Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9580
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Don't be sorry, just try and lose 'em. | Üzülmeyi bırak ta onları atlatmaya bak. Üzülmeyi bırak ta onları atlatmaya bak. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Okay, get ready, we're gonna turn left up here. | Tamam, sıkı durun. Buradan sola dönüyoruz. Tamam, sıkı durun. Buradan sola dönüyoruz. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You're crazy! We're gonna lose 'em, okay? | Sen çılgınsın! Onları atlatacağız, tamam mı? Sen çılgınsın! Onları atlatacağız, tamam mı? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
We're gonna make a sharp left up here. | Buradan sola keskin bir dönüş. Buradan sola keskin bir dönüş. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Whoo! Left here! Now, now, now! | Buradan sola! Şimdi! Şimdi! Şimdi! Buradan sola! Şimdi! Şimdi! Şimdi! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Turn now, turn now! | Şimdi dön, şimdi dön! Şimdi dön, şimdi dön! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Passengers shouting] | [Araçtakiler bağırır] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Kat laughing and shouting] | [Kat güler ve bağırır] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Tommy, stop! Tommy, stop! | Tommy, dur! Tommy, dur! Tommy, dur! Tommy, dur! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Tires screech] | [Lastik sesi] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
What are we gonna do? Thanks for the ride, mate! | Ne yapacağız? Gezi için teşekkürler, dostum! Ne yapacağız? Gezi için teşekkürler, dostum! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
GIRL: Thanks, mate! BOY: No hard feelings, man! | Kız: Teşekkürler, arkadaş! Delikanlı: Üzülme, adamım! Teşekkürler, arkadaş! Üzülme, adamım! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Let's see those hands. | Şu elleri görelim. Şu elleri görelim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Door clangs shut] | [Kapı kapanma sesi] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Not another word. | Tek kelime etme. Tek kelime etme. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I know stupid. | Aptallık olduğunu biliyorum. Aptallık olduğunu biliyorum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I was a teenager in this town, just as you. | Bende senin gibi bu kasabada gençtim. Bende senin gibi bu kasabada gençtim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Dad, I know... I said shut it. | Baba, biliyorum... Sus artık dedim. Baba, biliyorum... Sus artık dedim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Now, what you did tonight, Tommy, | Tommy, bu gece yaptığın şey sadece... Tommy, bu gece yaptığın şey sadece... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
wasn't just stupid, it was dangerous. | ...aptalca değil, tehlikeliydi. ...aptalca değil, tehlikeliydi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Someone could have been injured or worse. | Biri yaralanabilir ya da daha kötüsü olabilirdi. Biri yaralanabilir ya da daha kötüsü olabilirdi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Could you live with that? Could I? | Böyle bir şeyle yaşayabilir miydin? Yaşayabilir miydim? Böyle bir şeyle yaşayabilir miydin? Yaşayabilir miydim? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Tommy, it's time you take your future more seriously. | Tommy, geleceğini ciddiye almanın zamanı geldi. Tommy, geleceğini ciddiye almanın zamanı geldi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I am. | Alıyorum zaten. Alıyorum zaten. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
How's that? | Nasıl alıyorsun? Nasıl alıyorsun? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I've been invited to audition | Sydney Konservatuarına... Sydney Konservatuarına... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
at the Sydney Conservatorium of Music. | ... ses sınavına davet edildim. ... ses sınavına davet edildim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
They're going to send this guy, Mr. Wooley, | Nasıl çaldığımı görmek için beni... Nasıl çaldığımı görmek için beni... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
all the way down from Sydney just to see me perform, | ...Sydney’e gönderecekler, Bay Wooley, ve sadece bir kaç... ...Sydney’e gönderecekler, Bay Wooley, ve sadece bir kaç... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
and I've only got a few weeks, but if I find the right players... | ...haftam var, ancak iyi müzisyenleri bulmam için... ...haftam var, ancak iyi müzisyenleri bulmam için... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Perform what? | Neyi çalacaksın? Neyi çalacaksın? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Your music? | Kendi müziğini mi? Kendi müziğini mi? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Dad, don't make it sound so stupid. | Baba, bu aptalcaymış gibi konuşma. Baba, bu aptalcaymış gibi konuşma. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
This is the best music school in the country. | Bu ülkedeki en iyi müzik okulu. Bu ülkedeki en iyi müzik okulu. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Sit down, Tommy. | Otur, Tommy. Otur, Tommy. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Tommy, your performance yesterday was an embarrassment. | Tommy, dünkü performansın sıkıntılıydı. Tommy, dünkü performansın sıkıntılıydı. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Now, you want to go away to some music college, | Bir avuç çobanı bile etkilemeye yetmeyen müziğinle, Bir avuç çobanı bile etkilemeye yetmeyen müziğinle, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
and you're not even good enough to impress a bunch of Graziers? | şimdi bir de müzik kolejine mi gitmek istiyorsun? şimdi bir de müzik kolejine mi gitmek istiyorsun? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You're a cocky, Tommy. | Kendine fazla güveniyorsun, Tommy. Kendine fazla güveniyorsun, Tommy. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Everything else is just a road to nowhere. | Bu iş hiç bir yere varmaz. Bu iş hiç bir yere varmaz. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Now, listen to me. | Beni dinle. Beni dinle. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
We have bled and sweat our lives into Harmony Station. | Biz Harmony Çiftliğini kanımızla terimizle yoğurduk. Biz Harmony Çiftliğini kanımızla terimizle yoğurduk. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Through drought and rain, | Kuraklıkta ve yağmurda, Kuraklıkta ve yağmurda, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
that land has supported Mcalpines for three generations, | bu toprak Mcalpine'lere üç kuşaktır hiç yüz çevirmedi, bu toprak Mcalpine'lere üç kuşaktır hiç yüz çevirmedi, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
and if you want to throw that all away | sen bunların hepsini aptalca bir hayal... sen bunların hepsini aptalca bir hayal... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
to pursue some worthless folly, | ...uğrana bir kalemde sileceksen, ...uğrana bir kalemde sileceksen, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
at least have the common sense to find something you're good at! | en azından iyi becerebildiğin bir şey için yap! en azından iyi becerebildiğin bir şey için yap! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You're spending the night here, | Geceyi burada geçir de, Geceyi burada geçir de, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
to get your head right. | aklın başına gelsin. aklın başına gelsin. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Man humming] | [Adam mırıldanır] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Humming] | [mırıldanır] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Clears throat] Hey. | [öksürür] Selam. Selam. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Humming ceases] | [Mırıldanma kesilir] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You got a problem? | Bir derdin mi var? Bir derdin mi var? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
No, no. | Hayır. Hayır. Hayır. Hayır. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I was the one that found you, on the outside. | Seni dışarıda ben bulmuştum. Seni dışarıda ben bulmuştum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I'm Kalai. | Ben Kalai. Ben Kalai. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I'm Tommy. | Ben de Tommy. Ben de Tommy. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Uh, that's a pretty cool song you're singing. | Söylediğin şarkı çok hoştu. Söylediğin şarkı çok hoştu. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
What is it? | Neydi o? Neydi o? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I think you'd call it a prison spiritual. | Galiba siz ona Hapishane Çalışması diyorsunuz. Galiba siz ona Hapishane Çalışması diyorsunuz. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Years ago some Christian dudes came in and started a choir, | Yıllar önce Hıristiyan adamlar kodese gelip bir koro kurmuşlardı, Yıllar önce Hıristiyan adamlar kodese gelip bir koro kurmuşlardı, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
taught us a few songs. | bize bir kaç şarkı öğrettiler. bize bir kaç şarkı öğrettiler. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I still remember all of them. | Hepsini hala hatırlıyorum. Hepsini hala hatırlıyorum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
What are you in for? | Sen niye buradasın? Sen niye buradasın? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Uh... there was this girl... | Bir kız vardı... Bir kız vardı... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Say no more, brother, say no more. | Tamam, daha fazla anlatma kardeşim. Tamam, daha fazla anlatma kardeşim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I know your story... | Hikayeni biliyorum... Hikayeni biliyorum... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
'Cause it's the same as mine. | Çünkü benimkiyle aynı. Çünkü benimkiyle aynı. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Kalai resumes humming] | [Kalai mırıldanmaya devam eder] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Humming continues] | [Mırıldanması sürer] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Guilty. | Suçluyum. Suçluyum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Way guilty. | Suçluyum. Suçluyum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
If I ever see any of you in here again, | Sizi burada bir daha görürsem, Sizi burada bir daha görürsem, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I will prosecute you to the full extent of the law. | yasanın verdiği en üst cezayı alırsınız. yasanın verdiği en üst cezayı alırsınız. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Until then, I'm releasing you into your parents' care. | Sizleri ailelerinizin nezaretine bırakıyorum. Sizleri ailelerinizin nezaretine bırakıyorum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
With the exception of Kat Rogers and Thomas Mcalpine, | Kat Rogers ve Thomas Mcalpine hariç, Kat Rogers ve Thomas Mcalpine hariç, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
everyone else is dismissed. | herkes çıksın. herkes çıksın. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
The ringleaders, eh? | Elebaşları. Elebaşları. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Ringleaders? | Elebaşı mı? Elebaşı mı? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Community service, 20 hours each, | Eylül ayının sonuna kadar 20'şer... Eylül ayının sonuna kadar 20'şer... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
before the end of September. | ...saat gönüllü toplum hizmeti yapacaksınız. ...saat gönüllü toplum hizmeti yapacaksınız. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Are you kidding me? | Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
He talked me into it. | O beni teşvik etti. O beni teşvik etti. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
What? If you hadn't asked me to do this, | Ne? Sen rica etmeseydin, Ne? Sen rica etmeseydin, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I wouldn't even be involved. | ben burada olmayacaktım. ben burada olmayacaktım. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You liar! | Seni yalancı! Seni yalancı! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
And you'll do it together. | ve bu işi birlikte yapacaksınız. ve bu işi birlikte yapacaksınız. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You seem like a good team. | Galiba iyi bir takım olacaksınız. Galiba iyi bir takım olacaksınız. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Wouldn't want to break this up. | Bunu bozmak istemezsiniz. Bunu bozmak istemezsiniz. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Winding spring] | [Oyuncağı kurar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Toy whirrs and clatters] | [Oyuncak gürültü yaparak gider] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You're American. | Sen Amerikalısın. Sen Amerikalısın. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Can't you, you know, call the embassy or something? | Konsolosluğu falan arayıp bir şeyler yapamaz mısın? Konsolosluğu falan arayıp bir şeyler yapamaz mısın? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Right. | Tabi ya. Tabi ya. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I'm above the law 'cause I'm from the U.S. | Ben kanunun üstündeyim çünkü A.B.D.'liyim Ben kanunun üstündeyim çünkü A.B.D.'liyim | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
So, here's the list. | Evet, işte liste burada. Evet, işte liste burada. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
If you'd like, I can help you narrow them down. | İsterseniz listeyi sizin için kısaltayım. İsterseniz listeyi sizin için kısaltayım. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Can't you just pick one? | Birini seçemez misiniz? Birini seçemez misiniz? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
We have litter control. Sounds good. | Çöp kontrolü kulağa hoş geliyor. Çöp kontrolü kulağa hoş geliyor. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |