Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1046
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
But what I don't know is | ama nedenini bilmiyorum | 90210-1 | 2008 | ![]() |
if my jealous, paranoid freakiness | kıskançsam, paranoya yaparım | 90210-1 | 2008 | ![]() |
is something that you can get over | üzerinden aştığın şeyin | 90210-1 | 2008 | ![]() |
or it's something that you can't. | yada yapamadığın birşeyle | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't know, either. | Bende bilmiyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I want to be with someone who trusts me, Silver. | Bana güvenen biriyle olmak istiyorum Silver. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I do. I... | Ben Yaparım. Ben... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Until I get a call from a girl, or run into someone from my past. | İçeri doğru arkamdan gelip bi kızdan telefon aranmama kadardı. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Come on, that is not true. | Hadi ama, doğru değil. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Okay? I... | Tamam? Ben... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Look, I made a mistake. | Bak hata yaptım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And I'm really sorry. | ver gerçekten üzgünüm. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But the unfortunate thing here is that | Ama burda olduğu gibi buda talihsizce | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I can't exactly prove to you | Seni tam olarak anlayamıyorum | 90210-1 | 2008 | ![]() |
that I'm not gonna do it again unless you... | Bidahakine senden daha az yapmıyacağım... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Unless you give me another chance. | Bana bi şans daha verdiğin sürece | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So, how about it? | yani nasıl olurdu? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Hey. Yeah? | Dermatolojist böyle mi dedi? Hey. evet? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
What the hell is... wrong with you? | Senin boktan derdin ne? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Nothing, nothing kicking your ass won't fix. | hiçbirşey hiçbirşey senin kıçını tekmelemi düzeltmicek. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Kicking my ass, huh? | popomu tekmelemek mi, huh? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Hey, hey, hey! Stop, stop! Stop! | Hey, hey, hey! dur, dur! dur! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Come on! Stop it! | Hadi! Durdur! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
What is going on? | Nasıl gidiyor? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Are you okay, Jeffrey? I'm fine. | Jeffrey iyimisn? İyimi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
He was hiding in the bushes. | Çalıların arasında saklanıyordu. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
He came out and took a sucker punch... | O budala geldi ve bi yumruk attı... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Because I saw you coming out of the Beverly Wilshire today, | Beverly Wilshire da bugün seni çıkarken gördüm çünkü | 90210-1 | 2008 | ![]() |
making out with some bimbo. | sürtükle öpüşürken. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh, my... you are a bastard. | aman, allahım...piç kurusu. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I can explain! | Açıklayabilirim! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't want to hear anything you have to say! | Söylicek şeylerini duymak istemiyorum! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Sweetheart, I can explain. | Tatlım, açıklayabilirim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Colleen! | Colleen! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You've been avoiding me. | Benden kaçıyordun. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
No, I've just been really busy with the band and stuff. | hayır,grupla ve birtakım işlerle meşguldüm | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't blame you. | Seni suçlamıyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I put you in a really bad position. | Seni gerçekten kötü bir duruma soktum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But your friendship means more to me than anything. | ama senin arkadaşlığının anlamı benim için herşeyden daha fazla | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And I really don't want to lose that. | Ve bunu kaybetmek istemem. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Me, neither. | bende istemem. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Okay, so can we just pretend like | tamam, yani görmezden gelebiliriz | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I never told you about my stupid crush | aptalca düşüncemden sana bahsetmemeliydim | 90210-1 | 2008 | ![]() |
and I don't know, just go back to the way things were? | ve bilmiyorum,eskisi gibi yaşayalım? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
What crush? | Neyden? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Great, 'cause I have lots to tell you. | güzel, çünkü sana söylemem bir çok şey var. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Me, too. | benimdee. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Did you hear about Duffy? | Duffy hakkında olanı duydunmu? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
What? Yeah, he singed his eyebrows off. | Ne? evet, gözleri kapalı söyledi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So, once it gets out | yani bi kez dışarı çıkardı | 90210-1 | 2008 | ![]() |
that I have been dealt a grave injustice by Cannon, | Cannon tarafından haksızlığa uğramış ve dağıtılmış, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm sure the student body will demand I get my job back. | Eminim öğreniciler işimi tekrar geri almamda yardımcı olur. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I wouldn't hold your breath on that one. | Evet,nefesimi onun için harcayamam. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh, come on, you witnessed my humiliation. | ah, hadi ama, senin tanıklığın yaşama sebebim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
We agree that he was out of line, right? | Çizgiyi geçtiğini bizde onaylıyoruz tamammı? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Eh. No, "eh"! | Eh. Hayır, "eh"! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
He was totally out of line. | Tamamıyla çizgiyi geçti | 90210-1 | 2008 | ![]() |
He didn't pick on anyone but me. | O başkalarını seçemez ama ben seçerim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I mean, they always go for the weakest of the herd. | Yani,I mean, onlar herzaman en zayıf sürülere gider. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Weakest of the herd? | zayıf sürüler? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I've heard you called many a thing, but that would be a first. | Birsürü düşünce duydum ama benimkisi ilk olmalı. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Look, I know this isn't what you want to hear, | Bak, bu senin duymak istediğin birşey değil, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
but you were the one out of line. | ama çizgiyi çoktan aştın. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I cannot believe you're taking his side, Silver! | Onun tarafını tuttuğuna inanamıyorum Silver! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Ugh! Gia? | ahhh! Gia? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Will you kindly remind Silver what a jerk Mr. Cannon was | Mr.Cannon'un nazikçe tavırlarını Silver da hatırlatır? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
this morning at the Blaze meeting? | Bu sabahki Blaze toplantısında? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't think he was the jerk. | Pislik yaptığını düşünmüyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
What is wrong with you people? | Sizin sorununuz ne? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
'S like we were at two totally different meetings. | tamamen olduğumuz farklı 2 toplantı gibi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I was at the one where you wouldn't shut up. | Evet, bizim olduğumuz bi yerde susmasaydın . | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I don't think you're gonna get a lot of support on this one. | Bu konu üzerinde destek alıcağını sanmıyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Well, you know what, I should! | pekala, ne biliyomusunuz, yapardım! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Because that guy is a total douchebag! | çünkü o adam tamı tamına dallama! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Total douchebag! | tamı tamına dallama! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Okay, do you think you're blowing this out of proportion a little bit? | tamam, bu oranı küçük birşey olsada batırdığının farkındamısın? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
No, I'm not! | Hayır değilim! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Do you know what he said to me... Mr. Cannon? | Mr.Cannon 'un bana ne söylediğini biliyormusunuz? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
He said if I wanted back on the Blaze, I had to sleep with him! | Blaze'e geri dönmem için onunla yatmam gerektiğini söyledi! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Okay, that's sexual harassment. | Tamam, bu bir cinsel taciz. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, no kidding. | Evet,şaka değil. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So, can I finally get your support against this guy? | yani şimdi sizin desteğinizi alabilirmiyim kızlar? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Sure. | evet. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Uh, so, I got my tools. | Eşyalarımı tamamladım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Uh, I'll leave the boat for now | Şimdilik botla ayrılacağım | 90210-1 | 2008 | ![]() |
and then maybe I can come back for it later. | ve belki sonra geri gelirim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I hope so, you know, but but if not, I can deal. | Umarım, biliyorsun yapamazsam bahse girerim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Liam, I just had a long talk with Jeffy. | Liam, Jeffy'le uzun konuşmam oldu. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Hey, don't worry. | Hey,üzülme. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
We've survived | hayatta kalabiliriz | 90210-1 | 2008 | ![]() |
a lot worse than this. | bunca kötü şeyden sonra. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
We'll be okay on our own. | Kendi başımıza iyi oluruz. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'll get an after school job, if you need me to kick in. | okuldan sonra iş alırım eğer çalışmamı istersen. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You don't have to do that. I would do anything for you. | Bunu yapmana gerek yok. Senin için herşeyi yaparım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I know, and I appreciate that. | Biliyorum, ve bunu takdir ediyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Jeffrey and I have our issues, I won't deny that. | Jeffreyle kararlarımız var bunu erteleyemem. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But you don't just walk out when things are going bad, | ama bazı şeyler kötü olunca çekip gitme, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
you work through it. | bunun üzerine düş. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I know it's not what you were expecting, | biliyorum ummadığın gibi değil, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
but please understand. | ama lütfen anla. | 90210-1 | 2008 | ![]() |