Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178366
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
And take that vest off. Too. | Şu yeleği de çıkar. Ve, o yeleği de çıkar. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Why? Just take it off. | Neden? Çıkar işte. Neden? Çıkar, sadece. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I don't want to look out this window | Camdan baktığımda seni o sarı... Pencereden dışarı bakıp, seni o yeleğin... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
and see you in that yellow vest. It'll freak me out. | ...yeleğin içinde görmek istemiyorum. Beni deli ediyor. ...içinde görmek istemiyorum. Ödümü koparıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Come on. Will. | Hadi, Will. Haydi, Will. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Pick up. Come on. | Aç şunu, hadi. Cevap ver. Haydi. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
ON VOICEMAIL: This is Will. Leave me a message. | Ben Will, mesaj bırakın. Ben, Will. Mesaj bırakın. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Ten cars. Frank! | On vagon mesafede Frank! 10 vagonluk fark, Frank! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Affirmative. Over. | Anlaşıldı. Tamam! Anlaşıldı, tamam. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
All right. Here she comes! | Pekâlâ. İşte yaklaşıyor. Pekâlâ. Yaklaşıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Three cars? | Üç vagon mesafe var mı? 3 vagon? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Three cars steady. Copy. | Üç vagon mesafede. Tamam. 3 vagon hâlâ. Tamam. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
All right. Steady, steady! | Tamam. Hızı sabit tut. Sabit! Pekâlâ. Hâlâ aynı. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Two cars? | İki vagon mesafe oldu mu? 2 vagon? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. Two cars. Copy. | Evet. İki vagon uzakta. Tamam. Evet, 2 vagon. Tamam. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Steady. Over. | Sabit hız. Tamam. Sabit. Tamam. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Keep it coming. Keep it coming! | Yaklaş! Yaklaş! Devam et. Devam et! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Keep it coming! | Yaklaş! Devam et! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Steady. Steady! | Hızı sabitle! Aynen böyle. Aynen böyle! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: Will Colson is trying to hook up 1206 | Will Colson 1206'yı 777'e kenetlemeye çalışıyor. Will Colson, 1206'yı, 777'ye bağlamaya çalışıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
with 777. Oh. My God. | Aman Tanrım. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Something has gone terribly wrong. | Bir şeyler yolunda gitmiyor. Çok kötü bir durum söz konusu. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will. What was that? | Will, bu neydi böyle? Will, neydi o? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
The grain car blew a seal! | Tahıl yüklü vagonun kilidi kırıldı. Tahıl vagonu hasar gördü. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Are we tied off? | Bağlandık mı? Bağlanamadık mı? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will, what's going on? | Will, neler oluyor? Will, n'oluyor? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: Right now we are looking at live pictures of this rescue operation. | Şu an canlı yayında kurtarma operasyonunu izlemekteyiz. Şu an, bu kurtarma operasyonunu canlı olarak izliyorsunuz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
No. Frank. It didn't work. Our knuckle closed! | Hayır, Frank, işe yaramadı. Bizim kenet kapandı. Hayır, Frank. İşe yaramadı. Mafsal kapandı! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will. Use hand signals! Hand signals! | Will elle işaret ver. Elle işaret ver! Will, el ile işaret et! El ile! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We tied on? | Bağlandık mı? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're good! We're good! | Bağlandık. Bağlandık. İyiyiz! İyiyiz! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Oh. Shit. | Ha siktir! Siktir! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Frank. The pin didn't fall! | Frank, mandal kapanmadı! Frank, mandal girmedi! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
FRANK: Say again. The what? | Tekrar söyle. Ne kapanmadı? Tekrar söyle. Ne? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will. Are we tied on? | Will, bağlandık mı? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
It's not gonna work. The pin didn't fall. | Bağlayamıyorum. Mandal kapanmadı. İşe yaramayacak. Mandal yerine girmedi! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
The pin didn't fall! It's not locking! | Mandal kapanmadı. Kilitlenmiyor. Mandal girmedi! Kilitlenmeyecek! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
All right. Well. Iook. | Pekâlâ, bak... Pekâlâ. Bak. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Try and get down there. See what you can do. Be careful! | Tamam, bak, aşağı sarkıp ne yapabileceğine bir bak. Aşağı in. Yapacağın bir şey var mı, bak. Dikkatli ol. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Be careful. | Dikkat et! Dikkatli ol! Dikkatli ol. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: It's not slowing down. It's gaining speed right now. | Tren yavaşlamadı. Hatta şu an hızlanıyor. Yavaşlıyora benzemiyor. Şu an hızlandı diyebiliriz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
He's reaching down, trying to couple... | Aşağı uzanıp mandalı yerine takmaya... Aşağıya inip, bağlamaya çalışıyor... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will. Can you read me? | Will, beni duyuyor musun? Will. Beni duyuyor musun? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: He's gone! | Düştü! Gitti! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will Colson is down. We do not see him. | Will Colson düştü. Onu göremiyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Chopper 43, can you zoom in? | Helikopter 43, yaklaştırabilir misiniz? Helikopter 43, yakınlaştırabilir misin? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We do not see the conductor, Colson. Come on. Baby. | Kondüktör Colson'ı göremiyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will. Can you read me? Will! | Will, beni duyabiliyor musun? Will! Will, beni duyuyor musun? Will! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: Chopper 43, zoom in. There he is. Will Colson. | 43 numaralı helikopter görüntüyü yaklaştırıyor. İşte, Will Colson orada. Helikopter 43, yaklaştır. İşte orada. Will Colson. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
As he struggles to pull himself up, | Kendini yukarıya çekmeye çalışıyor. Kendini yukarı çekmek için uğraşıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Iooks like Will Colson is in trouble. | Görünen o ki Will'in başı dertte. Görünüşe göre Will Colson'ın bir sorunu var. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: The train is coupled. | Sorun yaşadı. Ancak tren bağlandı. Tren bağlandı. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I'm now being told that the connection has been made. | Bana söylene göre bağlantı yapıldı. Diyebilirim ki, bağlanma işlemi gerçekleştirildi. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
It looks as though this train is now attached. | Tren bağlantısı şu an yapılmış durumda. Tren şu an bağlı gibi görünüyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
1206 has been successfully attached to 777. | 1206, başarıyla 777'e kenetlendi. 1206'ın, 777'ye bağlanma işlemi başarıyla gerçekleştirildi. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
But it looks like Will Colson is injured. | Ama Will Colson yaralandı. Ama, görünüşe göre, Will Colson yaralandı. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
You all right? (GRU NTS) | İyi misin? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I'm great. | Harika durumdayım. Harikayım. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hey. Hey. Don't touch that! Don't touch that boot! | Dokunma, dokunma. Ayakkabına elleme! Hey, hey. Dokunma. Botuna dokunma. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Here. Just wrap it up with this. | Al. Bununla sar. Al. Bununla sar etrafını. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Wrap it real tight. All around. | Bununla sıkıca sar çevresini. İyice sar. Boydan boya. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I'm all right. I'm all right. | İyiyim, iyiyim. İyiyim. İyiyim. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: Barnes and Colson have caught up to the runaway train. | Barnes ve Colson kontrolden çıkmış trene yetişip... Barnes ve Colson, kaçak treni yakaladılar. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Darcy. Come on. Come on. | Darcy. Hadi. Hadi. Darcy, haydi. Haydi. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
But the train continues to speed in excess of 75 miles an hour, | Ancak tren halen 75 mil hızla... Ama tren hâlâ saatte 120 km hızla... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
heading to Stanton. | ...Stanton'a doğru ilerliyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Connie. How far we got? | Connie, ne kadar uzaktayız? Connie, ne kadar uzaklıktayız? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
How far to Stanton? Over. | Stanton'a ne kadar kaldı. Tamam. Stanton'dan ne kadar uzağız? Tamam. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
4 miles. You guys are doing great. | Dört mil. İyi gidiyorsunuz çocuklar. 4 mil. Siz harika iş çıkarıyorsunuz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
You're cutting it close. Though. | Gerçi zamanınız azalıyor. Yaklaşmaya devam ediyorsunuz, ama. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
How's Will? | Will nasıl? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
He's... He's different. Over. | Şey... Bambaşka biri. Tamam. O... Biraz farklı. Tamam. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Ready for a little tug of war? | Ufak bir halat çekme yarışına hazır mısın? Çekme savaşına hazır mısın? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Let's do it. | Tamam, yapalım şu işi. Haydi yapalım. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Match our speed with theirs. | Hızımızı ona eşitleyelim. Onlarla hızımı eşitliyorum. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Frank. We're gonna snap right off. No. We're not. We're not. | Frank, ondan kopacağız. Hayır, kopmayız. Frank, sağa doğru yaslanıyoruz. Hayır, yaslanmıyoruz, yaslanmıyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're just stretching. That's all. We're just stretching. | Geriyoruz o kadar. Geriyoruz. Sadece esniyoruz. O kadar. Esniyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
FEMALE REPORTER: Here in Stanton, | Stanton'ın tümünde... Stanton'da... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
the evacuation procedures continue for the entire town. | ...tahliye işlemi devam ediyor. ...boşaltım çalışmaları tüm kasabada devam ediyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
This is the town where that mainline train track turns into an elevated curve. | Burası ana ray hattının viraj yaptığı nokta. Bu kasaba, ana tren hattının tam viraj yaptığı yerde bulunuyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
They say there is virtually no chance | Kontrolden çıkmış bir trenin... Trenin bu hızla viraja girmesi hâlinde, | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
this speeding, out of control train | ...bu hızla virajı almasının... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
will make it through that curve. | ...mümkün olmadığını söylüyorlar. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We should be slowing down. | Yavaşlamalıyız. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Which we're not. | Ki yavaşlamıyoruz. Ama, yavaşlamıyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Shoot. | Lanet olsun! Hay aksi. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Go to the dynamic. Alternate full throttle. | Dinamikleri devreye sok. Ardı ardına hız kes. Dinamikleri aç. Tam gaz verelim. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Christ! Those cab brakes are getting a workout. | Tanrım! Bu lokomotif frenleri tam bir testten geçiyor. Tanrım! O frenler, ilk kez bu tarz kullanılıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER:... because of the highly toxic nature of the cargo. | ...kargonun korkunçluğu yüzünden... ...çünkü, kargosunda yüksek derecede zehirli... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Come on. Frank. | Hadi, Frank. Haydi, Frank. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Come on. Baby. | Hadi yavrum. Haydi, bebeğim. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
What's our speed? | Hızımız ne? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're under 50. | 50 milin altındayız. 80 km altındayız. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Connie. How far away? | Connie, ne kadar uzaktayız? Connie, uzaklık ne kadar? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
3 miles. FRA's got men on the ground ready to hop onboard | 3 mil kaldı, trenin hızı 20 milin altına düşer düşmez... 3 mil. FGM adamları, siz 20 km'in altına düştüğünüzde, | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
as soon as you guys get it under 20. | ...yerinizi alması için FRİ bir ekip hazırladı. ...içeri atlamak için bekliyor olacaklar. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
All right. Tell them. Be ready to hop. Over. | Trene atlamak için hazır olmalarını söyle. Tamam. Pekâlâ. Söyle onlara, atlamak için hazır olsunlar. Tamam. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Shoot! | Lanet olsun! Hay aksi! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
What is it? We're gaining speed. | Sorun ne? Hızlanıyoruz. Ne oldu? Hızımız artıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Consist is too heavy. We're being dragged. | Tren çok ağır, bizi sürüklüyor. Tren çok ağır. Sürükleniyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |