• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 177936

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
lf you feel like reading. Eğer okumaktan hoşlanırsan. Udaan-1 2010 info-icon
This has my poems and stories. Bunda benim şiirlerim ve öykülerim var. Udaan-1 2010 info-icon
Would you like to hear some? Birkaçını dinlemek ister misin? Udaan-1 2010 info-icon
Hello Arjun. Merhaba Arjun. Udaan-1 2010 info-icon
Are you feeling well today? Bugün iyi hissediyor musun? Udaan-1 2010 info-icon
Could you change his clothes? Çamaşırlarını değiştirebilir misin? Udaan-1 2010 info-icon
Lunch was to be served by 12.30. lts 1 :00 p.m now. Öğlen yemeği 12.30'a kadar gelmeliydi. Şu anda saat 1.00. Udaan-1 2010 info-icon
Please don't shout. lt's bad for you. Lütfen bağırmayın. Bu sizin için kötü. Udaan-1 2010 info-icon
Yes l know. Evet, biliyorum. Udaan-1 2010 info-icon
l can get a heart attack. Kalp krizi geçirebilirim. Udaan-1 2010 info-icon
But if l die of hunger before that? Fakat ya ondan önce açlıktan ölürsem? Udaan-1 2010 info-icon
l'll go and get your food just now. Hemen şimdi gidip yemeğinizi getiriyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Get it fast... Çabuk ol. Udaan-1 2010 info-icon
Corpses don't eat. Cesetler yemek yemez. Udaan-1 2010 info-icon
Why don't you laugh? Neden gülmüyorsunuz? Udaan-1 2010 info-icon
l am 80 years old... Ben 80 yaşındayım. Udaan-1 2010 info-icon
Grandfather of six. Altı kişinin büyükbabasıyım. Udaan-1 2010 info-icon
Great grandfather of two... İki kişinin de büyük büyükbabası. Udaan-1 2010 info-icon
Can't l shout? Bağıramaz mıyım? Udaan-1 2010 info-icon
Would you like to listen to a poem? Bir şiir dinlemek ister misin? Udaan-1 2010 info-icon
Chandu's Cycle. "Chandu'nun Bisikleti." Udaan-1 2010 info-icon
Chandu's cycle was just like Chandu... "Chandu'nun bisikleti aynı Chandu gibiydi." Udaan-1 2010 info-icon
As it moved, it crickered and crankered, just like Chandu. "Hareket ettiğinde tıpkı Chandu gibi "krink krank" diye ses çıkarıyordu." Udaan-1 2010 info-icon
The handle was as light as Chandu's slender hand. "Tutamacı Chandu'nun narin elleri kadar hafifti." Udaan-1 2010 info-icon
The pedals were as thin as Chandu's spindle legs. "Pedalları Chandu'nun ince bacakları kadar zayıftı." Udaan-1 2010 info-icon
The seat was as broad as Chandu's huge behind. "Oturağı Chandu'nun büyük kalçası kadar genişti." Udaan-1 2010 info-icon
The carrier was as small as Chandu's short career. "Ömrü Chandu'nun kısa kariyeri kadar az oldu." Udaan-1 2010 info-icon
Yet it was Chandu's true friend. "Fakat Chandu için gerçek bir arkadaştı." Udaan-1 2010 info-icon
Was always loyal to Chandu. "Her zaman Chandu'ya sadıktı." Udaan-1 2010 info-icon
lt took Chandu's heavy weight with ease. "Chandu'nun ağırlığını kolaylıkla taşıyordu." Udaan-1 2010 info-icon
One day the cycle broke down. "Bir gün bisiklet bozuldu." Udaan-1 2010 info-icon
Seeing a bull charging at him, "Bir boğanın ona saldırdığını görünce" Udaan-1 2010 info-icon
Chandu dropped it hard. "Chandu çok kötü düştü." Udaan-1 2010 info-icon
When Monty Mechanic could not save the cycle, "Tamirci Monty bisikleti kurtaramayınca" Udaan-1 2010 info-icon
Chandu's father sold it to a scrap dealer. "Chandu'nun babası onu bir hırdavatçıya sattı." Udaan-1 2010 info-icon
Chandu drowned himself in his books. "Kendini kitaplara verdi Chandu." Udaan-1 2010 info-icon
Like he had an old dream to fulfill. "Eski bir rüyayı gerçekleştirir gibi." Udaan-1 2010 info-icon
Later, when Chandu grew up, "Sonra Chandu büyüdüğünde" Udaan-1 2010 info-icon
He used his very first salary... "İlk maaşını kullandı" Udaan-1 2010 info-icon
And got himself a new cycle... "Ve kendine yeni bir bisiklet aldı." Udaan-1 2010 info-icon
But... "Fakat..." Udaan-1 2010 info-icon
This cycle too was just like Chandu... "Bu bisiklet de aynı Chandu gibiydi." Udaan-1 2010 info-icon
lt still crickered and crankered as it moved around. "Hâlâ "krink krank" diye sesler çıkarıyordu hareket ettiğinde." Udaan-1 2010 info-icon
lt's seat was... "Oturağı" Udaan-1 2010 info-icon
As broad as Chandu's huge behind. "Chandu'nun büyük kalçası kadar genişti." Udaan-1 2010 info-icon
The carrier was as small... "Ve ömrü az oldu" Udaan-1 2010 info-icon
As Chandu's short career. "Chandu'nun kısa kariyeri gibi." Udaan-1 2010 info-icon
Yes Wow... Evet. Udaan-1 2010 info-icon
Very inspiring ! Çok ilham verici! Udaan-1 2010 info-icon
Thank you. Keep writing like this, son. Teşekkür ederim. Böyle yazmaya devam et evlat. Udaan-1 2010 info-icon
Keep writing. Yazmaya devam et. Udaan-1 2010 info-icon
How many friends do you have in school? Okulda kaç arkadaşın var? Udaan-1 2010 info-icon
Their names? İsimleri? Udaan-1 2010 info-icon
Apurva, Apurva. Udaan-1 2010 info-icon
Sunny, Raju, Sunny, Raju. Udaan-1 2010 info-icon
Batuk, Kunal... Batuk, Kunal. Udaan-1 2010 info-icon
Kunal...Kunal, Kunal... Kunal. Udaan-1 2010 info-icon
Veer. Veer. Udaan-1 2010 info-icon
That's only six. Sadece 6 oldu. Udaan-1 2010 info-icon
And one more... Ve bir de... Udaan-1 2010 info-icon
Tushar. ...Tushar. Udaan-1 2010 info-icon
You have so many friends. Çok arkadaşın varmış. Udaan-1 2010 info-icon
l have only three. Benim yalnız 3 arkadaşım var. Udaan-1 2010 info-icon
What was your mother like? Annen nasıldı? Udaan-1 2010 info-icon
My mother was very nice. Annem çok güzeldi. Udaan-1 2010 info-icon
She loved me a lot. Beni çok severdi. Udaan-1 2010 info-icon
She smelled wonderful Uyumak için ona sarıldığım zaman... Udaan-1 2010 info-icon
when l'd cuddle up to sleep. ...çok güzel kokardı. Udaan-1 2010 info-icon
Just like a mother. Tıpkı bir anne gibi. Udaan-1 2010 info-icon
l don't know what my mother was like. Ben annemin nasıl olduğunu bilmiyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Mr Poet... Bay Şair. Udaan-1 2010 info-icon
Why don't you ever laugh? Neden hiç gülmüyorsun? Udaan-1 2010 info-icon
Look at you now. You look so good. Şimdi bak kendine. Çok güzel görünüyorsun. Udaan-1 2010 info-icon
When do we hear something new? Ne zaman yeni bir şeyler dinleyeceğiz? Udaan-1 2010 info-icon
Tonight? Bu gece. Udaan-1 2010 info-icon
ln the night? Gece mi? Udaan-1 2010 info-icon
Do you also write at night? Geceleri de mi yazıyorsun? Udaan-1 2010 info-icon
Beware of the night ... Geceye dikkat et. Udaan-1 2010 info-icon
You see ... Bilirsin. Udaan-1 2010 info-icon
The day destroys the night, Gündüz, geceyi mahveder. Udaan-1 2010 info-icon
Night divides the day. Gece, gündüzü böler. Udaan-1 2010 info-icon
Try to run, Kaçmaya çalış. Udaan-1 2010 info-icon
Try to hide... Saklanmaya çalış. Udaan-1 2010 info-icon
Break on through to the other side. Yarıp, öbür tarafa geç. Udaan-1 2010 info-icon
This is the true story of three friends... "Bu, üç arkadaşın gerçek öyküsüdür." Udaan-1 2010 info-icon
Muninder, Benoy and Rohit. "Muninder, Benoy ve Rohit." Udaan-1 2010 info-icon
The kingdom where they lived would select "Onların yaşadığı krallık, eğitmek için..." Udaan-1 2010 info-icon
the smartest boys for training. "...en zarif çocukları seçerdi." Udaan-1 2010 info-icon
Years later, they would join the King's prestigious army. "Yıllar sonra kralın saygın ordusuna katılırlardı." Udaan-1 2010 info-icon
But nobody really knew what went on inside the castle. "Fakat hiç kimse sarayın içinde ne olup bittiğini bilmiyordu." Udaan-1 2010 info-icon
Their parents didn't know that the King's evil minister, "Aileleri kralın şeytani vezirini tanımıyorlardı." Udaan-1 2010 info-icon
Was brain washing the kids and turning them into robots. "Çocukların beynini yıkayıp onları robota çeviriyordu." Udaan-1 2010 info-icon
ls it a true story? Bu, gerçek bir öykü mü? Udaan-1 2010 info-icon
The wicked man's name was Rathod. "Kötü adamın adı Rathod'du." Udaan-1 2010 info-icon
Rathod! Rathod! Udaan-1 2010 info-icon
Yes, Rathod. Evet, Rathod. Udaan-1 2010 info-icon
Vikreet and Benoy were with the full Robot Army... "Vikreete ve Benoy tamamıyla Robot Ordu'dan olmuşlardı." Udaan-1 2010 info-icon
Muninder and the kids were due any minute now... "Muninder ve çocuklar artık her dakika görevdeydi." Udaan-1 2010 info-icon
Rohit was worried. They hadn't come yet. "Rohit kaygılanıyordu. Henüz dönmemişlerdi." Udaan-1 2010 info-icon
He turned around. And froze. A terrified look came into his eyes. "Arkasına döndü. Ve dondu kaldı. Gözlerine dehşetli bir görüntü çarptı." Udaan-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 177931
  • 177932
  • 177933
  • 177934
  • 177935
  • 177936
  • 177937
  • 177938
  • 177939
  • 177940
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim