Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 153599
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
If you knew that returning to the Alpha Quadrant | Alfa Çeyreği'ne dönüşümüzün, tedavi olabilmen için. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
why didn't you object when I asked you | o göbeği yok etmeniz için bir yol bulmanı | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If we succeed, millions of lives will be saved. | Başarılı olursak, milyonlarca hayat kurtulmuş olacak. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
"The needs of the many outweigh the needs of the few." | "Çoğunluğun ihtiyacı, azınlığın ihtiyacına ağır basar." | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I appreciate your candor, Admiral. | Samimiyetiniz için teşekkürler, Amiral. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I won't disobey her. | Ona itaatsizlik etmeyeceğim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm not asking you to. | Senden öyle bir şey istemiyorum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I simply want you to tell her that, in your opinion, | Sadece ona, göbeği yok etmenin çok riskli olduğu | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Even if it means avoiding the consequences I mentioned? | Bahsettiğim sonuçlardan kaçınma anlamına gelse bile mi? | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Now that I know about those consequences, | Şu anda o sonuçların hepsini de biliyorum ve | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I have known you for a long time, Seven | Seni uzun zamandır tanıyorum, Seven | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's time to let go of the past | Geçmişi arkanda bırakıp, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm talking about helping others. | Başkalarına yardım etmekten bahsediyorum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm talking about real life | Ben gerçek hayattan bahsediyorum | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Imagine the impact your death would have on them. | Ölümünün onların üzerinde ki etkisini bir hayal et. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I have work to complete. | Bitirmem gereken işlerim var. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If the torpedoes penetrate the shielding, | Eğer torpidolar kalkanları geçerse, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
In order to avoid the shock wave, | Şok dalgasından kaçabilmek ve | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
A long time ago, I made a decision | Uzun zaman önce bir karar verdim | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I don't regret that decision, | O karardan dolayı pişman değilim, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
but I didn't know all of you then, | ama hepinizi tanımıyordum, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's much more than that now. | Şu anda ondan daha fazlası. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's become our home. | Evimiz haline geldi. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I know I could order you to carry out this plan | Size bu planı uygulamanız emrini verebilirim | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
for a second, but I'm not going to do that. | biliyorum, ama bu emri vermeyeceğim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I think it's safe to say | Sanırım bu gemide | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
with getting home than I have. | getirmiş kimse yok dememde sakınca yok. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
when I think about | hepimiz hakkında | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I can't think of anyplace I'd rather be | ve sevdiğimiz insanlarla | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
or any people I'd rather be with. | birlikte olabiliriz. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I thought you gave it up. | Bıraktığını düşünmüştüm. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I've decided to revive a few of my old habits. | Eski alışkanlıklarımı yeniden edinmeye karar verdim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I used to be much more idealistic. | biraz daha idealist olabilirim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I took a lot of risks. | Daha fazla riskler alabilirim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I've been so determined to get this crew home | Birçok yıl boyunca, mürettebatı evine götürmede | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
that I think I forgot how much they loved being together | ve sanırım onların birlikte olmaktan ne kadar da mutlu olduklarını | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's taken me a few days to realize it. | Yeniden fark etmem için bir kaç gün yetti. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I was wrong to lie to you, | Sana yalan söyleyerek | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
to think I could talk you out of something | ve etkilemeye çalışarak | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
And I'd like to help you carry out your mission. | Ve görevini tamamlamana yardımcı olacağım. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I considered it once, but it seemed too risky. | Bir kere göz önünde bulundurdum, ama çok fazla riskli. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I don't know why I ever gave this up. | Bu şeyi neden bıraktığımı bilmiyorum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm not getting any younger, you know. | Artık genç birisi değilim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm glad I got to know you again. | Seni yeniden tanıdığıma çok memnunum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Nothing. I'm just... busy. | Hiçbir şey. Sadece... meşgulüm. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I think I've gotten to know you a little better than that. | Sanırım seni bundan daha iyi tanıyorum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'd prefer it if you didn't speak to me | Sizinle bir ilişkim varmış gibi | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I've decided to alter | İlişkimizin parametrelerini | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's possible one of us | İçimizden birisinin | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I believe it's best to avoid emotional attachments. | Duygusal bağlanmaktan kaçınmanın iyi olacağına inanıyorum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
and shut down your emotions, but I can't. | duygularını kapatabilirsin ama ben bunu yapamam. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I suggest you try. | Denemenizi tavsiye ederim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It will make things less difficult for you | Eğer bana zarar verecek bir şeyler olursa, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Is there something I should know? | Bilmem gereken bir şey mi var? | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I can't allow that to happen. | Bunun olmasına izin veremem. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If you think I'm going to let you end this | Olabilecekler yüzünden aramızdaki şeye | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm going to rip your holographic head off! | o sanal kafanı gövdenden koparırım! | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I hope you don't intend | Umarım o ağzınızla | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I might actually win. | Aslında kazanmış durumdayım. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I picked today, 1500 hours. | Bugün saat 15.00 seçmiştim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm so glad I could accommodate you. | Sana bunu kazandırdığım için çok memnun oldum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Of course I'm sure that won't be the case here. | Elbette, bu durumun burada geçerli olmadığından eminim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Captain, I'm afraid... | Kaptan, korkarım ki... | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
But... No "buts," flyboy. | Ama... "Ama" yok, uçan çocuk. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If this mission is going to succeed, | Bu işin başarıya ulaşması gerekiyorsa, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Is there a problem, Mr. Paris? | Bir sorun mu var, Bay Paris. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If you're calling drones to assimilate me, don't bother. | Beni asimile etmeleri için dronlarını çağıracaksan, dert etme. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I don't need drones to assimilate you. | Seni asimile etmek için, drona ihtiyacım yok. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm not actually here, Your Majesty. | Ben aslında yoğum, Majesteleri. (Burhan Altıntopa selamlar) | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm in your mind. | Zihnindeyim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm using a synaptic interface. | Sinaptik bir arabirim kullanıyorum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If I were you, I wouldn't waste my time | Yerinde olsaydım, sinyalimi tespit etmek için | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Captain Janeway thinks I'm here | Kaptan Janeway, benim burada | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Oh, I know that, | Oh, bunu biliyorum, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
and I tried to explain it to my naive younger self, | ve bunu saf genç halime anlatmaya çalıştım, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
But she has weapons that I brought from the future. | Ama şu anda, gelecekten getirdiğim silahlara sahip. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I believe you're familiar with them. | O silahlara aşina olduğuna inanıyorum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'm willing to tell you | O silahlara | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
In exchange... for what? | Karşılığında ne istiyorsun? | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I brought technology to help Voyager get home. | Onları evlerine götürebilecek teknolojiyi getirdim, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I've become a pragmatist in my old age. | Yaşlandıkça işgüzar birisi olmaya başladım. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
All I want is to get that crew back to their families. | Tüm istediğim, o mürettebatın ailelerine geri dönebilmesi. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I told you, I'll show you how to adapt to their torpedoes. | O torpidolara nasıl uyum sağlayacağınızı anlatacağımı söylemiştim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Insufficient. | Yetersiz. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If I let you assimilate technology from the future | Eğer o teknolojiyi asimile etmene izin verecek olursam, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I'll give you the shuttle... | Sana Mekiği vereceğim... | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
How do I know you're not lying to me? | Bana yalan söylemediğine nasıl inanayım. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I guess you'll just have to trust me. | Sanırım bu konuda güvenmek zorundasın. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
You and I don't need words to understand each other. | Birbirimizi anlamak için kelimelere ihtiyacımız yok. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I thought we didn't need words to understand each other. | Birbirimiz anlayabilmek için kelimelere ihtiyacımızın olmadığını sanıyordum. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Captain Janeway and I made sure of that. | Kaptan Janeway ve ben, bunun olmasını sağlayacağız. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's you | Bizi | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I may have assimilated your pathogen... | Virüsünüzü asimile etmiş olabilirim... | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
...but I also assimilated your armor technology. | ama aynı zamanda zırh teknolojinizi de asimile ettim. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
If she has no future, you will never exist, | Eğer geleceği olmazsa, sen de asla var olmayacaksın, | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's less than a light year from Earth. | Dünya'ya bir ışıkyılı mesafeden daha yakın. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I want every ship in range | Menzil içinde ki her geminin | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
I can't stay ahead of them, Captain. | Önlerinde kalmaya devam edemem, Kaptan. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
Use all necessary force. I repeat, all necessary force. | Gereken tüm gücü kullanın. Tekrar ediyorum, gereken tüm gücü kullanın. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |
It's good to be here. | Burada olmak çok güzel. | Star Trek: Voyager Endgame-2 | 2001 | ![]() |