Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1243
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| And I'm gonna ask you one more time, | Ve sana bir kez daha soracağım, | A Country Called Home-1 | 2015 |  |
| where is my friend's body? | arkadaşımın bedeni nerede? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| It was my father's wish to be cremated | Yakılmak babamın kendi isteğiydi, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| and that is what we... Cremated? | biz de bu yüzden... Yakılmak mı? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Your daddy didn't want to be burned to a crisp. | Baban çıtır çıtır yanmak falan istemiyordu ki. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Well, apparently he did. | Görünüşe göre istiyormuş. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Good God almighty! Did you hear that? | Yüce Tanrım! Bunu duydunuz mu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Did you hear her? | Dediklerini duydunuz mu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I see. No. | Anladım. Hayır. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| So, now you're gonna sic your goon squad on me, is that it? | Şimdi de adamını mı üzerime salıyorsun, bu mu yani? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| It's okay, Jack. | Sorun yok Jack. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No, nobody is gonna hurt you. | Hayır, kimse sana zarar vermeyecek. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Can you imagine? Getting beat up at the wake of your best friend? | İnanabiliyor musunuz? En iyi arkadaşının ardından dayak yiyorsun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Christ, he was hardly your best friend. | Tanrım, senin en iyi arkadaşın falan değildi. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I knew him for about 50 years, | Ben onu 50 yıldır tanıyordum, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| that's more than the rest of you can say. | hepinizin tanıdığından daha uzun süredir yani. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| And you've done this all wrong. | Ve bütün bunları yanlış yaptınız. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I can see that you're upset. | Üzgün olduğunu görebiliyorum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You burnt up his body, you got that picture of him from the Navy, | Bedenin yaktınız, donanmada çektirdiği bu fotoğrafı buraya koydunuz, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| he hated the damn Navy, | adam donanmadan nefret ederdi, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| you got this freaking... | bu kahrolası şeyi de... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Okay, that's it. You have to get out! | Tamam bu kadar yeter. Dışarı çıkman gerek! | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Get off of me. Out! | Bırak beni. Dışarı çık! | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Get off of me. Out, now! | Bırak beni. Dışarı çık hemen! | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No, get out! | Hayır dışarı çık. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hey, just... Just... | Hey bırak.. bırak... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| That's right. | Bu kadar. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Let's pick up where we left off, shall we? | Kaldığımız yerden devam edelim, olur mu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You spend more time in this hospital than I do. | Hastanede benden daha çok vakit geçiriyorsun. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| This is the last time, I promise. | Bu son olacak, söz veriyorum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| How can you be so sure it's your last time here? | Son kez burada olduğundan nasıl emin olabiliyorsun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| 'Cause, basically, I'm gonna throw my clothes into a bag | Çünkü, en basitinden eşyalarımı çantama yerleştireceğim, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| and catch the first plane out of here tomorrow. | ve yarınki ilk uçağa atlayıp gideceğim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hey. Reno, hey, are you okay? | Hey. Reno iyi misin? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah, yeah, yeah, I'm fine. Y'all can leave. | Evet, evet, evet, iyiyim. Gidebilirsiniz. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I got to wait for some stitches. | Benim dikiş atmaları için beklemem gerekiyor. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No, we can wait. No, no, no. | Hayır bekleyebiliriz. Hayır, hayır, hayır. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I need to go home and check on my mom after anyway. | Zaten benim de eve gidip annemi kontrol etmem gerekiyor. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| How's the cut? Is it gonna leave a scar? | Kesik nasıl? İz bırakacak mı? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I hope so. | Umarım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Not very interesting until you have a bunch of scars | Yaraların olup da bunlar hakkında | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Go, get out of here. I'm fine. | Hadi, gidin buradan. Ben iyiyim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Okay. Bye. | Tamam. Güle güle. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Can we leave it on, for a minute? | Biraz daha açık kalabilir mi? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah, sure. | Evet tabii ki. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| My father used to love this song. | Eskiden babam bu şarkıyı çok severdi. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| My brother thinks we lost my father years ago, | Abim babamı yıllar önce kaybettiğimizi söylerdi, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| you know, after the accident. | kazadan sonra yani. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Is that how you feel? | Böyle mi hissediyorsun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I think he was still in there somewhere. | Sanırım hala oralarda bir yerdeydi. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Tell me something about him. | Onun hakkında bana bir şeyler anlatsana. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| First good thing that pops in your head. | Aklına gelen ilk güzel şeyi. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You know, he was in all kinds of bands. | Eskiden her türlü grupta çalmış. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| And then he met my mom and she was singing in a band in Nashville. | Sonra annemle tanışmış, o zamanlar annem Nashville'de bir grupta şarkı söylüyormuş. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| For real? Yeah. | Gerçekten mi? Evet. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| So you're like a show business kid? | Yani sen de şov dünyası çocuğu musun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I mean, they quit all that by the time my brother and I came along. | Yani, abim ve ben doğunca bütün bu işleri bırakmışlar. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| And she used to... | Annem eskiden... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Sing around the house, and, you know... | evde şarkılar söylerdi ve, bilirsin... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I bet she was a great lady. | Eminim harika bir kadındır. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hey, what are you doing? | Selam, burada ne yapıyorsun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Just thought I, lost something. | Bir şey kaybettiğimi sandım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| What'd you lose? | Ne kaybettin? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You don't know what you might've lost? | Ne kaybettiğini bilmiyor musun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Guess that's gonna take you a while to find that. | Sanırım bulman epey bir zamanını alacak. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Is there anything that you wanted? | İstediğin bir şey mi var? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I see you got your bag packed and waiting by the front door. | Kapının önünde çantalarını gördüm. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah. I'm, I'm leaving. You are. | Evet, gidiyorum. Gidiyorsun. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I mean, I came to say goodbye to my dad | Zaten babama veda etmek için gelmiştim, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| and that's more or less what I did. | sanırım yaptım da. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Well... | Peki... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| They called and said that, | Cenaze evinden aradılar, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Thank you, though. | Teşekkürler yinede. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| What do you want me to do with them? | Onları ne yapmamı istersin? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You could keep 'em. | Sen de kalabilir. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Or you could scatter 'em someplace. | Ya da istersen bir yerlere serpebilirsin. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You know what, I don't think I could do that. | Biliyor musun, ben bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Should you be doing that? | Bu yaptığın doğru bir şey mi? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| This bandage is just not really my style, you know? | Bu bandajlar pek benim tarzım değil, bilirsin. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| How does it look? | Nasıl görünüyor? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Do you think anyone will believe me | Sence köpekbalığı saldırısına uğradığımı söylesem, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hey, what time does your flight leave? | Uçağın saat kaçta kalkıyordu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Leaves at 9:00. | Saat 9:00'da. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You don't have to stay if you don't want. | Eğer istemiyorsan beklemek zorunda değilsin. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You know, if we got all this time | Eğer o kadar zamanımız varsa, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| there's something you could help me with. | bana bir iş için yardım edebilirsin. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Where exactly are we going? | Tam olarak nereye gidiyoruz? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hold on, I think I saw one right up here. | Dur bekle, sanırım hemen şurada bir tane görmüştüm. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Here, here, here. Pull up here. | Şurada, şurada, şurada. Şuraya çek. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Wh... Why do you want this thing? | Bu şeyi niye istiyorsun ki? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Can't we just buy one of these? | Bundan bir tane satın alamaz mıydık? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I already got a bunch. | Zaten bir sürü aldım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Is this like your thing? | Senin olayın bu mu yani? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| My thing? Yeah. | Olayım mı? Evet. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah. Like, you like to collect stolen bird feeders? | Evet. Sanki, çalıntı kuş evi kolleksiyoncusu gibi? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| How could that be anyone's thing? | Bu nasıl birinin olayı olabilir ki? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Quick now, you ain't getting any lighter. | Çabuk ol, hiç ışında yok. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Can you get it or not? Yeah, got it. | Çıkarabilecek misin? Evet, çıkardım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| What is that? Hold this, tools. | Bu da ne şimdi? Tut şunu, alet işte. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Tools for what? | Ne için alet? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
