Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 98
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Really. | Gerçekten mi. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
And what do you base that conclusion on? | Buranın amiri sen misin? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Something was following me. | Bir şey beni takip etti. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Moved like a man. | İnsan gibi hareket ediyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Sounded like an animal. | Ama sesi hayvan gibi çıkıyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I hit my head. | Kafamı çarptım. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I was out cold. | Öylece durdum. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I was so still that it lost me. | Kıpırdamadım, böylece izimi kaybetti. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
See I spoke with Veneziano when I got this detail. | Bu detayları öğrenince, Veneziano ile konuştum. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
He knows all about it. | Bütün bunları biliyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I thought he was pulling my leg, you know, | Beni korkutmaya çalıştığını düşünmüştüm, anlıyor musun | 13 Eerie-1 | 2013 | |
trying to put a scare on me. | korkutmaya... | 13 Eerie-1 | 2013 | |
All those things you hear about military experiments | Bütün bu şeyler askeri deneyler yüzünden. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
and changing a man's DNA, | insan DNA'sını değiştirmişler | 13 Eerie-1 | 2013 | |
make a creature fueled only by rage. | ve öfkeyle dolu bir yaratık yaratmışlar. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Well, that all happened, and I think that maybe | Bence bunların hepsi oldu | 13 Eerie-1 | 2013 | |
they left something behind or maybe something escaped. | belki de birini burada bıraktılar, yada biri kaçtı. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
So, now what? They're chasing you? | O yüzden, şimdi ne yapacağız? Bizimi kovalıyorlar? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
That dead thing by Group "A" | Grup "A" nın bulduğu ölü | 13 Eerie-1 | 2013 | |
that was one of 'em. | onlardan biriydi. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You know what? | Ne var biliyor musun? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I'm getting really sick of your conspiracy pothead bullshit. | Senin bu esrarkeş saçmalıklarından gerçekten sıkıldım. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Professor, you are a smart man, | Profesör, sen akıllı bir adamsın, | 13 Eerie-1 | 2013 | |
but we stay here... | ama eğer burada kalırsak... | 13 Eerie-1 | 2013 | |
you gonna learn something. | bir şey öğreneceksin. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You know what I've learned so far? | Biliyor musun? Yeterince öğrendim. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You can't do your job. | İşini yapmıyorsun. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
None of the walkies are working. | Telsizlerin hiçbiri çalışmıyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
What now? | Şimdi ne var? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Generator's going. | Jeneratörler gitti. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
There's a short in the system somewhere. | Sistem yazılımında sıkıntı var. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
What the hell happened here? | Burada ne oldu böyle? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
What happened, see, was stuff came out of the barrel | Ne oldu, görüyor musun, bu şey döküldü | 13 Eerie-1 | 2013 | |
and, um, it... it... it melted them. | ve, um, o... o... onları eritti. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Just poured out by itself? | Kendi kendine mi döküldü? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Look at this. | Buna bir bak. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You can see through the goddamn wires. | Lanet olası kabloları ne hale getirmiş. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Well, hell, it's not my fault. | Bu benim suçum değil. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I didn't put that crap there. | O pisliği ben oraya koymadım. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
What worries me is what's in that evil shit. | Beni asıl endişelendiren o şeyin içinde nasıl bir bok olduğu. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Yeah, well, what worries me is you being a moron. | Beni endişelendiren ne biliyor musun Senin nasıl bir moron olduğun. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Yeah, I know, your walkies are dead. | Biliyorum, Telsizler bozuldu. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Larry, replace them. | Larry, değiştir şunları. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I'll give you an extra time credit to cover the delay. | Size kaybettiğiniz zaman için ekstra zaman vereceğim. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
That's a little present from Mr. Jessop. | Bu bay Jessop’ tan küçük bir hediye. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Is it gonna work? | İşe yarayacak mı? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
All right, let's head back. | Tamam, hadi geri dönelim. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
We need to fix this. | Bunu halletmemiz gerek. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Go check the monitors. | Git de monitörleri kontrol et. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Today. Larry! | Bugün, Larry! | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Oh, shit! | Hass.ktr..! | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Open the door. We need to get inside. | Kapıyı aç. İçeri girmemiz gerek. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Where is everybody? | Herkes nerede? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
One of those corpses | Bu cesetlerden biri | 13 Eerie-1 | 2013 | |
is walking around. | ortalıkta dolanıyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
What did he just say? | O daha demin ne dedi? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
He said one of the corpses has come to life. | Dedi ki cesetlerden biri dirilmiş. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
What the hell is this? | Bu da nesi böyle? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You think an animal did this? | Sence bunu bir hayvan mı yaptı? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
My money's on the professor. | Benim bahsim profesörden yana. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
He's playing games with us. | Bizimle oyun oynuyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
He wants to see how we'll react. | Nasıl tepki vereceğimizi görmek istiyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Let's grab some samples. | Hadi bir kaç örnek alalım. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Look at them under the microscope. | Mikroskopla şunlara bir bak. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
This is no animal. | Bu hayvan değil. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Rob, come on, you're gonna get us disqualified. | Rob, hadi ama, bizi diskalifiye ettireceksin. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I have to follow my instincts. | Hislerime kulak vermem lazım. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
My gut's telling me get outta here. | İçimden bir ses buradan uzaklaş diyor. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Well, say hi to your buddy in the orange jumpsuit for me. | Peki, turuncu giysili arkadaşına benden de selam söyle. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
It's just a test! | Bu sadece bir test! | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Where are the others? | Diğerleri neredeler? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You tell me. | Sen söyle. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You checked all the connections? | Tüm bağlantıları kontrol ettim. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I saw something on the monitor. | Monitörde bir şey gördüm | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Because of you, I may have to cancel this entire examination. | Senin yüzünden, Bu sınavı iptal etmem gerekebilir. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I saw something in the woods. | Ağaçların arasında bir şey gördüm. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You are both welcome to quit anytime you want. | İkinizde istediğiniz zaman bırakıp gidebilirsiniz. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I heard screams. | Çığlıklar duydum. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
There was screaming. | O bir çığlıktı. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Listen, you're all overreacting, all right? | Dinle, aşırı tepki veriyorsun, tamam mı? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Now, that's very common when dealing with real corpses | Bu gerçek cesetlerle ilk kez çalışırken, | 13 Eerie-1 | 2013 | |
for the first time. | verilen yaygın bir tepkidir. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Look, man, we just want to know what's going on. | Bak, adamım, biz sadece ne olup bittiğini öğrenmek istiyoruz. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Hey, guys, | Hey, beyler, | 13 Eerie-1 | 2013 | |
why don't we just get on the bus and go home? | Neden sadece otobüsünüze binip evinize dönmüyorsunuz? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Ahh! | Ahh! | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Ahh, fuck! | Ahh, s.ktir! | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Is that Rob? | Bu Rob mu? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Is that a gun? | O bir silah mı? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Give it to me, I'll go find them. | Bana ver, Gidip onları bulacağım. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Sit down! | Otur yerine! | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You're safer in here. | Burada kalacaksınız. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
You think that peashooter's gonna help? | O tabancanın sana yardımı olacağını mı düşünüyorsun? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
That thing I saw out there was already deader than dirt. | Benim orada gördüğüm şey zaten ölüydü. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
Did you hear that one? Hey, hey, man. | Bunu duydunuz mu? Hey, hey, adamım. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
What did you see out there? | Dışarda ne görüyorsun? | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I told you, college boy, | Sana söyledim, kolej bebesi, | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I saw a dead person | Ölü birini gördüm. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
and he was walking around. | ve ortalıkta dolaşıyordu. | 13 Eerie-1 | 2013 | |
I'm going out there. No, no, no, man. | Ben buradan gidiyorum. Hayır, hayır, hayır, adamım. | 13 Eerie-1 | 2013 |