Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 153960
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Are there any other options | Her hangi bir başka seçenek varmı | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
adjusting the shields, inoculations? | ...kalkanları ayarlamak, aşılamak? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l assure you, l've considered all possibilities. | Garanti ederim, bütün olasılıkları düşündüm. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
This is the only way. | Bunun başka yolu yok. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
There's more to getting through the nebula | Nebulaya girdikten sonra müretebatı... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
than monitoring the crew. | ...izlemekten daha fazlası gerekecek | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Who would regulate ship systems, make course adjustments? | Gemi sistemlerini kim denetleyecek, yön ayarlamalarını kim yapacak? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l think l've demonstrated that l have a command | Kumanda sistemlerini komuta edebileceğimi... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
of the rudimentary aspects of piloting. | ...kanıtladığımı düşüşünüyordum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Of course you have, and l know that you could do it, | Kesinlikle yaparsın, ve senin bunu yapabileceğini biliyorum,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
but you'll need backup. | ...ama bir yardımcıya ihtiyacın var. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
We have no idea what effect | Nebula radyasyonunun matrisininde... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
the nebula radiation might have on your holo matrix. | ...ne tür etkiler yapacağı hakkın da hiç bir fikrimiz yok. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
What if you went off line? | Eğer devre dışı kalırsan ne olacak? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
There was only one crew member besides myself | Nebulanın etkisinden bende başka etkilenmeyen... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
that seemed unaffected by the nebula. | ...sadece tek bir müretebat vardı. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l want you to understand the seriousness | Bu sorumluluğun ciddiyetini anlamanı istiyorum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
The lives of the entire crew will be on your shoulders. | Bütün müretebatın yaşamları omuzlarında olacak. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
You doubt my ability to fulfill this task. | Bu görevi yerine getirmem için yeteneklerimden şüphe ediyorsun. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Ordinarily, not at all, | Çoğunlukla, öyle değil,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
but this is an unusual situation. | ...ama bu alışılmadık bir durum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
After being in the collective... | Kollektif yapıdan sonra... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
it wasn't easy for you to adjust to a ship | ...sadece 150 insan yaşayan bir gemide yaşamak senin için zor oldu, değil mi? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
How would you feel | Sadece Doktorla arkadaşlık kurmak seni nasıl etkileyecek? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l will adapt. | Ben adepte olurum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Most humans don't react particularly well | Bir çok insan uzun ayrılık dönemlerine pek iyi reaksiyon göstermez. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Borg drones have even more difficulty. | Borg için daha zor olmalı. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
As you pointed out, l am neither human nor Borg. | Senin de belirttiğin gibi, ben ne insan ne de Borgum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l can do this, Captain. | Bunu yapabilirim, Kaptan. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
All right. | Muhakkak. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l'll work with my senior staff | Kidemli subaylarımın görev listelerini... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
to draw up a list of duties, but let me make it clear. | ...çıkarmaları için çalışacağım, ama beni anlamalısın. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
The Doctor will be in command. | Komuta Doktorda olacak. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
You will follow his instructions just as you would follow mine. | Benim verdiğim talimatları takip edeceksiniz. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Follow the orders of a hologram. | Hologramın emirlerine uyacağım. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
He's our Chief Medical Officer, | Bizim baş tıbbi subayımızdır,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
and he is thoroughly grounded in Starfleet protocols. | ...ve Yıdız Filosu protokollerine tamamen uyar. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
You will report to him. | Ona rapor vereceksin. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
The Doctor's preparing the stasis units now. | Doktor donduma sistemlerini şimdi hazırlıyor. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
They should be ready by 1700 hours. | Saat 17.00'da çalışacak şekilde ayarlandı. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
And... how long will this be for? | Ve... bu ne kadar sürecek? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
At least a month, | En azından bir ay,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
maybe longer if the nebula is larger than we estimate. | ...Nebula tahminimizden daha büyük çıkarsa belkide daha fazla. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l've never been in long term stasis. | Ben hiçbir zaman uzun süreli dondurulmadım. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Are there any side effects? | Her hangi bir yan etkisi var mı? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
The Doctor assures me it'll be just like taking a nap. | Doktor bunun ufak bir şekerleme yapmaya benziyeceğini garanti etti. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
We'll go into the units; | Biz ünitelere gireceğiz;... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
our cardiopulmonary systems will be slowed; | kardiyopulmoner sistemimiz yavaşlayacak;... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
neural activity suspended; and we'll wake up feeling | ...sinirsel faliyetlerimiz geçici olarak duracak; ve iyi bir.... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
as though we'd had a good night's sleep. | ...akşam uykusundan uyanırmış gibi olacağız. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
There are things that can go wrong. | Ters gidebilecek şeyler vardır. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
At least, that's what l've read. | En azından, okuduğum kadarıyla. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
We will be carefully | Seven ve Doktor tarafından dikatle izleniyor olacağız. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
who will check our vital signs four times a day | Hayati yaşam fonksiyonlarımız günde dört kez kontrol edilecek... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
and take care of any other problems. | ...ve diğer problemlere dikkat edilecek. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l assume that we've explored all the alternatives. | Tüm alternatifleri araştırdığımızı varsayıyorum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l think we're all feeling uneasy about this, | Bu konu hakkında huzursuz olduğunuzu düşünüyorum,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
and l'd be lying if l said l don't have concerns myself, | ...ve bende aynı duyguları paylaştığımı söylemezsem yalan söylemiş olurum,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
and l think it's about loss of control. | ...ve kontrolümüzün ötesinde olduğunu düşünüyorum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
We always feel better if we think we're in charge | Eğer kendi görev koşullarımızı düşünürsek, kendimizi... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
of our own circumstances. | ...her zaman daha iyi hissederiz. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
ln stasis, we're giving up that control | Dondurularak, kendimizi kontol etmekten vazgeçiyoruz,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
and no Starfleet officer likes to do that. | ...ve hiç bir Yıldız Filosu Subayı bunu yapmaktan hoşlanmaz. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
But crews have been in stasis much longer than a month. | Fakat müretebat bir aydan fazla dondurulabilirler. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l think we can handle this. | Bununla başa çıkabileceğimizi düşünüyorum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
You're free until 1700 hours. | Saat 17.00'a kadar özgürsünüz. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l'll make a shipwide announcement | Doktor hazır olduğunda, tüm gemiye bir duyru yapacağım. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l want you to tell me that this isn't a mistake. | Bunun bir hata olmadığını söylemek istedim. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Your turn to get reassurance? | İçini rahatlatmak için mi söylüyorsun? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Maybe. But my concern isn't about going into stasis. | Belki. Ama benim kaygım dondurulacağım için değil. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
lt's about who you're leaving in charge. | Sorumluluğu kime bırakıyor olduğun hakkında. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
You're worried about Seven. | Seven hakkında endişelisin. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Maybe you need to step outside yourself for a minute. | Belki bir an için kendin dışında birine ihtiyaç duymuşundur. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Look at the fact that here's someone | Onun bu gemiye geldiğinden beri sana baş kaldıran birisi olduğu gerçeğine bak; | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
who disregards authority and actively disobeys orders | Ki o otariteye aldırmayan ve kurallara aktif şekilde itaat etmeyen birisi. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
And this is the person l'm giving responsibility | Ve bu kişi müretebatın yaşamalarını emanet ettiğim kişidir. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l suppose you want me to tell you l'm not crazy. | Benim çılgın birisi olduğumu söylemek istemediğini varsayıyorum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
ln a nutshell. | Kısaca. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l know your bond with Seven is unique; | Sevenla bağının emsalsiz olduğunu biliyorum;... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
different from everyone else's. | ...başka herkesten farklı. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
From the beginning, you've seen things in her | Başlangıcından beri, başka hiç kimsenin onda göremediği... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
that no one else could. | ... şeyleri onda gördün. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
But maybe you could help me understand | Ama belki onun hakkında bazı şeyleri anlamam için bana yardımcı olursun. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l don't know if l can. | Yapıp yapamıyacağımı bilemiyorum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
lt's just instinct. | Bu sadece iç güdü. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
There's something inside me that says | İçimden bir ses onun bedelini yeterince ödediğini söylüyor. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
ln spite of her insolent attitude, | Küstah tavırlarına rağmen,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l honestly believe she wants to do well by us. | ...onun gerçekten bizim yanımızda olmak istediğini inanıyorum. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
That's good enough for me. | Bu benim için yeteri kadar iyi. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
See you at 1700 hours. | Saat 17.00'da sonra görüşürüz. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
lf l have to take a nap for a month, | Eğer bir ay şekerleme yapacaksam,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
l really would rather do it in my quarters. | ...bunu kendi odamda yapmayı tercih ederim. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Everyone's being relocated here to Deck 14, | Herkes 14. güverteye yerleştiriliyor,... | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
so we can monitor you more easily. | ...böylece sizi daha kolay izleyebiliriz. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Hop in. | İçine zıpla. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Come on, Tom. | Hadi ama, Tom. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Sleepy time. | Uyku zamanı. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
What if we... had to get out in a hurry? | Eğer acil olarak çıkmamız gerekirse ne olacak? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
You can unlock the unit from inside, Tom. | İçeriden birimi aça bilirsin, Tom. | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |
Do l detect a hint of claustrophobia, Lieutenant? | Yoksa klostrofobiniz mi ortaya çıktı, Binbaşı? | Star Trek: Voyager One-1 | 1998 | ![]() |