Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178045
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
That's stealing. Yvonne's right. | Ama bu hırsızlık. Yvonne haklı. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Even if she returns in 10 years, her blouse'll be here. | 10 yıl bile gelmese, bluzu burada bekleyecek. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Keep your distance from that Yvonne Brunner. | Şu Yvonne Brunner' le mesafeli ol. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I won't have the boss's son dating an employee. | Patronun çocukları, çalışanla ilişki kursun istemem. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
She's a friend. And as she speaks German... | O bir arkadaş. Ve Almanca konuştuğu için... | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Don't disappoint me like your brother. | Kardeşin gibi hayal kırıklığına uğratma beni. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I've decided to leave the business to you. | İşleri sana bırakmaya karar verdim. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
And as future boss, you must set an example. | Ve geleceğin patronu olarak, örnek teşkil etmelisin | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You could've told me, Armand. | Armand, bana bahsetmedin. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Have you thought about him? | Peki Jacques' ı düşündün mü? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Hiding Sara Morgenstern under Dad's nose. Some nerve! | Babanın burnunun dibinde Sara Morgenstern' i saklamak. Biraz sinir bozucu! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I thought she'd be safe there. | Orada güvende olacağını düşündüm. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Mom and Dad only saw her once in 1936. | Annem ve babam, onu sadece 1936' da gördüler. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
They don't recognize her. | Hatırlamazlar. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
If Dad knew he was hiding a Jew... Him, a fan of P�tain! | Mareşal Pétain hayranı babam, eğer bir Yahudiyi sakladığını bilse... | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Does she still love you? | Hala sana aşık mı? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I'll meet you when you come out. Till then, be good. | Çıktığında karşılaşırsın. O zamana kadar kendine iyi bak. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Monsieur Jacques, I'm so happy. | Çok mutluyum Bay Jacques. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I was so worried about your health. | Sağlığınız için endişeliydim. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You look a bit pasty. Bad weather in the mountains? | Biraz süzülmüş görünüyorsunuz. Dağda havalar kötümüydü? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Hello, Monsieur Jacques! | Selam Bay Jacques! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
It's not the return of the prodigal son, | Benim için sadece mirasyedi bir evladın dönüşü değil, | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
but of the black sheep. | aynı zamanda bir yüzkarasının dönüşü. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You're an employee like the rest now. | Diğerleri gibi sadece bir işçisin. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You'll obey your boss: me, your father. | Patronuna saygılı olacaksın: Bana, yani babana. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
And when I retire, you'll obey your brother Jean. | Ve ben emekli olunca da, Ağabeyin Jean' a itaat edeceksin. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I'm leaving him everything. | Her şeyi ona bırakıyorum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Today's deliveries. They're your job. | Bugünkü teslimatlar. İşin bu. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Jean will stay with me. | Jean benimle kalacak. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
This is Yvonne Brunner. | Bu Yvonne Brunner. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
She helps Mom on the counter. | Anneme tezgahta yardım ediyor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Yvonne what? | Yvonne ne? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Brunner, sir. | Brunner, bayım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Delighted. I'm Jacques. | Memnun oldum. Ben Jacques. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
The youngest. I was in a sanatorium. | Ailenin en genci. Sanatoryumdaydım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
What did you eat inside? | İçeride ne yedin? Cezaevinde? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Nothing. I lived on hate. Come on. | Hiçbir şey. Nefretle yaşadım. Haydi. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
One day I'll give you a beating. J ust try. | Bir gün ödeteceğim sana. Hadi dene. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I missed our brotherly punch ups! | Kardeş kardeşe dövüşü özlemişim! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You scraped me. Look. | Yaraladın beni. Bak. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
M ind you, women love it. | Kadınlarla ilgilenmek lazım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I covered for you again with Dad today. | Bugün tekrar, senin için bir anlaşma yaptım babamla. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
What are you up to? Disappearing, reappearing... | Sana ne oluyor? Gözden kaybolma, tekrar ortaya çıkma... | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Not up to no good, I hope. | Umarım yediğin haltlar son bulur. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Stop the preaching, St Jean of the Laundry! | Aziz Jean adına moral bozmayı bırak! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Dad's cast you as the good guy: | Babanın iyi oğlu: | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
perfect son, worthy heir... | Mükemmel evlat, tek mirasçı... | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
But I have my role too: black sheep! | Ben de bana biçilen rolü oynuyorum: Ailenin yüzkarası! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I'm made for it! | İşimi kolaylaştır, kudurtma beni! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I don't care what Dad says. | Babamın söyledikleri umurumda değil. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Even when he says he'll leave you everything? | Peki, her şeyi sana devredeceğini söylediği zaman? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You didn't tell me! | Aynı şeyleri söylemiyordun! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I'll share it. | Her halükarda birlikte paylaşacağız. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Spare me your pity. | Merhametine ihtiyacım yok. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You've never needed to fight. So leave me alone! | Asla mücadele etme gereksinimin olmadı. Beni rahat bırak! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I was almost happier in jail. | Cezaevinde belki daha mutluydum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
My family's awful, even my brother watches me. | Ailem bir felaket, o yüzden kardeşim benimle ilgileniyor şimdi. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You here to weep or work? How many addresses you got? | Yardımcı mı olacaksın, sızlanmaya devam mı? Kaç adres verebilirsin bana? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I didn't snitch and I did a year inside. | Bir yıldır içerdeyim, kimseyi gammazlamadım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
So I'd like a token of gratitude. | Etrafımdaki kimsede teşekkür etme arzusu görmedım. Tamam mı. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
30% on all we fence. | Satılacak çalıntı mallardan % 30. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
And first pick of antiques and artworks. | Ayrıca antika ve sanat eserlerinden pay. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Too greedy. | Gerçekten çok. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I have to grease the palms of cops, | Göz yumsunlar diye herkese rüşvet dağıtacağım, | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
of concierges, of Jerries... | polislere, müdürlere, jüriye... | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
All pigs! | Tüm domuzlara! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
15 %... | % 15... | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Furniture, yes, but no art. | Eşyalar, evet, tablolara hayır. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
O K, take note. | Pekala, not al. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Marny. U nseen for 4 months. 8 rue Chauss�e d'Antin. 3rd floor. | Marny. Birkaç aydır görünmüyor. Adresi: 8 rue Chaussée d'Antin. 3rd floor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Strauss. 18 rue de la Bo�tie. No sign for 2 weeks. | Patron Strauss. 18 rue de la Boétie. 15 gündür haber yok. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I've delivered there. He's got masterpieces. | Birçok kez uğradım. En iyileri onda. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Moskovitz. 32 rue du Faubourg Poissoni�re. | Moskovitz. Adresi: 32 rue du Faubourg Poissoniere. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Not seen since the last round up. | Son toplanmadan beri görünmüyor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
First to St Cloud chooses the night out. | Önce St Cloud' a gidiyoruz, akşam programına. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I win, we go to Graff's. No way! And Yvonne? | Yarışı kazanırsam, Graff' a gidiyoruz. Oraya gitme söz konusu olamaz! Yvonne ne olacak? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
We're supposed to be a couple. Silly! | Onunla çift olduğunuzu düşünmüştüm. Komik! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Are you jealous? Me? | Kıskanıyor musun? Ben mi? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Just a bit possessive. Because I love you! | Sana olan sevgim ağır basıyor! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Where are you going? To apologize for leaving her. | Nereye gidiyorsun? İzin almak için özür dilemeye. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Hurry up. Remember I won and we're going to Graff's. | Acele et. Bir saate Graff' a gidiyoruz, unutma ben kazandım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
My favorite boy! | Favori erkeğim! | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Seen how well we're doing? | Sükseye bakar mısın? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Since the competition vanished we're now a free zone for queers. | Balo piyasasında çekişme kaybolduğundan beri, burası homoseksüellerin serbest bölgesi oldu. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I must see the Baroness. | Baroness' u görmeye gidiyorum. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
He's a sinister one. Did I shock him? | Şu ne içten pazarlıklı. Seni sarstım mı? | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You've just arrived and Handsome has already spotted you. | Beş dakika izin ver, şu çilli yakışıklıyla ilgileneyim | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
He is handsome, but he's all yours. | Tamam, serbestsin. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
He's over me. You dance with him. | Benimle ilgilenmiyor. Onunla dans et. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
He's Von Berg, an influential officer. | Bu Von Berg, önemli bir görevli. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Do it for me, as a friend. | Arkadaşım olarak, aramızı yaparsın sanırım. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Remember, thanks to men like him Graff's is still open. | Unutma ki, onun gibi etkililer sayesinde Graff hala açık. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
In this world my only joy, my only fun is my man | Yeryüzünde tek eğlencem, tek mutluluğum, erkeğim | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
I've given all my love I've given all my heart to my man | Her şeyimi, aşkımı, kalbimi verdiğim, erkeğim | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
And even at night when I dream it's of him, of my man... | Ve aynı zamanda, geceleri düşümde, erkeğim... | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
You can't count on me. | Bensiz başının çaresine bakman gerekecek. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
No more officiaI stamps from the Prefecture. | Artık vilayetten resmi damgalı evrak çıkaramam. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
But you're the Prefect. | Sen Polis Şefi değilmisin André. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Not for long. I'm finding it hard to hide my disobedience to Vichy. | Bir süredir değil. Vichy hükümetine itaatsizlik vicdan azabı veriyor. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |
Don't drop us. | Bizi yarı yolda bırakamazsın. | Un Amour a taire-1 | 2005 | ![]() |