ben o.. kötü hapishaneleri kastetmedim, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
with the shank and then the... butt stuff. | hani o şişli ve... kıça bir şeyler saklanılan hapishaneleri. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm wearing underwear. Okay. | Don giydim. Peki. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well... you must be the boss man. | Ee.. sen de patron olmalısın. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Larry. I'm Oz. | Larry. Ben de Oz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Oz. | Merhaba, Oz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I wanna thank you for keeping my girl gainfully employed these last five years. | Size, kızımı 5 yıldır kazançlı bir işte tuttuğunuz için teşekkür etmek istiyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, your loss has been our gain. | Sizin kaybınız, bizim kazancımız oldu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Melanie's a real asset to my team. | Melanie takımım için çok değerli. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh, dad. This is our hacker, Cameron. Hey. | Oh, baba. Bu hackerımız, Cameron. Selam. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oh. A hacker. I shared a cell with a hacker. Oh, yeah? | Ohh. Hacker ha. Hapiste bir hackerla aynı hücredeydim. Aa, öyle mi? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Killed his whole family with an ax. | Tüm ailesini baltayla öldürmüştü. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I hack computers. | Ben bilgisayar hackliyorum sadece. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Mel, you think you can carve out a little time today | Hey, Mel, bugün senin ihtiyarla Billy Burgers'a gitmek için, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
to hit up Billy's Burgers with your old man? | biraz zaman yaratabilir misin sence? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Like the old days? | Eski günlerdeki gibi ha? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I know an invitation when I hear one. | Bir daveti duyduğumda anlarım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Let's grab some burgers! Oh. | Hadi biraz hamburger yiyelim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |